Paylaş
Emlakçılar, Kartal’ın bugün hem yurtdışından hem Anadolu’dan hem de İstanbul’un diğer ilçelerinden yoğun talep gören bir bölge konumuna geldiğini söylüyor. Dragos’ta, önceki gün arkeolojik kazı alanında yapılan ‘Kartal Zirvesi’nde İstanbul’un geleceği konusunda ilginç konuşmalar yapıldı.
Müteahhitler gibi kendilerinin ‘övgüyü’ hak ettiğini söyleyen Belediye Başkanı Opt. Dr. Altınok Öz “Kartal’da sosyal yaşam, kültür ve ekolojiye büyük önem verdiklerini” yeşil alanların 2014’ten beri ikiye katlandığını söylüyor (306 bin 366 m2). Göreve geldiğinde bir olan kreş sayısı 11’e çıkmış, bir yıl sonra 14’e yükselecekmiş. Hedef her 5 dakika mesafede bir kreş... Park sayısı 157 olmuş. Ceviz Meydanı sosyal ve kültürel aktivite merkezi, Havuz Sokak’ta park ve Uğur Mumcu kent meydanının yapımları da sürüyormuş. Kartal’a opera binası da geliyor. Dr. Öz “Hong Kong veya Sidney Operası gibi olsun istiyoruz” dedi.
YATIRIMCI MI, OTURUMCU MU
Dr. Öz, “Yüksek bina kötüdür algısının değişmesi gerekir” dedi... Buna bazı müteahhitler yüksekliğin bir sınırının olması gerektiğini belirtirken, “15 kat azdır, 30 kat normaldir. Çünkü daha çok yeşil alan olur” diye konuştu.
Son yıllarda kamuoyunda yüksek binalarla ilgili olumsuz bir algı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken Başkan Öz, “Önemli olan yüksek ya da alçak değil, depreme dayanıklı bina yapmak. ‘Yüksek bina kötüdür’ algısını değiştirmemiz gerekiyor. Japonya da bir deprem ülkesi ama çok sayıda yüksek binası var” diye konuştu.
Kartal’da AND, DAP Yapı, DKY, İş-GYO, Maya, Metsan, AC, Teknik Yapı gibi büyüklerin de olduğu 40’e yakın yatırımcı bulunuyor. Kentsel dönüşümle ilgili olarak 1949’da kurulmaya başlanan ‘sanayi çöküntü alanı (terk edilen) ’ yeniden dönüşüme geçerek 41.244 kişi dönüşümle birlikte deprem riskinden kurtarılmış.
Kartal’ı karakteristik kılan estetik ve mimari yapısı öne çıkarılıyor. Berlin’deki gibi kültür ve sanat, Barcelona’daki gibi tarihsel ve estetik ağırlıklı.
KARTAL’IN GELECEĞİ
‘Dönüşümde Kartal Modeli’ ile Türkiye’nin en kapsamlı dönüşüm çalışmalarına imza atan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, yatırımcılara ‘Projelerinizle Kartallıya alan açın” çağrısı yaptı. Öz, planların uzun süre bekletilmesinin yatırımcıya büyük zarar verdiğine dikkat çekti.
Kartal’ın geleceği, ‘Kartal’ın Renkleri’, ‘Yabancı Yatırımcıların Gözünden Kartal’, ‘Uzmanlar Ne Diyor?’, ‘Kartal’ın Değişen Kent Kimliği’, ‘Neden Kartal?’ ve ‘Kartal Yüksekten Uçuyor’ başlıklarıyla masaya yatırıldı.
Altınok Öz, deprem gerçeğine dikkat çekti. Başkan Altınok Öz, “Mesele binaların yüksekliği değil, depreme uygun koşullarda binalar yapılması. Japonya’da senede ortalama 1500 deprem oluyor ancak binalar yüksek. Bu zirvede yatımcılar ve satış temsilcileriyle birlikte –İnsanlar niye Kartal’ı tercih ediyor?- ve –Yerel yönetimin önü nasıl açılır? Sorunlar nasıl aşılır? – sorularına cevap vereceğiz. Bu zirvede, benim de dönüşümün olmazsa olmazlarına ilişkin önerilerim olacak. Biz dönüşüme hazırız, halkımız da hazır ama mevzuatta bazı sorunlarla karşılaşabiliyoruz” dedi.
MASAL MÜZESİ GELİYOR
Konuşmacılardan Sunay Akın şunları söyledi:
“Bir milletin zenginliği, hisse senetleriyle değil HİSSİ senetleriyle ölçülür. Bilgiye hakim olamazsak bir kente de hakim olamayız. Bir kentte ne kadar çok müze varsa o kadar ilham perisi var demektir. Kartal Belediye Başkanımızın üstün çabasıyla Masal Müzesi hizmete açacağız.
YABANCI YATIRIMCILAR ZİRVEDE
Zirveye yabancı yatırımcılar da büyük ilgi gösterdi. Zirveye Azerbaycan’dan katılan Reşat Rahimov ve Suudi Arabistan ve Ortadoğu’nun ardından Kartal’da birçok projeye imza atan Habibullah Önkol, Altınok Öz’e teşekkür etti.
NEDEN KARTAL TERCİH EDİLİYOR
Göztepe, Bostancı gibi semtlerden Kartal’a yoğun bir talep olduğu değerlendirmeleri yapıldı. Bir konuşmacı, “İstanbul’da iki önemli yer var; biri boğazlar biri de Adaları gören Kartal...” dedi.
Başkan Öz “Kartallı, Kartal’da doğmuş, Kartalı seven kişilere de yer verin, onlara alan açın” çağrısını yaptı ve şunu ekledi:
“Kartal Belediyesi olarak bizler övgüyü hak ediyoruz. Çünkü bu konuda kendimizi ‘en iyi ekip’ olarak görüyoruz.”
OTOPARKLAR YERALTINA İNECEK
Yer üstündeki otoparklar büyük sorundur. Yer üstündeki otoparkları yeraltına taşımalıyız. Yasal zeminini hazırlayalım, otopark çekme mesafesini değil, alanı olduğu gibi otopark olarak kullanalım. 5 bin metre olan parklarda işte şu kadar otopark yapılabilir. Bırakın hepsine yapalım. Ayrıca, camilerin altında ticarethane görmek istemiyoruz. Cenaze olunca camiye giremiyoruz. Cami derneklerine ‘Süreleri bitince camilerin altındaki marketler boşaltılacak’ dedik.
DENİZ ULAŞIMININ ÖNÜ AÇILMALI
“Mutlaka deniz ulaşımının önünün açılması gerekiyor. Ne yazık ki, Kartal’da şu anda deniz ulaşımı ile ilgili bir irade söz konusu değil. Ben Büyükçekmeçce’ye belediyenin motori ile 35-40 dakika arasındta gidebiliyorum. Bir şey söylemek istiyorum. Estetik Kurulumuz var, bir binanın yapımında bu kuruluşun izninin mutlaka olması gerekiyor.
KARTAL’A OPERA BİNASI
Kartal’a opera binası yapacağımız yeri Büyükşehir Belediyesi, İETT garajı olarak düşündü, ama biz dedik ki ‘Kartal Sanat Merkezi olacak’... Onunla ilgili de yasal yollar tamamlanmak üzere..
HUKUK VE KAZMA GEÇ DE OLSA CELAL AĞA KONAĞI’NA GİRDİ
NİHAYET YIKILIYOR
YILLARCA bu yapının neden kaçak yapıldığını, neden yıkılmadığını sorduk. CHP’li ilçe başkanı, Eminönülü hamal ve güvenlik görevlisi Gazi Doğan’ın peşini bırakmadığı yapı ile ilgili dosyalar Eminönü (eski), Fatih ve İBB’de dolaşıp durdu. Kimse el atmadı, korumadı, mücadele göstermedi. Bunların arkasında ‘koruyucu’ bakanlar da vardı.
Fatih Belediye Meclis üyesi CHP’li Fazıl Uğur Soylu’dan ‘haber’ geldi. Diyor ki:
“Fatih Belediyesi tarafından mühürlenmesi gerektiği halde mühürlenmeyen elektrik, su bağlanmasına ve ticari faaliyetine izin verilen Şehzadebaşı (Laleli) Celal Ağa Konağı isimli otel ile ilgili İçişleri Bakanlığı’nın ‘ön soruşturmaya gerek yok’ görüşü ile izin vermediği dosya için Danıştay’a yapılan başvuru kabul görmüş, soruşturma izni verilmiştir.
Aynı dosyadan soruşturma izni verilmeyen Kadir Topbaş’a Danıştay yargılama izni vermiştir.
Yapım aşamasından bugüne kadar hukuki sorunlar yaşayan ve hakkında yıkım kararı olan Celal Ağa Konağı isimli işyerinin mühürlenerek yıkımı yapılması gerekirken, ticari faaliyetine devam etmekteydi.
25.09.2013 günü söz konusu işyerine Fatih Belediyesi zabıtası tarafından mühürlenerek boşaltılması doğrultusunda işlem yapıldığını bilmekteyiz.
09.05.2017 günü büyükşehir yetkililerinin ‘yıkıma’ başladıkları gözlemlenmiştir.”
Bu yaklaşık 20 yıllık bir sorun, ‘kitap’ olur. Bakalım kitabını kim yazacak...
BİLİYOR MUSUNUZ?
-DEVLET Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün 8-14 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdiği Van, Akdamar Çocuk ve Gençlik Festivali’nin birçok amatör grubun katılımıyla coşkulu bir şekilde kutlanırken, 160 çocuğa yaratıcı drama ve masal atölyeleri düzenlendiğini...
-SANATÇI ve eğitmen Müjdat Gezen’in yarın 16.00’da Moda Tarihçi Kitabevi’nde ‘Yüz Yüze Mizah’ başlıklı söyleşisinin ardından kitaplarını imzalayacağını...
-‘TANZİMAT’tan Bu Yana Türk Edebiyatında Mekân İstanbul’ konulu sempozyumun; Prof. Dr. Gül İrepoğlu, Prof. Dr. Bülent Yorulmaz, Ali Kırca, Enver Aysever, Göktuğ Canbaba ve Barış Müstecaplıoğlu’nun konuşmacı olarak katılımıyla yarın 9.30’da Sultangazi İstek Kaşgarlı Mahmut Okulları’nda yapılacağını...
-‘AYDINLAR Ocakları 45. Büyük Şûrası’nın 12-14 Mayıs tarihlerinde Samsun Atakum Grand De Luxe Amisos Hotel’de toplanacağını...
-BÜYÜKELÇİ Ender Arat’ın ‘Türklere Güvendiler-Ruslar’ adlı 15 Mayıs 19.30’da söyleşi ile açılacak serginin 21 Mayıs’a kadar Moda Deniz Kulübü’nde izlenebileceğini...
-KAZDAĞI Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği’nin düzenlediği ‘İklim Değişikliği ve Yenilenebilir Enerji Çalıştayı’nın Güre Afrodit Otel’de 13-14 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirileceğini (www.yesilenerji.org.tr)...
-MAKİNE Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin düzenlediği ‘Doğa ve Uçurtma Şenliği’nin 14 Mayıs Pazar Büyükçekmece Göl Havzası’nda yapılacağını...
-JEOLOJİ Mühendisleri İstanbul Şubesi’nin Prof. Dr. Yücel Yılmaz başkanlığında düzenlediği ‘İstanbul`un Jeolojisi Sempozyumu 5’in ‘Kent ve Jeoloji’ temasıyla 12-14 Mayıs’ta Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusu’nda yapılacağını...
MESAJ PANOSU
-TÜRKİYE’nin meyve ihtiyacının % 67’sini karşılayan; çilek, muz, limon üretiminde ilk sırada yer alan Mersin’de yarın ‘Meyve ve Hasat Günleri’ yapılacak. Üreticilerimizin 255 bin tonu sert çekirdekli meyve olmak üzere, toplam 2.2 milyon ton meyve elde etmesini bekliyoruz.
Kemal KARAOĞLU-Mersin Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı
-GELECEĞE güvenle bakan bir çatıya olan ihtiyacımız, her zamankinden fazla. Önce ‘bir’ çatı! Önce ‘omurga’! Sonra ittifaklar arayışı.
Prof. Dr. Birgül Ayman GÜLER
ABD ZİYARETİ VE GORDİON DÜĞÜMÜ
ABD PKK türevlerini (PYD/YPG) uzun zamandır, sürekli silahlandırıyor, kendi askerlerini, terör örgütünün emrine vermiş durumda, ayrıca Türkiye’den gelebilecek savunma amaçlı operasyonlara karşı da koruma kalkanına alıyor. NATO müttefiki, stratejik ortak gibi cafcaflı etiketleri kazıyınca karşımıza ciddi seviyede hasmane/düşmanca tavır içinde olan bir devlet çıkıyor.
Cumhurbaşkanı’nın seyahatinin tam da arefesinde, diplomatik nezaket kurallarını da göz ardı ederek, Türkiye’nin iç ve dış düşmanı olan bir terör örgütünü ağır silahlarla donatma kararı almanın herhangi bir mazereti olamaz.
IŞİD gibi, kendi beslemesi çapulcuları, birlikte vuracağız beyanları, civcivler yesin diye atılan ufak palavraları andırıyor, inandırıcılığı yok.
Cumhurbaşkanının, seyahati iptal ihtimalinin tartışılmasına, ABD Dış İlişkiler Konsey Başkanının yaptığ yorum, diplomatik küstahlığın zirvesi.
Cumhurbaşkanını ‘otoriter yönetim ve Suriye’de yararsız rol’ eleştirisi ile istiskal etmek, bir mucize olmazsa, Kuzey Anadolu fay hattı gibi her an büyük depreme sebep olabilecek, stresli uzun bir döneme işaret ediyor.
Ortadoğu, geleneksel ‘monşer’ diplomasimizde, ‘bataklık’ olarak adlandırılır, İslami hassasiyeti öne çıkaran politikalarca çok eleştirilen bu tanımlamanın, reel politik dışı bir yaklaşım olmadığı, giderek ağırlaşan maliyetlerle ortaya çıkıyor.
Koalisyon güçleri denen sözde demokrasi haraççılarının, Suriye yağmasına, dümeni kilitlenmiş gemi gibi bodoslamadan girmenin, avans maliyeti; Rusya krizi (Şırnak’ta Rus hava savunma füzeleri bulundu) ve devşirmelerden oluşmuş, ağır silahlarla teçhiz edilmiş bir terör ordusu ile kapı komşusu olmak.
ABD ve Rusya destekli PKK/YPG/PYD yumağı, Türkiye için artık, ‘Gordion düğümü’dür.
Cenevre süreci, Astana buluşmaları, Putin ile sohbet, Trump ile muhabbet meseleyi çözmüyor, tersine düğüm büyüyor, kuvvetleniyor.
Düğüm çözme konusunda, başka çare kalmazsa, en etkili yöntem; ‘düğümü kesmek’tir.
Yoksa, ‘ilmik’ Türkiye’nin boğazına geçirilecek gibi gözüküyor.
Aslan KARARLI
Paylaş