AKP milletvekillerinin havaya ateş etmeleri olayında çok önemli bir konu göz ardı edilmektedir. AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa’nın, TBMM’ye ait bir araba ve şoförle Ordu’nun yaylalarında ne işi vardır?
Bu görüntüler, ülkemizdeki resmi araçların ne kadar ciddiyetsiz ve sorumsuzlukla kullanıldığının delilidir. Bir partinin grup başkanvekiline devlet niye 365 gün 24 saat araba tahsis etmektedir?
Ülkemizde 120 binin üzerinde makam aracı vardır. Bu sayı nüfusu ve gelişmişlik düzeyi ülkemizin çok üzerinde olan İngiltere ve Japonya gibi ülkelerde bulunan resmi araçların 2-3 katıdır. Bizim vergilerimizle sürdürülen bu saltanata hemen bir son verilmelidir!
Meclis Başkanı, araba saltanatını tasarruftan saymamakta mıdır?
Dr. Tolga MÜFTÜOĞLU
Almanya’nın ‘zeki toplum’ kompleksi
ALMANYA’da beton duvarlar yıkıldı, ancak ırkçı beyinler hálá aramızda!
Berlin Hür Üniversitesi Rektörü Dieter Lenzen’den sonra, Leipzig Genetik Araştırma Enstitüsü Direktörü Volkmar Weiss’in açıklamaları bardağı taşırdı. Her iki bilim adamı da Alman eğitim sisteminin başarısızlık faturasını Türklere çıkarmaya çalışıyorlar. Alman profesörlerinin Türklerin IQ’su düşük seklindeki açıklamalarını ibretle izledik. Türk toplumunu rencide edici bu açıklamalardan sonra özür dilemek bile yetersiz kalıyor. Bu iki bilim adamı Almanya’da ırkçılığın hangi boyutlara vardığını, nerelerde mevzilendiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Son dönemlerde Avrupa’da Türklere hakaret edenler bir anda gündeme oturuyor. Hatta acıdır ki saygınlık bile görmektedirler. Öncü kültür, güçlü devlet, zeki toplum kompleksinden Almanya’nın kurtulması gerekiyor. Toplumsal barışa büyük bir ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, tek taraflı ve bilimsellikten uzak bu gibi açıklamaların basına yansıması hem Türk, hem de Alman toplumunu derinden üzmektedir. Avrupa’da beton duvarlar yıkıldı, ancak sözde bazı bilim adamlarının kafalarındaki ırkçı duvar ve önyargılar halen devam etmektedir.
Ali KILIÇ- Türk-Alman Dostluk Federasyonu Genel Başkanı
Kod adı; Ateşkes
MART ayı ile birlikte terör olayları sistemli bir şekilde artmaya başladı. Başbakan ve diğer yetkililerin pek aldırış ettiği yok gibi görünüyor ama yeniden vatandaşı rahatsız ve huzursuz etmeye başladı. Olaylar, sanki hiç bitmemiş, bitirilememiş gibi... Oysa bize bitti dememişlerdi?
Evet gerçekten bitmişti. Ama ülkemiz toprakları içinde gördükleri baskıya dayanamayan teröristlerin çok az sayıdaki bazı irtibat elemanlarını ülkemizde bırakıp Kandil Dağı’na kaçmasıyla bitmişti. Yani ağır zayiat verdikleri için kaçmak zorunda kalmışlardı.
Adını da sözde ‘Ateşkes’ takmışlardı.
Aslında tamamen bitirilmeleri gerekiyordu. Ama bunu sağlayacak eylemlerin yapılması gerekiyordu. Peki neydi bu eylemler? Yapılabilecek şeylerden biri kaçışın ardından operasyonların Kandil Dağı’na kaydırılması ve teröristlerin inlerinde de takip ve bertaraf edilmesiydi. Buna tezkere kazığını yemese de ABD müsaade etmezdi ve etmedi de... Yani olayı tümüyle bitirmemize müsaade edilmedi. ABD tavsiyesiyle çıkarır ve uygular gibi yaptığımız yeni ‘Pişmanlık Yasası’ da uygulanamadı. Halbuki bu yasa da ancak Kandil Dağı’na yapılacak harekat ve baskı ile çaresiz bırakılacak teröristler üzerinde etkin olabilirdi. Nitekim bir askeri operasyonla desteklenemediği için hiçbir işe yaramadı. Bu arada üzerlerinde baskı kalmayan teröristler Kandil Dağı’nda toparlandılar, yaralarını sardılar, fikri ve bedeni olarak güçlendiler, yeniden eğitildiler ve büyük bir olasılıkla dost ve müttefiklerimiz tarafından da beslendiler.
Ve nihayet mart ayından itibaren sistemli bir şekilde faaliyetlerini artırarak yeniden Türkiye topraklarında sahneye çıkmaya başladılar. Artık sahneye çıkmak eskisinden daha da kolaydı. Zira Irak artık ABD’nin kontrolündeydi ve TSK’nın Irak’ın kuzeyindeki tedbirleri de eski etkinliğinde değildi ya da tamamen kalkmıştı. ‘Kırmızı Çizgilerimiz’ ile birlikte sanırım bu tedbirler de soldu.
Hedef Türkiye’yi terör örgütüyle barış masasına oturtmak gibi görünüyor. Planın ipuçları belirmeye başlayan bu safhası yakında uygulanmaya başlayacak gibi görünüyor. PKK dağda, AB ve ABD masada bastıracak ve Türkiye teröristlerle masaya oturtulacak. Plan böyleymiş gibi görünüyor. Ama asla unutulmaması gereken; bunca şehidin ve gazinin gölgesinde bu işi yapmaya cesaret edecek yiğitlerin ondan sonra bu ülkede nasıl barınacakları.
Uğur KURUCUK
Almanya’dan yeni transit vizesi
ALMANYA’nın, Türk vatandaşlarına uyguladığı transit vize adında çok saçma bir uygulama var. Eğer uçuş sırasında Almanya üzerinden aktarma yapıyorsanız transit vize diye bir vizeye başvurup 35 Euro para ödemeniz gerekiyor. Bu uygulamadan henüz kimsenin haberi yok ancak Büyükelçilik kayıtlarında bu uygulama gözüküyor. Bu uygulama her ülkeye de uygulanmıyor. Türkiye ile beraber uygulanan diğer ülkeler Nijerya, Irak, Sudan, Gana, vs.
Diğer bir deyişle transit vize denen şey Türk vatandaşlarını küçük düşüren bir uygulama...
Hiçbir gazetede bu konuyla ilgili bir bilgi veya tepki yazısı göremedim. Eğer insanlarımız bu konudan haberdar olursa, onlar da rahatsız olup Almanya’ya tepkisini gösterebilir. Hatta Hürriyet’in öncülüğünde bir kampanya başlatılıp, toplu mail’lerle bu uygulamayı geri aldırabiliriz.
Hepimizi ülkemizi küçük düşüren bu tip uygulamalara karşı duyarlı olmaya davet ediyorum.
Emrah DURUSÜT
Adalar dergisi
ADALAR’dan bir esnaf anlatıyor: Belediyemize Akajans diye bir ajansın üç mensubu geliyor, dergi yapalım diye... Başkan öneriyi kabul ediyor. Belediye’den edilen telefonlar üzerine esnaftan sayfası KDV dahil 950 milyona reklam toplanıyor. 50’ye yakın reklam alınıyor. Derginin 20 Haziranda yayınlanacağı açıklanıyor. Bu hafta dağıtıldığına dair haberler çıktı ama biz daha görmedik. Yaz sezonu geçti, bu dergiyi ne yapalım? Sonra kaç adet basılacak? Bazı esnaf arkadaşımız, anlaşılan verdikleri reklam paralarını çıkartmak için yüksek fiyattan satış yaptıklarını (özellikle manavların) söylüyorlar.
Başkanımız, yabancılardan büyük ada turun için 300 milyon lira alan faytoncuları hiç denetlemeyecek mi?
İyi kalpli bir Türkiye için
ÜLKEMİZDEKİ kalp ve damar uzman hekimlerinin meslek örgütü Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) halkımızın en büyük ‘can düşmanı’ kalp ve damar hastalıklarına uyarıyor. Bu konuda dernek başkanı Prof. Dr. Ali Oto ‘İyi kalpli bir Türkiye için’ ana başlığı altında 6 temel konuda bilgilendirme broşürleri hazırladıklarını açıklıyor. www.tkd.org.tr;
0212- 221 17 30
Mesaj panosu
İLKÖĞRETİM öğrencileri için MEB tarafından seçilen 100 temel eser arasında Aziz Nesin’in eserlerine yer verilmemesini kınıyorum. Yüz binlerce yetişkin çocukluğunda okumayı Aziz Nesin sayesinde sevmiştir. Yüz binlerce insanın ilk okuduğu kitap Aziz Nesin’in kitaplarıdır. MEB yetkilileri bunu bilmezler mi? Bilmiyorlarsa orada ne işleri var? Biliyorlarsa amaçları ne?
Ali NESİN
HÜR Demokratlar Derneği kurucu başkanı Yrd. Doç. Tamer Çağdaş iletiyor: Biz, bireyci felsefeye inanmış, AB’den yana liberal bir derneğiz.Her çarşamba saat 18.00-22.00 arası Babil Cafe Küçükparmakkapı Sokak, Beyoğlu adresinde toplantı yapıyoruz.Giriş serbest.
29.7.1992 tarihinde silahlı saldırıda şehit edilen Deniz Kuvvetleri Komutanı, CHP eski milletvekili E. Oramiral Kemal Kayacan, ölümünün 13.yılında Edirnekapı Şehitliği’nde yarın 11.00’de anılacak.
NAKKAŞTEPE ile Boğaz Köprüsü’nü bağlayan yolda dört günde üç tane logar kapağı çalındı. Anlaşılan bu kapaklar, Çin’e gönderilmek üzere haddehanelere eritilmek üzere mi satılıyor? Polis ve İSKİ müdahalede bulunmak için kalan kapakların da çalınmasını mı bekliyor?
Engin KÖSE
DOĞANCILAR SSK Dispanseri ve Polis Hastanesi’ndeki kadın doğum uzmanları yıl sonuna kadar izinliymiş. Onların yerine bakan başka bir uzman da yok. Hastalara Zeynep Kamil ve Haydarpaşa Numune hastanelerine gidin deniyor. Sağlık Bakanlığı’nda kadın doğum uzmanı mı kalmadı?
Fatma BANAZ
GÜNÜN SÖZÜ
‘Bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek, topluma bir bela kazandırmaktır.’