Kürtler açısından Cizre’nin önemi nedir?

Topdemir’in yazısı şöyle:
“Yaşanan Cizre olayları hükümetin çözüm sürecinde sıkıntılar yaşayacağını göstermektedir. Kandil, Cizre’de halkın desteğini alarak, bir zemin oluşturma çabası içine girmiştir. Cizre’de yaşananlar, bu oluşumun bir provası niteliğindedir. Peki neden Cizre? Cizre yüz yılların ilim, kültür ve güvenlik merkezi olarak bilinen eski bir mekândır. Hamidiye Alayları Komutanlığı da Cizre’de kurulmuştur. Bölgenin güvenliğini, Cizreli Miran aşireti reisi Mustafa Paşa, Misto-i Miri, (Büyük Mustafa) sağlamıştır. Cizre yüz yıllarca tarihe ev sahipliği yapmış bir yerdir. Kürt âlimlerinin ilim yaptığı ve ilmi tartışmaların bölgede ses getirdiği yer olarak da bilinir. Said Nursi’nin Cizre’deki âlimler ile ilmi tartışmalarının Kürtler arasında beğeni ile söz edildiği de bilinmektedir. Özerklik kurmak isteyen örgütlerin Türkiye’ye giriş yapmak istediği koridor da yine Cizre’dir. Suriye’de 1927’de kurulan Hoybun Kürt Cemiyeti de Cizre, Hakkâri ve Suriye arasında bağlantı yolunun oluşturulması için Cizre’de faaliyetlerde bulunmuştur.
Cizre, Öcalan için stratejik bir konuma sahiptir. Öcalan; Şırnak, Siirt, Beytüşebap, Cizre, Hakkâri, Van gibi yerleşim alanına ‘Botan’ bölgesi adını verir. Bu bölgenin coğrafi konumu, sosyal yapısı ve zemini örgütün gelişimi için oldukça önemlidir.
PKK’nın eylemlerinin ilk uygulama merkezi öncelikle Cizre’dir. 20 Mart 1990 tarihli PKK’nın ilgili yayın kuruluşunda Cizre’deki ‘Serhildan’lar, diğer adıyla ‘Başkaldırı’lar için şu ifadelere yer verilmiştir:
‘Cizre Halkının İktidarı Denemesi’ başlıklı yazıda “Cizre halkı 20 Mart 1990 günü sokaklara döküldü. Beşikteki çocuktan doksanlık ihtiyarlara kadar Cizre’de serhildanlar görülmüştür. Köylüler, işçiler, emekçiler, kölelik ve gericilik düzenine başkaldırılar yapılmıştır. Kamu kurum ve kuruluşları ateşe verilmiş; ANAP ilçe binası, DSİ ve Ziraat Bankası binası, Atatürk heykel ve büstleri yıkılmıştır. Cizre’de meydanlara inen halk ‘Yaşasın Newroz’, ‘Yaşasın Bağımsızlık’ sloganları atarak büyük kalabalıklar oluşturmuştur. Geçmişten günümüze Cizre’deki olayların, bir organize çalışmasının ürünü olduğunu görmekteyiz. Haziran 1992’de PKK tarafından Şam’da dağıtılan bildiride de Öcalan, Cizre’de yaşanan olaylara özellikle vurgu yaparak stratejisini ortaya koymuştur:
Öcalan bakın ne diyor:
“... Amacımız bağımsız bir Kürdistan kurmaktır. Halk, son Cizre olayları ile özgüven yakalamış kendi geleceğini belirleme iradesini göstermiştir. Cizre’deki uyanış her alana yayılacaktır. Halkın uyanması gerillanın işini de kolaylaştırmıştır...”
Hükümet zorlu bir sürece girmiş bulunmaktadır. Hükümet Türk ve Kürtlerin ortak hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak çözümler üretmelidir. Çözüm olmayınca çözümsüzlükler başlayacaktır. Bu çözümsüzlükler de sandığa yansıyacaktır.

GÜNÜN SÖZÜ

“Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.”
A. Einstein

Türkiye’den 3 bin seçmen Batı Trakya’ya gidiyor

YUNANİSTAN’da pazar günü yapılacak seçimlerde Batı Trakya Türk toplumunu temsil etmek üzere 17 aday çıktı. Demokrasinin bir ilkesi olarak aday olmak herkesin hakkı. Bu bağlamda Türkiye’de yaşayan Batı Trakyalıların, 16 şubesiyle 1946’den beri tek temsilcisi Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği olarak tüm adaylara eşit mesafede durmaktayız. Türkiye’deki Batı Trakyalılar, önceki akşam Tek Rumeli TV‘de mevcut 3 milletvekilimiz Ahmet Hacıosman (Pasok), Hüseyin Zeybek (Syriza) ve Ayhan Karayusuf’un (Syriza) görüşlerini sunduğu programı dikkatle takip ettik. Derneğimiz Türkiye’de yaşayan Yunan uyrukluların seçimlere mümkün oldukça fazla katılımını sağlamak üzere her seçimde olduğu gibi 23 Ocak cuma günü de İstanbul, Bursa, İzmir, Adapazarı, İzmit ve Edirne’den otobüsler kaldırıyor. Türkiye’den 3 bin oyun kullanılması bekleniyor. Tarih göstermiştir ki Batı Trakya Türk seçmenleri her seçimde en sağlıklı kararı vererek kendisini en iyi temsil edecekleri seçmeyi bilmiştir. Bu sefer de amacımız öncelikle 3 olan milletvekili sayımızı korumaktır. Bunun için de “Haydi Batı Trakyalı soydaş sandığa...” diyoruz.
Taner MUSTAFAOĞLU-Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı

Sol Kanat: Önseçim olmalı solla ittifak yapılmalı

İSTANBUL’da ‘CHP Sol Kanat’, Üsküdar’dan sonra Şişli’de yaptığı toplantıda “Genel seçimlerde milletvekili adaylarının belirlenmesinde mutlaka tüm üyelerin katılımıyla hâkim denetiminde önseçim yapılmalıdır” yaklaşımı öne çıktı. “Milletvekili adayları için kullanılacak kontenjan oranı Türkiye çapında yüzde 5’i geçmemeli” vurgusunun da yapıldığı toplantıya ilgi yüksekti. Konuşmacılardan Metin Öcalan, “Sosyal demokrasinin solundaki kesimlerle büyük ve tarihsel bir ittifaka girmek kaçınılmazdır” dedi. Ordu Milletvekili İdris Yıldız, 2015 seçimlerinde CHP’nin iktidarı için herkesi mücadeleye çağırırken, CHP Sol Kanat’ın yaptığı çalışmayı önemsediğini ve desteklediğini vurguladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, “12 Eylül darbesinin tek olumlu kararı belki de bütün partilerin aday belirlemede önseçim yapma kararıdır” derken bu uygulamanın 1983’te o dönemki bütün partilerin ortak kararıyla değiştirildiğini” hatırlattı. Gazeteci-yazar Necdet Saraç, “Kendisini sol, sosyal demokrat olarak ifade eden bir partide ‘önseçimi tartışmak bile anlamsızdır’ dedikten sonra “CHP’nin en önemli sorunu söylemleriyle ilgili olarak inandırıcılık ve güven sorunudur” diye konuştu.

Biliyor musunuz

İSTANBUL Serbest Mimarlar Derneği’nin ‘2014 Mimarlığa Katkı Ödülü’nün bu yıl; mimarlık kültürünün geliştirilmesi, kurumlaşması ve özellikle mesleki yayıncılığa katkıları göz önüne alınarak Doğan Hasol’a verildiğini...