KÖŞENİZDE vize-transit vize tartışmaları sürerken, Avrupa’nın bize nasıl baktığını somut bir örnekle anlatmak istiyorum.Ağustos sonunda eşimle birlikte ABD’ye gideceğiz. Bilet için görüştüğüm havayolu şirketlerinden biri de Hollanda Kraliyet Havayolları (KLM)... Telefonla aradığım KLM İstanbul ofisinde muhatabım olan hanım ‘Türk’ yetkili, istediğim tarihte ABD’ye uçuşları bulunduğunu, uçakta da yer olduğunu belirtip ‘Dönüş yolculuğunu ne zaman yapacaksınız?’ diye sordu. Dönüşüm tarihimin henüz belli olmadığını, sadece gidiş için bilet almak istediğimi söyleyince ‘Kusura bakmayın, KLM, ABD’ye sadece gidiş bileti satmıyor’ dedi.Yetkiliye ‘ABD’den ne zaman döneceğimden size ne? Dönüş biletini ABD’den almaya niyetliyim. Neden şimdiden tarih ve şirket olarak kendimi bağlayayım ki?’ diye çıkıştım. Bunun üzerine yetkili, ‘Dönüş biletinizi bizden almak zorunda değilsiniz elbette ama KLM’den ABD’ye bilet alabilmek için başka bir havayolundan da olsa bir dönüş bileti göstermeniz gerekir’ açıklamasını yaptı. Bu açıklamayla işin rengi değişti. Bu kez yetkiliye, ‘Vize alırken her türlü uyarıyı yapan ABD Başkonsolosluğu, biletin gidiş-dönüş olması gerektiği konusunda bir şey söylemedi. Siz neden böyle yapıyorsunuz?’ diye sordum ve ‘Bunun ABD ile ilgisi yok. KLM’nin kendi kurumsal kararı. Terör olayları nedeniyle, ABD’ye gidecek olanlara, dönüş biletini görmeden gidiş bileti satmıyoruz’ dedi. Yetkili, bu uygulamanın herkese mi yapıldığı soruma ise ‘Hayır, sadece Türk vatandaşlarına’ yanıtını verdi. Hollanda’nın ‘Kraliyet’ havayolu, Amerika’dan fazla Amerikancı kesilip hem de Türkiye sınırları içinde tüm Türklere potansiyel terörist muamelesi yapıyor. Bunu hangi cesaretle yapıyor? Kimse bunları denetlemiyor mu? Bu kepazelikle kim ilgilenecek? Ulaştırma mı, Kültür-Turizm mi, yoksa Dışişleri Bakanlığı mı? Kim?Sedat PİŞİRİCİ-İSTANBUL‘Marmaray’duyarlılığıNEW York Times gazetesi Marmaray Projesi’ne bağlı ‘metro’ çalışmaları sırasında arkeolojinin korunmasına yönelik yazısı yankı uyandırdı. Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, bunu kültürel mirasın evrenselliği açısından örnek bir davranış olarak kabul ediyor; ancak metroda 100 yıllık geçikmede de en büyük payın ABD destekli karayolu politikaları olduğunu söylüyor.‘Türkiye’nin karayolu bağımlılığı, 1948 tarihli Amerikan Yol Heyeti Raporu’na dayanmaktadır. Cumhuriyet’in kazanımlarından biri olan demiryolu sisteminden vazgeçilmiş, 1949’da Karayolları Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Demiryolları ile aynı kuruluşun eşgüdümünde planlanması önlenmiştir. 1950’lerin sonlarındaki ‘Menderes yıkımları’yla, tarihi dokunun yok edilmesinin ve ardından İstanbul’un simgesi tramvayların bile kaldırılmasının temel nedeni, ‘iri yıkım ve lüks ABD otomobillerine yolaçmık’tı.Marmaray her yönüyle ‘ulusal proje’ olarak yaşamsal önem taşımaktadır. Ancak bu gerçek, projenin arkeooliye rağmen gerçekleşmesi anlamına da asla gelmemektedir. Hem raylı sistemin getireceği kazanımların, hem de tarihsel zenginliğin ‘birlikte’ gözetileceği bir uygulamayı yaşama geçirmek gerekmektedir. NYT’tan beklentimiz, İstanbul için Marmaray’ın aslında bir ‘kurtarıcı’ değer taşıdığını da okurlarına hatırlatmasıdır.Ağaoğlu ve İHDSAYIN Adalet Ağaoğlu geç olsa da sözde İnsan Hakları Derneği’nin, PKK Hakları Derneği olduğunu anlamış. Kendisini tebrik ederim. O derneğin içinde gerçek insan hakları savunucuları varsa eğer, onlara da oradan ayrılarak yeni bir dernek kurmalarını naçizane öneririm. Mehmet ŞAHİNERADALET Ağaoğlu’nun İHD’den ayrılma kararı anlaşılır gibi değil. Demokratik bir ülkede elbette ki bir sivil toplum örgütüne üye olabilir; sonradan yine kendi kararınızla ayrılabilirsiniz. Ancak, Ağaoğlu’nun bugüne kadar aklı neredeymiş acaba? İHD yıllardır ilişkileri, çalışmaları bilinen bir dernek. Neden birdenbire çıkış yaptı böyle? PKK’yı bahane edip dernekten ayrılmak inandırıcı gibi gelmiyor. Abdullah ŞEVKİADALET Ağaoğlu adlı yazarımız, İHD’nin PKK’yı desteklediğini daha yeni mi anlamış? Ne denebilir ki... Günaydın Adalet Ağaoğlu!Dr. Murat GÖKÇE-ANKARA‘İlerleyelim beyler...’İETT otobüs şoförleri, birkaç kuruş fark verince kendi Akbillerini basıyorlardı. Ama bunun artık kaldırıldığını görüyoruz. Belki doğru bir uygulama ama Akbil’i olmayan vatandaşın işi görülüyordu. Bunun üzerine halk otobüsleri bayram yapıyorlar. Biletçi parayı aldığında ‘ilerleyelim beyler, arkada yolcu var’ diyor. Genellikle bilet veren de yok. Bunu ne için yaptıkları bilmiyoruz. Bu durumda İETT yolcu kaybetmiyor mu? Yoksa, İETT taşımacılıktan çekilip meydan özel otobüslere mi bırakılmak isteniyor.D.K.-KÜÇÜKÇEKMECEDereyi oyarsan intikamını alırTRABZON’daki son afet felaketine karşı Of’tan K.Akyüz farklı bir bakış açısı getiriliyor:Of-Çaykara arasında olan Solaklı Deresi’nden gelişigüzel çakıl-kum alınıyor. Derenin yanında mıcır ocakları var. Sahipleri kimisi özel sektör, kimisi belediye olup bu vurdumduymazlığa valilik, kaymakamlık, özel idare ve Çevre Bakanlığı hiç ses çıkarmıyor. Her yıl irili ufaklı yaşanan bu afetlerden sonra birileri de ‘timsah gözyaşları’ döküyor. Ama ölen öldüğüyle, sel uğrattığı zararla kalıyor.Of-Çaykara karayolunun 1. kilometresinde Çaykur’un önündeki köprünün bu nedenle yıkıldığını biliniz. Çünkü derenin rejimi ve yatağı bozuldu. Köprünün altını oyan su, köprüye vurarak yıktı.Hep görmezlikten gelinen bu durum, önemli bir işarettir. Allah korusun köyler, derelere akar bunun altından kimse kalkamaz. Güzel bir Karadeniz sözü vardır: ‘Sonra eyvah demek para etmez.’Bu arada Karadeniz otoyoluyla ilgili hükümetin valilere gönderdiği bir genelgeden söz ediliyor:‘Hiçbir mıcır ve taş ocaklarına dokunulmayacak, ruhsatları Karadeniz otoyolu bitene kadar irdelenmeyecek ve müsamahakár davranılacak.’ Doğa ihanete ağır karşılık verir; sonra da ah vah dinlemez. İhanetin sorumluları da bu bölgede yaşıyor.’Göcek’e el değmesinRADİKAL’in 31 Temmuz Pazar günkü sayısında Göcek koylarının kiralanmasıyla ilgili haberi içim burkularak okudum. Bilmem siz de okuyabildiniz mi?Göcek koyları, birbiri ardına uzun dönemlerle ihale yoluyla çok cüzi rakamlara kiralanıyor. O koylar Türkiye’nin güneyinin son bakir koyları... Birkaç kişinin zengin edilmesi için her zamanki oyunlar oynanmasın.İhale yoluyla kiralanmalara karşı koymaya çalışan CHP’li Göcek Belediye Başkanı’nın kamuoyunda desteğe ihtiyacı var. Türkiye’deki değerli doğal güzelliklerin sahipsizce katledilmesine karşı daha kapsamlı bir mücadele verilmeli.Gamze ŞAYAN İSTANBULGÜNÜN SÖZÜ‘Kimliğimiz bilgiyle oluşur, bilgi düşünceyi yaratır. Bilgimiz düşüncelerimizi, düşünceler kimliğimizi değiştirir.’(Gökhan Özkan)Biliyor musunuzSÜLEYMAN Demirel’in önceki gün eski bakan Cavit Çağlar’la birlikte Büyükada’ya kısa bir ziyaret yaptığını, bu arada aralarında Nafiz Kurt’un da bulunduğu bazı eski milletvekilleriyle görüştükten sonra adadan ayrıldığını...MESAJ PANOSUKDZ. Ereğli Belediye Başkanı Halil Bosbıyık, ERDEMİR’i blok olarak satın almaya talip olan tüm firmalara sesleniyor: ERDEMİR’i gezmeye değil, Ereğli’yi gezmeye gelin. Belediye olarak, size en güzel fabrika arazisini ücretsiz olarak tahsis edelim, yatırım yapmanız için imkanlarımızı seferber edelim. İki Genel Müdürün istifası bizlere büyük güç vermiştir. ERDEMİR’i sattırmayacağız, halkımız direnişi de satışın iptaline kadar sürecektir.ÜSKÜDAR İmar ve Kültür Derneği Genel Sekreteri Musa Nazmi Örmeci yazıyor: Doğancılar’da uzun yıllar SSK Dispanseri olan yer Sağlık Bakanlığı’na geçtikten sonra kapatılmak istenmektedir Üsküdar halkı olarak sağlık ihtıyacımızı gideren merkezdeki tek dispanserin kapatılmasına şiddetle karşıyız.ANKARA, Yenimahalle Belediyesi’nin köpeklere yaptığı korkunç uygulamayı şiddetle kınıyoruz. 21. yüzyılda AB’ye girme çabasındaki Türkiye’de bu tür bir olay dehşet verici... Bu dünyanın sadece bize ait olmadığını, tüm canlıların da bizler kadar yaşama hakları bulunduğunu unutmamalıyız. Bir grup hayvansever