‘Kırat’ nereye kime koşuyor

DYP'nin son genel idare kurulu toplantısında kıyamet koptu. Bir siyasi partinin en yüksek organında bu kadar 'çirkin' söz ve sataşmalar yaşanmamıştı.

Bazı üyeler Çiller'i istifaya çağırırken; DYP Lideri onlara ‘‘Hep beraber istifa çağrısı’’ ile karşılık verdi. Hasan Ekinci ile İsmet Attila neredeyse birbirlerinin üzerine yürüyeceklerdi. Bir GİK üyesi toplantıyı terk ederken, arkasından ‘‘Nereye gidiyorsun?’’ diye seslenenlere ‘‘Cehenneme, DYP'yi bekliyorum’’ dedi.

Çiller'in genel başkan adaylığını koymayacağını açıklamasından sonra liderlik için başlayan mücadelenin öndeki bir ismi Mehmet Ağar... Ankara'da Ağar rüzgárı esiyor adeta.

14-15 Aralık'taki DYP Büyük Kongresi öncesinde il başkanları, Ankara İl Başkanı'nın iftarında bir araya geldiler. 28 il başkanı, partiye genel başkan bulmak için ortak hareket edecekler. Genel başkanlık için Mehmet Ağar'ın ismini ortaya atanlar, ‘Susurluk Skandalı’ndan rahatsızlık duyuyorlar.

Ama şunu da söyleyenler var:

‘‘Ağar'ın rüzgárını kesemezler; o da Tayyip gibi halka yakın birisi; herkesle barışık... Yalnız kongre arifesinde yanına sokulan bazı isimlere karşı, partiyi yeniden yapılandırmaya çalışan teşkilatlarda tepki var. Geçmişte Çiller'i yanlış yönlendirenlerin, şimdi Ağar'ın yanında saf tutmaları neyi değiştirebilir ki?.. Çünkü ekiple vitrin önemlidir.’’

AĞAR RÜZGÁRI

Büyük bir ilin parti başkanı şöyle konuşuyor:

‘‘DYP'nin sağda yeniden yapılanması için köklü bir değişime uğraması gerekiyor. Hatta gerekiyorsa 'kırat' amblemi bile değiştirilmeli... Biz hep defans partisi olduk; ANAP gibi hücum partisi olamadık. Bizim akılda kalmış hiçbir söylemimiz yok. ANAP'ın hiç olmazsa AB konusunda kamuoyuna mal olmuş mesajları var. Yani iki parti ayrı olacaksa, bizim işimiz ANAP'a göre daha zor. Onun için kitle partisini temsil edebilecek herkesi kucaklayabilecek liberal-muhafazakár bir lider ortaya çıkarmamız lazım.

Genel başkanlık mücadelesinde kimler sahneye çıkabilir?

- Tansu Çiller!

- Hürriyet'te yazıldığı gibi Baykal taktiği uyguluyor. Yani önce gidecek, sonra yeniden gelmek isteyecek.

- Ağar ne yapabilir?

- İsmi en güçlü aday. Çünkü DYP'de tek milletvekili. İki kez seçilip geldi; hem de DYP'ye Çiller'e rağmen döndü. Partisini de tek başına Meclis'te temsil ediyor olması çok önemli.

KESİCİ VE BAYAR

- İlhan Kesici...

- Nedense kendisini hep gizledi, kritik zamanlarda ortaya çıkıyor. Mücadele etmek için 'fanus'tan çıkması gerekiyor.

- Ufuk Söylemez...

- Çiller'in sağ kolu olduğu için şansı zayıf. Çünkü, o bunu reddetse de herkes ona 'emanetçi' diye bakacak.

- M. Ali Bayar...

- DTP'de dursaydı şimdi bu kongrede şansı olabilirdi. DYP'ye aday olarak giderken kavgalı gitti; ekibi dağılma sürecine girdi.

Çelik’ten Jet Fadıl açıklaması


‘FADIL'ın vekili nasıl bakan oldu’ (21.11.2002) başlıklı yazımız üzerine Kültür Bakanı Doç. Hüseyin Çelik açıklama gönderdi. ‘‘Ben Fadıl'ın vekili değil, milletin vekiliyim. Bu yakıştırmayı çirkin buluyorum’’ diyen Çelik özetle şunları söylüyor:

‘‘Ailemin bir tarafının Siirtli olduğu doğrudur. Fadıl Akgündüz'ü 1987'den beri tanırım. Ancak iddia ettiğiniz gibi İstanbul'da kendisiyle birlikte sürücü kursu açtığım doğru değildir. (1999) DYP'den adaylığımın söz konusu olduğu günlerde Sayın Akgündüz'ün düzenlediği bazı toplantılara katıldım. Bu dönemde birçok siyasi partinin genel başkanları da katıldı. İmza otomobilinin tanıtımının yapıldığı törende konuşmacılardan birisi de Hüseyin Çelik'ti diyorsunuz. Ben o törene davetli olarak birçok politikacı gibi sadece katıldım. Akgündüz'ü son seçimde milletvekili adayı olmasını teşvik etme ve destekleme iddiası yalan değil, aynı zamanda komiktir.

Ben babamla da, kardeşlerimle de iftihar ediyorum. Beni öğrenmek istiyorsanız www.huseyincelik.net. adresine bakabilirsiniz. (Millet-ümmet konusunda ne düşündüğünü de öğrenebilirsiniz. Y.B.) Rusya'ya milletvekilliğim esnasında bir sefer gittim; gittiğim yer de Başkurdistan'ın başkenti Ufa şehriydi. Bazı yetkililerle görüştüm ve Türk Lisesi'nin diploma töreninde bulundum. Sayın Bayer, yoksa KGB ajanlarıyla görüştüğüme dair sizde bir bilgi mi var? Bu tür sorularla nereye varmaya çalışıyorsunuz? İsviçre'ye ilk defa 1989'da bilimsel araştırmalarım için gittim; bir de milletvekili iken Turizm Bakanlığı'nın görevlendirmesi üzerine eski KİT Komisyonu Başkanı Sayın Birkan Erdal'la Turizm Şûrası'na katıldık. İsviçre'de Fadıl Bey'le görüşme bir yana, telefonla bile görüşmüş değilim.’’

Çelik, Fadıl'ın vekili deyince niye bu kadar endişelendiyor? 1999 seçimlerinde Akgündüz'ün kimlere 'destek' olduğunu, sadece DYP'liler değil dünya álem biliyor. Akgündüz'ün kiraladığı uçaklarla iftar yemeklerine biz gitmedik.

Kutlu olsun


ÖĞRENCİ velilerinden altın gibi hediye almayanlar, velilerden istedikleri yardım paraları kursağından geçmeyenler, dergicilerden komisyon almayanlar, karne paralarını hiç etmeyenler, astronomik ücretlerle özel ders peşinde koşmayanlar, görevini yürütürken Atatürk ilke ve inkılaplarının yılmaz bekçiliğinden ödün vermeyenler...

24 Kasım Öğretmenler Günü'nüz kutlu olsun.

(Demet Parkı'nda bir yıldır hiçbir karşılık gözetmeden Demet ve Yenimahallelilere her sabah spor yaptıran değerli hocamız Yücel Kılıçaslan'ın Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz.

Gülay ÖZGÜR ANKARA)


Biliyor musunuz?


ECEVİT hükümetinin Dışişleri Bakanı Prof. Şükrü Sina Gürel'in, Hürriyet'e geçen Yalçın Doğan'ın Cumhuriyet'teki eski köşesinde günlük yazılarına başlayacağını...

Biliyor musunuz?

Evren Paşam’a


1994'te Kıbrıs'ta savaşan bir subaydan:

Doğru söylüyorsunuz, gerçekten karşımızda Rum muhafızları vardı; onları ezdik geçtik. Asıl Rum birlikleri ile karşı karşıya kaldığımız zaman Yeşil Hat'ta bize verilen sınırların çok ötesine geçmiş olduk. Burada emir-komuta bir zafiyet gösterdi; o nedenle bize verilen sınırların çok ötesine geçtik. Maraş bölgesi, bize verilen harp planlarında yer almıyordu. İlk kez gerçekleri ortaya koyan bir general olarak Sayın Evren'i kutluyorum. Ne yazık ki Ecevit bir askerden daha militarist davranarak, Türk halkının geleceğini engellemek istiyor. Bu savaşın filmi yapılmalıdır.
Yazarın Tüm Yazıları