Kuraklık İstanbul’u sıkıntıya sokabilir

Medyaya yansıdığı gibi, bu olayın gerçekleşmesinde AKP grubu “Suyu İstanbul’a biz getirmeseydik bu gerçekleşmezdi” diye bir açıklamada bulundu. Gerçekten öyle mi, proje proje anımsayalım:

2000 yılında ihale edilen ‘Büyük Melen İçmesuyu Temini Projesi’ yıllar önce bitirilmesi gerekirken hâlâ tamamlanamamıştır. Bugün İstanbul’un günlük ortalama su tüketimi yaklaşık 3 milyon metreküptür. Bunun 734 bin metreküpü Melen Projesi’nin tamamlanan 1. aşamasından temin edilmektedir.

397 bin metreküpü ise Yeşilçay sistemi üzerinden İstanbul’a verilmektedir.

İstanbul’un tükettiği yaklaşık 2 milyon metreküp su ise İstanbul’un eski su kaynaklarından temin edilmektedir. Yani halihazırda İstanbul tükettiği suyun ancak 3/1’ini AKP döneminde yapılan yatırımlardan sağlamaktadır.

- İstanbul’a yılda 1 milyar 77 milyon metreküp (2.739.936 metreküp/gün) su vermesi planlanan Melen projesi, Melen Barajı’nda su tutma ile ilgili problemlerin çıkması sonucu gerçekleşmemektedir. Baraj bittiğinde yaklaşık 700 milyon metreküp depolama hacmi ile İstanbul’un 868 milyon metreküp kapasitedeki 17 adet su kaynağının yaklaşık yüzde 80’i kadar su depolayabilecektir.

Melen projesinin bitişi, projenin 1. aşamasının 9 yıl gecikmesi nedeniyle; Melen Barajı’nın ihalesi 2004 yılında yapılması gerekirken ancak 2012’de yapılabilmiştir. Yakın bir zamanda su tutması mümkün görülmemektedir.

Melen Barajı’nın yıllardan bu yana bitirilememesi nedeniyle İstanbul’un su sorunu çözüldü denilemez. Son yıllarda havaların yağışlı geçmesi İstanbul’un su havzalarını doygunluğa eriştirmektedir. Bir kurak dönemin yaşanması halinde ya da beklenenden fazla hızlı nüfus artışı nedeniyle birkaç yıl içerisinde 2007 ve 2014’teki gibi İstanbul ciddi bir su sorunuyla karşı karşıya kalacaktır.

Dr. Ali UĞURLU

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı

YARINI KURTARMAK İÇİN ARILARI SEVMELİYİZ

TEMA Vakfı, Balparmak ve MEB, arılar için bir araya gelerek ‘Arılar Varsa Yarınlar Var’ projesini duyurdu. Proje kapsamında ilkokullarda verilecek eğitimlerle, çocuklara arıların doğa ve insan için öneminin, ekosisteme katkılarının anlatılması ve bu konuda farkındalık yaratılması hedefleniyor. 30 ildeki ilkokullarda eğitim programı uygulanacak. Eğitimlerde, çocuklara dünyadaki bitkilerin yüzde 80’inin polenini doğaya dağıtarak, yaşamın çeşitliliğinde büyük bir görev üstlenen arıların yarınlarımız için önemi anlatılacak. ‘20 Mayıs Dünya Arı Günü’nde ise İstanbul’da düzenlenecek bisiklet turuyla arıların izinde pedallar çevrilecek. Hazırlanan arilarvarsa.org sitesinde arılarla ilgili merak edilen bilgilere ulaşılabilecek.

19 MAYIS 1919’UN 100. YILDÖNÜMÜNDE ‘KEMAL’

KÜÇÜCÜK elleriyle tambura yapan bir çocuk tanıyacaksınız. Hayatı boyunca bahçesindeki nar ağacını özleyecek o çocuk. Bir de insanları özgür, keyifli ve gülümseyen bir ülkeyi... Hayallerindeki o ülkeyi inşa etmek için uğraşacak ömrü boyunca. Ama ya nar ağacı? Sanatçı Pınar Ayhan, Atatürk’ün Samsun’a çıktığı 1919 yılının 100. yılında bugün, Ankara’da, 19 Mayıs’ta İstanbul’da, 20 Mayıs’ta İzmir’de ‘Kemal’ isimli oyunuyla izleyicisinin karşısına çıkıyor. Ayhan, “Bu yıl Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışının 100’üncü yılı. Bu sadece simgesel olarak değil, bizi biz yapan bir tarih olarak da önemli. Özenle hazırladığımız ‘Kemal’ isimli oyunla üç büyük kenti dolaşıp, binlerce insana ulaşıp bu çok özel ve önemli hayat hikâyesini anlatacağım. Bu hikâyeyi en doğru şekilde yeni kuşaklara iletmek boynumuzun borcu çünkü. Nefesim yettiğince anlatacağım” diyor.

‘ALFABE MARŞI’NI DİNLEDİNİZ Mİ?

DÜNKÜ ‘Alfabe’ yazınızı okudum, çok mutlu oldum. Bu arada alfabe deyince, pek kimsenin bilmediği bir ‘Alfabe Marşı’nın olduğunu da belirtmek isterim. Merak edenler, YouTube’a girip rahmetli babacığım Nuri Ulusu’nun (Atatürk’ün yanı başında, Çankaya Köşkü’nün kütüphanecisi) TRT’de 1976 yılında yayınlanan canlı yayın programını izleyerek Atatürk’ün bu büyük projesini öğrenip, onun ne denli yüksek bir dehaya sahip olduğunu görerek bir kez daha onunla gurur duysunlar. (https://youtu.be/4_udhDRPr-0) Mustafa Kemal ULUSU

İKİ ACI ÖLÜM

1960, 70, 80 ve 90’lı yılların ‘cevval’ adliye muhabiri Ulvi Yanardağ’ı kaybettik. Candan ve yürekli bir insandı. Hep sevildi, geride bir sürü dost bıraktı. Cenazesi bugün TGC önünde 11.00’deki törenden ve Sultanahmet Camisi’nde kılınacak öğle namazından sonra Küçükbakkalköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.

ANAYASA Mahkemesi’nin önceki başkanlarından, Sözcü gazetesi yazarı Yekta Güngör Özden’in eşi, öğretmen Fatma Necla Özden, uzun süredir tedavi gördüğü Ankara Ufuk Üniversitesi Hastanesi’nde dün vefat etti ve cenazesi bugün Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Sayın Özden’in başı sağ olsun.

Elazığ’ın  ‘Maden’ ilçesini erittik bitirdik

23 Kasım 2016’da ‘mesaj panosu’nda yayınladığımız haber ’Elazığ Maden’de, maden sahasında sorumsuzca yapılan dekapaj faaliyeti zamanla ‘dağ üstünde dağ’ şeklinde tarif edilebilecek bir hafriyat oluşturdu. Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’nin bu konudaki bildirisi “Ortaya çıkan risk nedeniyle can ve mal kaybı yaşamamak amacıyla acil tedbir alınması konusunda kamuoyuna uyarıyoruz” şeklindeydi. Bu tarihten sonra önemli hasarlardan biri de, Selçuklu dönemi eserlerinden ve korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli (Notre-Dame ile yaşıt) tarihi Maden köprüsünde yaşandı. 13 Mayıs 2019’da ise Elâzığ Milletvekili Gürsel Erol ve arkadaşları tarafından verilen “Elâzığ ili Maden ilçesinde kurulu bakır madeni işletmelerinin özelleştirilmesinden doğan mağduriyetin ekonomiye ve istihdama etkilerinin araştırılması ve gereken önlemlerin alınarak yeniden kamu işletmesine dönüştürülmesi amacıyla TBMM’ye verilmiş olan Meclis araştırması önergesi” 14 Mayıs 2019’da TBMM’deki oylama sonucu reddedildi. Elazığ’ın üç ilçesi Palu, Keban ve Maden köklü bir tarihe ve yeraltı zenginliklerine sahip, Osmanlı’dan beri bölgenin Türkiye ekonomisine büyük katkı sağladığını belirten Erol, “Elazığ, Tunceli’den bile daha sahipsizdir” diye tepki gösterdi.

Maden’de bakır işletmelerinin devletin elinde olduğu zaman yaklaşık 4 bine yakın personel çalışırken, özelleştirmeden sonra bu sayı 100-150 arasına düştüğünü söylen Erol buradaki özelleştirme sosyal bir proje değil vurgulamasını da yaptı.
‘Maden’i de çalışanları da erittik, bitirdik!

İşsizlik arttı, istihdam azaldı

 DİSK diyor ki:

- İŞSİZLİK 1,4 milyon arttı; istihdam 800 bin azaldı.

İşsizlikte artış eğilimi sürüyor; işsiz sayısı (dar tanımlı) 4 milyon 730 bin; geniş tanımlı işsiz sayısı 7 milyon 669 bin; geniş tanımlı işsizlik % 22,2.

- Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik artmaya devam ediyor. İşsizlik oranı 2008-2009 krizi düzeyine yükseldi.

- Tarım dışı işsizlik % 16,9; tarım dışı kadın işsizliği % 20,5; tarım dışı genç işsizliği % 26,1.

- İstihdam bir yılda 811 bin azaldı; Ağustos 2018-Şubat 2019 arasında 2 milyon azaldı.

(SGK sigortalı sayılarını 5 aydır açıklamıyor.)