Paylaş
AKP iktidarının yanlışı neydi
“Eee peki onlar şehitlik mertebesine ulaşacak kadar önemli bir görev yüklenmişlerdi de devlet onları koruyacak bir önlem niye almadı?” diye haklı olarak Başbakan’a soruyor; emekli bir diplomatımız. Ve devam ediyor:
“Neden diplomatik girişimler yapılıp gidiş güvenliği sağlanmadı? Sormazlar mı bunu? Meclis grubunda hamaset konuşmaları yaparak kapalı gözlere yapılan ajitasyon işi çözüyor mu? Amaçlanan başka bir şeydi de ondan!
Filistin sevdası ve İsrail düşmanlığı üstünden, yerel siyaset!
Başından beri İsrail bu işe zorlandı. Daha 6 ay önce yine bu İslami heyetler 16 AKP milletvekili ile karayolundan yardım götürdüler Gazze’ye. Adı da Filistin’e özgürlük konvoyu idi. Ne oldu? Mısır askerleri tekme tokat sınırdan kovdu ve Gazze’ye geçiş izni vermedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamento üyelerine hakaret edildi. O gün sesiniz niye böylesine gür çıkmadı?
Daha geçen yıl ABD, Gürcistan’a yönelik yardımı Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni dahi çiğneyerek bu insani yardımdır diye o gemilere üç tane muhribini ekleyip yollamadı mı? Rusya bir şey yapabildi mi?
Madem bu insani yardım akışını destekliyordun, verseydin ya o geminin yanına üç tane muhrip!
Siyasal İslam penceresinden dünyaya bakınca resimler de farklı görülüyor. Dün sermayenin Yahudisi, İsraillisi mi olur diyenlerin medyaya kızanların bugün savaş çığlıkları atması samimi olabilir mi?
Amerika’nın Irak’ta öldürdüğü 1.5 milyon Müslüman’ın adından dahi bahsetmeden Necef’te Hz. Ali’nin türbesi bombalanırken susanlar, hangi hakla bugün Gazze’deki Müslümanları savunuyor? Kuzey Kıbrıs’a uygulanan ambargonun kalkması için Gazze ambargosu konusunda gösterilen duyarlılığın yüzde birini gösterdik mi? Dün başına çuvalı geçirenlere efelenemeyenler, bugün İsrail’in yüzümüze attığı tokadın utancını silemezler!
Buna meclis grubundaki yapmacık gözyaşları da yetmez!
Gözünüzde Allah için kalmış bir parça ‘yaş’ varsa, onu PKK terörüne şehit verdiğimiz askerlere saklayın!”
Diplomatımız kısa bir öykü de anlatıyor:
VE BİR ÖYKÜ
“Uzun ve geniş bir çayır varmış ve bu çayırda aslanlar, inekler falan yaşarmış. Aslanlar bazen günde bir-iki ineği yaralar veya öldürürmüş. Her gün aslanlar inek peşinde koşmaktan yorulmuş ve bir toplantıda hepsi bir araya gelmiş; aslanların birisi demiş ki biz niye hep kavga ediyoruz, gelin barış içinde yaşayalım. Yalnız şu sarı inek çok cılız onu bize verin, biz de size hiç saldırmayalım. Vermişler sarı ineği...
Ertesi gün rahat rahat gezinmişler ama akşam olunca aslanlar, şu kara öküzü bize verin, o bize nanik yaptı, demişler. Vermişler kara öküzü... Derken her gün birer ikişer azala azala kalmamışlar. Sormuşlar en bilge ineğe biz nerde yanlış yaptık diye. O da demiş ki: Sarı ineği vermeyecektik.
O sarı inek Kuzey Irak’ta verildi....‘Çuval operasyonu’nda verildi; Ermeni sorununda verildi; Yahudi lobilerinden alınan ödüllerde verildi; Mısır–Gazze sınırında verildi; o sarı inek AB uğruna satılan değerlerimizde verildi.
O sarı inek ordunun kırılan onurunda verildi!”
Evet o sarı ineği hiç vermeyecektik!
4/C’li Muhammed’den, ‘Ağaç Yiyen Köprüsü’ne; HAYIR
3. KÖPRÜNÜN bir iyi, bir de kötü nedeni var. İyi yönü ulaşım kolaylaşacak, kötü nedeni ise ormanlar yok olacak, hayvanlar ölecek ve evsiz kalacak. Belki de 100 yıl sonra dünya yok olacak, oksijensiz kalacak. İleride yaşanılabilecek bir dünya için 3. köprüye hayır diyorum. Hep birlikte hareket ederek 3. köprünün yapımını durdurabiliriz. Çocuklara oksijensiz bir dünya kalmasın, çocuklar zarar görmesin. 3. köprü yapılacağına ağaç dikilsin. Bu ülke çocukların, büyüklerin değil. 3. köprüye hayır.
Telefon müşterisinin sesi Anadolu’da yükseliyor
BİZİM Ahmet Demir, o kadar söyledi Gümüşhane’deki Doğan Çağrı Merkezi’ne (Birpa) bizi götürmek için... Fırsat olmadı. Kısmette Turkcell’in Diyarbakır’daki çağrı merkezini görmek varmış. Diyarbakır’daki merkezine gittik Turkcell’cilerin.
5 saatlik ilginç bir gezi oldu gazeteciler için.
Çağrı merkezleri nasıl bir istihdam kapısıdır diye merak ederiz.
Büyüyen bir pazar... Bu konuda 30’u aşkın şirket hizmet veriyor.
Türkiye’de 20’ye yakın ilde çağrı merkezleri bulunuyor: Erzurum’dan Diyarbakır’a, Gümüşhane’den Erzincan’a, Eskişehir’den Samsun’a, Uşak’tan Afyon’a kadar...
Turkcell’in bünyesindeki Global Bilgi’nin 8 ilde 11 çağrı merkezi bulunuyor.
Bu çağrı merkezlerinde yaklaşık 7 bin kişi çalışıyor. Türkiye’de toplam çalışan 40 bin kişinin %18’i... Türkiye’de çağrı merkezi sektöründe yılda 1 milyar çağrı karşılanıyor.
Turkcell Genel Müdürü Süreyya Civil, “Hikayeyi kendi gözlerinizle görün” diyerek bizi Mehmet Halil Pirinç’le tanıştırıyor. Global Bilgi İletişim Genel Müdürü Bahadır Pekkan, Pirinç’in en başarılı personel olduğunu söylüyor. Böyle bir işte çalışmaktan çok mutlu olduğunu söylüyor. Maaşı 1000 lirayı buluyormuş. “İşimi öyle seviyorum ki, telefonun karşısındaki müşterinin sıkıntısı ne olursa olsun bunu hissediyorum” diyor.
ÇAĞRI MERKEZLERİ NEDİR
- Turkcell, Diyarbakır’a 13.5 milyon yatırım yapmış. Diyarbakır’da çalışanların %60’ı kadın. Çoğu da üniversite mezunu veya öğrencisi.
- İş-Kur’dan destek alınarak seçilen gençlere 160 ile 320 saat arasında değişen eğitim veriliyor. Çağrı merkezindeki çalışma süreleri maksimum 30 ay olarak hesaplanıyor, bundan sonra bıkkınlık başlıyor çünkü. Çağrı merkezleri bir kariyer şirketi değil; iş yaşamına hazırlayan bir basamak olarak değerlendiriliyor.
- Dünyada çağrı merkezi pazar büyüklüğü yaklaşık 330 milyar dolar, 125 bin çağrı merkezi var, her 100 ile 400 kişiye bir çağrı merkezi düşüyor. Türkiye’de bu oran 2500 kişi...
- Hindistan’da yaklaşık 500 bin kişi çağrı merkezi sektöründe görev yapıyor. Bunu Endonezya, Malezya gibi ülkeler izliyor.
- Türkiye’de sektörün gelişmesi için teşvik edici düzenlemelerin kısa sürede yapılması isteniyor.
Biliyor musunuz
CHP İstanbul İl Başkanlığına atanacak isimler arasında Gürsel Tekin, Ali Özcan, Halil Akyüz, Seyfettin Erbaş ve Ercan Karakaş’ın isimlerinin geçtiğini...
Paylaş