'Kıbrıs'ı sahipleniyoruz

42 yıldır sürmekte olan Kıbrıs görüşmelerinde sona yaklaşıldığı bu aşamada, dün Atatürk Florya Köşkü’nde Kıbrıs’la ilgili bir toplantı yapıldı.

Haberin Devamı

‘Kıbrıs’ı Sahipleniyoruz’ başlıklı toplantı masasında Atatürk’ün şu sözü yer alıyordu: “Efendiler, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece ikmal yollarımız tıkanır. Kıbrıs’a dikkat ediniz, bu ada bizim için çok önemlidir.”

Sanayici Şaban Gülbahar’ın önderliğindeki yuvarlak masa toplantısına 21 Sivil Toplum Örgütü’nün başkanı ve temsilcileri katıldı. Vakıf ve STK’ların, Kıbrıs görüşmeleri için bir ortak görüş deklarasyonu yayınlayacakları belirtiliyor.

Bilindiği gibi Türk ve Yunan temsilcileri arasında Kıbrıs görüşmeleri 9-11 Ocak tarihlerinde Cenevre’de yapılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Cenevre’deki görüşmelere, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan başka Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün de katılmasını istediği öğrenildi.

Görüşmeler sırasında, “BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarihli kararı ile Kıbrıs’ı ele geçiren Rumların adanın meşru yöneticisi; uluslararası hukuka göre self determinasyon hakkını kullanan Kıbrıslı Türklerinin gayrimeşru tebası sayılamaz” görüşüne karşı çıkılarak “Kıbrıs Türklerinin, Cenevre’de yapılacak ‘Beşli Konferans’ta da eşit ortak statü ile yer almasının önkoşul olması gerektiği” belirtiliyor.

Yapılacak açıklamada şu hususların da dikkate alınması isteniyor:

Haberin Devamı



TÜRKLERİN VAKIF MALLARI


1 Temmuz 1878 tarihinde Kıbrıs adasının Büyük Britanya İmparatorluğu’na kiralanmasından sonra sistematik bir şekilde tapu kayıtlarında sahtecilik yapılarak el değiştiren Osmanlı Türk Vakıf malları gerçek sahipleri olan Türklere iade edilmelidir. Vakıf hukuku gereği adadaki Türk vakıf malları yüzölçümü adanın % 30.2’lik kısmı kadardır.

Dört özgürlüğün (yerleşim, dolaşım, çalışma, mülk edinme) uygulamaya konması, ‘oluşturulacak Türk devletinin Rumlar tarafından sivil istilaya uğramasına yol açacağından kabul edilemez.”

KİMLER KATILDI: FLORYA Atatürk Köşkü’ndeki toplantıya katılan derneklerden bazıları şöyle: Avrasya Bir Vakfı, Aydınlar Ocağı, Anadolu Aydınlar Ocağı, Türk Ocakları Vakfı, Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı, Türk Edebiyat Vakfı, Ahmet Yesevi Vakfı, Türk Mukavemet Teşkilatı, Türkiye Emekli Subaylar Derneği.


ÇİN NEREYE, BİZ NEREYE...

Haberin Devamı


AYNI dünyadayız.

Orada yapılan yeni köprü ile 4 saatlik yol, 1 saate inmiş: Maliyeti 140 milyon dolar.

Bizde yapılan Yavuz Selim Köprüsü ise yolu 80 km uzatmış, zamanı da en az 1 saat!

Geçiş ücreti de dünyada emsalsiz!

Maliyeti de 8.500.000 TL. Bugünkü kurla: 2 milyar 377 milyon dolar.

Keşke bizim köprüyü de Çinliler yapsa idi!

Herhalde 200 milyon doları geçmezdi maliyeti.

Emsalsiz geçiş ücreti ve aradaki fark ile kaç fabrika yapılırdı...

Hem üretim hem istihdama ve ihracattan başka gelir kaynağı olmayan ülkemize devasa katkısı olurdu!

Motorin fiyatları ile yarışıyor karayolu geçiş ücretlerimiz.

Taşımacılığın canının çıkmak üzere olduğu bilinmelidir.

Fehmi BAYRAKTAR İnşaat Mühendisi


EMEKLİ MAAŞLARI NEDEN DÜŞÜK

Haberin Devamı


ÇALIŞMA yaşamı uzmanı Şükrü Karaman, “9 milyon işçi ve Bağ-Kur emeklisinin aylıklarına ocaktan itibaren yapılacak zam öngörülenden yüksek olsa da yüzleri yine güldürmedi” dedi. Konuşmamızda Karaman, şunları söyledi:“Hükümetin 2017 Yılı Programında %3.73 olarak belirtilmesine karşın, emekli aylıklarına ocak ayından itibaren son altı ayda gerçekleşen %4.73’lük enflasyon oranında zam yapılacak. Yani aylıklara programda öngörülenin üstünde bir artış gelecek. Bu açıdan bakınca zam oranı olumlu karşılanabilir.Ancak doların bir yılda %21 artması, buna bağlı iğneden ipliğe her şeye zam gelmesi, son olarak hastane katkı paylarına %20 ile 60 arasında artış yapılması emekli aylıklarındaki zammın yetersizliğini ortaya koyuyor.Ayrımcılığın nedeni işçi emeklileri arasında norm ve standart birliğinin olmaması, farkın giderilememesidir.  Bunun temel etmeni de 2000 yılı öncesinde emekli olanlar için intibak düzenlemesi yapılırken, 2000 sonrasındakilerin bu haktan yoksun bırakılmasıdır.Her zam sonrası emekliler arasındaki ücret farkını artıran uygulamanın durdurulabilmesinin tek yolu, çözümü 2000 sonrası işçi emeklileri için de intibak yasasının bir an önce çıkartılmasıdır. Emekli yeni yılda hükümetten bu yasanın hayata geçirilmesini bekliyor.Bir diğer çözüm yolu da işçi ve Bağ-Kur emeklilerine memur emeklileri gibi toplu iş sözleşmesindeki zam oranları kadar artış yapılmasıdır.”


MESAJ PANOSU

Haberin Devamı


BENİM bildiğim muhalefet partileri, seçimleri kazanıp kendileri ülkeyi yönetmeye talip olurlar, yoksa İktidar partisini desteklemek için değil.

Yılmaz EROLGAÇ

14 yıl önce OHAL’i kaldırmakla övünüp iktidara gelen AK Parti’nin şimdi OHAL’i uzatarak iktidarda kalma çabası büyük hayal kırıklığıdır.

 Tuna BEKLEVİÇ

ELEKTRİK kesintileri yalnızca hava şartlarının kötülüğü ile açıklanamaz. Kesintilerin temel nedeni enerjide dışa bağımlılık, kaynak kullanımı ve yönetimindeki plansızlık ile enerji yönetimindeki hatalardır.

Ali Ekber ÇAKAR


BİLİYOR MUSUNUZ?


‘BİR Şey Yapmalı’ ve ‘PERSİAD’ın ortak etkinliğinde, Hasan Akdemir’in (başkan) Ömer Faruk Eminağaoğlu, Osman Korkut Kanadoğlu, Ali Mutlu Köylüoğlu ve Ali Şeker’in konuşmacı oldukları ‘Anayasa Tartışmaları-Taktik ve Stratejik Değerlendirmeler’ konulu panelin yarın 17.00’de PERPA Ticaret Merkezi, B-Blok, 13. Kat, Toplantı Salonu’nda yapılacağını...

CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Başbakan’a “Türkiye genelinde 100 bine yakın korunmaya muhtaç çocuğun, dernek adı altında faaliyet gösteren ancak bu alanda yetkisi olmayan ‘taşeron elemanlara’ emanet edildiği iddiası doğru mudur?” diye sorduğunu...

CHP İstanbul milletvekili Didem Engin’in AKP’nin ekonomik politikalarını eleştirerek “Dün (önceki gün) TL gelişmekte olan ülkeler içinde en çok değer kaybeden para birimi oldu. Aralıktaki ekonomik güven endeksi bir önceki aya göre % 18.5 azaldı. 3. çeyrekteki küçülme, OHAL’in uzatılması, terör saldırıları ve öteki yanlış politikaların ülkemiz üzerindeki kara bulutların yoğunlaşmasına neden oluyor. Ve ekonomi tepetaklak gidiyor” diye konuştuğunu...


 

Haberin Devamı

Alkoçlar’dan ‘milli tatil’ önerisi

TURİZM sektörü, ülkemizde 1980’li yıllarda başlayan ve her yıl ciddi oranlarda büyüyerek, ekonomimizin cari açıklarını kapatan, 50’den fazla sektöre tedarik imkanı veren, milyonlara gence istihdam yaratan, lokomotif sektörlerden birisi haline gelmiştir. Ne var ki yukarıda bahsettiğimiz olaylar , sektörün bunca yıllık emeğini ve tüm dünya üzerindeki olumlu algısını zedeleyerek, gerek ülke ekonomisine, gerekse sektörümüze, telafisi zor zararlara yol açmak üzeredir.
Alkoçlar Grubu olarak önerimiz; Sayın Cumhurbaşkanımızın, Milli Seferberlik sözünden feyz alarak bizimde ‘Milli Tatil’ kampanyası başlatmaktadır.

Vatandaşlarımıza, bu yıl yurt dışında Fransa, İtalya sahillerinde, Avusturya dağlarında değil , dünyanın en güzel sahillerine ,ve en iyi hizmetin verildiği dağlarına sahip olan kendi ülkemizde tatil yapmayı teşvik edecek büyük bir ‘Milli Tatil’ kampanyası yapılması gerektiğini düşünüyorum. 2017 yılında Otelcilere kapsamlı bir teşvik paketi sunulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda işletme maliyetlerimizin en önemli kalemleri olan, personel ve enerji giderlerinde, vergi ve SGK paylarının oranlarında ciddi indirimlerin ve uzun vadeli ertelemelerin yapılması gerektiği inancındayım.

Daha önce operatör ve uçak şirketlerinin almış olduğu teşviklere paralel, biz otelcilerinde “MİLLİ TATİL seferberliği çerçevesinde, hem güçlü bir kampanyayı, hem de kapsamlı bir teşvik paketinin gündeme getirilmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde “Otelcilik sektörünün” ayakta kalabilir.
Önerilerimiz, tespitlerimiz ve kısmen serzenişlerimiz hiçbir şekilde siyasi ve taraflı olmayıp sadece sektörde binlerce kişiye istihdam sağlayan bir meslektaşınızın yalın düşünceleridir.

Ender ALKOÇLAR
Alkoçlar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

Yazarın Tüm Yazıları