Küçükleri yakala büyüklere geç

‘BEN Gaziantep’den arıyorum; gümrük işleriyle ilgili bir görevliyim.

Habur’dan mazot kaçakçılığı aynen sürüyor. Vatandaşın cebine para girsin diye devlet bazı şeyleri görmüyor. En önemli sorun şeker ve çay kaçakçılığıdır.

Bölge halkı yıllardır kaçakçılığa göz yumulması sonucu ‘Seylan’ diye bilinen çaya alıştı. Bizim Çaykur’un çayını içmiyor; ya da Seylan çayı ile harman yapıyor.

Çayın ithal vergisi yüzde 152’dir. Dolayısıyla kaçakçılık öne çıkıyor; zaten bu çayın tadı bölgede genel kabul gören bir şey oldu.

Gümrük kapılarında normal vatandaşın karşıdan getirdiği şekeri kaçakçılık sınıfına sokmak eğer doğalsa, Habur’dan çıkış yapıp Kilis Öncüpınar kapısından giriş yapan Kilisli TIR’ların getirdikleri kaçak mazota ne diyeceğiz?

Gariban vatandaşın Suriye’den 400 bin liraya 100-200 kilo şeker getirmesine işlem yapılırken, kapılarımız büyükler için yolgeçen hanı sanki...

Öncüpınar’dan her gün 250-300 TIR giriş yapıyor. Bu sınır kapısı; bilinen ‘oyunlar’ için kullanılıyor.

Daha da önemlisi... Birtakım kişiler, Mersin limanına transit adı altında tonlarca çay getiriyor; onlara Gaziantep’ten Irak’a göndermiş gibi işlem yapılıyor. Ve mallar Gaziantep’te birtakım depolarda boşaltılıyor, yerine saman sapları konulup Habur’a gönderiliyor! Tabii çay iç piyasaya, samanlar Irak’a...(Geçmişte aynı şekilde muz kaçakçılığı yapılıyordu.) Nitekim Habur’da bir memurun tesadüfen açtığı mallar içinde çay yerine hayvan dışkısına bulaşmış samanların çıktığını duyduk ama gazetelerde bir şey yazıldığını duymadık. Yoksa olay kapatıldı mı?

Ayrıca, gıcır gıcır getirilen tekstil makinelerinin vergisini düşük göstermek için ikinci el eşya olarak gösterilmesine ne demeli?

Yolcu beraberindeki küçük şeker kaçakçılığı olaylarının çok büyük gösterilerek böylece gümrüklerden kuş uçurtulmuyormuş gibi bir izlenim yaratılıyor. Ya büyüklerin yaptığı kaçakçılık; hangisi yakalanıyor ve mahkemeye veriliyor?

Bizler gerçek mazot, çay ve şeker kaçakçılarının da canının yanmasını bekliyoruz.’

Radyasyonlu mısır şekeri

KUZEY Irak’tan kaçak olarak sokulan tonlarca şeker gümrükte x-ray cihazından geçmek zorunda; dolayısıyla cihazın yaydığı yüksek dereceli radyasyona maruz kalıyor.

Getirilen şeker pancardan değil, mısırdan üretilen ucuz şeker; kilosu 400 bin lira; Türkiye’de ise 2 milyon... ‘Radyasyonlu şeker’ Tarım veya Sağlık bakanlıklarının hiç dikkatini çekmiyor mu?

Irak’ta Türkmen kalmadı mı?

IRAK’ta ocak ayında yapılacak seçim hazırlıkları sürdürülüyor. Irak’taki toplumun temsilcileri seçim için bir koalisyon oluşturdu. Şii lider Ayetullah Ali Sistani tarafından desteklenen koalisyon, seçimlere 228 adaylık bir listeyle katılacaktır. Şii liderler Irak’ın kontrolünü elde tutmak için çalışıyorlar. Bu hazırlıklar Al-Sadr tarafından desteklenmektedir. Saddam zamanında iktidarda olan Sünni grup ise katılmama planları yapmaktadır. Kürt gruplar ise tek bir liste ile katılma düşüncesindeler.

Benim merak ettiğim konu, orada Türkmen kalmadı mı? Onların hiçbir varlığı yok mu? Yoksa bizler konuyu ABD’nin şefkatli ellerine mi bıraktık? Sanıyorum Amerika başlangıçtan itibaren Türkmen varlığına sıcak bakmıyor. Türkmenlere hiçbir hak vermemek suretiyle, Türkiye ile anlaşamadığı konularda kendi tezlerini kuvvetlendirecek ve Türkiye’nin bölge siyasetindeki etkinliğini yine olumsuz kılacaktır.

Türk hükümeti, zamanı, ortamı geçtikten sonra demeçlerle yetinecek ve ABD’yi desteklemeye devam edecek, Türk şoförlerinin ölümünü seyredecektir.

Güzel bir dış politika örneği!..

Sercan ERDEM

Yeşil reçete

TÜRKİYE’de yeşil reçete ile satılan, hakkında birçok araştırma yapılan, araştırmalarda bağımlılık yaptığı belirlenen Xanax tablet, www.My-Medicare.com adresinden sipariş edilebiliyor. Sipariş edilen ilaçlar da adrese teslim ediliyor. Yetkililerin uyarılıp bu uygulamanın önüne geçilmesini istiyoruz.

Ayhan ÇİÇEK TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi

Zaten GB ile sağılıyoruz

İSTER eski siyasetçiler olsun, ister AB hayranı sözde aydınlar, hepsinin ortak yanı, şu meşhur Gümrük Birliği’ni (GB) hep bir başarı olarak göstermeleridir. 1995’ten beri ülkemizin 60-70 milyar dolar zararına olan bir anlaşmanın neresi başarıdır! Böyle bir anlaşma ancak, sömüren ile sömürülen ülke arasında imzalanabilir! Peki Türkiye, AB’nin sömürgesi midir? AB’ye tam üye olan 25 ülkenin hiçbirisi, neden tam üye olmadan GB anlaşmasını imzalamamıştır? Bugün yaşadığımız zorlukların temelinde bu anlaşma yatmaktadır. GB ile adamlar ipi boynumuzu geçirmişler, inek sağar gibi sağmaktalar. Bizi neden tam üye yapsınlar ki! Bizim politikacıların ise bunu bir başarı gibi göstermelerini kınıyorum.

Yalçın SERDENGEÇTİ

GÜNÜN SÖZÜ

PKK ve onun yandaşlarının etnik rövanşizmi ile AKP’nin ideolojik rövanşizm ibret verici bir şekilde örtüşmüştür.’

(DYP Genel Baş. Yard. Celal Adan)

Biliyor musunuz

ADALAR ve Çatalca Belediye Başkanları, ANAP’lı Coşkun Özden ile İsmail İp’in AKP’ye geçmelerinden sonra bir başka kentin belediye başkanının da AKP’ye transferinin gündeme geldiğini ancak bazı gelişmeler karşısında dondurulduğunu... ADA Dostları Derneği’nin önerisi ve Milli Eğitim Müdürü Mihriban Büyükaslan’ın çabalarıyla Burgazada İlköğretim Okulu’nun adının Sait Faik olarak değiştirildiğini... Fındıklı’da kurulan İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin bugün Başbakan Erdoğan tarafından açılacağını... DUMA İncelemeler Komisyonu Başkanı Aleksandr Dugin’in de konuşacağı ‘Avrasya Ekonomik İşbirliği Sempazyumu’nun bugün 10.00-20.00’da İ.Ü. İletişim Fakültesi’nde (Vezneciler) yapılacağını... İnsan Hakları Haftası nedeniyle İHD’nin başta İstanbul olmak üzere Ankara, Trabzon ve Aydın’da çeşitli eylemler yapacaklarını..

MESAJ PANOSU

BRİTİSH AİRWAYS
Taksim Şubesi’nden 30 Kasım’da 18 Aralık için İstanbul-İngiltere iki kişi gidiş-dönüş bileti aldık. Ancak 2 Aralık’ta oğlumuz hastalandı; bir süre tedavisi gerekiyor. Bu durumda biletlerin iptal edilmesini istedik. Ancak yerimize başka birisini bulursak iptal edileceğini söylediler. Hastanelerde uğraşırken başka birini nereden bulalım. Böyle şaçma şey olur mu?

Ali POLAT

BÜYÜKÇEKMECE
sakinlerinden; altyapısı 1970’lerden kalma elektrik problemimizle Boğaziçi Elektrik ne zaman uğraşacak?

ÖZELLEŞTİRME kapsamında bulunan Tekel’de çalışan ve emekliliğini hak etmiş memurlarız. Emekliliği daha önce hak ettiğimiz halde ekonomik nedenlerden dolayı emekli olamadık. Şu anda, Tekel’in geleceğinin olmaması, ayrıca emekli olmayanların meslekleriyle ilgisiz kurumlara gönderileceği gerçeği karşısında bir an önce emekli olmak istiyoruz. Tek isteğimiz, emekliliği yeni hak edenlere verilen yüzde 30 emekliliğe teşvik priminden faydalanmak istiyoruz.

TEKEL’den bir grup
Yazarın Tüm Yazıları