‘Kahramanlarımıza’madalya takalım

Ama biz de konunun öbür yanına bakalım.

“PKK ile ne şekilde olursa olsun organik bir ilişkiye girmiş olan kişi, Ceza Yasası, Terörle Mücadele Yasası ve diğer yasalar bakımından ağır cezalık suç işlemiş sayılır.

TCK 221. Madde hükümlerine sığınmak ve serbest bırakılmak, bu maddeyi hangi kanunsuz eyleme iştirak ettiği belirsiz teröristlere seyyanen uygulamak, kanunsuz eyleme hukuki kılıf uydurma çabası olup, kanunların�uygulanmasından peşinen feragat etmektir.

Bu uygulama aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ne ve vatandaşlarına karşı sayısız suç işlemiş bu kişiler hakkında fiili bir af çıkarma sonuçlarını doğuracaktır.

Sadece bu örgüt mensupları hakkında çıkarılan af, halen hüküm giymiş veya yargılaması süren kişiler aleyhine bir uygulama olup, Anayasa’nın eşitlik ile ilgili hükmünün ihlalidir.

Türkiye bir hukuk devleti ise bu uygulamanın, İmralı’dan ‘talimatlandırıldığı’ iddiası karşısında, hangi yasama tasarrufu veya hangi idari tasarruftan kaynaklandığı sorusu cevaplanmak zorundadır.

MGK’NIN KARARI NEDİR

Bu tasarrufun kaynağı, Milli Güvenlik Konseyi ise (ki öyle olmalıdır), ilgili karar açıklanmalıdır.

Demokratik açılım adı altında, şimdi bu suçları işleyenler, Kandil, Mahmur ve Avrupa’dan gruplar halinde (bunlara bir de barış grubu diyorlar, gelmiş geçmiş en kanlı terör örgütünün mensupları, destekçileri, silah insan, uyuşturucu kaçakçıları) Türkiye’ye dönüyorlar, sınır kapılarında DTP’nin organizasyonu ile karşılanıyorlar. Sınır kapısında göstermelik bir sorgudan sonra, serbest bırakılacaklar ve muhtemelen, salı günü Meclis’e giderek DTP grup toplantısına katılacaklar ve devletin en yetkili organlarına, tavsiye ve taleplerini bildirecekler (adeta nasıl barış yapılacağının şartlarını dikte edecekler)...

Bu şartlarda bir dayatma eğer kabul ediliyorsa, şehit mezarlarının başında dalgalanan bayraklar yarıya indirilmelidir.”

İstanbul 2010’da neler oluyor

“Nedir?” dedik.

“2010 Avrupa Kültür Başkenti için bugüne kadar 1595 proje alınmış. Ne yazık ki, bunların 300 kadarı, proje bitim tarihinden sonra alınanlar... ‘Kayırılan’ mı ‘torpilli’ mi demek lazım... Bunlar 2010 Kültür Başkenti projesi olmaktan uzak, İstanbul’u ne Avrupa’ya, ne dünyaya yakınlaştırmaz.

Biz bu konuda oluşturduğumuz bir komisyon olarak bir süreden beri çalışıyorduk. Ortaya çıkardığımız çarpıklıkları ve yolsuzluk iddialarını bir dosya halinde kamuoyunun gündemine sunacağız.”

Başbakan 29 Ekim’de Obama’nın yanında değil Ankara’da olmalıdır

Başbakan’ın bu davetin tarihini kabul etmeyeceğini, ziyaretinin 29 Ekim’den önce veya sonra olmasını tercih ettiğini Başkan Obama’ya bildireceğini umuyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, T.C. ve hepimiz için resmi bayramların en önemlisidir ve kanımca Başbakan’ın o tarihte Türkiye’de olması, kutlama törenlerine Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı’yla beraber katılması gerekli ve hatta şarttır. Hayret ettiğim husus, Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nin ve diğer ilgililerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın önemini altını çizerek Beyaz Saray’a belirtmemiş olmasıdır. Bu durumda yetkililerin görevi önerilen davet tarihinin -Washington ziyareti ne kadar önemli olursa ol-sun- Türkiye tarafından kabul edilemeyeceğini ‘lisan-ı münasiple’ Amerikalılara söylemektir. İsterseniz 4 Temmuz’da ABD Başkanı’nı veya 14 Temmuz’da Fransız Cumhur-başkanı’nı Türkiye’ye davet edin bakalım. Cevap bile alamazsınız!

Muammer TOPALOĞLU

Bakan Şimşek’e Tekel ihalesi için bir uyarı

800 parça gayrimenkulün ilk ayağında 53 parça satılacak.

‘Katakulli’ var mı? Olmaz olur mu?

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek iyi niyetli bir iktisatçı. Siyasete yeni başladı, entrika falan bilmez.

‘Alım-satım’ işlerini hiç bilmez.

Kemal Unakıtan döneminde bir sürü sıkıntı yaşandı.

Tekel’e ikinci el makinelerin alımından tutun, tütün satışlarına kadar bir sürü sıkıntı yaşandı.

Bu satışları ‘ganimet’ olarak nitelendiren bir sürü kesim var.

‘Vukuat abidesi’ denilen isimleri bilmeli Sayın Bakan Şimşek.

İstismar edilmemeli, kandırılmamalı.

Yarınki ihale öncesinde, Tekel Genel Müdürü Kasım Demirel’in (Unakıtan bakanlıktan ayrılırken atadı), Tekel Genel Müdür Yardımcısı ve İhale Komisyonu
Başkanı Tekin Kaymakoğlu’nun (Tekel’den sorumlu grup başkanı, Tekel’in iptal edilen 1. sigara ihalesinde komisyon üyesi), Ayhan Sarı’nın (ÖİB’de Tekel ile ilgili grup başkanı), ihaleye iyi hazırlanıp hazırlanmadıklarını sorgulamalı, işlemleri takip etmeli, haklarında daha önce açılmış dava veya soruşturma olup olmadığını öğrenmelidir.

İşlevsiz kalan Tekel’le ilgili daha yazacaklarımız var; özellikle ‘atıl’ duran personel konusunda... 10 bine yakın işçi konusunda bir öneriyi bakana duyuracağız.

Biliyor musunuz

CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya, resim, müzik ve beden eğitimi derslerinin seçmeli ders haline getirilmesi için “Bakanlık bu düzenlemeyi tasarruf amacı ile mi yapmıştır? Başka bir tasarruf olanağı yok mudur ki; bakanlığınız geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimi ile ilgili bir konuda tasarruf yapmaktadır? Bu dersleri veren öğretmenler nasıl istihdam edilecektir” dediğini...

ALMAN fotoğraf sanatçısı Peter Heigl tarafından derlenen ‘Hicaz ve Bağdat Demiryollarının 100. Yılı’ fotograf sergisinin yarın Adana’da açılacağını...