KESK bastırıyor

15 gün boyunca kamu emekçilerinin sorunlarını çözmek yerine masada oturmayı tercih edenleri protesto edeceklerini açıklayan KESK, masada oturan konfederasyonları kamu emekçileri için beraber mücadeleye çağırdı.

KESK hükümetle yetkili kamu sendikaları arasında yapılan ve ikinci ayağı hafta sonunda sona eren toplu görüşmeleri protesto etmek amacıyla AKP il başkanlıklarına siyah çelenk bıraktı.

Evren, "Yapılan iki toplu görüşme oturumunda henüz somut hiçbir şey konuşulmadığını, masa başında oturup çay kahve tüketmekten başka hiçbir şey yapılmadığı" söylüyor.

KESK; Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen’i toplantıları terketme çağrısında bulunuyor.

Masadakileri sendikaları memurun taleplerini dile getiremedikleri ve onları yüzüstü bıraktıkları gerekçesiyle kınayan KESK Başkanı, BİANET’e yaptığı açıklamada "Masadaki konfederasyonlar, milyonlarca kamu emekçisinin insanca yaşam taleplerini, 4/B, 4/C ve tüm sözleşmeli personelin kadrolu istihdam taleplerini, emeklilerin yaşam mücadelesini bir kenara bırakmış, rüşvet pazarlığına tutuşmuşlardır" diyor

AKP hükümetini ikiyüzlü davranmakla suçlayan KESK hükümet için "Bir taraftan AB’ye şirin görünebilmek için ’Ulusal Program’ adı altında raporlar hazırlarken, diğer taraftan Türkiye’deki kamu emekçilerinin en temel evrensel hakkı olan Toplu Sözleşme ve grev hakkını kullanmasını engelliyor" iddiasında bulunuyor.

Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ise hafta sonu sürecek çalışmalar sonunda hükümetin teklifini pazartesi günü sunabilecekleri belirtiliyor.

Türkiye şunu yapmalıydı

KARADENİZ’e gemi çıkarma öncesinde şu yapılabilirdi: Gürcistan’da en az 10 tane yerde sahra hastahanesini biz kuralım.

Gürcistan üzerinde oynanan AB ve ABD tarafları ile Rusya tarafları arasındaki çekişmeyi çözmek ve bölgede ağırlığımızı hissetirmek açısından acilen bu ülkede sahra hastanelerini kurmamız gerekir.

O zaman her iki tarafar arasındaki gerginlik azalır ve hesapları bozulur.

Ayni yardım etmek isteyen, yükünü Haydarpaşa limanında boşaltsın.

Biz taşırız. İnsan kaynağı olarak yardım etmek isteyen AB-ABD’liler doktorlarını Türk doktorları ile birlikte bölgede çalıştırabilir. Bu hastahanelerde Rus doktorlar da çalışabilsin.

Gürcistan halkının beklentisi ile Gürcistan yönetiminin politikaları aransında fark vardır.

Gürcistan’da halkın beklentileri başka. Siyasetçinin beklentileri başka.

Yani, kısaca, yaptıkları yıkımın bir kısmını birlikte karşılasınlar.

Bu işi Türkiye yapabilir.

Hasan Tahsin ÇERVATOĞL

THK pilotlarını harcamayın

HÜRRİYET gazetesinde çıkan orman yangınları ile ilgili yazınızı okudum açıkcası hoşumada gitti. Ancak ben Ankara’da oturmama rağmen biliyorum ki o yangında sadece helikopter ekibi otel ve Manavgat’da oturanlar yoktu. O yangında Türk Hava Kurumu orman yangın söndürme ekibi de vardı. Ben isterdim ki onlara da ufak da olsa değinin yazınızda ama olmadı.

Bildiğim kadarıyla Türk Hava Kurumu o yangında can başla uçtu ve hiç bir kanal ve gazetede reklamı yapılmadı; helikopter pilotlarının yapıldığı kadar... Bu da şundan olsa gerek orman yangınlarına katılan o çok teşekkür ettiğiniz yabancı helikopter pilotları saatte ne kadar ücret alıyorlar ve aynı şekilde canlarını hiçe sayarak uçan ve hepsinden önemlisi Türk Hava Kurumu’nun Türk pilotları ne kadar saatlik ücret alıyor; doğrusu onu da merak ettim.

Eminim ki bu yazdıklarıma cevap vermeyeceksiniz ve gezetede yayınlamayacaksınız ama ben bir vatandaiş olarak siz gazeteciye biraz bilgi veriyim istedim.

Ayrıca bildiğim kadarıyla Türk Hava Kurumu yangın uçağı alımı konusunda bir kampamya başlattı, belki bilmek istersiniz diye düşündüm. Nevzat KÖSE

Hanımeli Sokağı unutuldu

NECATİBEY Caddesi, Hanımeli Sokak yaklaşık 1.5 ay öncesi yapılmış olan elektrik kablolarının yer altına alınma işlemi içerisinde açılan çukurlar ve kazı sonucunda oluşan pislikler... Hem biz esnafın, hem de yayaların sağlığını ciddi ölçüde tehdit etmektedir.

Bunu ilgili yerlere ilettiğimiz halde konu ile kimse ilgilenmemiştir. Biz de

gazete köşelerinden sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.

Ali Emre YALÇINKAYA-Hanımefeli esnafı adına

’Hortumcu’ olmak istiyorum

MADEM ki meydan boş, o halde ben de ’hortumcu’ olmak istiyorum. Emperyalizmin bacanağı olmak, onlarla kolkola girip kendi ülkeme kazık atmak istiyorum. Ancak iş hesaba gelince kimseye hesap vermek istemiyorum. Hatta bir yolunu bulup önce İngiliz vatandaşı olmak, sonra da Hazine’den Sorumlu Devlet Bakanı olmak istiyorum. Ama kesinlikle hesap vermek istemiyorum!

Sizce ne yapmalıyım ?

Hasan MUHTAR