‘Karşıdevrim’

4+4+4 eğitim tasarısı için ağır eleştiriler

Özetliyoruz:

ENVER Aysever: Biz kızlarımızı Milli Eğitim Bakanı olarak görmek istiyoruz. Kadınsız bir toplumda demokrasi olmaz. Eğitime dair vicdanlı, kin tutmayan gençlik olsun. Kadından sorumlu Bakan Fatma Şahin’in, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e dur demesi gerekir.
ZEYNEP Oral: Tam sekiz yıllık kesintisiz eğitime alışıyorduk ki, sil baştan... Bu bir karşıdevrimdir! Cumhuriyet kazanımlarına ihanettir! Ne ilki ne sonuncusu, ama öyle! Başbakan açıklamıştı zaten: “Dindar gençlik yetiştireceğiz” diye ilan etmişti! Demokratik bir hukuk devletinde, laik olduğunu iddia eden bir ülkede, üstelik ‘ileri demokrasi’ olduğunu iddia eden bir ülkede bu söz laikliğe, demokrasiye, bilime, hukuka, Anayasa’ya aykırı olduğu, suç olduğu halde ilan etmişti. Şimdi artık gereği yerine getiriliyor.

HAYDİ KIZLAR EVE!

4. sınıftan sonra, çocuklar belirlenecek açıköğretim programlarında okula gitmeden okuyabilecek. Yani okula gitme zorunluluğu yok... Haydiiiii kızlar eve!
AYLA Göksel (AÇEV): ‘4+4+4’ tasarısının, eğitim açısından birçok tartışmalı noktası bulunuyor. ‘Okulöncesi’nin dışarıda bırakılmasını anlamış değiliz. Okulöncesi eğitim politikasında sürekliliği sağlayacak ve ilköğretim politikaları ile eşgüdümlü olacak düzenlemeler beklemekteyiz.

SİNSİ PLAN

BARIŞ Yarkadaş: Yeni modele, Cumhuriyet’in kazanımlarını korumak adına itiraz edilmeli... Kızların erken yaşta evlenmesi ve zorla örtünmesine yol açacak bu tasarı, AKP’nin nasıl bir toplum modeli dayattığının en açık işaretlerinden biridir. AKP, ‘ustalık’ döneminde ‘gerici’ yüzünü daha çok açığa çıkarmıştır. Bu yaklaşıma en başta AKP’ye oy veren kadınların karşı çıkması ve itiraz etmesi gerekir.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Direktörü Prof. Ergüder: “Zorunlu eğitim aslında 4 yıla iniyor.”
DENİZ Zeyrek: Doğudaki kız çocuklarının eğitimi için riskli bir kanun.
L.İ.: Neden ilkokul 5 değil de 4? Çünkü 5 demek bluğ demek, ergen demek, haram çağa geldi demek, baş örtme yaşı demek. Kimi yiyorsunuz?
4+4+4 Sistemini hangi bilimsel kurul ortaya attı, bilim adamları, eğitimciler, üniversiteler, öğretmenlere danışıldı mı?

Demirkol’dan ilginç ‘Hocalı’ yorumu

KENDİSİNİ Azerbaycan’ın ‘gerçek muhalif’ liderlerinden sayan ATASAM Başkanı ve öğretim üyesi Ferman Demirkol, ‘Hocalı’ katliamının yıldönümü dolayısıyla görüşlerini dile getirdi. Farklı ve tartışma yaratacak bir bakış:
1- Türkler, Ermenileri katletmemiştir diyor isek Ermeniler de Türkleri katletmemiştir dememiz gerekmez mi?
2- Hocalı’da katliamı sadece Ermeniler yapmamıştır. Bu durumu Azerbaycan halkı iyi biliyor.
3- ‘Hocalı zulmü’nün aynısı Azerbaycan’ın her tarafında devam ediyor.
4- Bu zulüm sonucunda Azerbaycan halkı patlamaya hazır bekliyor.
5- Azerbaycan iktidarı, Karabağ için şimdiye kadar ne yapmıştır?
6- Petrol önemli bir stratejik bir ürün ise Azerbaycan iktidarı bunu aile için değil, Karabağ için niçin koz olarak kullanamıyor? Yoksa Azerbaycan bağımsız bir devlet değil midir?
7- Azerbaycan halkı, Azer-baycan’ın yeniden bağımsızlığını ilan etmeye hazır olmalıdır.
8- Hocalı katliamı ağlama, gözyaşı ve mersiye şeklinde anılmamalıdır. Bu anılma acizlik ve çaresizlik işaretidir.
9- Ermenistan da yaşayan iki 2-3 milyon Ermeni’yi karşımıza almanın bir anlamı ve faydası yoktur. Aslında Ermenistan’da perişanlık içerisindedir.

Muhaliflerden geri dönüş!

CHP Tüzük Kurultayı’na saatler kala Genel Merkez, 2. kurultay imzacılarının çözülme süreciyle elini daha da rahatlattı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu delegeleri konusunda Mesut Değer’in genel merkez yanında yer alması üzerine birçok delege imzalarını geri çekti. Yalova’nın ardından Nevşehir ve Karabük’ten imza veren kurultay delegeleri Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile de görüşerek, imzalarını geri çektiklerini açıkladı. Son sürpriz ise sayıları 27’yi bulan İstanbul’daki imzacı kurultay delegelerinden geldi. Genel Merkez ile arası açık olan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de “Bu tartışmalar partiye zarar veriyor, genel başkanın yanında olmalıyız” diyerek Önder Sav ve arkadaşlarını terk etti.
Bu arada tüzüğe son şekli verildi.
Buna göre kadın kotası % 33’e çıkarıldı. Gençlik kollarına da kota getirildi. Çok tartışılan doğrudan üyelikle ilgili 12. madde üzerinde yapılan değişiklikle parti içi seçimlere üç ay kala doğrudan üye yapılanların sadece seçilme hakkına sahip olacakları karara bağlandı. Ayrıca partide aday belirlemede ise aday yoklaması ve önseçimin öncelikli tercihler olacağı, kesin kararın da PM tarafından verileceği kaydedildi. PM üyeliği seçimlerinde de yine aynı şekilde ilke ollarak çarşaf liste olması tüzüğe yazılırken, yöntemin katılan delege oylarıyla blok listeye çevrilebileceği de yer aldı. PM üye sayısı 60, MYK sayısı 17 olarak kesinleşti. Genel Merkez’e % 20 oranında merkez yoklaması hakkı getirildi. Şu ana kadar kurultaya katılacağını açıklayan delege sayısının da 926’ya ulaştığı kaydedildi.

Parti kursunlar

MADEM ki, Fethullah Gülen cemaat değil, camia öyleyse parti kursun şeffaflaşsın.Camia eğer politika ile uğraşmıyoruz derse, spor kulübü kursunlar, FB camiasının karşısına çıksınlar. K.Ç.

Biliyor musunuz

MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, ‘şike davası’nda ‘savunma hakkı gaspı’ iddialarının doğru olup olmadığını Adalet Bakanı Ergin’e sorarken, “Savunmayı 15 dakika ile sınırlandırma uygulaması hangi hukuk sisteminde vardır? Bu hukuk dışı uygulamalar 12 Eylül yasalarının getirdikleri midir? Yoksa ‘ileri demokrasi’ midir?” dediğini...

Mesaj panosu

24.02.1942’de batırılan, 764 kişiye mezar olan Struma vapuru faciasının 70. yılında, bu trajediyi ‘Serenad’ adlı romanıyla ilk defa kamuoyuna duyuran Zülfü Livaneli, olayın canlı tanığı İshak Alaton ve olaya duyarlılık gösteren bizler bugün 12.00’de 70 yıl önce Struma’nın demirlediği Sarayburnu’nda Atatürk Anıtı’nın önünde toplanıp olayda hayatını kaybeden insanları anacağız.
Av. Cem Murat SOFUOĞLU

TÜRKİYE Kas Hastalıkları Derneği’nce (KASDER), İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanmakta oldukları dernek binasınının tahliye edilmesi istemini kınamak ve yetkilileri bu yanlışlarını gözden geçirmeye çağırmak için bugün belediye önünde bir açıklama yapılacak.