Kaos planı nereye kadar işler?

ERGENEKON tertibi ile başladı. İlk aşamaları genellikle sivil Kemalistleri kapsadı. Daha sonra emekli alt düzey subaylar tutuklandı.

Arkasından emekli üst düzey komutanlar Silivri’ye taşındı. Şimdi de eski kuvvet komutanları gözaltına alınıyor.

Genelkurmay Başkanı’na sıranın geldiğini ima eden bir gidiş var. Artık sivillerle pek ilgilenmiyorlar. Zaten asıl hedefleri ordu idi. Öyle de devam ediyor.

Türkiye’de ve ordu içinde kaos yaratmak

Zaten amaç demokrasi falan değildi. Demokrasi sürecin cilası olarak kullanıldı. Artık, ne sivil Kemalistler ile işleri var ne de demokrasi ile.

Bir süreç tamamlandı, başka bir sürece gelindi.

Ordu üzerine oynanan oyunlar Türkiye üzerine oynanan oyunlardır.

İşin asıl sahibinin Amerika ve Batı emperyalizmi olduğu, mevcut siyasi iktidarın ABD’ye servis yapmak gibi bir görevi olduğu artık ayan beyan ortadadır.

Bu gerçekliği görmeyen gözler, Türkiye’yi savunamazlar.

Sürecin şuraya dayandığı bende ağırlık kazanan bir düşüncedir.

Sıcak savaşın öncesinde yürütülen psikolojik harekâtın, ana savaşın önemli bir parçasını oluşturduğu kabulünden hareket edersek; Amerika ve ona servis yapan siyasi iktidar şu sonucu aldığını düşünmektedir: “Psikolojik savaş ile alabileceğimiz sonuçları aldık. Şimdi son darbeyi yapmanın zamanıdır.”

Orduya yapılacak son darbe nedir? Kuvvet komutanlarını ve Genelkurmay Başkanı’nı görevden alıp, yargılamaktır. (Suçları ne ise, tabii biz biliyoruz, suçları Türkiye’yi savunmak...)

AKP’nin ilanihaye iktidarda kalması, kanunlar olmaksızın, kayıtsız şartsız kendi denetimine almasına bağlıdır. Böyle olursa; ordumuzu Amerika’nın hizmetine daha çok verebilir.

Peki, bu süreç bu şekilde devam edebilir mi?

Onlar şöyle düşünüyor: Psikolojik savaş milleti birbirine bağlayan ve orduya destek veren tüm değerleri çürüttü. Yani milli duyguları yarattığımız çevre şartları ile zayıflattık. Uluslaşma sürecinde elde edilen tüm bağları kopardık. Cemaatler ve etnik çatışmalar ile de millet olma hasletini bitirdik. Şimdi sıra devletsizleşmeye
geldi. Devleti oluşturan ana kuvvet orduyu bitirirsek, Anadolu toprakları artık bizimdir.

KONTRA YUMRUK GELİR Mİ?

B planlarında bu da vardır. Ordunun sabrını tüketmek ve darbeye zorlamak.

Esas amaçları kaos değil mi? Hesaplarına uygun olanlardan biri de darbedir.

Peki, darbe olursa AKP kalır mı? Onun derdi AKP değil ki, işi bitince onu da kurtların önüne atar. Tohumuna para mı verdi de AKP’nin gailesine düşsün. Zorlu
yeni bir sürece giriyoruz. Süreci seyretmek ya da korkup geriye çekilmek, tam da dış güçlerin istediği bir şeydir.

Susarsak sıra hepimize gelecek.
Bülent ESİNOĞLU
bulentesinoglu@gmail.com

Yeni OGS uygulaması tüketiciye kazık...

KADIKÖY’den sabah arayan bir inşaat mühendisi anlatıyor:

Karayolları, OGS cihazlarını 1 lira bile eksiye düşse hemen iptal ediyor.

Tam bir kaos ve kargaşa... İstanbul’da köprüden geçenlerin başına gelenler nedeniyle Ziraat Bankası şubelerini dolduruyor. Ne mi yapmak zorunda kalıyorsunuz.

Ya eksi bakiyeyi kapatmak için para yatırıp cihazı da bankaya bırakacaksın. Cihaz sıfırlanıp 3 hafta sonra gelecekmiş. Ya da 40 TL verip yeni cihaz alacaksın.

Biz Kadıköy’den karşıya gelip geçen insanlarız, üç hafta nasıl bekleriz?

Eskiden eksiye düşüldüğünde bankaya gider cihazınıza yükleme yaptırırdınız.

Acaba, yeni cihaz satmak mı isteniyor? Öyleyse kullandığımız cihazın depozitosu ne olacak?

(İptal için bir limit olmalı, örneğin 50 veya 100 TL gibi...)

Sayın komutanlarım TSK düşmanlarının maskesini düşürün

SAYIN komutanlarım, yeter artık... Bu ülkede ordunun zirvelerinde görev yapan, bu ülkeye hizmet eden, terörün belini kıran komutanlarımız, silah arkadaşlarımız imzasız ihbar mektuplarıyla, eski PKK itirafçılarının ifadeleri ile gözaltına alınıyor.

Eskiden emekli subay olduğumuzu göğsümüzü gere gere söylüyorduk ama şimdi bu iftiralar nedeniyle halkın gözünde potansiyel suçlu imajı yaratılarak maalesef gezemez olduk.

Kim bu savcılar? Ordumuzu bu duruma düşürmeye hakları var mı?

Lütfen bildiklerinizi halkla paylaşın, bu TSK düşmanlarının maskesini düşürün. Artık bu iş hukuk kurallarını aştı ve alçakca bir entrikaya döndü. Artık sabır diye de bir şey kalmadı.

Engin HOŞTEN
E. Tnk. Kd. Bnb.-ÇANAKKALE

Nazilerde X bizde fişleme

AKP Milletvekili Avni Doğan “Eee şimdi biz onları fişliyoruz. 40 sene onlar bu halka yaptı, inşallah sıra bizde” diyor. Yine bir ‘biz ve onlar’ ayrışması. Yoksa Sayın Arınç’ın bahsettiği ‘durdurulamayacak kutlu yürüyüş’ bu mu acaba?

Hitler Almanya’sında Nazilerin, kendilerine karşı olanların ve Yahudilerin kapılarını X koyarak işaretlemesiyle; Doğan’ın “Şimdi biz yapıyoruz” dediği fişleme arasında pek de bir fark yok aslında.      �
M.Y.

‘Çek’ler, hangi partiyi kapattı

YURDUMUZDAKİ bu hengâmede güme giden bir olay gerçekleşti. AB üyesi Çek Cumhuriyeti’nde Anayasa Mahkemesi ırkçı, yabancı düşmanı ve antisemitist tutumundan dolayı İşçi Partisi’ni kapattı. Dikkat edin AB üyesi bir ülke... Şimdi Batı’da parti kapatmaların tarih olduğunu ve parti kapatmanın bir demokrasi ayıbı olduğunu söyleyen her şeyi en iyi ve en çok bilen kimi kanaat önderleri ne diyecekler doğrusu merakla bekliyorum ama bu her gün yeni senaryoların ortaya çıktığı ülkemizde korkarım onların değerli fikirlerinden yararlanamayacağız.              �
Murat DEMİR

GÜNÜN SÖZÜ

“Her zaman düşmanlarını affet, onları daha fazla başka hiçbir şey kızdırmaz.”
(Oscar Wilde)