Yalçın Bayer: Kavganın nedeni MHP-DYP çekişmesi






Yalçın BAYER
Haberin Devamı

MHP'li bir parlamenter, Meclis'teki olaylar niye çıktı sorusunun yanıtını veriyor:

‘‘Kamuoyunun dikkatinden kaçmamalı. DYP 1.5 aydır gerginlik stratejisi sürdürüyor, sürekli tahrik ve sataşma eylemlerini sürdürüyor. Bunu bilerek yapıyorlar. Ancak, biz muhatap olmak istemiyoruz. Nitekim geçen gün Sayın Bahçeli, böyle bir tahrik sırasında üyelere 'sus' işareti yapıp, uymayın derken ekranlara yakalandı.’’

- Neden?

- DYP eriyor; anketler, onların tabanının bize kaydığını gösteriyor.

- Olay.

- Görüntülerde yer alan MHP'li üç arkadaşımız Anayasa Komisyonu üyesi. Sıralarında oturuyorlardı, arkasından saldırı olayı gerçekleşince kendilerini kalabalık itişme ortamında buldular. Vefat eden Sayın Milletvekili Şıhanlıoğlu, silahı ile dışardan koşup hücum etti. Silahını da bu sırada düşürmüş. DYP'li Ali Şevki Erek kendisini kucaklayıp dışarı çıkartmış. O sırada yere düşen gümüş kabzalı silahı polise teslim edilmiş. Meclis Başkanı bunu açıklayacaktır.

- Sonra...

- Sayın Milletvekili Şıhanlıoğlu, kuliste 15 dakika kadar oturmuş. Bizim arkadaşımız Hayrettin Özdemir, yüzünün sararmış olduğunu görmüş. Halbuki hastaneye götürülse bir şey olmayacak. Büyük bir ihmal var.

- Tahrikçiler...

BİZİMKİLER RAPTİYELİ

- Biz uyarılmış olduğumuzdan hep yerlerimizde oturuyor, tahriklere karşılık vermiyoruz. Muhalefetin elebaşı DYP'li İlyas Yılmaztürk'tür. Mehmet Ali Yavuz'un, Anayasa Komisyonu Başkanı Tayan'ı nasıl tartakladığı görüldü. Ayrıca Hasan Ekinci tahrikçidir, Kamer Genç de ateşleyici... FP'lilerin baş olay çıkartıcıları da Teoman Rıza Güneri olmak üzere Aslan Polat ve Mehmet Bekaroğlu'dur... Ortalığı karıştıran bütün bunlar.

- Siz o kadar masum musunuz?

- Bilinen isimler uyarıldığından; hepsi yerlerinde raptiyeli.

- İçtüzük...

- Meclis'in önü çok tıkanıyor. Adam engelleme yapmak için şiir okuyor. 1000 maddelik Medeni Kanun, Ceza Kanunu nasıl geçecek? Yapısal reformlarla igili 50'ye yakın kanun var. İçtüzük değişikliği hızlı işleyişi sağlayacak. 19. dönemden beri, bu konuda tüm partiler hem fikirdi. Biz bu görüntüleri istemiyoruz, bunlar Türkiye'ye yakışmıyor.

- Sağlık...

- Bütün Meclis stress ve gerginlik içinde. İnsan heyecana dayanamayıp etkilenebiliyor. Kalp rahatsızlıkları çok fazla. Bizde de üç kişi kalp ameliyatı geçirdi, biri şu anda hastanede.

Ülke sevgisi paranın önüne geçti

KAMUOYU Ali Haydar Veziroğlu'nu, Körfez Geçiş İhalesi'nde dönemin ANAP'lı Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu ile giriştiği mücadeleden tanıyor.

Bu ihalenin ENKA'ya verilmesi halinde Türkiye'nin 501 trilyon lira zarara uğrayacağını savunmuş ve tonlarca káğıda özel olarak bastırdığı 'káğıt banknotları', 6 TIR'la Ankara-İstanbul arasında gezdirerek hak aramıştı.

Geçen yıl da 5.7 trilyon tutan kurumlar ve gelir vergisini peşin ödeyen Veziroğlu, Barış Partisi'nin kurucusu olarak da biliniyor.

Daha önce iki kez iptal edilen ihale, geçen yıl sonunda yeniden açılmış ve VİNSAN firması, TEKFEN'in önünde birinci olmuştu. Halen Karayolları ile VİNSAN arasındaki ihale pazarlığının son görüşmeleri yapılıyordu.

Durum bu iken, VİNSAN Yönetim Kurulu Başkanı olan Ali Haydar Veziroğlu dün Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'a, Bayındırlık Bakanlığı'ndan Karayolları'na kadar ilgili çevrelere birer faks göndererek, Fransa'nın Ermeni kararına karşı bir yaptırım olarak İzmit Körfez Geçişi İhalesi'nin iptalini talep etti, ‘‘Bu karar karşısında yapılması gereken Fransa'ya karşı topyekûn tavır almaktır. Alınması gereken tavır da siyasaldır, sosyaldir ve ekonomiktir’’ dedi.

Körfez Geçişi İhalesi'ne Fransızlar'ın ünlü Bouygues firması ile katılmış olan VİNSAN'ın, yine Fransız firmaları Vivedin ve Degromont ile Didim, Marmaris ve Milas'ta çevre yatırımları bulunuyor. Ayrıca Sabancı'nın ortağı Fransız Carrefoure'un İstanbul Bahçelievler'deki hipermarketini de yapıyor.

Veziroğlu faks metninde, 5.3 milyar açıklanmasına karşın Fransızlar'ın Türkiye'de taahhüt, savunma, hafif sanayi, gıda, turizm, çevre gibi yatırımlarının 50 milyon doların üzerinde olduğunu belirterek, iptalini istediği kendi ihalesi için şu değerlendirmeyi yaptı:

‘‘İzmit Körfez Geçişi'nin son ihalesinde 1.1 milyar dolar olan yapım maliyeti ile en kısa sürede teklifte bulunarak birinci olduğumuz 5.2 milyar dolar işletme cirosuyla, toplam proje bedeli 6.3 milyar dolardır. Altını çizerek söylüyorum; 5.3 milyar dolar sadece 'İzmit Körfez Geçişi Projesi'nin % 79'udur.

TÜRKİYE BÖYLE DÜŞÜNÜYOR

Bir ülke ilkeleri ile ya vardır ya da yoktur. İkisinin arası olamaz. Dünyanın hiçbir ülkesinde ve hiçbir yerinde bireylerin çıkarları, ülke çıkarlarının önünde olamaz. Tarih, bireysel çıkarları ülke çıkarlarının önüne geçtiği tüm toplumların büyük sıkıntılarla; devletlerin ise telafisi imkánsız kayıplarla karşılaştığını göstermiştir.

Riski önemsemenin ötesinde, maddi kayıpları gereğinden fazla abartarak kararsızlık içinde kalmayı, hiçbir koşul ve hiçbir aşamada Türkiye Cumhuriyeti kaldıramaz. İnanıyorum ki, Türkiye insanı da böyle düşünüyor, ve böyle düşünecektir.’’

Bu konuda kendilerine düşen görevi yaparak ihalenin iptal edilmesini isteyen Veziroğlu, sade vatandaşı sokağa dökmek yerine Fransa ile ticari ilişkilerin dondurulması, ortak işletmelerin işbirliklerinin sona erdirilmesi gerektiğini belirttikten sonra şöyle dedi:

‘‘Bu yaptırımlarla ortaya çıkacak maddi kayıpları 'önemseyerek' Türkiye'nin geçmiş ve geleceğine sahip çıkılamaz. Maddi kayıplar hiçbir zaman ülkenin manevi kayıplarıyla da kıyaslanamaz. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, kendi canları dahil, Anadolu insanının canını ve malını riske atmamış olsaydı, bugün Türkiye olamazdı, Türkiye Cumhuriyeti kurulamazdı.’’

Kazancından önce Türkiye'nin itibarını düşünen Veziroğlu'nu kutlamak gerekiyor.

Aydın: İptal ediyoruz

BAYINDIRLIK Bakanı Koray Aydın'a, VİNSAN'ın kararına ne diyorsunuz diye sorduk. Aydın ‘‘Önce Veziroğlu'nu bu kararından ötürü tebrik ediyorum’’ dedikten sonra şunları söyledi:

‘‘Zaten biz Bakanlık olarak Chirac'ın kararını bekliyorduk. İmzalamasından sonra bugün (dün) ihaleyi iptal ettiğimizi açıklayacaktık. Ancak, Meclis'teki olaylar nedeniyle yarına (bugüne) bıraktık. İhale süreci bizim için artık bitti. Projeyi sıfırdan yeniden ihale etmemiz gerekiyor.’’

Olayları kim çıkartıyor?

MHP'li bir parlamenter, Meclis'teki olayların arkasındaki gerçeği anlatıyor:

- Kamuoyunun dikkatinden kaçmamalı. DYP 1.5 aydır gerginlik stratejisi sürdürüyor, sürekli tahrik ve sataşma eylemleri içerisinde. Bunu bilerek yapıyorlar. Ancak muhatap olmak istemiyoruz. Hatta geçen günlerde Sayın Bahçeli böyle bir tahrik sırasında üyelere sus işareti yapıp, uymayın derken ekranlara yakalandı. Dünkü olayda da merhum arkadaşımızın tabancasını düşürdüğünü, sonra Ali Şevki Erek tarafından kulise çıkartıldığını ve yüzünün bembeyaz olduğunu çok kişi görmüş. Büyük ihmal var.

Olayın nedeni?

- Meclis'in önünde bir yığın kanun var. Engelleyerek muhalefet yapmak istiyorlar. Asıl neden, anketlerin, DYP'lilerin tabanının bize kaydığını göstermesi..

Tahrikçiler...

- Bizimkiler uyarıldığından hep yerlerinde oturuyor; Meclis'e tabanca ile gelmiyorlar. Olayların elebaşılığını yapan DYP'li İlyas Yılmaztürk. Mehmet Ali Yavuz'un, Anayasa Komisyonu Başkanı Tayan'ı nasıl tartakladığını herkes gördü, ANAP'lı Yaşar Dedelek kendisini zor engelledi. Ayrıca Hasan Ekinci tahrikçi; Kamer Genç ateşleyici... FP'li Teoman Rıza Güneri, Aslan Polat ve Mehmet Bekaroğlu da her zaman var. Ortalığı karıştıran bütün bunlar.

SSK'ya kızmayın

SSK'yı sık sık eleştirmenin haksızlık olacağına bizzat yaşayarak tanık oldum. Eşimi geçen yıl kanser teşhisiyle SSK Dışkapı Hastanesi'ne yatırdık. Bir yıl içinde iki defa ameliyat oldu. İnanılmaz mükemmel bir bakım ve ilgiyle karşılaştık. Bu yönden Başhekim ve 3. Cerrahi Kliniği Şefi Dr. İsmet Baran ve ekibine ömür boyu şükran duyacağım. İlerlemiş kanseri nedeniyle eşim iki ay önce vefat etti. Eşimin maaşının tarafıma bağlanması için SSK Genel Müdürlüğü'ne başvurdum. İnanın maaşım 10 gün içinde bağlandı. Genel Müdürlüğün Rehberlik Merkezi, çeşitli başvurulara göre gişeleri ayırmış, gayet sistemli çalışıyor. Sonuç olarak ben de eşim de yıllarca çalışarak SSK'ya prim ödedik. Emeklilik maaşımız çok az ama gene de Allah razı olsun diyorum. Sanırım Sayın Yaşar Okuyan'ın da bunda payı var. SSK yavaş yavaş düzeliyor mu dersiniz? İrina ALGANER-ANKARA

Yazarın Tüm Yazıları