Maşallah iftarlarda bir ‘kuşsütü’ eksik

Din adamları tarafından orucun en önemli amacı “aç kalarak hep aç olanların halini anlamayı sağlamak olarak” açıklanıyor.
Bakın okur Ali Özdemir bu konuda nasıl tepki gösteriyor:
“Oruç tutan insanlar midelerine, dillerine, bellerine hâkim oluyorlar. Uzun süre nefsi arzularını iptal ediyorlar. Bu sayede bedenen ve ruhen arınma yaşıyorlar.
Pahalı ithal arabalarına kurulup, lüks mekânlara iftara giderek gösteriş yapanlar dinin özüne zarar veriyorlar.
Mehmet Şevket Eygi, İhsan Eliaçık, Süleyman Ateş, Bayraktar Bayraklı, Abdülaziz Bayındır, Cemalnur Sargut, Ali Rıza Demircan, Mehmet Görmez gibi din uzmanlarının yazılarını, konuşmalarını dinleyince israfın büyük günah olduğunu öğreniyoruz.
57 Müslüman ülkenin yarıya yakınında kavgalar, çatışmalar, boğuşmalar, savaşlar, mezhep ayrılıkları, sefalet, yolsuzluk, hırsızlık, ahlaksızlık, adaletsizlik hüküm sürerken bir avuç azınlığın kuşsütünün eksik olduğu sofralarda oruç gösterisi yapmasını kabul edemiyorum.”

Yalanlara inanmış gibi yapın!

TÜRK halkı sahte gülüşle, omzu okşanmakla, verilen yiyecek, para, mevki ile aldanacak kadar akılsız değildir. Domuzdan kıl çekmek sevaptır demişler (domuz, kötü kişi anlamında). Haksız iş için alınmadığından haram değildir. Ahlaka ve kanuna aykırı maksatla verilenler haram sayılmadığı gibi, dinen ve kanunen (Borçlar Kanunu) geriye de istenemez. Söylenen yalanlara inanmış gibi yapın. Çünkü onlarla çene yarıştıramazsınız.
Dinçer ÖNAL

Bu araçlar neden plakasızdır

ANKARA’da yaşıyorum. Yollarda onlarca ön tarafı plakasız araç görüyorum. Hepsi lüks araçlar. Hak ve hukukun Allah’a emanet olduğu ülkemizde, bu ayrıcalığın hangi mevzuat hükmünden kaynaklandığını çok merak ediyorum. Bununla ilgili bir mevzuat varsa da pes doğrusu... Malum, cezalar ve diğer benzeri yaptırımlar, örneğin radardan plaka tespiti falan, genellikle ön taraftan oluyor. O arkadaşların ön tarafında plaka olmayınca durum ne oluyor acaba? Bu nasıl bir tuhaf uygulamadır!
Ömer BERKİ

Korkutan alacak: 33.068.268.065,78

İSTANBUL Milletvekili M. Sezgin Tanrıkulu SGK’nın borçlarını sordu, Çalışma Bakanı Faruk Çelik yanıtladı.
Biz SGK’nın alacağını ve cezalarını yazalım:
30.09.2013 tarihi itibariyle kurumun icraya itikal etmiş alacak miktarı 21.103.897.589,47 TL borç aslı ve 11.964.370.476,31 gecikme cezası ve zammı olmak
üzere toplam 33.068.268.065,78 TL’dir.
(Yani 33 milyar, 68 milyon, 268 bin 65 TL’dir.)
31.12.2013 tarihi itibariyle kurumun belediyelerden icraya intikal etmiş olan borç miktarı, 3.098.467.400,96 borç aslı, 1.498.244.324,367 gecikme zammı ve cezası olmak üzere 4.596.711.725,327 TL’dir.
31.12.2013 tarihi itibariyle borcu herhangi bir kanun kapsamında yapılandırılmamış ve 6183 sayılı Kanun’un 48’nci maddesi çerçevesinde taksitlendirilmemiş, bununla beraber borç tutarı 100 bin TL üzerindeki belediye sayısı 1202’dir.
Bu belediyelerin listesini görün, şaşırın.

Trafoya giren kediye dikkat

CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar’ın, yurtdışında kullanılacak oyların Türkiye’ye getirilip sayılması sisteminde güvenlik açıkları bulunduğunu belirterek, “Kapalı olması gereken trafoya giren kedinin, yolda çuvallara girmeyeceğini kimse garanti edemez!” derken, YSK’ya alınacak güvenlik önlemlerini sorduğunu...
ESENYURT’ta ağırlıklı olarak Caferi vatandaşların gittiği Muhammediye Camisi’nde yangın çıkması üzerine İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in, Bakan Emrullah İşler’e “Camiyi kimler kundaklamıştır? Bu gibi olayların yaşanmasında Erdoğan’ın oy uğruna mezhepçilik yapmasının etkisi bulunmakta mıdır? 2002’den bu yana kaç ibadethaneye saldırıda bulunulmuştur, bunların sonuçları hakkında hangi işlem yapılmıştır” diye sorduğunu...
TÜRKİYE Komünist Partisi’nin ‘Atılım Kongresi’ninin yarın Bostancı Gösteri Merkezi’nde yapılacağını...

MESAJ PANOSU

“DÜNYA’nın en büyük Kürt kenti olma rekorunu elinde bulunduran İstanbul’da yeni hedef dünyanın en büyük Arap kenti olmak!” (Zaytung)


Rumeli kökenli vatandaşlar vize mağduru oluyor

AVRUPA Birliği’nin şart koştuğu ve Aralık ayında imzalanan geri kabul anlaşması Meclis onayından geçti. Böylelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Avrupa ülkelerine gidişlerinde yaşadığı vize zorunluluğunun yakın zamanda ortadan kalkması bekleniyor.
Tüm bu sorunlar ortadan yavaş yavaş kaldırılmaya başlanırken, Türkiye’de yaşayan Rumeli kökenli vatandaşların uzun yıllardır yaşadıkları haksız mağduriyet de tekrar gündeme geldi. Avrupa ülkelerinden savaş ve zorunlu göç sebepleriyle Türkiye’ye gelen Rumeli kökenli vatandaşlar, doğdukları ve hala ailelerinin yaşadığı topraklara giriş yaparken dahi vize problemleriyle mücadele ediyorlar.
Rumeli kökenli vatandaşlarımızın yaşadığı vize problemiyle ilgili görüşlerini belirten RUYİAD (Rumeli Yönetici ve İş Adamları Derneği) Başkanı Cavit Ganiç "Avrupa ülkeleri ile vizelerin kaldırılması yıllardır gündemde yer alıyor, aynı şekilde vize problemleri de yıllardır yaşanıyor. Fakat mevcut durumdan en fazla etkilenen ve mağdur olan Rumeli kökenli Türk vatandaşları oluyor. Çoğu Rumeli kökenli vatandaşımız, doğduğu topraklara, akrabalarının yanına gidişlerinde sıkıntı yaşıyor, bir araya gelemiyorlar" derken yaşanan acı örnekler olduğunu da söyledi.
Türkiye’de yaşayan Bulgaristan’dan göç etmiş Rumeli kökenli bir vatandaşın Bulgaristan’daki yakınının vefat ettiğini ve cenazesine gitmek için vize almak zorunda olduğunu belirten Ganiç, bu prosedürlerin mağduriyetler yarattığını vurguladı.
Böylesine insani durumlarda dahi sıkıntılar yaşandığının altını çizen Ganiç, "Umuyoruz ki hükümetin de desteğiyle vize problemleri çok daha kısa sürede aşılacak ve yaşanan bu mağduriyetler giderilecektir" açıklamalarında bulundu.

VIALAND: İnsanlarımızın güvenliği ile olumsuz bir durum söz konusu değil

Hürriyet gazetesinin 6 Temmuz 2014 tarihli nüshasında yayınlanan köşe yazınızda bahsettiğiniz VIALAND yolundaki çatlaklara yönelik, sizinle doğru bilgileri paylaşmak istedik.
Öncelikle yazınızda belirttiğiniz VIALAND yolundaki çatlamaların altyapı hatlarının tamiratı ile ilgili olduğunu belirtmek isteriz.
VIALAND’in konsepti tema park, rekreasyon alanı ve alışveriş merkezi odaklıdır. "Daimi ve müstakil üst hakkı karşılığı İstanbul tema parkı ve eğlence merkezi yaptırılması ve işlettirilmesi işi" adıyla ihaleye sunulan konsept de bu 3 başlığı içinde barındırması nedeniyle Türkiye’de bir ilktir. Zaten dinlenme ve gezi alanı olarak tasarlanan rekreasyon alanı, kent ormanı mesire alanı düşüncesine hizmet edecektir.
Projemiz zemin etüd çalışmaları sonucundaki rapora göre dizayn edilmiştir. Aksi halde zaten ruhsat verilmeyeceği için, projemizin de hayata geçirilmesi mümkün olmazdı. Zemin iyileştirme çalışmaları ile ilgili gerekli tüm önlemlerin alınmış olması nedeniyle de deprem ve doğal afet durumlarının, projenin stabilitesini etkilemesine imkan tanımamaktadır. İnsanlarımızın güvenliği ile ilgili olumsuz bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını bilmenizi isteriz.
VIALAND’in AVM bölümündeki bazı noktalarda bulunan çatlaklar ise, binanın stabilitesi ve güvenliğini tehlikeye atacak bir sorun değildir. AVM’nin zemini, demirli fore kazıklar üzerine oluşturulan radye temelle emniyete alınmıştır. Ayrıca AVM’nin rekreasyon alanına bakan tarafına, altında yine demirli fore kazıkların olduğu yüksek bir istinat duvarı yapılarak, binanın güvenliği emniyet altına alınmıştır.
VIALAND riskli bir alanda bulunmamaktadır. Riskli alanlar zemin etüd raporunda belirlenir ve bu rapora göre zemin iyileştirmesi, güçlendirmesi ve emniyete alınması işlemleri, projenin fizibilite aşamasında dikkate alınarak yapılır. VIALAND proje olarak planlanırken, tüm riskler dikkate alınmış ve gerekli tüm çalışmalar tamamlanmıştır.
Özlem ERSOYLU MUTLUER- Satış,Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü

Zeytini bitirecek tasarıya tepki büyüyor

CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, zeytinliklerin maden, jeotermal, nükleer ve termik santrale açılmasını öngören hükümet tasarısına karşı Tarım Komisyonu’nda konuştu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e yönelttiği 6 soruyla, zeytinlik sahalar üzerinde oynanan oyunları geçmişten bugüne sıraladı.
Milletvekili Öz, Ege ve Akdeniz’in geçiminin, kültürünün en önemli kaynaklarından olduğunu belirttiği zeytinlikleri yok etmeyi hedefleyen tasarının gelecek kuşaklar düşünülmeden hazırlandığını ve doğaya çok büyük zarar vereceğini savundu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2012 yılında çıkan zeytinliklerle ilgili bir yönetmeliğinin Danıştay tarafından yürütümesinin durdurulduğunu belirten Sakine Öz, açıkça hukuka aykırı olan düzenlemenin bu defa içi değiştirilerek kanun tasarısı olarak Meclis’e yollandığını belirtti. Öz, "Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Danıştay tarafından 20 Haziran 2013’te, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle durdurulmuştur. Yönetmelik, "zeytinlik saha"yı 25 dekar alan üzerinden tanımlamış ve zeytinlik sahalar içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafedeki zeytin ağaçlarının bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek tesis ve işletme kurulmasını engelleyen mevcut Zeytin kanununu hiçe saymıştır. Yönetmeliğin yürürlükte kaldığı sürede, 26 şirkete ruhsat verildiğini biliyoruz, ancak bu şirketlerin listesi, görev sahaları, verilen izinlerin kapsamını net biçimde öğrenmek istiyor ve zeytinliklerin talanına karşı çıkmaya devam ediyoruz.

YÖNETMELİK OLMADI, KANUN VERELİM

Yürütmesi durdurulan yönetmelikle kanun tasarısı maddelerini karşılaştıran ve Bakan Mehdi Eker’e zeytinlik sahalar için kritik sorular soran Milletvekili Sakine Öz, şirketleri verilen ruhsatları, yaşanan büyük arazi dönüşümünün doğaya ve üreticiye verdiği zararın hesabını sormayı sürdürdü. 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunun koruma altına aldığı düzenlemeye hukuka aykırı istisnalar getirmiştir. Durdurulan Yönetmeliğin 2. maddesinde anılan istisnalar kapsamında; "jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımı, Bakanlıklarca kamu kararı alınmış plan ve yatırım, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisi, madencilik faaliyetleri ile petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar" vardı. Yönetmeliğin yürürlükte kaldığı yaklaşık 1 yıl içinde, faaliyetine onay verilen işletmeler ve çalışma sahaları gündemdeki yerini korumaktadır.
Öz, Bakan Mehdi Eker’e sorularım açık ve net... Bakanlık, zeytini maden, jeotermal, petrol, doğal gaz, yol şirketlerine teslim edemez. Hukuksuz Yönetmelikle Kimlere, Hangi İşler Verildi?
Durdurulan yönetmelik çerçevesinde, Türkiye ve Manisa’da onay almış işletmelerin listesi, faaliyet alanları, verilen ruhsatların kapsamı ve öngörülen projelerin ekonomik değerleri nedir? Yönetmeliğin yürürlük tarihinden yürütmeyi durdurma kararının verildiği tarihe kadar, Türkiye’de ve Manisa’da, jeotermal kuyu açma izni almış firmaların listesi ve öngörülen işlerin kapsamı nedir?"