‘Komplodor’

Bildirisinde hassas bir noktaya değinerek şöyle diyor:
“Türkiye’de Alevi açılımına sevinmiştik. Bugün görüyoruz ki, hükümet Alevi subaylarını ve Alevi dedelerini tasfiye etmekle meşgul... Sayın Başbakan Türkiye’deki Alevilerin gerçek gücünü tahmin edemiyor anlaşılan... Seyfi Oktay ve Ali Hadi Emre, ülkemizin yetiştirdiği Atatürkçü, Cumhuriyetçi, demokrat ve hukuka saygılı, nadir ve nadide insanlardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nden gündem değiştirme taktiklerinden vazgeçmesini ve avukatın serbest bırakılmasını istiyoruz.”
Oktay, 1991’de Demirel kabinesinde yer alan eski Adalet Bakanı, Alevi kültürüne göre Malatya Hekimhanlı bir ‘dede’ sayılıyor. Dürüst bir siyasetçi; Aleviler üzerinde saygınlığı eksik olmamış bir hukukçu... Üç damarı değişmiş; tansiyon hastası; iyi ki talimatla ifadesi alınmasına karar verildi de, başına bir şey gelmedi.
KİM KİMDİR
Ali Hadi Emre (60), Tunceli kökenli eski savcı ve yargıç; son yıllarda İstanbul’da avukatlık yapıyor. Baba Mansur Ocağı’ndan Alevilerin çok sevdiği Zeynel Dede’nin oğlu... Dersimli... AKP milletvekili, Alevi kökenli Reha Çamuroğlu da aynı ‘ocak’tan... Çamuroğlu’nun, Emre’nin tutuklanmasından ötürü rahatsız olduğu biliniyor. (Son dönem AKP’ye geçen Bakan Ertuğrul Günay, Erdal Kalkan ve İbrahim Yiğit’in de yakın arkadaşı... Siirt kökenli, işadamı Ethem Sancak’ın “Gel seni AKP’den milletvekili yapalım” diyebilecek kadar yakın arkadaşı... İstanbul Avcılar’dan TBMM Başkanı M. Ali Şahin’in meslektaşı... Ergenekon’la ilgili tanıdıklarının davasına girmiş.
ÇOK AĞRIMA GİDİYOR
Alişan Hızlı söze giriyor:
“Almanya’dan sık sık konuşurum Ali Haydar Bey dedemizle...
Elazığ’da SODEP’in kurucularındandır. Prof. Aydın Güven Gürkan’ın arkasından iki kez SHP adayı gösterilmiştir. Böyle saygın bir kişinin tutuklanması hemşehrim, olarak bir Alevi olarak benim çok zoruma gitti. Telefon dinlemelerinde bilgi kirliliği olduğunu görüyorum. Bundan bir süre önce kendisiyle konuşurken ‘Ergenekon olayı’ çok ağrıma gidiyor, demişti. CHP’de siyaset yapması isteniyordu; ancak çekinceleri vardı. Onu biraz liberal olarak tanımaya başlamıştık... Taraf gazetesinin çıkışında destek veren bir kişiydi; bize bu yönde önerilerde bulunuyordu.”
Alişan Hızlı, Alman vatandaşı ama Tunceli Ovacık kökenli... Diyor ki:
“Oktay ve Emre, Seyit soyundan gelen sevilen kişilerdir. Alevi inancına göre seyitler, 12 imamın soyundan geliyorlar. Ayrıca Balyoz harekatından sonra tutuklanan Alevi kökenlilerin sayısının artması buradaki (Almanya) Almanların da dikkatini çekiyor.”
Bu bakımdan Alişan Hızlı’nın Almanya’da yayınladığı bildiri daha anlamlı hale geliyor.
ÖGER İRAN’DA
Hele ünlü turizmci Vural Öger’le birkaç gün önce İran’dan gelmesinden sonra...
Öger’i İranlı tur operatörleri İran’a davet etmişler.
İran’da Şii ve Alevilerce kutsal sayılan mekanların Avrupa’daki Alevilerin ziyaret etmesi için Meşhet kentine uçak seferi düzenlemesini istemişler.
Avrupa’da 1 milyondan fazla Alevi kökenli yurttaşımız olduğunu da belirtelim.”
(Bu yazı 5 Haziran’da tutuklanan avukatlar Mehmet Cengiz, Ali Hadi Emre, Tülay Bekar ve Kutbettin Kaya’nın, 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan itiraz üzerine salıverilmelerinden önce yazılmıştır.)

CHP’de çatırdı yakın

GÜRSEL Tekin nasıl ‘hedef adam’ oldu? yazımız gündem oluştururken, bize kızanlar da çoktu dün. Önce Kılıçdaroğlu ile Gürsel Tekin’in dün bir araya geleceğini bilmediğimizi açıklayalım. Amacımız kamuoyunun sıkça sorduğu sorulara yanıt bulmaktı. Peki Kılıçdaroğlu ile Tekin’in görüşmesi ile nereye varılacak? Şunu unutmayalım; Şinasi Öktem’in milletvekili adayı olmasıyla boşalan il başkanlığı koltuğuna yönetim kuruluna seçim yaptırtmayarak Tekin’i atayan (Baykal’ın talimatıyla) Önder Sav değil miydi? Ama bugün durum farklı. Kemal Bey, Sav’ın bilinen tavrı karşısında “Ben bu işi çözeceğim” diyor. Genel Merkez, istifalar yeterli sayıya ulaşmazsa İl’i görevden alabilir. Acaba Gürsel Tekin, araları iyi olmayan ancak bazı belediye başkanlarını ‘rantçılık ve yolsuzlukla’ suçlarsa, esas çatırdı o zaman kopar. Avcılar İlçe Başkanı Bayram Acar ile Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci’nin neden kanlı bıçaklı olduğu da ortaya çıkar. Bu bakımdan pazartesi zor bir gündür.

Biliyor musunuz

- ‘BOĞAZIMI Sıkma-3. Köprüye Hayır’ eyleminin 10.30’da Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı önünde yapılacağını...
- SARIYER Belediyesi’nin sahil temizleme kampanyasının 09.00’da Yeniköy Parkı’ndan başlayarak Kefeliköy’e kadar süreceğini...
- EDP Kartal ve Maltepe örgütlerinin Cevizli Tekel Sigara fabrikası önünde bir eylem yaparak 600 dönümlük yer özelleştirilecekse, kamu yararı sağlayacak projelere tahsis edilmesini isteyeceklerini...
- AVCILAR Belediyesi’nin Kemalpaşa Mahallesi’ndeki pazar yerini özel mülkiyete taşıma kararına pazarcıların belediyenin önüne domates, biber dökerek tepki gösterdiklerini...
- 5. Bebekliler Şenliği’nin bugün ve yarın Bebek Parkı’ndaki etkinliklerinde çeşitli grupların konserler vereceğini...
- ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği’nin olağan genel kurulunun 10.00’da Ankara DTCF Farabi Salonu’nda başlayacağını...

Aquaplanning nedir

ÜÇ profesörümüzü kaybettiğimiz kazanın olduğu yerde bir arkadaşım aynı şekilde, yağmurlu havada cipinin kontrolünü kaybedip sağ şeritteki kamyona arkadan çarptı ve aracı ‘pert’ oldu. Kendisi ağır yaralı olarak, ‘3’ tansiyon ile Bolu Devlet Hastanesi’ne zor yetiştirildi. Bu olaya teknik olarak ‘Aquaplanning’ deniyor. Yağmurlu havada yerdeki su birikintisine çarpan su damlaları enerji birikimi yaratıyor ve oluşturduğu itiş kuvveti araç lastiklerini itiyor, araçları kontrolden çıkarıyor. Bu mevkideki yolda kesinlikle bir imalat hatası var, su birikmemesi lazım. Karayolları ses vermeli.           Cem ÖZTÜRK cemozturk68@hotmail.com

Bu savaş rejim savaşıdır

“Bu savaş rejim savaşıdır... Bir vatandaş olarak değerlendiriyorum. Hukuk devletini, kuvvetler ayrılığını zorluyorsanız, icraatınızla onun sınırlarını, ilkelerini zorluyorsanız; bunun sonunda rejim, sistem tehlikede demektir. (Ergenekon) Türkiye’nin kimyasını bozdu.” (Kadir ÖZBEK HSYK Başkanvekili)