Müteahhitler Dinçer Yiğit’e sahip çıktı

‘‘Vurgun Operasyonu’’ ifadelerinde adının geçmesi üzerine Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yiğit gönderdiği açıklamada ‘‘Beni karayolcuya sorun’’ demişti. Bir müteahhit okurumuz da ‘‘Sayın Dinçer'i karayolcudan önce müteahhitlere sormalısınız’’ demişti. Biz bu yazımızda Cengiz İnşaat'ın yaptığı Hopa-Sarp otoyolu ihalesi ile Kayaoğlu'nun Dorukhan Tüneli inşaatıyla ilgili olarak hakedişlerle ilgili bazı sorular yöneltmiştik.

Türkiye Müteahhitler Birliği, bu yazıyı imzasız ve isimsiz gönderdiği için dikkate almamıştık. Bu arada Dinçer Yiğit'ten her zamanki gibi açıklama gelmemesi dikkatimizi çekmişti.

Dün birliğin başkanı Nihat Özdemir aradı. Özdemir aynı zamanda Uluslararası Müteahhitler Birliği Başkanı ve FB Yönetim Kurulu üyesi...

‘‘Bize sorunuz üzerine beni yönetim kurulundan bazı arkadaşlar uyardı; ben de bayram tatili nedeniyle Mısır'daydım. Yoksa Türkiye'de olsaydım imzalı gönderirdim’’ dedi.

NEDEN BİTİRİLMİYOR

Özdemir'in onay verdiği açıklama şöyle:

‘‘Ülkemizdeki altyapı yatırımları genelde, yıllar itibarıyla yeterli ödeneklerin tahsis edilmemesi sonucunda planlanan sürelerde bitirilememekte ve uzun yıllara yayılmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak proje standartlarında değişen ihtiyaç ve çevre koşulları dikkate alınarak yeni düzenlemelerin yapılması zorunlu hale gelmektedir. Bu nedenle sadece karayolu projeleri değil; ulaştırma, enerji, tarım, turizm gibi sektörlerde ihale edilen birçok altyapı projeleri değişikliğe uğramakta ve bunun doğal sonucu olarak da maliyetlerde artışlar meydana gelmektedir.

2866 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 63. maddesinde bu tip artışları karşılayacak bir hükme yer verilmiş % 30'a kadar artışlar için ilgili kurum, genel müdürüne, daha üstü için yani ‘temel, tünel vb. işler' şartı olarak tanımlanan belli koşullarda ise ilgili bakana yetki vermiştir.

Bu uygulama ile ihale edilen işlerin yarım bırakılmadan en hızlı şekilde ülke ekonomisine kazandırılması amaçlanmıştır.

Yeni ihale yasasında bundan böyle yeterli ödenek ve tatbikat projesi olmadan ihale yapılmaması şartı ile işlerin öngörülen sürelerde ve öngörülen maliyetler içinde tamamlanabilmesi de sağlanmış olacaktır.

Dolayısıyla ülkemizdeki birçok önemli altyapı projesinin tamamlanmasını sağlayan bu uygulama nedeniyle ülkemizin saygın kuruluşlarından biri olan Karayolları Genel Müdürlüğü ile yasaları ve kuralları titizlikle uygulayan Genel Müdür Sayın Dinçer Yiğit'in eleştirilmesinin haksızlık olacağını belirtmeyi görev addediyoruz.’’



TÜRKİYE Müteahhitler Birliği Başkanı Nihat Özdemir’le görüşmemizde, kendisine bazı sorular sorduk... ‘‘Örneğin, bir baraj inşaatını 20 yılda; Düzce-Akçakoca-Ereğli yolunu 15 yılda bitiremiyoruz. Büyük zaman kaybediyoruz’’ diyor. Karadeniz otoyolu konusunda görüşü şöyle:

‘‘Maliyeti düşük tutmak için Karadeniz'de bu yolu sahilde yapmaya mecbursunuz. Dışardan geçerseniz tünel ve viyadükler büyük maliyet unsuru oluyor. Ortalama olarak duble karayolunun bir km maliyeti 3-5 milyon dolardır. Tünel ve viyadüklü olursa km başına bu rakam 15 milyon doları buluyor. Denizin doldurulması o kadar tehlikeli sayılmamalıdır. Çünkü sahilde mahmuzlar yapılıyor; Giresun'dan başlamak üzere sahilde çok güzel kumsallar meydana geliyor.

Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yiğit'i savunan açıklamanız?

- Hayatımda gördüğüm, parmakla gösterilecek en düzgün ve dürüst genel müdürdür. Bir şeyi vurgulamak isterim; Türkiye'de iki konuda akıl vermek çok kolay; biri yol yapımında, diğeri de futbolda...

ANAP'ın en yakın müteahhidi Rizeli Cengiz İnşaat...

- Bizim üyemizdir... Eğer onların yaptığı Karadeniz otoyolundan bahsediyorsanız Türkiye'de keşif artışsız biten iş yoktur. Ne yazık ki, yeni İhale Kanunu bunun önünü kapattı; buna göre artık hiçbir şekilde keşif artışı verilmeyecek... Meclis'teki görüşmelerde müdahalelerle bu hüküm getirildi. Ancak AB'de % 50'ye kadar keşif artışı vardır. Bu hükmün mutlaka değiştirilmesi lazımdır. Manş Tüneli en az yedi yıl içinde % 300 keşif artışı ile bitirilebildi.

BOĞAZ GEÇİŞİNE ÖNERİ

Müteahhitlere kaynak aktarılacak diye doğa tahribatı...

- Haklısınız ama ihtiyaç... Yolu dışardan yaparsanız maliyet beş misli büyüyor. Bütçenin bunu karşılayacak hali yok.

Boğazda yapılacak olan tüpgeçit için ne diyorsunuz?

- Köprü ile tüpgeçit projeleri yeniden gözden geçirilmelidir. Niye mevcut köprülere paralel köprü düşünmüyoruz. (Haliç üzerinde Onur Kumbaracıbaşı'nın döneminde yapıldığı gibi..) İşte doğayı tahrip etmeden, yeni istimlak yaratmadan bir çözüm... İstanbul için tartışmaya değmez mi?



GAZİOSMANPAŞA'dan Hamit Işık, çok önemli bir ‘‘çete’’nin varlığını haber veriyor:

‘‘GOP Sultançiftliği'nde iki ayda yaklaşık 70 konfeksiyon atölyesinin makineleri çalınmıştır. Bu makinelerin ucuz fiyattan Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelere götürülüp satıldığını duyuyoruz.

Bu makinelerden ‘‘reçme’’ 2000 dolara, ‘‘overlok’’ da 1000 dolara Türkiye'ye ithal edilmişlerdi. Ancak çalınanlar 200-300 dolara bu ülkelere götürülüp satılıyormuş.

Bunlar milli servetimizdir.

Biz sesimizi nasıl duyuracağız? Köşenizde gündeme getirirseniz belki ilgililer gözlerini biraz açar.



‘‘Sevinç gözyaşlarını hiçbir zaman silme!’’ (Solon)



MARMARA Denizi'nde katliam devam ediyor. Evet, gözümüzün önünde hepimiz seyrediyoruz. Yeşilyurt'tan Ambarlı'ya, Selimpaşa'dan Marmara Ereğlisi'ne 30 kadar trol ağları Marmara'ya atılıyor. Marmara'yı katlediyorlar. Sahil Koruma, Doğa Savaşçıları, Green Peace ve TÜDAV'a müracaat ettik, yine bir şey yok. Deniz Koruma Kanunu çıksın. Ormanlar kadar denizlerimiz de kıymetli.

Bir grup balıkçı