Yalçın Bayer: Kurultay izlenimleri

Yalçın BAYER

Vezirler piyon oldu

CHP Kurultayı'nda ‘dört mevsim’ yaşandı. Delegelerin karşı çıkışıyla Baykal'ın salona gelememesi, adayların kürsüden verdikleri olumlu mesajlar, seçimlerde tarafların az oy aldıklarında verdikleri çekilme sözüne uymaları, bir kurultayın olağan tavrıydı. Ama sonunda yaşanan ‘rezillikler’ ve ortaya çıkan ‘entrikalar’, CHP'nin adam olamayacağı kaygılarını daha da güçlendirdi.

Ciddiyetten uzak, inancını yitirmiş, basiretsiz, kapkaççı zihniyet sonunda her şeyi berbat etti.

Batan geminin malları mı paylaşılmak isteniyor?

* * *

Kurultay'da Altan Öymen ‘‘Yeni bir rüzgar estireceğiz’’, Hasan Fehmi Güneş ‘‘CHP olmadan Türkiye'de siyaset olmaz, toplumsal barış gelemez’’, Ertuğrul Günay ‘‘Yekta Güngör Özden, Mümtaz Soysal ve Ahmet Taner Kışlalı'yı partiye taşıyacağım’’, Murat Karayalçın ‘‘Yeni Türkiye Projesi öneriyorum’’, Hurşit Güneş ‘‘Yenilenme mücadelesi yapacağız’’ diyor. Tarhan Erdem, CHP'nin yeniden kurulması, yönetim birimlerinin, üyelerin, örgüt modelinin, tüzüğünün ve programının yenilenmesini istiyor. İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı Adnan Polat, ‘‘PM üyesi olarak katkı sağlamak istiyorum’’ diyor.

Bunların üzerinde hiçbir tartışma, görüş yok.

Buna karşılık, ‘Küçük adamlar’ koltuk kavgası yapıyorlar.

Vezirler piyon oluyor.

* * *

Ertuğrul Günay, grup veya isim belirtmeksizin adaylıktan çekildikten sonra salondan ayrılırken, ‘‘Yeniden mücadeleye başlıyoruz’’ diyor. Murat Karayalçın, Güneş lehine çekiliyor. Ancak, son turda Günay'ın oyları Güneş yerine Öymen'e gidince, Öymen 13 oyla genel başkan oluyor. Öymen, ‘Emanetçi’lik iddiasıyla kürsüye atılan cola ve pet şişeleri altında Güneş'e ‘barış ve birliktelik’ çağrısında bulunuyor. Güneş olumlu karşılıyor, ortak liste arayışına giriliyor. Gece 03.30 sıralarına gelindiğinde uzlaşma sağlanamıyor; bunun üzerine Güneş, beraberinde Ercan Karakaş, Fikri Sağlar'la birlikte Kurultay'ı terk ediyor. ‘‘Barışı yakalamak ve gerginliği azaltmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz’’ diyor. Öymen, Önder Sav'la liste hazırlığı yaptığı sırada, Adnan Keskin kendi hizbinin temelini yaratmak için oluşturduğu listeyle seçimi başlatıyor.

Böylece Baykal hizbinin yerini, Keskin hizbi alıyor.

Siyasette görülmeyen yeni bir örneğe damgalarını vuruyorlar. Üç saat önce seçtikleri genel başkanı ‘kuşatmak’ istiyorlar.

Öymen, hem Baykal karşıtlarınca pet şişe yağmuruna tutuluyor, hem de kendisini seçenlerce ‘kazığa’ oturtulmak isteniyordu.

* * *

ÖYMEN'İN ELİNE GEÇEN FIRSAT

Bülent Ecevit'in politika ve gazetecilikteki arkadaşı Altan Öymen ne yapacak?

Dün konuştuğumuz partililer, Öymen'in eline büyük fırsat geçtiğini söylüyorlar. Bir delege ‘‘Öymen'in, sabaha karşı kendisine karşı girişilen oyunu öğrendikten sonra delegelerin özgür iradelerini kullanamadıklarını açıklaması iyi bir başlangıç. Bu ahlak dışı işe kalkışanlar, parti suçu işlediklerinden Disiplin Kurulu'na sevk edilmesi gerekiyor’’ diyor.

Aday olduktan sonra çekilen Tarhan Erdem, ‘‘Öymen'in hemen üzerine gitmemek, bir olanak tanımak lazım. Bu nedenle her grupla konuşarak ama taviz vermeyerek bir karar vermesi lazım. Önüne büyük fırsat çıktı. Bazen kötülükler olumlu kullanılırsa fırsata dönüştürülebilir’’ diyor.

Baştan radikal öneriler sunduğu Öymen'le birlikte olan ancak kendisinde bu iradeyi görmediği için aday olduğunu söyleyen Tarhan Erdem, ‘‘Kısa vadeli politikalarla ortadaki çürümüşlüğü çözümleyemezsiniz. Partiyi iki-üç yıllık bir çalışma programı ile ayağa kaldırabilirsiniz. Öymen de bunu yapmalıdır’’ diyor.

Ercan Karakaş, ‘‘Öymen'i izleyeceğiz; diyalog kapısını açacak mı, yoksa bizleri dışlayıp Baykal'la mı çözüm arayacak? Dileriz, Baykalcılar'ın kalıpları içinde hareket etmez. Partinin kurtuluşu için radikal kararlar alması gerekiyor.’’

Partide ‘tek adam’ durumuna düşen Öymen, bildiğimiz kadarıyla, parti meclisi seçiminin yapılacağı kurultaya kadar herkesi şaşırtabilecek olumlu kararlar alabilecektir.