Konya için iki soru

MİMARLAR Odası eski Başkanı, yazar Oktay Ekinci, Konya'daki felaketin nedenlerini anlatıyor:

‘‘Türkiye'de ne yazık ki, siyaset sağ ve sol diye ayrım yapmaksızın imar rantına entegre olmuştur. Konya'daki felaket de bunun doğal sonucudur. Başka bir şey denilemez. Yerel seçimler öncesinde her parti bundan ders çıkarmalıdır.

40 daireli bir apartman çöküyor, ortalığı toz kaplıyor?

- Nedeni açık... Bir binanın kaç katlı olduğuna insanlar karar vermez, imar planları karar verir. Herkes bana müteahhidi kim, mimarı kim diye soruyor. Ama kimse imar planlarında burasının kaç kat olduğunu ve ruhsatı var mı diye sormuyor. Varsa da skandal, yoksa da skandal. Buraya nasıl ruhsat verilmiş, nasıl kullanma izni alınmış.

Ama yasal mevzuatta bir sürü önlem var.

-
Bir kere bir inşaatın yapılması için doğru bir proje; sonra da inşaat ruhsatı ve denetim lazım... Bittikten sonra denetimi kim yapmış veya yapılmış mı; kim kullanma iznini vermiş! Bir üçüncüsü de var bunun...

Evet..

-
1.5 yıldır AKP'nin gündeminde Konya'daki felaketi yaratan hukuksal ortamı daha da berbat hale getirmek istenen, hazırlanan türden yasalar var. En başta 2B gibi... Biliyor musunuz, 2004 bütçe kanununun içinde; kaçak yapılara elektrik bağlanmışsa, su ve doğalgaz bağlanması hükmü de getirildi. Yani her türlü altyapı götürülecek. Tabii kaçak yapılara çökme riski olanlara da bu olanak tanınmış oldu. İkincisi... Bayramdan önce çıktı; onu da yasa ile değil Maliye Bakanlığı'nın tebliği ile hallettiler. Hazine arazilerindeki kaçak yapılardan kira almaya karar verdiler.

Cumhurbaşkanı'nın müdahaleleri...

-
Sayın Sezer bunları veto ettikçe kızıyorlar. Şimdi gitsinler Cumhurbaşkanı'na, kendilerine şehircilik dersi verdiği için kul köle olsunlar, hatta özür dilesinler.

Aday bulunamıyorsa İl Başkanı olsun

CHP
eski İstanbul İl Başkanı Ali Özcan şu çağrıda bulunuyor:

‘‘CHP Genel Merkezi'nin, İstanbul Büyükşehir adaylığı için önerdiğim şekilde önseçim yapmayacağı anlaşılıyor. Bunun üzerine bir önerim var; İl Başkanı Şinasi Öktem hemen aday olduğunu açıklamalı ve mindere çıkmalıdır. Böylece örgüt olarak partimize sahip çıkılmalı ve onurumuz kurtarılmalıdır. Partimiz daha fazla rencide edilmemelidir. Çünkü, adaylık için kendileri başvuran milletvekilleri Sefa Sirmen ve Akif Hamzaçebi'ye rağbet edilmediği; adaylıkları için temas yapıldığı belirtilen Ali Müfit Gürtuna, Sadettin Tantan, İlhan Kesici, Başaran Ulusoy ve Çetin Nuhoğlu’nun ise adaylığa sıcak bakmadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda adaylık çarığını çekmek İl Başkanı'na düşmektedir.’’

Kamu yararı için oy vermeyin

ESKİ Senatör Mehmet Feyyat, gene feryat ediyor: ‘‘Duyduğuma göre Ali Çebi, Küçükçekmece Belediye Başkan adayı gösterilecekmiş... Bir CHP'li olarak bunu içime sindiremem. Çebi, 1989-94 döneminin ANAP Büyükçekmece Belediye Başkanı'dır. Beylikdüzü bölgesinde kooperatifler eliyle rant kapısını açan 'Karadeniz lobisi'nin önemli bir ismidir. Burası deprem bölgesidir; plancılar baştan iki kata izni verdiler ve dinlemeyerek 10-12 kat bloklar yaptılar. Mahkeme bunu dört kere iptal etti, yine dinlemediler. Ve şimdi Çebi'yi aday gösterenler sorumlu olacağı için kendisine Büyükçekmece'de oy vermemekte kamu yararı vardır.’’

Feyyat, Türkiye'nin ne zarar gördüyse soyguncular ve rantçılardan gördüğünü belirterek, ‘‘Birisi rantçılara, birisi de şeriatçılara prim verirse PKK'yı o zaman 1. hedef olmaktan çıkartmamız lazım değil mi?’’ diye sordu.

Baraner’e yanıtlar

Müzeleri unutmayalım


SAYIN Hüseyin Baraner'in fikirlerini çok takdir ettim. Bir yanda modernleşme ve kaliteleşme 'business class' turisti çekmek için kullanılacak bir taktik ise buna müzelerimizden başlayalım. Avrupa'da müze giriş ücretleri en yüksek olan ülkelerden biriyiz. Bunu da aleni olarak ayrımcılık yapıp da tabela ile turistlerin önüne asabiliyoruz; TC vatandaşlarına 3, yabancılara 10 milyon TL...

Turistleri kanunen ve alenen devletimiz tabiri caizse kazıklıyor, keza geride kalan esnaf da gelen turisti yolunacak kaz gibi görüp ona göre kazıklıyor.

Geçen yaz 6 Amerikalı arkadaşım, ailelerinin ve arkadaşlarının ikazlarına rağmen Türkiye'ye geldiler. 10 gün içinde birçok kere utancımdan yerin dibine geçtim. Gerek taksicilerden yenilen kazıklar, gerekse otellerin ekstra para sızdırmak için kullandıkları taktikler, hele hele tuvalet kültürümüz... Meryem Ana Müzesi'ne girişte alınan 9 milyonluk giriş ücreti kadar kimseye dokunmadı. Üstelik biletin üstünde 'Meryem Ana Müzesi ücretsizdir, alınan bu ücret evin masraflarını karşılamak içindir' diye hem İngilizce hem de Türkçe yazılmış.

Bu arkadaşlar Türkiye'ye girebilmek için kapıda 100 dolar vize ücreti ödediler. Zaten daha kapı girişinde yolmaya başladığımız bu yağlı kazıkları ilk ve son defa Türkiye'ye getirirsek, elimizdeki milyar dolarlık tesisleri ya çürümeye bırakırız ya da dünyanın en ucuz turizm ülkesi olmaya mahkum kalırız.

Mehmet ÖZ mehmetoz@sbcglobal.net

Biliyor musunuz?

İŞADAMI Ali Fatinoğlu'nun, ANAP'tan istifa ettikten sonra sırasıyla YTP ve GP Bakırköy İlçe Başkanlıklarında bulunduğunu, bu arada AKP'ye geçmeyi düşünürken son anda da CHP'ye girerek Bakırköy aday adayı olduğunu... AKP'den Bakırköy'de adaylık yarışına giren ve Tayyip Erdoğan'ın bir ara özel kalem müdürlüğünde çalışan İlker Ayçıl'ın, Florya'daki 'ünlü' müteahhitlerin desteğini aldığını; bu iki ismin CHP ve AKP örgütlerinde rahatsızlık yarattığını... CHP Kağıthane aday adayı mali müşavir Hakan Atalay'ın başkan olursa 'bilime, yasalara, şehircilik ve mimarlık kurallarına' uyacağına dair and içeceğini, aday gösterilmezse de meclis adaylığını kabul etmeyeceğini...

Biliyor musunuz?
Yazarın Tüm Yazıları