Marmara Denizi’ni kurtarma planı

Bedrettin Dalan döneminin İSKİ Genel Müdürlüğü’nü yürüten Atom Damalı (1984-1989) ‘Marmara Denizi’ni kurtarma planı’ başlıklı yazısında su ve atıksudaki sorunları çarpıcı veriler ve tespitlerle gündeme getiriyor.

Haberin Devamı

Yazısında, 1983 yılında 5.5 milyon nüfusun sadece yüzde 52’sine su verilebildiğini hatırlatan Damalı, yeraltı sularının tamamen kontrol dışı kullanıldığını, başta Haliç olmak üzere kıyıların atıksuların serbestçe denize dökülebilen sanayi tesisleri ile doldurulduğunu, bırakın arıtma tesisini ortaya çıkan atıksuyun yüzde 10’unu dahi taşıyacak kanalizasyon sistemi olmadığını anlatırken, “Kollektör, tünel, pompa istasyonu, deniz deşarjı vs.’nin ismi dahi yoktu. Fosseptik çukurları ile toplanan atıksular dere ve denizlere boşaltılıyordu” diyor. Beş yıllık süreçte Darlık ve Büyükçekmece barajları, arıtma tesisleri boru hatları ile nüfusu 6.8 milyona çıkmış olan İstanbul halkının yüzde 92’sinin su alabildiği, eski borularının sağlıklı duktil borularla değiştirildiği, sanayinin kullanıldığı yeraltı sularının denetim altına alındığı, atıksu için ‘kirleten öder’ prensibinin uygulanmaya başlandığı (Domaç Master Planı); bu plana göre Boğaz’a akan atıksuların toplanması (Yenikapı, Baltalimanı, Moda ve Küçüksu) ve ön arıtma ile boğazın alt akıntılarına verilmesi, akıntının olmadığı Ataköy, Küçükçekmece, Tuzla gibi bölgelerde denizi kirletmeyecek entegre biyolojik arıtma tesislerinin inşa edilmesinin (Dünya Bankası kredisi ile) ihale edildiği gibi çalışmaları anlatırken “1988 yılında Ömerli Barajı içme suyu havzasında olmasına rağmen, belediye ilan edilmiş olan Sultanbeyli Belediyesi’nin kuruluşuna engel olamadık” itirafında da bulunuyor Damalı.

Haberin Devamı

NÜFUS ARTIŞI VE İMAR RANTI

Peki, 1989’dan 2021 yılına kadar geçen 33 yılda ne yapıldı? Yapılan en önemli şey, İstanbul’un nüfus artışının engellenmeyerek, aksine teşvik edilerek, 6.8 milyondan 16 milyona çıkartılması oldu. İmar rantı, gökdelenler, içme suyu havzalarındaki yeşil alanların korunamaması, nüfus artışı, İstanbul’u ve çevresindeki denizleri kaldıramayacağı bir kirletme yükü ile karşı karşıya bıraktı. Daha da acı olanı bu nüfus artış baskısının ve “Kanal İstanbul” gibi projelerle İstanbul nüfusunu arttırma çalışmalarının en üst seviyeye çıkmış olmasıdır.

Haberin Devamı

Gelelim çevre kirliliği konusunda bu 33 yılda ne yapıldığına... Maalesef bu onlarca yılda ağırlıklı olarak sadece 1. aşama atıksu yatırım hedeflerinin tamamlanması gerçekleşebilmiştir. Halbuki bu aşamada 2. aşama atıksu yatırımlarının tümünün entegre biyolojik arıtma tesislerine dönüştürülmesi yatırımlarının tamamlanması gerekirdi. Hatta yapılmış olan Zeytinburnu dolgu sahasına ileri arıtma tesisi inşa etmek yerine, bu alan miting alanıymış gibi kullanılmaya başlandı. Bu arada İSKİ’nin 2021 yılı sonunda 2 önemli biyolojik arıtma tesisinin işletmeye açılacağını söylemesi, içimizi biraz rahatlatacak müjdeli haberlerdir. Gün, geçmişi kritik etme günü değildir. Sorumluluğu alarak eksik olan planlamanın, yatırımların, denetlemenin hızla yapılmaya başlanması günüdür. Başta İstanbul olmak üzere Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehir belediyelerinin yöneticileri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çok ciddi bir sınavla karşı karşıyadır.

Haberin Devamı

İSTANBUL’UN MARKA DEĞERİ KORUNMALI

DAMALI’nın yazısının sonunda 6 maddelik bir ‘önerisi’ var: “Bakanlığın ve belediyelerin şehirlerinde belli bir süreyle yapacakları nüfus artışına yol açacak yeni imar planları oluşturmaları kanunen yasaklanmalıdır. Yeni imar planı yapılması sadece kamu düzeni ve güvenlik ihtiyacı için, çevre koruma amaçlı tedbirler için ve kalkınma planına uygun yatırımlar için kısıtlı olarak yapılabilmelidir. Geçerli imar planında inşaat hakkı olan, ancak inşaat ruhsatına bağlanmamış binalara belirlenecek bir süre için inşaat ruhsatı verilmemelidir. İstanbul’un marka değerini ve turizm kapasitesini kaybetmemek, emlak piyasasında kriz yaratmamak için önerilerin hızla uygulamaya geçilmesi gerekir. Ayrıca vakit geçirilmeden “Kanal İstanbul” projesinin iptal edildiği açıklanmalıdır. Belirlenecek bağımsız ve yetkili bilim kurulu gerek görürse diğer yatırımlar gibi “Kanal İstanbul”un yapılması ile ilgili kararı tekrar alır.”

Haberin Devamı

Marmara havzasındaki tüm sanayi kuruluşlarının atıksuları denetim altına alınana kadar bu seferberlik devam etmelidir.

BİLİYOR MUSUNUZ?
BAŞARILI BİR KIZIMIZ DAHA

TED Ankara Koleji 11/U öğrencisi Sude Çapoğlu’nun; New York, ABD merkezli BM Küresel İletişim Departmanı ile ilişkili The Light Millennium Organization’ın düzenlediği 2021 J.U.C Media, Research & Writing Awards yazı dalında dünyanın temel sorunlarına çözüm önerilerini sunduğu ‘Moral Compass’ (Ahlaki Pusula) başlıklı yazısıyla birincilik kazandığının 4 Haziran 2021 tarihinde düzenlenen çevrimiçi ödül töreninde açıklandığını...

ANADOLU Kültürel Girişimcilik (AKG) tarafından, kültürel mirasımızı kadın üreticiler aracılığıyla dünyaya tanıtmak amacıyla gerçekleştirilen ‘Anadolu’nun Kadın Gücü’ yarışmasının bu yıl üçüncü kez ‘Şans’ temasıyla düzenlendiğini, yarışma sonucunda seçilecek ürünlerin, AKG yetki alanlarındaki müze mağazalarında satışa sunulacağını (anadolununkadingucu.com)...

Haberin Devamı

27 Eylül-03 Ekim 2021 tarihleri arasında Buca Belediyesi’nin himayesinde ve İBB’nin katkılarıyla İzmir’de gerçekleşecek olan ‘7. Balkan Panorama Film Festivali’nde yarışacak filmlerin belli olduğunu, 16 Balkan ülkesinden başvuruları kabul eden festivale, 106 yabancı uzun metraj film, 472 yabancı kısa metraj film, 19 yerli uzun metraj ve 135 yerli kısa metraj filmin başvuruda bulunduğunu... Toplamda 732 filmin başvurusu alındığını...

İSLAM Bilim Mirası alanında uluslararası çalışmalarıyla literatüre önemli katkılar yapan bilimadamlarına her 3 yılda bir verilen 2020 Uluslararası Kuveyt Bilim Ödülü’nün Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu’na verildiğini...

‘FAKTÖR 8’ eksikliği bulunan hemofili hastası çocukların tedavisinde kullanılan Emicizumab etken maddeli derialtından uygulanan ilacın SGK ödeme listesinde bulunmaması üzerine; CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e bakanlığın onayladığı ve ruhsatlama işlemleri tamamlanan ilacın ivedilikle ödeme kapsamına alınmasını isteyen önerge verdiğini...

Yazarın Tüm Yazıları