Kayıtdışı sigortasız sendikasız

1- Bu 80 bin Ermeni dışında ne kadar, Azeri, Gürcü, Romen, Moldavyalı, Rus, hatta tatil yörelerinde İngiliz, Alman v.s. kaçak yabancı, hükümetin bilgisi dahilinde çalışmaktadır?

2- Bu kişiler hangi iş kollarında çalışarak Türk vatandaşlarının en büyük sorunu olan işsizliğe katkıda bulunarak olası istihdamı kısıtlamaktadır?

3- Bu iş yerleri kaçak işçi çalıştırdıkları için vergi ve SGK’nın gelir kaybına yol açmalarına ve oluşan açığın ben ve benim gibi çaresiz vatandaşlardan benzin v.s. zamlarla toplanmasına rağmen niye takipsizdirler?

4- Bu işyerleri işçilik ve diğer maliyetleri düşük olduğu için yaptıkları haksız rekabetle kaç dürüst ve normal çalışan işyerini zarara ve hatta iflasa sürüklemişlerdir?

5- Bu işyerleri ve patronları dokunulmaz mıdır yoksa yabancı kaçak işçi çalıştırmak Başbakan’ın bilgisi ve müsemahası dahilinde bir hükümet politikası mıdır? Aksi halde tehdit edeceğine bu kaçak işçilerin derdest edilerek iade edilmesi, yok insani gerekçeler varsa vatandaşlık verilmesi gerekmez mi?

6- Bu yabancı kaçak işçi müsemahası işverenlerin işsizlikten bunalan Türk insanını dibine kadar sömürmesine (kayıt dışı, sigortasız, sendikasız çalışmaya razı olarak) imkan veren bir araç olması için bilinçli midir?

7- Yabancı kaçak işçiyi de, işsizlikten bunalan yerli işçiyi de köle haline getiren, kamu zararını da yine kamuya yani bize yükleyen bu vurdum duymazlık Allahtan reva mıdır.

n Rıdvan YILMAZ

Yaz akşamları’na teşekkür

YENİMAHALLE Belediyesi, açıkhava sineması ile bir nebze de olsa "o özlenen günlere" götürdü bizleri...

İki gece üst üste birbirinden güzel iki filmi, ’Devrim Arabaları’ ve ’Güle Güle’yi izlettirdi hemşerilerine...

Çocukluğumuzun, huzur dolu o güzelim ’yaz akşamlarını’ hafif esinti eşliğinde yaşadık.

Devam etmesi dileği ile sağol Fethi Başkan, teşekkürler..

Çetin TOROS

Benim aklım almıyor peki sizin alıyor mu

AKLIMIN almadığı durumları okudukca dehşete düşmekteyim.

Bir dava sürüyor, adı Ergenekon... Darbe suçlamaları üzerine kurulduğu söyleniyor... Bütün iddianamelerı hala bilemediğimiz için şimdilik böyle düşünmek durumundayız.

Bu söz konusu darbe suçlamaları Özkök Paşa’nın Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde olmuş ve devrin ileri gelenleri tarafından da biliniyormuş.

Peki o zaman üzerine gitmek yerine neden kapatıldı, hatta deliller yok edildi de ne değişti de bugün gündeme girdi?

Darbe ile ilgili ciddi deliller varsa varsa neden yok edildi?

Yoksa ciddi deliller o zaman bu çıkartılan büyük dava diye lanse edilen Ergenekon adlı dava ne üzerine kurulmustur?

Bu konuları açık olarak tartışmak yerine bize empoze edilen ile yetinirsek sanırım çok büyük haksızlıkların yaşanmasına göz yummuş oluruz. Medeni ve demokrat toplumlar neden ve niçinleri tartışarak bir yerlere gelmişlerdir.

Eğer deliller ciddiye alınmayacak ve yok edilecek ve gündemde konu edilmeyecek kadar basitse, sadece konuşmaların ötesinde bir icraat olmamışsa açıkca bugünkü duruma nasıl gelindiği tartışılmalıdır.

Deliller ciddiyse o zaman sorumlulukları gereği neden işlem yapılmadı diye, söz konusu yetkilere sorulması lazım değil mi sizce? n Funda YAMANEL

GÜNÜN SÖZÜ

"Öğrenci harçlarına yapılan %8 ile %500 arasındaki bu acımasız zamlardan sonra, öğrencilerin en demokratik hakkı olan protesto haklarının kullanmalarına izin verilmemesi, öğrencilerin hırpalanmaları ve tutuklanmaları ise AKP hükümetin demokrasiye ve gençlere bakış açısının açık delilidir. AKP hükümeti eğitilmiş gençlerden hoşlanmamaktadır. Gençlerin, hayallerini bu topraklarda gerçekleştirmelerinin önünü kesmektedir. Ancak 3Y ile iktidara gelen AKP hükümetini 3G iktidardan uzaklaştıracaktır:

(DP Genel Başkan Yardımcısı Dr.Aytun Çıray)