Musluğumuz akmazsa

ASANSÖR, kalorifer, sıhhi tesisat, ısı yalıtımı, enerji tasarrufu, klima, ısıtma-soğutma, yangın tesisatı, yapı denetimi, doğalgaz, jeotermal ve AB sürecinde tesisat mühendisliği...

Bu konuları içeren deyimler sıralandığında size sıkıcı gelebilir.

Ama asansörde kalırsanız, musluğunuz bozulursa, çatılarınız akıyor ve gereksiz şekilde gökyüzünü ısıtıyorsanız, sularınız kirliyse, borularınız patlıyorsa, ormanlar yanıyorsa vs... gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığınızda hiç korkup öfkelenmediniz mi?

Evet...

Hatalı, yanlış ve eksik yapılan tesisatlara karşı mühendislik hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz o zaman... O nedenle sağlıklı, güvenlikli ve çağdaş bir yaşam ortamı sağlamak çok önemli değil mi?

Aynı eczacılık gibi...

Uluslararası kurallara uygun, verimli ve ekonomik yönü ağır basan bir meslek tesisat mühendisliği... Özellikle büyük binaların 'akıllı' olması gerekiyor; modern, kullanışlı, tasarruflu, daha az kirletici ve hijyenik...

İzmir Kültürpark Fuar alanında önceki gün başlayan 6. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi'nde 38 bildiri, 6 seminer, 3 kurs, 3 panel ve bir forumda bütün bu konular tartışıldı. 55 bin makine mühendisi olduğu -üniversitelerde 21 bin öğrenci de okuyor- düşünülürse sanayileşen ve üreten bir Türkiye için bu kongrenin ne kadar önemli olduğu ortada...

120 firmanın sergilediği teknolojinin yeni ürünlerinin ne olduğunu anlayabilmek için ille de mühendis olmak gerekmiyor.

1500 MAKİNE MÜHENDİSİ

Büyük bir organizasyon hem insanı hem makineyi bir araya getirmiş. İzmir Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi adına, 10. yılını kutlayan TESKON 2003 adlı kuruluş yapmış bunu... TESKON, Türkiye'de tesisat mühendisliğinin gelişmesinde sektörün en önemli organizasyonu... Sektörün farklı kesimlerinden bir araya gelen 1500'ye yakın makine -ağırlıklı-, mimar ve teknik elemanın katıldığı kongre, bilim ve teknolojiyi sanatın ışığıyla da aydınlatmış. Mizahseverlerin yakından tanıdığı İrfan Sayar'ın, halk diline yerleşen 'Zihni Sinir'in objeleştirdiği birbirinden ilginç projeler ilgiyle izlendi; 'Üretimde İnsan' konulu fotoğraf sergisi de...

Tesisat sektöründe Ege'de çok önemli tesislerin olduğunu da bu arada öğrendik.

Profesyonel uygulayıcılar ve kullanıcılar için ilginç bir kongre... Bunu 'sürekli eğitim' anlayışı ile İzmir'de gerçekleştirerek, sanayileşen, üreten, aydınlık bir Türkiye için 'yaşama müdahil' olmak isteyen bir Oda...

Jeotermal doğalgaza karşı

KONGREDE tartışılan konulara gelince... Sanayi ürünlerinin AB normlarına uygunluğunun belgelenmesi özel bir gündem oluştu. Kamu kurumu niteliğindeki meslek odaları bu çalışmalarda uzmanlık alanlarına giren konularda görev almak istiyor. Makine Mühendisleri Odası (MMO) bu amaçla, uzmanlık alanındaki tüm konularda 'Uygunluk Değerlendirme Kuruluşu' olma yönündeki hazırlıklarını tamamlayıp Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na başvurmuş... Bu konuyu açıklayan Makine Mühendisleri Odası Başkanı Emin Korkmaz, ‘‘Tesisat sektörü 3 milyar dolarlık bir pazar. Bizler, bilgi ve deneyimlerimizi sanayinin hizmetine kazandırarak, uluslararası platformda rekabet altyapısına kavuşturulmasını istiyoruz’’ dedi.

Bu organizasyonla kutlanan MMO İzmir Şubesi Başkanı Doğan Albayrak, ‘‘Ege'de önemli potansiyele sahip jeotermal enerji kaynakları bilimsel, güvenli ve yaygın kullanıma açılmalıdır’’ dedi. Bu konuda İzmir Jeotermal Yüksek Danışma Kurulu'nca hazırlanan Jeotermal Enerji Yasası'nın bir an önce yaşama geçirilmesi gerektiğini anlattı Albayrak...

Bu konuda Prof. Macit Toksoy'un öncülüğünde dört günlük seminer ve atölye çalışmaları sonunda 500 sayfalık bir kitap hazırlanmış... Kitap bu alanda son derece kısır olan Türkçe literatüre önemli bir kaynak. (İlgilenenlere; http://teskon.mmo.org.tr)

Bastığımız yerin altında zengin jeotermal yataklarımız varken, İzmir neden doğalgazla ısıtılsın!..

Hükümet soru önergesinden kaçıyor

CHP Antalya Milletvekili Feridun F. Baloğlu, TBMM Başkanı Bülent Arınç'a bir soru önergesi ile ilgili gönderdiği mektubunda özetle şöyle diyor:

‘‘SON dönemde, hükümet üyeleri, milletvekillerinin denetleme görevlerini yerine getirmesini engelliyorlar. Bakanlar, Genel Kurul'da bırakın yanıtlamayı, yazılı önergelerimize de içeriklerine uygun yanıtlar vermiyor.

29.7.2003'te Sayın Tayyip Erdoğan'a yöneltilen yazılı soru önergemizde ‘... Çünkü iktidarımız midelerine oturdu da ondan yapıyorlar... Bunun için kuduruyorlar' biçimindeki beyanın dil sürçmesinden mi, siyasal yaşamla ilgili bir üslup tercihinden mi kaynaklandığını sormuştum.

Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Ali Şahin tarafından gönderilen 30.9.2003'teki yanıtta, sorularımıza yanıt verilmemiş, AKP iktidarının çalışmalarını içeren bir metin tarafıma iletilmiştir. Bu durumda, soru önergem ‘yanıtlanmamış' olmaktadır. Kasten yapılmamışsa, bir yanlışlıkla tarafıma gönderilen bu yanıtı, gereğinin takdiri için Başbakanlığa iade ettim.’’

Mesaj Panosu

ANKARA'
da bazı hastaneler sağlık konusunda sınıfta kalıyor. Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nin önünde önceki geceden oluşan kuyruklar ve sabah 06.00'da numara dağıtılması yüzünden oluşan hengame Ankara gibi bir metropole hiç yakışıyor mu? SB Ankara Hastanesi'nde de durum farklı değil. Ya otopark ücretlerine ne demeli? İnsan muamelesi görerek tedavi olmak istiyoruz.

M. ATAK-ANKARA

ÜSKÜDAR'ın akciğerlerinden biri de Üsküdar Fethipaşa Korusu'dur. Peki bu güzelim yeri kim koruyor? Uyarı levhalarında ‘‘Ateş yakmayın’’ deniyor ancak önünde mangal yakılıyor. Hiç bir görevliyi ortalıklarda göremiyorsunuz. Korudan Paşalimanı'na iniyorsunuz sahildeki park çöplükten geçilmiyor. Üsküdar'a geliyorsunuz Demokrasi Parkı otopark olmuş. Belediyecilik sadece konser vermek ile mi oluyor?

Abdurahman BABAL-ÜSKÜDAR
Yazarın Tüm Yazıları