Paylaş
Bir 14 Mart’ı daha “kutluyoruz”. Kutluyoruz da, samimiyetle ifade etmeliyim, hekimlerde “kutlanacak ne var” duygusu hâkimdir. Hekimler, sağlık çalışanları yaşadıklarına şöyle bir bakmakta, “neyi kutluyoruz?” demektedirler.
- Taksi plakası gibi kadro satılıyor. Size bir sabah işe gittiğinizde “kadronuz satıldı, artık işsizsiniz” denildi mi? 2011 Aralığında Ankara’da bir özel tıp merkezinin kadroları Gaziantep’e satıldı, 19 hekim işsiz kaldı.
- Özel hastanelere kadro kısıtlamaları yine emeğiyle geçinen hekimleri vurdu. Özel sektörü de içine alan bir kadro planlamasından söz ediliyor, kadrolar taksi plakası gibi karaborsadan satılıyor, olan hekimlere oluyor. - Özel Hastane temsilcileri ile Sağlık Bakanlığı’nın 14 Eylül 2011’de bir “mutabakat” yaparak hekim ücretlerini ayarladıklarını görüyoruz.
Nitekim hem kamuda hem de özelde hekim ücretleri eriyor.
- Bizi hiç hastane müdürü tokatladı mı? 2012 Şubatında Ankara’da bir üniversite hastanesinde görevi başındaki asistan hekim hastane müdürü tarafından tokatlandı, küfür edildi. Hekimin güvenliğinden sorumlu bir kişi hekim dövdü! Daha önce “önceden de oluyordu, bazı insanların nezaketsiz davranışları” diyen Sağlık Bakanımız, sorunun büyüdüğünü fark etmiş olacak ki “şiddete sıfır tolerans” kampanyası başlattı, hastanelere beyaz kod uygulaması getirdi. Yine de şiddet durmuyor, kadın hekime döner bıçağıyla saldırılıyor, gözü morarıyor, elmacık kemiği kırılıyor, başhekim yardımcısı hemşire dövüyor. Sözlü hakaretse neredeyse sağlık çalışanlarının günlük rutini haline gelmiştir.
- Son yapılan çift kol, çift bacak naklinden sonra Sağlık Bakanımız ameliyat ekibini kutlamış, konuyla ilgili en üst düzey Sağlık Bakanlığı bürokratı da “milli maç kazanmış gibi gururluyuz” açıklaması yapmıştı. Yakın zamandaki bir açıklamasında da Sağlık Bakanımız “by-pass ameliyatlarında rekor kırdık” dedi.
Dr. Bayazıt İlhan sorunları sıralıyor; mesleki bağımsızlıktan, ithal hekimlikten, taşaron işçilikten (9 yılda 16 binden 120 bine çıktı) söz ediyor; Sivas’ta yakılarak öldürülen Dr. Behçet Aysan’ın ‘Bir eflatun ölüm’ şiirini okuyordu.
Evet, doktorlar, sağlık çalışanları, 14 Mart’ı kutlayabildiniz mi?
Kural ihlallerine işlem yapılmıyor
ANKARA’da birçok kavşakta kırmızı ışık vb. kural ihalleri cahil bilinçsiz duyarsız şahıslar yüzünden artmaktatır.
Örneğin Oran Sitesi’ne giriş kavşağında araçlara kırmızı yanarken sağa dönüşte yayalara yol vermeme ihlalleri çoktur. Kavşakta yer alan ANK-0247 numaralı KGYS kameralarından şikayetler izlenebilir. Ancak 3 yıldır bu kavşaktaki KGYS kameraların kaydettiği şikayetlerime işlem yapılmamıştır. Yani Devlet kaydettiği suçu cezalandırmamakta, suç işleyenin yanına kar kalmaktadır. Kayıtlı suçun cezasız kaldığı böyle saçma bir uygulamayı da başka bir ülkede görmek mümkün değildir herhalde. KGYS kameraların kaydettiği şikayetlerime işlem yapılmamasının nedeni nedir, hala anlıyamadım? Şuç somut olarak polisin izleyebilmesi için kayıtlıdır. İlla vatandaşın ölmesi mi lazım? Yaklaşık 3 yıldır bu kavşaktaki kural ihlallerini şikayet ediyorum hiçbir işlem yapılmadığı gibi hiçbir önlem de alınmamıştır. Niye bu kavşağa yıllardır kural ihlali tespit kamerası yerleştirilmedi? Niye önlem alınmadı. Kavşakta yayalar için kırmızı ışık bile yoktu. Onlarca şikayetimden sonra kondu ama ışığa uyan yok. Özetle kent estetiğine aykırı olan KGYS kameralarinda kayitli suçlar cezasız kalmaktadır.
Paylaş