Paylaş
Meclis'in cuma günü toplanmaya başlamasıyla birlikte, Türkiye gündemine yine türban olayı çok geniş boyutu ile oturacağa benziyor. Türban takanlar bunu dini inançları nedeniyle yaptıklarını iddia etmektedirler, çok inandırıcı olmasa da savları bu...
Şimdi 20. yüzyılın tartışmasız en büyük liderlerinden olan Mahatma Gandi deneyimiyle olaya bir göz atalım.
Gandi, biyografisinde türban olayını nasıl rasyonel bir biçimde çözdüğünü uzun uzun anlatmaktadır. Aslında bu kitabın bütün türban meraklıları tarafından ciddi bir şekilde okunması gereklidir. Gandi, Hindu dinine mensup, olağanüstü bir şekilde bu dinin gerekli törelerini yerine getiren biri... Ancak Gandi, Güney Afrika'ya oradaki Hintli koloniye yardım amacıyla gittiğinde avukatlık yapabilmek için baroya müraacat eder. Evrakları incelendikten sonra, baroya kabul edilir. Göreve başlayabilmek içinde yemin etmesi gereklidir. Gandi usulüne uygun yemin eder ve artık Güney Afrika barosu avukatıdır. Yemin töreninden sonra baro başkanı, Gandi'ye döner, 'Sayın Gandi, siz şimdi büromuzunu avukatısınız. Buradaki kurallara göre türbanınızı çıkartınız' der ve Gandi tereddütsüz çıkarır. Bugün türbanda ısrar edenlerin, Gandi'yi mutlaka okumalarını salık veririm.
Dr.İbrahim Hüseyin YÜCER-KADIKÖY
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Kimse aklından çıkarmasın, irticanın parolası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkmak; işareti türban, takiyyesi ise peruktur.’’
(Nurettin Kaptan-GEREDE)
Seçim yasasının hali
İSTANBUL 1. bölge bağımsız milletvekili adayı Kaya Mutlu diyor ki: ‘‘Adaylığım kesinleştikten sonra 14.3.1999'da geçirdiğim kalp krizi sonucu Gata Askeri Hastanesi'nde tedavi oldum ve bir aylık rapor aldım. 15 Nisan'da İl Seçim Kurulu'na gittim, rahatsız olduğumu, raporumun olduğunu söyledim. Bana, oy pusulalarımı 17 Mart'ta teslim etmem gerektiği söylendi. Ancak bu konuda Seçim Yasası'nda bir hüküm yoktu. Kadıköy 1. İlçe Seçim Kurulu'na 16 Nisan'da başvurdum. Verdikleri kararda, ‘sürenin geçmesi ve oy pusulalarının teslim merciinin pulumuz olmaması sebebiyle istemin reddine...' denildi. Bu karar 19 Nisan tarihinde tarafıma tebliğ edildi. Aslında diğer adayların oy pusulaları, 17 Nisan'da alındı. Ben de seçime katılabilirdim. Kadıköylülere yıllardır hizmet ediyorum, oy potansiyelim de vardı... İşte Seçim Yasası'nın hali...’’
KAHRAMANMARAŞ’tan bir okurumuz yazıyor: ‘‘Tekir Kasabası'ndaki belediye başkanlığı seçiminde garip şeyler oldu. Beş kişi yaşları küçük, 12 kişi de asker olduğu halde oy kullandılar. Askerlik Şubesi'ne ve Nüfus Müdürlüğü'ne durum anlatılamadı. Ne yazık ki bu seçimi BBP adayına karşılık FP adayı kazandı.’’
Meclis'in yeni ‘Kubi’leri var
MECLİS'e yeni Kubi'ler geliyor mu? İzmir'den bir okurumuz ‘‘Geliyor’’ diyor. Milletvekili seçilen bu partili, milletvekili ve belediye meclis ve il genel meclis üyeliklerini parayla satmış. Bankalardan para almış, borçlarını ödememiş... Banka da takibe almış... ‘‘Halk ve Vakıfbank'a sorabilirsiniz’’ deniliyor. Okurumuz, ‘‘Bu kişiyi ilerde tanıyacaksınız. Kubilay Uygun'u bile gölgede bırakıp geçer. Kubilay Uygun'dan daha marifetli, insanları inandıracak şekilde konuşabilen, bilinen bir lidere yandaşlık yapabilecek bir adam geliyor ey Yüce Meclis..’’
Ermeni arşivi
ALMANYA'nın Düsseldorf kentinden Arif Birel, Ermeniler konusunda yeniden yazıyor: ‘‘Neden susuyoruz’’ başlıklı yazıda, gözünüzden ufak bir konu kaçmış. O da şu: Osmanlı arşivinde tam 110 bin belge vardır ve belgelerin fotokopileri 1985'lerde bütün devletlere gönderilmiştir. İşte buna rağmen Fransız Başbakanı Ermenicidir. Çünkü eksik oylarını Ermeniler'den tamamlar; yani beyler iktidar olabilmek için Türk tarih, şeref, namus ve haysiyetini ayaklar altına alırlar... Çünkü bilirler ki, hükümetlerimiz susacaklardır. Ve sonra da ‘insan hakları’ diye mangalda kül bırakmazlar.''
GAZİ Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümü 1970-74 mezunları 1-4 Temmuz 1999'da Antalya'da toplanıyoruz. Bilgi için: Ali Özdemir -0242- 345 94 68 / 322 30 67
Paylaş