Küçük bir hatanın bedeli ağır oluyor

2 Kasım’da da eylemleri var.
Bakın şimdi bunun arkasından neler oldu: 25.10.2013 tarihide İBB Meclisi’ne El Maktum’a satılan ünlü İETT arazisi, kamuoyunda görülmemiş ölçüde tartışmaya neden olmuş, sonunda Mimarlar ve Şehir Plancıları Odaları tarafından ‘Büyükşehir’e (idareye) karşı açılan davalar nedeniyle iptal olmuştu. Daha sonra, ‘rant kapısı’ açıldığından yeni planlar tabii ki yapıldı... Ve bunlarla ilgili davalar da sürüyor.
23.05.2013 onanlı uygulama imar planı değişikliğine TEDAŞ Genel Müdürlüğü 2806 m2’lik bölümünün ‘indirici trafo merkezi’ olarak kendisine tahsis edilmesini istiyor. (Zaten orada trafo alanı var; TEDAŞ, ‘Bu trafo zaten var, onu planlara işleyin’ diyor.)
Konu Meclis’e geldiğinde CHP’nin 3 İmar Komisyonu üyesi ret oyu veriyor. Bu arada CHP Grup Başkanvekili Fahrettin Kayhan, “Burası geçmişte deprem toplanma alanı idi; öyle bırakalım; çünkü bu bölgede (AVM’lerin olduğu Büyükdere Caddesi) böyle bir felaket karşısında barınılacak hiçbir alan yok; bu durumda burasını yeşil alan yapalım” önerisinde bulunuyor.
AKP Grup Başkanvekili Ergun Turan ise şöyle konuşuyor:
“Siz Kadıköy’de hayvan barınağını satıyorsunuz; ondan sonra burada bize İETT arazisi yeşil olsun, diyorsunuz. Bu ne yaman çelişki”.
CHP’li Kayhan da buna karşılık, “Burayı yeşil alan yapın, biz de hayvan barınağı satışından TOKİ ile vazgeçelim” diyor. Oylama yapılıyor ve CHP’nin önerisi reddediliyor. Görüyorsunuz, zamanında yapılan hatalar nelere mal oluyor. Yeşil alan ile ilgili mücadele de boşa çıkmış oluyor. Hiçbir belediye başkanının, danışmadan soruşturmadan yaptığı işlemin maliyeti partiye nasıl bumerang gibi dönüyor.
Yoksa Başkan Selami Öztürk arazi yarın kamulaştırılabilir kuşkusuyla mı sattı!

ÖZGÜRLÜK PARKI DA ELDEN GİDİYOR

Bu arada, Büyükşehir Kanunu’nda yer alan bir hükme göre, Kadıköy Belediyesi’ne bağlı Selamiçeşme’deki ‘Özgürlük Parkı’ Büyükşehir Belediyesi’ne geçiyor... İlgili karar, Kadıköy Belediyesi’ne bildirildi.
Büyükşehir Yasası’nda ‘Bölge Parkları’ oluşturma hükmü gereğince, İBB’nin bu hakkı seçimler öncesinde kullanması Kadıköy’de şaşkınlık yarattı. Bu arada Taşyapı’nın belediyeye terk ettiği 10 dönümlük alan da, aynı şekilde ‘Bölge Park’ı statüsüne torbalandı.
Bu alanlara öyle ucuz saldırılamaz ama, baştan beri bu işlere karşı dik duran belediye başkanları lazım.

Istranca da altın aramasına açılıyor

KIRKLARELİ Milletvekili Turgut Dibek’in, Dereköy sınırlarında 14.96 hektarlık sahada Yeni Anadolu Mineral Madencilik Ltd. Şrk. tarafından gerçekleştirilmesi planlanan ‘Altın Madeni Sahası’na İl Çevre Müdürlüğü’nün ÇED gerekli değildir’ kararı verilmesi üzerine Bakan Erdoğan Bayraktar’a soruyor: “Bern Sözleşmesi’ne aykırı bir işlemi neden il müdürlüğü yapmaktadır? Bu karar alınırken yaban hayatı, su havzalarının durumu, sel tehlikesi gibi faktörler neden göz ardı edilmiştir? İl müdürlüğünün kararının yeniden değerlendirilmesi için bir girişim yapmayı düşünmekte misiniz?” Kazdağı’ndan sonra Istranca’nın altın aramasına açılmasının ne demek olduğunu, İBB Başkanı Kadir Topbaş’a, İSKİ Genel Müdürü Prof. Ahmet Demir’e ve Trakya’daki belediye başkanlarına sormayı düşündünüz mü? Size “Istranca derelerinden gelen suları zehirlemek mi istiyorsunuz?” diye soracaklardır.

Sizi affetmeyeceğim...

ÜLKEMİZDE askeri vesayeti kaldırma iradesini, siyasi kararlar yerine, bağımsız ve tarafsız olması gereken hukuku bir araç olarak kullanıp yüzlerce masum insanı zulme uğratarak kirletenler, bu sürece bilerek veya bilmeyerek destek olanlar, sizi affetmeyeceğim.

Yaptıkları yayınlarla toplumda camisini bombalayan, kendi uçağını düşüren subay imajı yaratmaya çalışanlar, böyle bir şerefsizliğe inanacak kadar aklı başından gitmiş, kendi ordusundan bu derece nefret eden gözü dönmüş zavallılar, sizi affetmeyeceğim.

Bazı üst düzey komutanların söylem ve düşüncelerinden yola çıkarak, görevleri başında emek harcayan, hiçbir şeyden habersiz yüzlerce subay, astsubay ve hatta sivil memur adına sahte dijital belgeler düzenleyerek tuzak kurup, iftira atanlar, kurgulanmış bu oyuna asker düşmanlığını yaşam tarzı haline getirmiş önyargılı sözde demokratlarla birlikte seyirci kalanlar, sizi affetmeyeceğim.

Ne 2002-2003 döneminde, ne de daha sonra Balyoz denilen sahte planı duymadığımı, sözde bu plan doğrultusunda bana herhangi bir görev verilmediğini ve doğal olarak duymadığım, görmediğim, iddia olunan sözde bu oluşum içinde hiçbirşey yapmadığımı ilk ifademden itıbaren savunmalarımda dile getirmişken, 2003 yılından çok sonra hazırlandığı konusunda somut bilimsel kanıtlar bulunan dijital listelere ismimin de bulaştırılması haricinde hakkımda hiçbir somut delil yokken, beni ve benzer durumdaki yüzlerce subayı savunmanın ileri sürdüğü lehte deliller yok sayılarak, ve hatta duruşma savcısı tarafından 'siz suçsuz olduğunuzu ispatlayacaksınız' denilerek önyargılı ve toptancı bir yaklaşımla 16-18 yıl hapis cezasına mahkum edenler, ve bu hükmü hiçbir somut kriter getirmeden subjektif değerlendirmeler ile çoğu sanık için onaylayarak ‘Ankara' da hakimler var’ dedirtmeyenler, sizi affetmeyeceğim.

Anamın ak sütü gibi temiz ve devletime milletime sadakati canımdan aziz bilmişken, yazmadığım görmediğim, bilmediğim ve sahteliği ulusal ve uluslararası adli bilişim uzmanlarınca ispatlanmış dijital belgelere ismimi koyup kalleşce pusu kuranlar, bu pusuya kim olursa olsun destek verenler, bana bu iftira ile darbeci yaftası yapıştırmaya çalışanlar, sizi affetmeyeceğim.

Denizlerin yüzlerce metre derinliklerinde hala rüyalarıma giren denizaltı gemilerimizle, yaşamımızı riske ederek ülke savunması için görev yaparken uğradığımız bu haince iftira karşısında bize adil yargılanma hakkı tanınmazken, bu hukuksuzluğa askeri vesayetçi görünmemek adına karşı durmayan, büyük bir amaç uğruna 'kurunun yanında yaş da yanar' ilkesizliği ile hareket eden, toplumda adalet tesis edilmezse huzur da sağlanamayacağını anlamayan sözde aydınlar ve siyasi kadrolar, sizi affetmeyeceğim.

Önüne daha dosya gelmeden ve hiçbir somut delile dayanmadan önyargısını ve tarafgirliğini açıklayan üst düzey yargı mensubunun beyanatı ile bizi son çare olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmeye mahkum edenler, uluslararası toplantılarda ülkemin menfaatlerini korumak için mücadele ettiğim Avrupa’lı subayların ülkelerinin mahkemesine uğradığım haksızlığı şikayet etmek zorunda kalmama sebep olanlar, sizi affetmeyeceğim.

Üzerimize atılan bu iftiranın farkında olmalarına rağmen kendilerini sözde riskden uzak tutma adına yasal zeminde sessiz kalma kolaycılığına kaçan, 'komuta etmenin' ruhunu kavrayamamış komutanlar ile bir zamanlar silah arkadaşım dediklerine sırtını dönenler, hukuksal alanda yaptığımız mücadele de bile bizden uzak durmaya çalışan dost bildiklerimiz,

Sizi affetmeyeceğim!

Benim başım dik, alnım açık, vicdanım rahat.
Ya sizin!

Bugün üstü örtülmeye çalışılsa bile gerçeğin balçıkla sıvanamayacağı bilinciyle bu haksızlık, hukuksuzluk ve zulme direneceğim. Bu süreçte tek üzüntüm binlerce yıldır huzur görmeyen bu topraklarda 2013 yılında bile hukukun değil, güçlünün hukukunu hala geçerli olması.

Mustafa KARASABUN - Emekli Tuğamiral- SİLİVRİ

Biliyor musunuz?

Gürbüz Çapan, Esenyurt için 5. kez aday oluyor

- ‘GÜRBÜZ Çapan Gönüllüleri’nin talebi üzerine Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan’ın Cumhuriyet Meydanı’nda 14.00’te bir konuşma yaparak CHP’den Esenyurt belediye başkan adaylığını açıklayacağını...
- GENEL başkanlığını Süleyman Güzel’in yapacağı 20 derneği ırk, din, dil, mezhep ayrımı yapmadan çatısı altında birleştirecek; Erzincan’daki tarihi eserleri ihya etmek, öğrencilere burs vermek, değişik inançlar arasında konsensus sağlama amaçlı kurulan Erzincan Tercan Dernekler Federasyonu’nun Kadıköy’de faaliyete geçtiğini...
- ŞEHİT Aileleri Federasyon Başkanı ve Türk Boyları Konfederasyonu’nun onursal katılımı ile 30 Ekim’de Ankara’da ‘Vatan Bölünmez’ buluşmasının (Meltem Canikoğlu, Sinan Meydan ve Banu Avar’la) Ankara Sıhhıye Baro Salonu’nda yapılacağını...
- GEZİ direnişinde polis tarafından Ankara’da öldürülen Ethem Sarısülük’ün duruşmasının pazartesi günü Ankara Adliyesi’nde görüleceğini..

TEMA Vakfı’nın ODTÜ ormanı ile ilgili açıklaması

20 yılı aşkın süredir hayatı koruyan, ormanlara sahip çıkan bir kuruluş olarak Türkiye’nin hızlı bir mekânsal dönüşüm süreci ile birlikte çok ciddi kentsel sorunlarla boğuşmakta olduğunu, plansız gelişmenin, kentlerin yaşam destek sistemleri olan su havzaları, tarım arazileri, ormanlar ve meraları yok oluşa sürüklediğini hatırlatmak istiyoruz.
Bu yapılaşma ve ormansızlaşmanın daha az karbon tutulması; daha fazla kuraklık ve daha fazla sel, daha az temiz içme suyu anlamına geldiği unutulmamalıdır. Son dönemde Ankara’nın akciğeri olan 30 km2’lik ODTÜ Ormanı’nda yaşanan süreci incelediğimizde ilgili kurumlarca yapılan açıklamalarda yer almayan bir noktaya özellikle dikkat çekmek istiyoruz.
ODTÜ ormanı, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1. maddesinde yapılan orman tanımına uygun olarak orman sayılan alanlar içerisinde yer almaktadır. Bu alanların korunması ve yönetimi 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine tabidir. 6831 sayılı Orman Kanunu’na göre ormanlar mülkiyet ve idareleri bakımından devlet ormanları, özel ormanlar ve hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar olarak gruplandırılır. ODTÜ Ormanı hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar içinde yer almaktadır.
İlgili kurumlarca yapılan açıklamalarda Orman İdaresi’nden alınan herhangi bir izne değinilmemektedir. Şayet ağaç kesimi ve sökme işlemleri Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan gerekli izinler alınmadan yapıldıysa, bu işlemler 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince hukuka aykırıdır. Bu izinler alınmadan yapılan her türlü ağaç kesme ve sökme işlemleri; ilgili kanunun 14. A ve B maddelerinde suç olarak tanımlanmıştır.
Buna ek olarak bir planın onaylanması ile kesinleşmesi farklı olup, planlar ancak askı süresi sona erdiğinde kesinleşir ve uygulanabilir duruma gelirler. Askı süresi içerisinde ve özellikle bir kamu kurumu olan Üniversite’nin yine bir başka kamu kurumu olan Büyükşehir Belediyesi’ne “plana itiraz edeceğini bildirmesine rağmen” planla ilgili icrai işlemde bulunmak plan hukukuna aykırıdır. Kamu kurumları arasında her zaman sorunlar olabilir ama bunun çözümü zor kullanmak olmamalıdır. Şehircilik ve planlama ilkeleri kapsamında ağaçların ve doğal çevrenin zarar görmesini önleyecek her türlü kararın ilgili tüm paydaşlarca benimsenmesi gerekmektedir.
TEMA Vakfı olarak; insanın da aynı ormanlar, göller, nehirler, kıyılar, toprak, gibi doğanın bir parçası olduğunu biliyor ve doğa ile insanın uyum içinde yaşamalarının mümkün olduğuna inanıyoruz. Ülke genelinde köyden kente yaşama sahip çıkan ve barışçıl bir şekilde tepkisini gösteren her yaştan, her kesimden insanlarımızın varlığı bizlere umut veriyor, geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlıyor.
ODTÜ Ormanı’nı korumak isteyen, henüz hukuki koşulları oluşmadığı için hukuk dışı ağaç kesimini protesto etmeye yönelik eylem yapan başta ODTÜ öğrencileri, öğretim üyeleri ve mezunları olmak üzere, doğaya duyarlı vatandaşlarımıza karşı yapılan sert müdahale tarafımızdan doğru bulunmamaktadır. ODTÜ Ormanı’ndaki ağaçların ve doğal çevrenin zarar görmesini önleyecek her türlü önlemin alınması sadece ODTÜ için değil, tüm Ankara halkı için önemli ve gereklidir.
Ek Bilgi:
Anayasanın 169. Maddesinde bütün ormanların gözetiminin Devlete ait olduğu, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 6. maddesinin 2. fıkrasında “Devletten başkasına ait olan bütün ormanlar, bu Kanunun hükümleri dairesinde Orman Genel Müdürlüğü’nün murakabesine tabidir” hükmü yer almıştır.
Ayrıca orman alanlarında yapılacak her türlü tesis ve binaların yapılabileceği ile izinlerin hangi şekilde verilebileceğine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 6831 sayılı Orman Kanununun 17. maddesinin 4. fıkrasında da “Bina ve tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya hususi ormanlarda yapılmak istenmesi halinde de Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir” diyerek bu sahalardaki söz konusu bina ve tesisleri için Orman İdaresi’nden izin alınması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Ayrıca 6831 sayılı Orman Kanunu’nun hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanların işletme ve yönetimine ilişkin 49 maddesi ile kapsam içine sokulan 14. Maddesi A bendinde; Yetişmiş veya yetiştirilmiş fidanları kesmek, sökmek, ekim sahalarını bozmak, yaş ağaçları boğmak, yaralamak, tepelerini veya dallarını kesmek veya koparmak veya ağaçlardan yalamuk, pedavra hartama çıkarmak, B bendinde; Dikili yaş veya kuru ağaçları kesmek veya bunları kökünden sökmek veya bunlardan kabuk veya çıra veya katran veya sakız çıkarmak, yatık veya devrik ağaçları kesmek veya götürmek, kök sökmek, kömür yapmak; yasaklanmıştır.
Zeynep Yıldırım KÜÇÜKGÜÇLÜ- TEMA Vakfı Kurumsal İletişim ve Çevre Politikaları Bölüm Başkan Yardımcısı
tema.org.tr

AKP kapı duvar!

AKP’de dengelerin bozulduğunu, kimi aday adayı Başbakanla görüşüp adaylık için söz aldığını söylediği yazılıyor.
Ancak, ‘temayül’ yoklamalarının devam ettiği bugünlerde değil Genel Başkan ve Başbakan’la görüşmek Grup Başkanvekilleri ile dahi dirsek teması kurulması mümkün görülmüyor.
Dolayısıyla açılışlarda veya bayram tatillerinde genel başkan, genel başkan yardımcıları ve grup başkan vekillerine yanaşıp bir fotografla ve bunları da sosyal medyada paylaşarak “benim adaylığım’ kesinleştiği yolundaki söylentilere inanmamak gerekiyor.
15 Aralık’a kadar Bakanlar Kurulu’nda belediye başkanlığına kaydırılması düşünülen isimler dahil hiçbir ismin ortaya çıkması mümkün görülmüyor”

TEMAYÜL YOKLAMASI BAŞLIYOR

AKP Ankara İl Başkanlığı tarafından, bugün 10.00’de Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu’nda Ankara Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlıkları aday adayları ‘temayül yoklaması’nın Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel ve İl Başkanı Murat Alpaslan’ın denetiminde gerçekleştirilecek. Sandıkların Genel Merkez’de açılacak.

CHP ADAYLARI

CHP’nin Ankara’da aday adayları artıyor. Bu isimler ‘sağın’ önde gelen isimleri...
‘Baştacı’ edilen bu isimler şöyle:
Mansur Yavaş, İlhan Kesici, Yaşar Okuyan ve Mehmet Ali Bayar