Paylaş
1980'lerden sonra Türkiye'de farklı rüzgárlar esmeye başladı. Yeni yetişen nesil toplumcu değil, bireyci... Verilenle yetinmeyen, isteyen, talep eden bir nesil. Halktaki bu değişimi CHP yakalayamadı. Hálá eskisi gibi halkı teba olarak görüp, 'nasılsa oy verirler' zihniyetiyle devam etti. Oysa, sağ partiler -ki onlar zaten düzenin yarattığı partilerdi- bu farkı hemen kavradılar. Bu çalkantılı dönemde bir yere ait olmak isteyen insanlara sahip çıktılar. Onlara bir doktrin sundular. CHP ise var olanlardan bile vazgeçti. Onların ilkelerini alan partiler bugün iktidara yürüyorlar. CHP kendi iç çekişmeleri, koltuk kavgaları içinde kaybolup gidiyor.
Eski bir CHP'li olarak bana gelince, hayatımda ilk defa olarak bir sağ partiye oy verdim; boş oy vermemek için... Ekranlardan ‘‘Bize sahip çıkın’’ diyen Baykal kendi seçmenine hiçbir zaman sahip çıkmamıştır. Seçim zamanı dışında herhangi bir milletvekilinden randevu almanız bile güçtür. Seçmeni değilseniz ‘‘Sizin oyunuza ihtiyacım yok’’ diyecek kadar gaflet içindeki milletvekilleriyle doludur parti. Halbuki oyumuzu onurlu insanlara verdiğimizi sanıyorduk.
Yönetime kimlerin talip olduklarını izliyoruz.
CHP'deki yıllanmış politikacıları istemiyoruz. Onlar da en az Baykal kadar suçlu. İkinci Cumhuriyetçi, globalleşmeden yana olan politikacıları istemiyoruz. Globalleşmek kültürümüzü yok etmekse, kaynaklarımızın sahiplenilmesiyse bunu istemiyoruz.
Şimdi istediğimiz, bize, halka ait bir parti.
Eski yöneticilerden ve kadrolu politikacılardan arınmış, yeni yüzlere, yeni kişilere kucağını açan, gerçekten halkın partisi olan bir parti.
Devir değişti, deyip ilkelerden vazgeçmeyen; Batılı ülkelere öykünüp cumhuriyetimizi numaralandırmaya kalkmayanların oluşturduğu bir parti.
Türkiye'deki ve dünyadaki değişimi yakalayabilen bir parti.
Ama ilkelerden ödün vermeden...
Hatice GÜMÜŞ-ANKARA
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘CHP'de eski tas, yeni hamam türküsü çağıranlar, sağlıklı yapılanmayı ve geniş katılımı umursamayanlar ortalıkta... Altıoku yeni tehlikeler bekliyor. Aklınızı başınıza toplayın beyler... Tutumunuzu değiştiremezseniz, CHP bir dahaki seçimde de barajı aşamaz.’’
(Süleyman EKİM-AFYON)
Yaş çay fiyatı
unutuldu mu?
RİZE ve çevre bölgede 1999 yaş çay alımı kampanyası açılarak üreticiden yaş çay alımı hızlı bir şekilde devam etmekte. Ancak mayıs ayının başında açıklanması beklenen taban fiyatının, hükümetin belirsizliği yüzünden henüz açıklanmamış olması üreticiyi tedirgin etmekte. Tekel yetkililerince önce kuru çaya zam, sonra yaş çaya taban politikası yıllarca kabul görmüş. Kuru çaya zam oranı da açıklandığına göre yaş çaya neden fiyat biçilemiyor, anlamış değiliz. 100 binin üzerinde ailenin geçimini ilgilendiren yaş çay fiyatının açıklanmasını bekliyoruz. Ekonomik koşullara bakılırsa, kiloda 200 bin lira taban fiyatı verilmesi kaçınılmazdır. Umarız devletimiz, bölge insanımızın alınterinin karşılığını verecek nitelikte bir fiyat belirler.
Halis TAŞÇI-ANKARA
Egzoz muayenesi
BENİM trafik işlemleri yapan bir bürom var. Araç sahiplerinin egzoz işlemleri nedeniyle tam bir kargaşa yaşanıyor. Trafikte seyreden bir yaşından büyük araçların egzoz ölçüm testinin yılda bir mi, beş yılda bir mi yapılacağı konusunda uygulamada bir belirsizlik görülüyor. 1996 model Renault Brodway araca egzoz ölçümü yaptırmadığı için 114 milyon ceza kesilebiliyor. Sürücüler, sayıları 25-30'a yükselen egzoz gazı ölçümü yapan istasyonlara giderek 2-3 milyon gibi bir ücretle neden ölçüm yaptırmazlar?
Egzoz ölçümü kaç yılda bir yaptırılabilecek? Emniyet Müdürlüğü Trafik Daire Başkanlığı'ndan bu konuda bir açıklama yapılmasını bekliyoruz.
Adnan GÜN-ŞİŞLİ
COĞRAFYA profesörlerinin 'Ekvator İncileri' hakikaten ilginç, hımmm! ABD'deki pekçok -belki de bütün- üniversitelerde coğrafya bölümleri kapatıldı. En iyisi YÖK bu bölümleri kapatsın. Prof'ların demeçleri bu kapatmaya davetiye değil mi?
Dr. Numan S. DOĞAN-Greensboro, North Carolina, AMERİKA
Paylaş