Paylaş
AKP Siirt Milletvekilleri Afif Demirkıran ve Mehmet Yılmaz Helvacıoğlu ile il yönetimi adına, olaydan neredeyse 10 gün sonra pazar günü bir tepki bildirisi yayınlandı. Bildiride ‘cinsel istismar olayı’ kınandı ve haksız bir şekilde olayın‚ ‘ulusal medyaya yansıtılmış’ biçimi eleştirildi. Bildiride özetle şöyle deniliyor:
“Konu, idari ve yargı makamları tarafından titizlikle ele alınmakta iken, milletvekilleri, konu ile ilgili bakanlıklar ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu nezdinde gerekli girişimleri yapmış ve olayın en kısa zamanda aydınlatılarak suçluların cezalandırılması için gerekli çaba harcanmaya başlanmıştır.
AK Parti milletvekilleri ve il yönetimi olarak suçların şahsi olduğunu ve bir suçtan dolayı kişilerin bırakın yaşadıkları kentlerin, ailelerinin bile suçlanamayacağını hatırlatırken, adaletin en kısa zamanda tecelli etmesini ve suçluların hak ettikleri cezaya çarptırılacaklarına olan inancımızı belirtiyor ve konu kamuoyu vicdanını rahatlatacak bir şekilde sonuçlanıncaya kadar takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.”
SONRADAN EKLEDİLER
Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanvekili Nedim Kuzu, köşemize yaptığı açıklamada “Çirkin olayla ilgili olarak STK olarak yayınlanan bildiride imzamız bulunmaktadır. Siirtliler.net sitesinde bu görülebilir” dedi. Kuzu, “Bu olayda adı geçen herkesin hiçbir ayrım gözetilmeden ve en ağır şekilde cezalandırılmalarını biz de insanlık namına samimi olarak istiyoruz, diliyoruz” diye konuştu.
(Siirt’teki sivil toplum örgütlerinin ilk başta yaptığı açıklamada, ne Ticaret ve Sanayi Odası’nın, ne de Siirt Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nın isimleri vardı; gelen tepkiler karşısında sonradan eklendiğini açıklamak zorundayız. Kamuoyunu kandırmak böyle bir örgütün başkanına yakışır mı? Bu arada Kuzu’ya bir soru soralım: Akrabanız olan firari Fahrettin Fidan’ın teslim olması için bir girişimde bulunuyor musunuz?)
GAZETECİDEN TEŞEKKÜR
Siirtliler.net sitesinde, yaşanan rezaleti gerçekleştirenleri bütün Siirtlilere mal etmeye çalışan köşe yazarları, bu suçu işleyenlerin isimlerinin hâlâ açıklanmayıp, soruşturmanın gizli tutulması kınandı. Bu arada sitenin Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Güzel, “Siirt’in, ‘Üzmez’lerini birileri mi kolluyor” başlıklı yazınızda, Siirt’teki fuhuş rezaletiyle ilgili fotoğrafı doğru çekmeye çalıştığınız anlaşılmaktadır. Kimi köşe yazarlarının doğru-yanlış bilgilerle fuhuş rezaletini genelleme yaparak Siirtlilerin tümüne mal etmeye çalışmaları maksadı aşan seviyesiz yazılar olarak değerlendirildi. Hassasiyetinizden dolayı teşekkür ediyorum” demesine biz de teşekkür ediyoruz. Parlamentodan heyetler nihayet Siirt’i hatırladılar; bu kadar günden sonra... CHP heyeti esnaftan valiye kadar çeşitli görüşmeler yaptılar. Olayın gerçek boyutlarını kamuoyu kendilerinden bekliyor.
Son söz: Hiç kimse ‘Lut Peygamber’in kavminin başına gelen belayı’ unutmasın.
Sineğin uçuşu dahi Başbakan’a sorulursa
GAZETELERDE CHP’li Canan Arıtman’ın, Başbakan’dan bir Ermeni gencin sağlık sorunu için oturma izni istemesine çok üzüldüm. Neden mi? Düşünün böyle bir küçük ve insani konuyu dahi İçişleri Bakanı oralarda dururken, Başbakan’dan talep etmek demek zaten başkanlık veyahut tek adamlığın varlığının ispatı demek değil mi? İçişleri Bakanı dururken böyle bir şeyi Sayın Başbakan’dan talep etmek onları figüran durumuna düşürmez mi acaba?
Bakanlar adına bu hallere düştükleri için üzüldüm... Demek ki Türkiyemizde sinek dahi sayın Başbakanımızın haberi olmadan uçmuyormuş...
A. Asaf EREM
Vay be ne para
DÜNYA engelliler rekorunu kıran sanatçı Metin Şentürk, bu rekor için Başbakanlık Tanıtma Fonu’ndan 200.000 TL almış. İyi de olmuş, Türkiye’yi herkes tanıdı!
Başbakanlık Tanıtma Fonu kime ne kadar ve ne için para verir, bunu orada görevli olan üst yönetim dahi bilmez. Son 10 yıldır yapılan harcamaları açıklansa biz de sokaktaki adam olarak vergilerimiz nereye gidiyor, bilsek?
Ne mutlu oluruz. Metin GÖKDAĞ
Yoksa et yüklü gemiler Akdeniz’de mi bekliyor
ET fiyatları tartışılıyor. Başbakan “Et ithalatının yolunu açıyoruz” diyor. Başbakan güzel söylüyor da, geçmişte bu tür ithalatlarda çok oyunlar oynandı. Şeker sıkıntısı var dediler, üç günlük kararname çıkarttılar, Akdeniz’de bekleyen gemilerden yükü hemen indirdiler. Pirinçte de aynı oyunları bu ülke yaşadı, yağda da, mısırda da, soyada da... İnanılmaz vurgunlar yapıldı.
TBMM Tarım ve Hayvancılık Komisyonu üyesi Vahap Seçer, hükümetin kırmızı et fiyatları konusunda tedbir almadığına dikkat çekiyor ve şu uyarıda bulunuyor:
“Özel sektöre gidip, nereden et getirirsen getir denmemeli. Bu noktada hükümet, Et ve Balık Kurumu vasıtasıyla et ithalatı yapmalı.”
SOYA FASULYESİ
GDO’lu ürünler için de başka bir ihmal söz konusu... Yasa çıkarıldı ama yönetmelik çıkarılmadığı için izin verilmiyor. Eskiden AB kriterlerine göre ithalat yapılıyordu; şimdi bir aydır yönetmeliğin çıkması bekleniyor.
Bu nedenle soya fasulyesinin içerde tonu yaklaşık 480 dolardı; şimdi 520 dolara yükseldi. Fiyatların daha da yükselmesi bekleniyor.
Kanatlı hayvanlar için olmazsa olmaz bir yem hammaddesi, beyaz et üretiminde enerji ve protein kaynağı...
‘Kastıkça’ yem fiyatları yükseliyor, dolayısıyla beyaz et fiyatları da...
Bu kez tavukçular, kırmızı et grubunun kullandığı ayçiçeği küspesine yükleniyor; onun da fiyatlarının yükselmesine katkısı oluyor.
200 bin ton soya fasulyesi, gemilerde bekliyor.
Serbest piyasalarda fiyatlar yükselmeden ithalat esas olmalı, yükseldikten sonra izin belli kişilere haksız kazanç sağlamaktan başka bir şey değildir.
MESAJ PANOSU
ERMENİ soykırımına karşı mücadele eden‚ Lobicilik Stratejik Araştırma’nın (LOBİSAV), düzenlediği anket dünya çapında imzaya açıldı. Kapsamlı ve açıklayıcı sayfaya girmek isteyenler için: www.lobisav.org
Paylaş