Kolejler, velileri inek gibi sağıyor

ÖZEL okulların eğitim sistemi konusunda ciddi eleştirilerim var. Başımıza gelenler karşısında böyle bir eğitim anlayışı olamaz dedirtecek türden. Yazık Türkiye’nin gelecek nesillerine...” diyor Nurettin Tahir... Fas kökenli uluslararası bir ticaret adamı olarak tepkili ve dikkate almamız gereken şeyler söylüyor bize.

Haberin Devamı

“6 yaşındaki oğlum, Kadıköy Ömerli’deki Alev Okulu hazırlık sınıfında 2. yılını doldurdu. Önümüzdeki ders döneminde 1. sınıfa başlayacaktı. Ancak son 2-3 aydan beri çocuğum üzerinde mantıksız şikâyetler başladı. Açıkçası okul idaresince Türk karımla ‘taciz’ edilmeye başlandık.

İdare önce ‘çocuğun algılama, söz dinleme ve agresif tavırlarla ilgili sorunları olduğunu’ öne sürüp pedagoji uzmanından test yaptırmamızı istedi oğlum için. Önerdikleri doktora giderek -hem de 1.4 bin TL ödeyerek- istenilen testleri yaptırdık. Sonuç normal çıktı; doktor bile böyle bir test talebine anlam veremedi. Yazdığı rapor ‘Biraz dikkatsizliği var ama iki-üç seansta sorunlar kesin düzelir’ biçiminde oldu. Okul idaresi raporu kabul etmedi; başka bir test yaptırmayı da önermedi nedense. Bu kez çocuğumuzu 1. sınıfa devam ettirmeyeceklerini ‘gerekçesiz’ söylediler. Tabii yine itiraz ettik, bu kez ‘Almanca öğrenmek istemiyor’ mazeretine sığındılar. 6 yaşındaki çocuğumuzu bu yaz Almanya’ya gönderip gereken desteği vereceğimizi anlattık. (Kızımız ise bu okula 4. sınıftan başlamıştı; Almancası yoktu ama çalıştırdık ve şimdi bir sürü çocuktan daha iyi durumda.) Ama idare anlam veremediğiniz nedenlerden dolayı oğlumuzu okuldan almamızı istedi. Bizim gibi birkaç veliye de aynı yöntemlerle baskı yaptıklarını sonradan öğrendik.

Haberin Devamı

Başka okullardan nakil öğrencilere yer açmak mı istiyorlardı? ‘Torpilli’lere yer açmak mı istiyorlardı? Gelen çocukların hiç Almancaları yok. Onlardan pedagog testi istendi mi merak ediyorum.

 

‘ŞAMBABA ÖĞRENCİ’ Mİ?

 

Okulun asıl görevi çocukları eğitmek değil mi? Ne yazık ki onların istediği, bu çocuk dışardan takviyeli olsun;okul yönetimine yük getirmesin. Peki, okulun görevi ne olacak? Zekâsı yerinde hareketli bir çocuğu yetiştiremeyen bir okul, ‘okul’ olur mu? ‘Şambaba’ öğrenci getireceksiniz demek midir bu? Başarılı öğrenci yetiştirip övünmek, reklam yapmak mıdır?

Haberin Devamı

Öğretmenin hiçbir katkısı olmayacak mıdır? 40-50 öğrencili sınıflarda verdiği emekle ‘şampiyon’lar çıkartan öğretmenlerin, 25 öğrencili ‘kolej’ öğretmenlerine inat ellerini öpmek gerekmiyor mu?

Yanlış bir eğitim sistemi yaratılıyor sonuçta... Her şey para olmuş. Eleştirilerimiz ‘zinhar’ kabul edilmiyor. Okulun “çocuğunuzu alın” tavrına karşı akla başka şeyler geliyor:

Koç, Amerikan Üsküdar, Robert, Saint Joseph’in yeni dönemde okul ücretleri 30 bin TL’nin üzerine çıkacağından, oradan ‘kaçan’ veliler, Alev’e sığınmak durumunda kalıyorlar.”

 

Yıllık fatura 45 bin TL

 

ÖĞRENCİ velisi Nurettin Tahir diyor ki:

“Düşünün okula 23 bin lira verdik; önümüzdeki dönemse 24.5 bin lira isteniyor; %25’i de peşin... Özel dersleri, giysileri, servisi ve benzer diğer harcamalarla en az 15-20 bin TL’yi de eklerseniz ilköğretim için büyük yük. Türk halkına yazık. Geçmişte yaşadığım Amerika’da çocuklarımı ‘tam teşekküllü’ 1. sınıf okulda okutsam (yüzme havuzlu, tenis kortlu, futbol sahalı, özel ders destekli ve çeşitli etkinlikler karşılığında hiç para ödenmez) yılda 4-5 bin dolar öderdim. Oysa ABD’de devlet okulu daha makbuldür; özel okul seviye durumları daha düşüktür. (Örneğin, zengin ailelerin ve CEO’ların çocuklarının okuduğu okulları saymıyorum. Amerika’da kızımın okuduğu devlet okulunda, Goodyear’ın genel müdürünün kızı, kızımın sınıf arkadaşıydı.)

Haberin Devamı

Türk eğitim sistemi ile ilgili olarak gazetenizin eğitim yazarı Nuran Çakmakçı’nın pazar günkü ‘Çocukları sağlam, çürük diye ayıran okullardan uzak durun, hakkınızı arayın” yazısı yüreklere su serpti. Demek ki çok haksızlık yapılıyor. Ben çift pasaportlu bir vatandaş olarak, bu anlayışı, ABD’de bile olmayan ‘vahşi kapitalist’ bir sistem olarak görüyorum. (Remzi Gür, Egemen Bağış, Mehmet Şimşek’e sorulabilir.)

Türkiye’de ‘inek’ gibi sağarken, çocuklarımızın ‘kuzu’ olmasını ben istemiyorum; bırakın ailemin yaşadığı Fransa’yı, ülkem Fas’ta da yok. Yoksa Türkiye’de cemaat okullarına sürüklenmemiz mi isteniyor. Buna engel olmak, İstanbullu bir hanım olan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya düşüyor. TV’den izlediğim eğitimci Abbas Güçlü ‘Eğitim ciddi bir iştir ve sulandıranların başı hep ağrımıştır’ diyor. Eğitim ticaretini yapanları lütfen engelleyin, Türkiye’ye yazık etmeyin.” Nurettin Bey, sağlıkta da aynı vurgun yaşanmıyor mu?

Haberin Devamı

 

SGK’da ‘zam’ rezaleti!

 

DAHA önce imtiyazlı bir kurum olan Emekli Sandığı’nın, Etiler’de Dinlenme ve Bakımevi var bilindiği gibi... Yüksek derecede memur olan sakinlerinin özelliği; cumhuriyetin oluşmasında görev almış, emek vermiş insanlar ve o kuşağın son temsilcileri olmaları. Çoğu kimsesiz olan bu insanların uykusuz geceler geçirdiklerini biliyor musunuz?

Daha önce adilane zam yapan SGK, bir anda yaşlıların konaklama ücretine %35 zam yaparak, akla ve vicdana sığmayacak bir karar vermiş.

Bir yakınımın aylık maaşı 726 TL, kaldığı oda ücreti 555 TL; zam oranı %35,(yani 200 TL). Yeni ücret 755 TL, maaşının bile üstünde. Bazı odalara yapılan zam %50’ye yakın... Diğer taraftan temmuz emekli aylığı zammı %3.78. Bu yaşlılar, aldıkları maaşın üzerinde belirlenen ücreti ödeyemeyeceklerdir. Oya YALÇIN

Haberin Devamı

 

Çevre’de Allah adına kandıranlara sitem

 

SAYIN Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu!.. Müslüman din kardeşlerimizi neden kandırıyorsunuz? Yüksek yargıda açılan davaların çoğunun çevrecilerin lehinde sonuçlanması yüreklerimize su serpiyor. Yargı, çevre katliamlarına geçit vermiyor. Balık çiftlikleri hani 31 Mart’a kadar açık denizlere taşınacaktı? Gerence’ye bakın, Ildır’a, Karaburun’a bakın. Orkinos çiftliklerine bakın... Memleketiniz Şuhut’a (Afyon) bakmayın hep... Ekosistem çöküyor. Müslüman halkı kandıranları Allah yukarıda görüyor ve öbür dünyada da yerlerini hazırlıyordur herhalde.

Ümit BORA-Çevreci, yazar

 

GÜNÜN SÖZÜ

 

“Bu millet her alanda soyuluyor ve soyulmaya devam ediyor.”

(Hakan ASİLTÜRK)

 

 

Yazarın Tüm Yazıları