Paylaş
Türkiye başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere bu konuya ciddi bir şekilde sarılmış bulunmakta. Cumhurbaşkanı henüz Dışişleri Bakanı iken bu konunun önemini çok iyi kavramış ve bir danışma kurulunu da hayata geçirmişti. Maalesef daha sonra gelen Dışişleri Bakanı Ali Babacan, EXPO adaylığının önemini aynı derecede kavrayamadığı için, bu konuda herhangi bir atılımda bulunmadı. Cumhurbaşkanı Gül ise adaylık konusuna yeni makamında da büyük önem veriyor. Geçtiğimiz hafta İzmir’de yapılan EXPO 2015’e yönelik toplantıda Cumhurbaşkanı Gül’ün ciddi bir şekilde kulis yaptığına tanık olduk.
EXPO konusunda İzmir’in belirli bir bölümü canını dişine takarak çalışırken, diğer bir bölümü de "EXPO ülkelerine yapılacak ziyaretlerden nasıl yararlanırım, 60’a yakın üye ülkeye nasıl gider, biraz tatil yaparım" heyecanı içine girmiş bulunuyor.
İzmir’in EXPO için tema olarak seçtiği sağlık konusunda her türlü olanağa sahip olması, ayrıca son iki senedir İzmir’i Türkiye’nin başlıca illerine ve Avrupa’nın birçok ülkesine bağlayan Sun Express gibi bir havayollarına sahip olması kentin en önemli şansları. Paul Schweiger’in yönettiği Sun Express’in kendine merkez olarak İzmir’i seçmesi kentin isminin dünyada en azından Avrupa’da ciddi olarak duyulmasını sağladı. Bu konuda İzmir’e en büyük katkılardan bir diğeri de Hamdi Akın’ın TAV olarak yaptığı dört dörtlük havaalanı. İzmir’in adaylığı konusunda İzmir EXPO 2015 İçin Avrupa Türk Sivil Toplum İnisiyatifi de gerek Avrupa’da, gerek Türkiye’de ciddi bir savaşım veriyor. İnisiyatif’in Türkiye koordinatörlüğünü yürüten Ege-Koop Başkanı Hüseyin Arslan bu konuda büyük uğraş veriyor. İzmir EXPO 2015 İçin Avrupa Türk Sivil Toplum İnisiyatifi mart ayının ortasında Paris’te üç gün BIE ülkeleri nezdinde ciddi bir lobi çalışması yapacak. Şimdiden 50 ülke ile temasa geçilmiş ve bu konuda ilk bilgiler verilmiş bulunuyor.
OYLAMA 31 MART’TA
Devletin belirli örgütleri de EXPO’nun içine almak için bir yürütme kurulu kurmuş bulunuyor. Bu yürütme kurulunun üyeleri daha ziyade BIE’ye üye ülkelere gidiyorlar. 7-8 gün kalarak temaslarda bulunuyorlar. EXPO’yu alamasak bile yürütme kurulunun üyeleri dünyayı ciddi bir şekilde görmüş olacaklar. Yürütme kurulunun genel sekreteri de kendi yakınlarının da içinde bulunduğu bir dernek kurdurarak bu konuda bir sivil toplum hareketi gerçekleştirmek istiyor, ancak bunun İzmir’de pek adı anılmıyor. EXPO’nun adaylık yarışında İzmir’deki üniversiteler tam olarak olayın içine çekilmiş değil, ayrıca yürütme kurulunun dışında kalan sivil toplum örgütlerinden de yararlanmama konusunda yürütme kurulu ve genel sekreterliği ciddi bir savaş veriyorlar. EXPO’nun üst örgütü BIE’ye bir yıl evvel 99 ülke üyeyken hem Türkiye, hem İtalya birçok yeni ülkenin katılmasını sağladı. 31 Mart’ta Paris’te yapılacak oylamaya 140 ülke katılacak, Avrupa’daki sivil toplum kuruluşlarını koordine eden Türkiye Araştırmalar Merkezi’nin Paris’te yaptığı son görüşmeler çerçevesinde ibre tüm yanlışlarımıza rağmen bize doğru dönmüş bulunmakta. 31 Mart’ta kıl payı da olsa İzmir EXPO’yu alacak gibi gözüküyor. Bu konuda olumlu sonuç alınırsa tüm İzmirlilerin -hatta Ege Bölgesi’nin- bu konuda ciddi gayret sarf eden kişi ve kuruluşlara büyük bir şükran borcu olacak. Bu kişi ve kuruluşların başında Ege Bölge Sanayi Odası ve Başkanı Tamer Taşkın geliyor.
EXPO adaylık sürecinden çıkarılacak dersler de var elbette. Her türlü olumsuzluğa karşın Cumhurbaşkanı’ndan sivil toplum örgütlerine kadar ciddi bir mücadele verilirse, Türkiye uluslararası alanda büyük başarılar elde edebilir.
Prof. Dr. Faruk ŞEN
DÖRT çeşit insan vardır:
Ekmek gibidir, her gün aranır.
İlaç gibidir, lazım oldukça aranır.
Pembe gibidir, başka boyutlara taşır.
Mikrop gibidir, siz aramayın o sizi bulur.
(E.Kurt’tan)
Tarcan’dan yeni teori
ULUSAL Kanal’da yarın 11.00’de konuşarak, İstanbul’un 300. binlerden başlayan Bizans öncesi tarihini vereceğim. Rum ve Türk Ortodoks kiliselerinin kökenlerini belgelerle ortaya koyacağım gibi Grek denen aslında Rum olan kilisede ayinlerin 9’uncu yüzyıla kadar Ön-Türkçe yapıldığını ve de Hıristiyanlığın, Mezopotamya’dan İstanbul’a geldiğini, buradan Yunanistan’a geçtiğini belgelerle göstereceğim. Bu paralelde Karaman Rumlarını, ki ayinleri daima Türkçedir, İstanbul’da kurulmuş olan ilk Ön-Türk devletinin devamı olduğunu anlatacağım. Bu konuda ön bilgi sahibi olmak isteyenlere şimdiden duyururum.Haluk TARCAN
Biliyor musunuz
ATATÜRK Düşünce Derneği (ADD) tarafından 2 Mart’ta Ankara’da yeni bir ’Cumhuriyet Mitingi’ düzenleyeceğini... THK Genel Başkanı Yusuf Güngör’ün Atatürk’ün ölümünden sonra, kurumun birçok gelirinin elinden alındığını belirterek "THK devletten hiçbir gelir almıyor. Deriden geçen yıl elde edilen 12 milyon YTL’nin 8 milyonunu paydaş kuruluşlara verdik. Kuruma kalan 3.5 milyonu ülke genelindeki 485 şubemizi ayakta tutabilmek için kullanıyoruz, geriye 500 bin YTL kalıyor. Bununla da model uçak kurslarına önem vermeye çalışıyoruz" dediğini...
SAÇ telinin görünmesi haram, kumar ve faiz helal öyle mi? Kár payı, şans oyunu gibi kelime oyunları ile...
Candan TÜMER
Mesaj Panosu
BİR devlet adamının, bir bakanın, vatandaşına çulsuz diyerek aşağılayıcı ifade kullanması son derece yakışıksızdır. Kendi çocuklarına tanınan iltimasları vatandaşa da tanıyıp onları da saygın hale getirseler ya.
M. KOCABAY
AKP’li Belediye Başkanı, Atatürkçü Düşünce Derneği’ne üyelik başvurusunda bulunmuş. AKP’nin YÖK, Türk-İş, Türkiye Futbol Federasyonu gibi kurumları ele geçirme faaliyetleri ADD ile devam mı ediyor acaba?
Erdoğan KARAKUŞ
Paylaş