Paylaş
SİLİVRİ yargılamasında suçlananlar, ağırlıklı olarak anayasal düzenin işleyişine karşı olduğu iddia edilen eylemleri nedeniyle yargılanıyorlar.
Dağdan barış grubu (eskiden bölgede ABD’nin ‘Barış Gönüllüleri’ faaliyet gösterirdi) olarak inenler ve inmesi beklenenler ise, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine silahlı isyanda bulunmakla ve bağlı olarak muhtelif suçların (silah, uyuşturucu, insan kaçakçılığı, petrol vs.) faili olarak suçlanmakta olup ayrıca bu suçları kendi iradeleri ile işlediklerini alenen ikrar halindeler.
Gerek Silivri’de yargılananlar, gerekse Kandil’den inip serbest bırakılanlar, TCK’nın aynı kısmında düzenlenen suçlamaların muhataplarıdırlar. Hükümet, TC adına görev yapan özel yetkili savcıları ve yargıçları, sınırdan giriş yapan PKK üyelerinin bulundukları yerde fiili bir mahkeme (adeta sahra mahkemesi) kurmaklagörevlendirip (Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun böyle bir mahkemenin kuruluşunun lüzumuna dair kararın mevcudiyeti açıklanmadı) Ceza Kanunu’nun (CK) 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık maddesini fiilen suçlu yararına yorumlamasını tavsiye ederek, kısa ifadelerinin alınması sonrasında serbest bırakılmalarını sağladı.
Bu işlemlere İçişleri Bakanlığı Müsteşarı nezaret etti, yürütme ile yargının işbirliğinin hukuk devleti ilkeleri bakımından ayrıca değerlendirilmesi gerekiyor.
Silivri’de yargılananların (tutuklu veya tutuksuz)- isnat edilen suçlamaları kesinlikle inkâr ediyorlar- CK’nın aynı kısımda düzenlenen suçları işlediklerini ikrar eden PKK üyeleri serbest bırakılırken, tutukluluklarının devamı dahi, gerek CK gerekse CMUK’un tatbiki konusunda ciddi ihtilaflar doğurabilecektir.
AYRICALIK DEĞİL Mİ Derin uykulardayız “BİZ mi ne yapacağız?”... Nâzım söylüyor ya bizim ne yaptığımızı; “Biz toprak üstünde derin uykulardayız.” Figen ÖZEN
Senelerdir dağda, silahlı örgüt üyesi olarak Türkiye’ye saldırılar düzenleyen ve bugün sınırlarımız içinde serbest bırakılan birkaç kişinin dahi işledikleri suçların, Silivri’de yargılananların tümünün işlemiş olabilecekleri iddia edilen suçlardan daha fazla olduğu ihtimali çok açık olarak ortadadır ve ‘barış’ vs. gibi büyülü kelimeler bu gerçeği değiştiremez.
Ceza Kanunumuzun temel ilkeler bölümü madde 3, Adalet ve Kanun önünde eşitlik ilkesini düzenlemiştir.
Bu maddeye göre; Ceza Kanunu’nun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, siyasal görüş, felsefi inanç, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve kimseye ayrıcalık tanınamaz.
Dağdan inip serbest kalanlar, Silivri sürecini etkilemeye başlamıştır.
MALİ Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanı Adnan Ertürk’ün bir süre önce bu görevinden alınarak Gelir İdaresi Başkan Yardımcılığı’na atanması üzerine CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, “MASAK Başkanlığı, Gelir İdaresi Başkan Yardımcılığı’ndan daha üst bir görevdir. Üst görevdeki birinin daha alt göreve atanması normal değildir” diyerek, atama talimatının Başbakan tarafından verilip verilmediğini soruyor. |
Hamzaçebi’nin, Başbakan’a yönelik soruları hayli ilginç:
“Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcılarının tüm sanıklardan oluşan bir liste hazırlayarak MASAK’tan listedeki kişilerin Türkiye dahil dünyanın bütün ülkelerindeki parasal ilişkilerinin araştırılması talebi olmuş mudur?
Böyle bir talep olmuşsa bunun kanuna uygun olduğunu düşünüyor musunuz?
AB VE YOLSUZLUKLAR
CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü de, Başbakan’a AB ilerleme raporuyla ilgili bir başka soru yöneltiyor:
“AB ilerleme raporlarında son 4-5 yıldır benzer ifadelerle Türkiye’de yolsuzluğun yaygın olduğu şeklinde değerlendirmeler yer almasını nasıl karşılıyorsunuz? Bu tespitler tarafınızdan da paylaşılmakta mıdır? Bakanlarınız, raporu ‘olumlu ve objektif’ bulduklarını açıkladıklarına göre, yolsuzluklarla ilgili bölümler için de bu değerlendirmeler geçerli midir? Yolsuzluklarla mücadele konusunda neden etkin önlemler alınmamaktadır?
Ülkene bak
LAFI dolandırmayalım, dağdan katil teröristlerin inmesine birkaç gün kala “domuz gribi” yaygarası kopartıldı. Herkese bir anda bulaştı, dağıldı ve kırmızı alarm zili çaldı!
Burası Türkiye Cumhuriyeti mi? Binlerce şehit verdiğimiz topraklar mı? Domuz gribiymiş! Bırak domuzu da, gribini de...
Memleketine bak, memleketine!
Ş.Ö.
Alın konjonktürü
AÇILIM süreci mi? Dağılım süreci mi? Pastadan pay kapar mıyız diye konuşuluyor.
Ne pastası beyler, ülke elden gidiyor. Ülkenin parçalanmasını yeni konjonktür olarak görüyorsanız, alın size konjonktür.
Allah milletimizin yardımcısı olsun.
Feridun SEZER
Biliyor musunuz
“DİNK Cinayeti ve İstih-barat Yalanları” isimli kitap nedeniyle, Dink cinayetinde görevi ihmalle suçlanan ve geçen hafta görevden alınan Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek ile İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer’le bazı polislerin şikâyeti üzerine hakkında 20 yıl hapis istemli dava açılan Milliyet muhabiri Nedim Şener’in bugün Beşiktaş Adliyesi’nde yargı önüne çıkacağını...
ANTALYA Gazipaşa’da ‘çekirdeksiz’ dalında (rengine, aromasına, albenisine ve standardına göre) yapılan Nar Festivali’ndeki yarışmada 31 üreticiden Hüseyin Çağlar’ın (Çile Köyü) birinciliği, Kadir Kaya’nın (Çakmak Köyü) ikinciliği ve Ahmet Baş’ın (Çakmak Köyü) üçüncülüğü aldıklarını, ayrıca Gazipaşalı kızlar arasındaki ‘Nar Güzeli’ yarışmasını da Aysena Seven’in kazandığını...
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Keskinkılıç şirketinin (Balküpü) bazı pancar üreticilerine ödeme yapmayarak taahhütlerini yerine getirmediğini, hükümetin bu duruma seyirci kalmaması ve haksız kazancın önlenmesi gerektiğini açıkladığını...
Paylaş