’Melih Bey korkusu’ çözümü geçiktiriyor

Belediye Başkanımız ve Valimiz sayesinde işmerkezi yapmak için hizmetimiz engellendi. Dolayısıyla birçok kişi işsiz ve mağdur oldu. Garajımız iş açısında birçok kişiyi maduriyetten kurtarıyordu. Oysa Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni 12.04.2006 tarih 933 sayılı kararıyla reddelilerek 1/5000 ölçekli nazım imar planı askıya alınmıştır.

Ankara’nın 50 km.üstündeki beldelerinin bir kısmına ring verildi. Ankara’nın trafiği ve iklim şartları göz önüne getirilirse gidilecek yerlerin en az 1 saat olduğunu düşünürsek yağmur-karda hangi durakta beklenecek? Görmek istemediğimiz gerçekleri görelim. Şu an da AŞTİ kapasitesinin çok üstünde çalışmaktadır. Üzülerek söylüyorum Ankara hariç bütün illerin ilçe ve beldelerine hizmet verecek ikinci bir garajı vardır. Garajımız konumu açısından bu hizmete uygundur.

Sayın yetkililerimize sesleniyoruz; 5-6 km. yakınlıkta üretici olmayan, tüketici olan ne hizmet vermektedir. Etlik’te Antires, Osmanlı İş Merkezi, Aşağı Eğlence olmak kaydıyla 4 km. aralıklarla üç işmerkezi artı 6-7 km.uzaklıkta Ankamall işmerkezi bulunmaktadır. Buna karşılık Etlik garajları, Demir Sanayii İş Merkezi yapılacak diye boşaltıldı, esnaf mağdur edildi. En üzücü tarafı de Demir Sanayi önünden kimse geçememektedir. İşsizlik ve yokluk insanların ahlak yapılarını zorunlu olarak farklı yönlere sevketmiştir.

Etlik garajlarının bir kısmı SİT alanı sayılmakla birlikte, iki askeriyenin arasında senelerdir sorun yaratmadan hizmet vermektedir. Biz Etlik garajları sakinleri olarak tüketici değil üretici olarak hizmet vermek için Valimize, Belediye Başkanımıza, Milletvekillerimizin özel kalemlerininden hariç kimseye ulaşamadık. Bizim oylarımızla bize daha rahat bir hayat sağlayacaklarını vaat eden Sayın büyüklerimiz bizi kabul etmedikleri gibi "Aman Melih Bey’le biz başedemeyiz" dediler. Bunun üzerine Sayın Başbakanımızın Subayevleri’ndeki evinin önünde nöbet tuttuk. Bizi oradaki kişiler parti merkezine yönlendirdiler. AKP merkezinde ve Meclis’teki vekilleri ziyarete gittik. Şunu çok ama çok üzülerek belirtmek isteriz; bizlerin oylarıyla o koltuklara oturan vekillerimiz; Etlik garajları ismini duyunca biz makamlarına bile kabul etmediler. Bizi temsil eden Sayın Valimiz makamlarına kabul etmediği gibi yardımcıları tarafından da kovulduk. Kimseye muhtaç olmadan tamircimizden tutun da seyyar satıcımıza kadar sesleniyoruz; artık yetkilerimizin bizi duymasını mağduretimizin giderilmesini istiyoruz. Onlar ne dediyse biz onları yaptık hatta ’şirket kurun, sizi sokağa atamayız, biz uygun yer bulursak yada siz bulursanız valimiz, belediye başkanımızla sizin için aracı olacak’ dendi. Sonra makama bile kabul edilmedik Şu anda ne olacağımızı bilmeden halkımıza elimizden geldiğince hizmet verip, geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz.

Gönül TUNABOYLU-Ankara Etlik Otobüsçüleri ve Esnafları Koruma ve Dayanışma Derneği Başkanı

Başbakan, Gökçek’e ne demeliydi...

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, CHP’li belediyelerin ulaştırmada bile raylı sistemde durduğunu; Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri’nin metroyu Ulaştırma Bakanlığı ile birlikte yürütmediğini söylüyor.

Türkiye’de ilk metro Sayın Murat Karayalçın’ın SHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, projesi tamamlanarak tüm kredileri sağlanarak, gerekli ihaleler yapılarak gerçekleştirilmiştir. O günlerden bugüne kadar da Ankaralılar 20 km’lik bu eserden yararlanmaktadır ve metro Ankara’nın temel ulaşım aracı olarak kentlilere hizmet vermektedir.

Bu hat Türkiye’de yapılan ilk metrodur. Ondan evvel Karaköy-Galatasaray Tüneli vardır. Melih Gökçek o kadarını dahi becerememiştir. Melih Gökçek 14 yılda bir metre ray döşeyememiştir. Beceriksizliğini ise "metroyu merkezi hükümetin yapması gerekir" diye üzerinden atmaya çalışmaktadır. Sayın Başbakanın eleştirdiği durum bugün Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce yapılmaktadır. Sayın Başbakan’ın konuşmasını bir eleştiri olarak değil, özeleştiri olarak görmek gerekir.

Başbakan konuşmasını yaptıktan sonra iftar sofrasında yanına oturduğu Gökçek’e, "Bak Melih, ’metro merkezi hükümetin işidir, belediyeler yapamaz’ diye bir daha konuşma, yoksa senin yerine Turgut’u aday gösteririm, o hiç olmazsa Keçiören Atakule hattına teleferik yapacak" demeliydi.

Dr. Uğur CİLASUN-

SHP Genel Sekreteri

Özelleştirme ve yabancılaştırma

KEÇİÖREN Belediye zabıtalarının içki satan bir büfeciyi öldüresiye dövmelerinden sonra, Amerika Büyükelçiliği’nin olaya aşırı ilgi duyması ve bu konuda bir savcı, bir pois müfettişi gibi araştırma yapmasında bir tuhaflık yok mu?

Bu ülkenin, en azından, günlük adi olaylarda bağımsız olduğunu, bu olaylara kendi kolluk kuvvetlerinin müdahale edebileceğini zannediyorduk. Savcıların veya polisin yapması gereken işleri özelleştirdik veya yabancılaştırdık (!) da bizim mi haberimiz yok!

Prof. Dr. Faruk MENDİ