Paylaş
Ancak işlenmemiş madenlerin düşük fiyatlar ile ülke dışına ihraç edilmesi büyük gelir kayıplarına yol açmaktadır. Örneğin, krom cevheri piyasa fiyatları ton başına 300-350 USD civarlarında iken krom, demir ve nikel kullanılarak elde edilen paslanmaz çelik ise 10 bin USD civarlarında satılmaktadır. Ham krom cevherlerimizin, en azından paslanmaz çelik üretiminde ara ürün olan ferrokrom gibi nispeten işlenmiş ürünlere dönüştürülmesi gerekmez mi? Mermer sektöründe de benzer bir durum söz konusudur. Blok mermer ihracatında da Türkiye büyük gelir kayıpları yaşamaktadır.
Bu türden katma değeri düşük madencilik ürünlerinin ihracatına vergi kesintileri uygulanarak Özel Kalkınma Fonları oluşturulabilir. Bu fonlar ile maden işleme tesislerinin teknolojik altyapıları geliştirilebilir ve madenlerin işlenmiş ürünlere dönüştürülmesinin önü açılabilir.
Diğer maden üreticisi ülkelerin uyguladığı önlemlere benzer önlemler alınmazsa, yeraltı kaynaklarımız ülkemiz dışında katma değer ve istihdam sağlamaya devam edecektir. Ülke madenlerinin en iyi şekilde değerlendirilmesi ve ekonomiye daha fazla katma değer sağlaması, doğru politikalar ile mümkündür. Katma değer oluşturmak, ekonomiyi canlandırmak açısından hayati öneme sahiptir. Madenlerin ham şekilde satılması, ülkemize büyük zararlar vermektedir. Madencilik sektöründe katma değer meydana getirmek sadece bugünü değil aynı zamanda yarını da inşa
etmek demektir.
(Elazığ’da maden sektöründe çalışan uzmanlardan aldığımız bu bilgiler için teşekkür ederiz.)
GÜNÜN SÖZÜ
“En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı...” Friedrich Nietzsche
Akpolat’tan Beşiktaşlılara müjde
BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı Rıza Akpolat, imar planlarının geçen kurullarda nasıl engellendiğini anlattı ve ahaliye şu müjdeyi verdi; inşallah takipçi olurlar: “Biz İBB’deki çoğunluğumuzla birlikte Balmumcu ve Dikilitaş planlarımızı yeniden düzenleyecek bir durumdayız. Kamu kurumlarıyla, başta Beşiktaş Kaymakamlığımızla işbirliği içerisinde Beşiktaş’ın hayati kararlarını hızlıca çözeceğiz. Balmumcu ve Dikilitaş’taki deprem ve imar konusunda kentsel dönüşümleri vatandaşın cebinden para çıkmadan hızla hayata geçiriyoruz.”
MECELLE’YE GÖRE HÂKİM NASIL OLMALIDIR
OSMANLI’nın Yükseliş Dönemi’nde, hâkim nasıl olmalıdır, Mecelle’de şöyle anlatılır;
Hâkim, hakîm olmalıdır. (Bilge, hikmet ehli)
Hâkim, fehim olmalıdır.
(Anlayışlı, zeki, olayları çabuk kavrayan)
Hâkim, emin olmalıdır.
(İnanan ve kendisine güvenen kişi)
Hâkim, müstakim olmalıdır.
(Doğru kişi, dış baskılara kapalı kişi)
Hâkim, mekin olmalıdır.
(Sakin vakarlı, temkinli kişi)
Hâkim, metin olmalıdır.
(Dayanıklı, metanetli kişi)
Hâkim, insanlar arasında milliyet-ırk-etnisite-cinsiyet-dil-din-sınıf-siyasi ve felsefi inanç ayrılığı yapmadan karar vermelidir.
Bir de Kanuni zamanında, Süleymaniye Camisi’ne imamlık yapacak kişilerde aranan şartlara bakalım: İmam, Arapça-Latince-Farsça bilmelidir.
Belagat-Mantık- Hadis-Fıkıh-Kelam- Tevsi-Felsefe-Matematik-Astronomi bilmelidir.
Aziz Türk milleti neden böyle olduk?
Bize ne oldu?
Devletin en büyük zenginliği adaletidir. Vatandaşların yarınlarından emin olmalarıdır. Gidin Toroslar’ın tepelerinde, bir göçer yörük çadırını kurduğunda ilk yaptığı iş nedir onu görün; yörük, çadırını kurar kurmaz ilk iş olarak çadırın tepesine Türk bayrağını diker. Verdiği mesaj şudur: “Ben yalnız değilim. Türk Devleti adaletiyle beni korur.”
(Rıfat Serdaroğlu’ndan)
DOĞA SADECE MÜLKİYET HAKKI DEĞİLDİR
DOĞA sadece mülkiyet hakkı olanların değildir, tüm dünyanın ortak malıdır. Güney Amerika’daki orman katliamları ve değişik ülkelerdeki orman yangınları, termik santraller, plastik atıklar, rant ayakları, zeytinliklerin talan edilmesi, birinci sınıf tarım arazilerinin başka amaçla yok edilmesi... Yalnızca o ülkenin sorunu olmaktan çıkarmamız gerekir.
(Bir evladın bir yakını tarafından tacize uğraması nasıl kamu davası oluyorsa; dünya sorunları da dünyanın kamusal davasıdır.) Başta gelişmiş ülkeler ve diğer ülke yönetimleri tarafından topyekûn tavır koyup engellenmedikçe Dünya Çevre Günü’ymüş. Daha çok laf ederiz.
Alaettin HACIMÜEZZİN- İzmir Çevre Gönüllüleri Platformu (İZÇEP)
BİLİYOR MUSUNUZ
- TEKİRDAĞ NKÜ mezuniyet töreninin bugün 15.00’de yapılacağını...
- ESENYURT Belediyesi Kadın Sosyal Yaşam Merkezi’nde eğitim alan kursiyerlerin yıl boyunca ürettiği el emeği ve göz nuru ürünlerin bugün 16.00’da kadın ve sanat sergisinde satışa sunulacağını...
- ANTALYA Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek hobi festivali HOBİFEST 2024’in açılışının bugün gerçekleştirilerek iki gün süreceğini...
Kantarcı Hoca’dan sitem
O çok bilmiş çevreciler, bilmediklerini bilmezler. Ama söylerler. Bilenler ise pek konuşmazlar. ‘Okusunlar’ diye yazarlar. Ama kimse okumaz. Çevreyi de pislik götürüyor. Kimse aldırmaz.
Prof. Dr. Doğan KANTARCI
SADUN BORO’YU ANIYORUZ
BUGÜN, Türk bayrağını 10 metrelik ‘Kısmet’ yelkenlisi ile 1965-68 arasında dünya okyanuslarında dalgalandıran ilk amatör denizcimiz merhum Sadun Boro’nun vefatının 9’uncu yıldönümü. Başta Pupa Yelken olmak üzere kitapları ile hatırasını gelecek nesillere aktaran ve pek çok Türk okyanus gezginlerinin yetişmesine neden olan büyük denizciyi rahmetle ve hasretle anıyoruz. Türkiyemizin ‘Mavi Vatan’ ve okyanuslarının büyük denizcinin izinde yüzlerce Sadun Boro yetiştirmesi en büyük dileğimizdir. Cem GÜRDENİZ
Paylaş