Nevşehir’e ‘Kartal’ kondu

Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz geçenlerde, “Seni Gülşehir’ine götüreceğim, o merak ettiğin ceviz ve badem çiftliğimizi göstereceğim. Bir de Kartal Oteli’ni açacağız” dedi.

Haberin Devamı

Ceviz-badem projesi tamam da Nevşehir il sınırlarında ‘Kartal Oteli’nin uzun bir hikâyesi var; yoktan var edilen bir otel. Dedikodusu da epeyce çok.
Op. Dr. olan Öz, SSK Kartal Hastanesi’nden emekli olmuş ama ‘memleketini’ hiç unutmamış.
Nevşehir’in Gülşehir’in bir köyünde doğmuş, tıp okumuş, sonra ilk tayini Gülşehir’e çıkmış; beş yıl önce de yolları siyasetle kesişmiş ve Baykal kendisini Kartal’dan aday göstermiş; yıllar sonra Kartal’ı ‘sol’a yeniden tanıştırmış. Mütevazı bir kişiliği var; sakin, hiçbir şeyi abartmıyor. En önemlisi de ‘üretken’ bir kişiliği var. 4.5 yıl içinde Kartal’da 170 proje gerçekleştirmiş; bunlar arasında dikkati çekenler... 1- Dragos Tekel arazisinde geç Roma dönemine ait bilimsel kazı yapılması ilçe belediyeleri içinde bir ilk, 2- Kırmızı solucandan gübre üretimi (bir kutu içinde sebze-meyve atıklarını yiyen solucanların ürettiği gübre ‘kara altın’ olarak tanımlanıyor), 3- Yağmur sularının sarnıçlara alınarak daha sonra pisuarlarda kullanılması, 4- Yerinde dönüşüm, deprem dönüşümü ve kentsel dönüşümde evi yıkılacak yurttaşlara kira yardımı önerisi, 5- Kartal’da çocukların her gün belediyenin anlaşmalı sağlık kuruluşlarında sünnet olması ve bunlar için daha sonra topluca ‘sünnet şöleni’ düzenlenmesi... (Dr. Öz’e göre, hijyenik şartlarda yapılmayan yanlış sünnetin 20-30 yıl sonra farklı hastalıklar olarak bünyeye zarar verebilecek biçimde ortaya çıkıyor).
TBMM’de yasalaşması için kanun teklifine dönüştürülen projelerden bazıları..
Öz’ün projeleri bitmiyor; seçime kadar da 30 projesi daha uygulamaya alınmış... Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul’da ‘En Temiz Çevre Ödülü’nü Ümraniye’den sonra ikinci CHP’li belediye olarak Kartal’ı layık görmüş. Bizim dikkatimizi Dragos’ta açılan, Türkiye’de tek olan ‘Can Geyran Deniz Kabukları Merkezi’ çekti. Kartal’ın satrançta tek merkez olması; dağcılık, yelkencilik yaz okulları açılması; işitme engellilerine halkoyunları ekibi oluşturulması, 5.500 öğrencide skolyoz taraması (omurga eğriliği) yapılması... 33 heykel yapılması; iftarları, muharrem orucunu, aşure günlerini, camilerin, okulların ve cemevinin sorunlarında çözümcü olması... Daha yazacak çok şey var. Başımız döndü, burada kestim.
Rutin benzeşen belediyeciliği sosyal belediyeciliğe dönüşen ışığı bu galiba.

Haberin Devamı

Gülşehir, sosyal demokratları uyandırır mı

Haberin Devamı

NEVŞEHİR’e gelirken uçakta İstanbul’dan çok sayıda yerel yönetici bulunuyordu. Otel açılışından öte kulislere hâkim olmak vardı. Genel Başkan yardımcıları Gökhan Günaydın, Umut Oran, İstanbul ve Ankara İl başkanları Oğuz Kaan Salıcı ve Zeki Alçın, ayrıca 14 il başkanı, Kadın Koları Genel Başkanı ve 20’den den fazla milletvekili gelmişti... Bakıyoruz çoğu da aday adayı..
Kartal Kapadokya Oteli’nin ilginç bir geçmişi var. 1999’da İsviçreli Peter arsayı Gülşehir Belediyesi’nden kiralamış, Kalkınma Bankası’ndan kredi kullanmış... Ancak sadece yabancı konukları aldığından ‘krize’ girmiş ve Türkiye’yi terk ettikten sonra da ölmüş... Dr. Öz, doğduğu coğrafyada belediyenin bir yatırımı olarak burayı 2009’un sonunda belediye meclisi kararı ve 30 yıllığına 1.2 milyon TL’ye Kalkınma Bankası’ndan kiralamış... Harap ve kullanılmaz durumdaki yapının tamamına yakını yeniden elden geçirilerek ‘örnek sosyal belediyecilik’ modeli olarak inşaa edilmiş... Özel Nevşehir taşından yapılan otelin 99 odası ve 220 yatağı var.Belediye Başkanı Dr. Altınok Öz, otelin önemini vurgularken ”Bektaşiliğin, Mevleviliğin, Ahiliğin merkezi durumundaki bölgeye yılda turizm için 3.5 milyon kişinin geldiğini vurgulayarak “Örneğin bu yıl (dün) 50 otobüsle Kartallı Aleviler, Hacıbektaş Veli etkinliklerine geldi. Bu otelimiz Kartallılarındır, spor kulübümüz de yaz kampını burada yaptı. Başarılı öğrencilerimizi ücretsiz konuklatacağız...” dedi.
Bize göre burası, AKP’nin Kızılcahamam Kampı’na alternatif model oluşturacak. Daha doğrusu sosyal demokratlar için bir buluşma merkezi...
Bazı Meclis üyeleri, Kartal Belediyesi’nin Nevşehir’de yatırım yapmasına karşı çıkmışlar... Buna karşılık Ankara Belediyesi’nin 1970’lerde Ali Dinçer’in başkanlığı döneminde Balıkesir’in Akçay’da aldığı sosyal tesisi halen Melih Gökçek’in kullandığını; Şişli, Bakırköy ve Beyoğlu belediyelerinin benzer tesisleri olduğunu hatırlatıyorlar. Nihayette bu sıkıntılı bir durum, Kemal Kılıçdaroğlu, 8 ay önce otelin yenileme temeli atılma törenine gelirken, dünkü açılışta ortaya atılan iddialar nedeniyle gelmekten vazgeçmesi hoş karşılanmadı bazı partililerce... Bir başka yorum da Kılıçdaroğlu’nun, açılışa gelen bazı belediye başkanlarını görmemek için Ankara’dan Gülşehir’e uğramadan direkt olarak Hacıbektaş’ a geçmesi dikkat çekici...

(Dr. Altınöz Öz ve Yusuf İnanır’ın, Gülşehir’de 1200 dönümlük ceviz ve badem çiftliği de yazacağız.)

Haberin Devamı

İktidar tahrik ediyor Aleviler isyan ediyor

HACI Bektaş Veli’yi anma törenleri iktidar partileri için hep zor geçer. Sloganlar atılır, yuh çekilir... Hacıbektaş’ın aydınlanmacı ruhuma karşın genellikle ‘yuh’suz geçmez etkinlikler. Tehlikeli oyunlar oynanır hep; hoşgörü ve sevgiden uzaklaşılır. Aleviler kendi kutsallarını yaşatmak isterken, bir takım eller hep ‘mıncıklar’ bu sorunu... Dün de öyle oldu. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Alevi açılımını yeniden gündeme getirdiği konuşmasında, yuhlamalara hiç aldırmadı. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları ve ıslıklı protestoları altında, ”Sizleri Başbakanımızın selamı ile selamlıyorum” deyince protestoların dozu daha da arttı. Bozdağ’ın konuşması biraz uzun oldu; dayatmacı bir tontaydı ve de ‘sert’ti... Sahneden indiğinde önümüzde bir kargaşa koptu... Sonra yere yatırılan bir genç polisin ağır davranışına CHP’liler karşı koydular. K. Maraş’ın Pazarcık ilçesinden ‘serbest gazeteci’lik yapan Hüseyin Satı’nın eski milletvekili Çetin Soysal’ın, Satı’nın Bakan’a “Hangi yüzle buraya geldiniz, gelmeye yüzünüz yok” diye bağırdığını, ancak açık bir şekilde fiziki müdahalesinin olmadığını, ancak vücut dili ile kaldırdığı elinin Bakan’ın göğsüne geldiğini söyledi. Sarıyer örgütünden Kamber Doğan’ın polislere, “Ne yapıyorsunuz, öldürmek mi istiyorsunuz? Bırakın cezası varsa çeksin” diye bağırdığı duyuldu. (Doğan, bu kargaşa sırasında cebindeki 1.400 TL’nin gittiğini daha sonra fark etiğini söyledi.) Bu arada ‘istanbulgerçeği’ sitesinin sahibi İmam Bakır Üküş de polisin aşırı şiddet kullanmasına karşı protokolde oturan siyasilere, “Burada gazeteciler dövülüyor, neden müdahale etmiyorsunuz, tavır almıyorsunuz” diye bağırdı. Daha sonra milletvekillerinden Gökhan Günaydın, Umut Oran ve Durdu Özpolat olay yerine inerek polisin sert tavrını önlemeye çalıştı. Polisin aynı şekilde vekillere sert tutumu da halkın tepkisine yol açtı. Gözaltına alınan gazete ile birlikte milletvekilleri polisin şiddetini önlemek için gözaltına alınan gençle birlikte polis karakoluna ve hastaneye gittiler.

Haberin Devamı

OKUYUNUZ

Oyları kimin verdiği değil, kimin saydığı önemlidir

SİYASETÇİ ve eski bakanlardan Yaşar Okuyan’ın öncülüğünde oluşturulan Temiz Seçim Platformu adına ilginç verilere dayalı çalışmanın sonuçları açıklandı.
Çalışma, ‘Temiz Seçim Platformu/Seçim Sistemi ve Öneriler’ başlığını taşıyor.
Seçimlere güveni azaltan olaylardan örnekler veriliyor. Seçim dönemleri arasında listelere gerekenin üzerinde düşen/eklenen milyonlarca seçmen olduğu, 2001 seçiminde Afgan mülteciler gibi vatandaş olmayanlara oy kullandırıldığı, 2001 seçiminde yasanın öngördüğünden 19 milyon fazla oy pusulası bastırıldığı.. Seçmen listelerinin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) ile düzenlenmesinin ardından, TÜİK Başkanı Ömer Toprak’ın talimatıyla 81 ilde kayıt formu, çizelge, liste gibi belgelerin imha edildiği; gazetecilerin sorusu üzerine de ‘cezayı göze almak şartıyla mükerrer oy kullanabilmek mümkündür’ dediğini. Seçmen kütükleri düzenleme yetkisinin 5749 sayılı yasa ile YSK’dan alınıp hükümetin kurumu olan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürüğü’ne (NVİGM) verildiği belirtiliyor ve "Bu yeni düzenlemelerin Anayasaya aykırı olduğu ve yargı konusu olması gerektiği" vurgulanıyor.
Platformun çalışmasında ‘Seçsis olarak bilinen bilgisayarlı oy sayma sisteminin müdahaleye açık zaaflarının, kamuoyunda sürekli tartışıldığı, Seçsis’e benzer bilgisayarla sayım sistemleri ile ABD’de hile yapıldığının kanıtlandığı... bu sistemin hilelere açık olması nedeniyle Yunanistan’da kullanılmadığı, Almanya’da da kullanılması Anayasa Mahkemesi kararıyla yasaklandığı...
Güvensizlik yaratan olaylar hakkında muhalefet milletvekillerinin verdikleri soru önergelerine açıklayıcı yanıtlar verilmediği..
CHP Genel Başkan Yardımcılığı tarafından mahalle bazında tek yaş aralığına göre Türkiye’nin nüfus rakamlarını isteyen dört kez TUİK, üç kez NVİGM ve iki kez Bilgi Edirne Daire Başkanlığı’na resmi yazı yazılmasına karşın ilgiler verilmedığı...
Bunun gibi bir çok vahim olay yer alıyor bu çalışmada.
Siyasetçilerimiz "Oy demokrasilerin namusudur" derler.
Ama "Oyları kimin verdiği değil, kimin saydığı önemlidir" diye de eklenir.
Evet "Örnekleri verilen olaylar nedeniyle ülkemizde oyları kimin saydığı noktasında kuşkular artmıştır. Kuşkular giderilmedikçe seçmen iradesinin sandığa girdiğini ve girdiği gibi çıktığını iddia etmek mümkün olamaz."
Çalışma ile ilgili olarak, Temiz Seçim Platformu konusunda, Seçsis’in zaafları ve çözüm yolları da gösteriliyor.
Şöyle bir tespit de dikkat çekiyor:
"Dünyanın en antidemokratik seçiminin… 2002 Türkiye genel milletvekili seçimi olduğu... Seçmen sayısının 42.4 milyon, katılımın 32.8 milyon (%77.4), barajın %10...Temsil edilen oyun 17.3 (%40.8) olduğu…"

Haberin Devamı

Öneriler de var.
Seçim barajı yüzde 5’e indirilmeli...
Milletvekili sayısı 8’e çıkarılmalı...
Bu çalışmayı, partilerin ilgili görevlileri baştan sona dikkatle okumalı…

Yazarın Tüm Yazıları