İZMİR Kültürpark’ta dün açılan 12. İzmir Kitap Fuarı’na girmek için uzun bir kuyruk vardı.
Çoğu da üniversite öğrencileri. İzmir’de beş üniversitede 100 binin üzerinde öğrenci okuyor. Gençler okumak istiyor ama kitap alamıyor, çoğu da stantları gezmekle kalıyor.
Gençler gibi herkes bir çıkış yolu arıyor İzmir için.
Bu nedenle tüm Egelilerin umudu Expo 2015’i alabilmek.
Rakip aday Milano’ya karşı İzmir geç de olsa atağa geçti sayılabilir.
Hükümet Expo’yu İtalya’ya kaptırmamak için ’Expo 2015 Yürütme Kurulu’ önceki gün Ankara’da Abdullah Gül’ün başkanlığında bir toplantı yaparak 10 milyon Euro’luk bir tanıtım bütçesi tahsis etti.
İtalya’ya karşı siyasi ve ekonomik açıdan büyük bir ’lobi’ çalışması yapılması gerekiyor. Çünkü, 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı Ukrayna-Polonya’ya kaptıran İtalya büyük bir atağa geçebilir.
’Sergileme, teşhir ve sergi’ anlamında İngilizce ’Exposition’ sözcüğünden üretilen Expo, en son 2000’de Hannover’de, 2005’te Aichi’de (Japonya) yapılmış; 2010’da da Şanghay’da (Çin) gerçekleştirilecek. (Şanghay’da inanılmaz bir çalışma yapıldığını önceki yaz görmüştük. 50 milyar dolardan fazla bir yatırım ile 70 milyon turist bekleniyor.)
2015’teki Expo’yu İzmir’in mi, Milano’nun mu alacağı 2008 Şubat ayında belli olacak. 1867’deki ’Paris Evrensel Sergisi’ ile başlayan bu uluslararası fuarlarda bugüne kadar neler tanıtılmadı ki... Hesap makinesi, telgraf, telefon, daktilo, benzinli araba, bisiklet, radyo, TV, naylon lazer ve x ışınları vs. gibi... Expo’lar ilkbahar ve sonbaharı kapsar şekilde altı ay sürüyor.
Her Expo’nun bir anateması var; ev sahibi ülke tarafından kurulan özel tema pavyonları ile bu yansıtılıyor. Örneğin, anatemalar Hannover’de ’İnsan, Doğa, Teknoloji’, Aichi’de de ’Doğanın Bilgeliği’ idi..
PRESTİJ UNSURU
Düzenlendiği ülkeler için prestij unsuru öne çıkan Expo’lar, ticari nitelik taşımıyor ancak farklı fikirler, bakış açıları ve geleceğe dönük imajların ortaya çıkarıldığı büyük bir ’Panayır’; geleceğin dünyasının şekillendirildiği, toplumu eğitmek amacını taşıyan uluslararası bir organizasyon...
Bu nedenle İzmir, uzun ve zahmetli bir hazırlık dönemine giriyor. Aslında bunun geçmişi 1992’lere kadar uzanıyor. Ancak, 11-21 Ağustos’ta İzmir’de yapılan UNIVERSIADE Oyunları’nda gösterilen organizasyon başarısından sonra cesaretlenen hükümet, Eylül 2005’te İzmir’in Expo’ya aday gösterilmesi kararı aldı. (AKP’li hükümet, üç ay önce de 2010 Üniversite Kış Oyunları’nın Erzurum’da yapılması için imza attı.)
İLK MÜSLÜMAN ÜLKE
İlk kez bir Müslüman ülkede Expo’nun düzenlenme ihtimalinin doğması, bu işle ilgili çevrelerce beklenen heyecanı yaratmış durumda. İzmir’in, doğal ve tarihi zenginlikleri bakımından avantajlı... Ancak etkileyici bir sunum yapılması gerekiyor. Merkezi Paris’te bulunan Expo’ya üye 96 ülkenin 179 delegesi nezdinde lobi yürütülmesi gerekiyor.
Siyaset karışır mı?
SİYASET bu konuya karışmamalı mı? Uluslararası organizasyonlar, buna karşı çıkıyor.
Ne yazık ki ülkemizin koşulları ve ekonomik durumu nedeniyle siyaset bu işlere doğal olarak giriyor.
Çünkü, metro yatırımlarını dahi kendi kaynaklarıyla gerçekleştiremeyen belediyeler, böyle büyük projeler için devletlerin kaynaklarına başvurmak durumundalar. Expo’da da böyle olacak; hükümet CHP’li bir belediye ile ’yetki’ paylaşımından uzak duracak.
2005 UNIVERSIADE Oyunları’nda, 320 trilyonluk harcama yapıldığı düşünülürse Expo gibi bir etkinliğin en aşağı 10 milyar dolarlık bir yatırımla gerçekleştirilebileceği hesap ediliyor.
Dışişleri Bakanı Gül, tanıtım atağına başlanabilmesi için ilk başta 10 milyon Euro’luk bir bütçe ayrıldığını bildirdi. Expo İzmir Yürütme Kurulu Başkanlığı’na merkezdeki büyükelçilerinden Mengü Büyükdavraz atandı; yine eski büyükelçi Solmaz Günaydın Tanıtma Grubu Başkanı oldu. Kurulun Genel Sekreterliğe ise Ticaret Odası’ndan Tunç Soyer getirildi.
İnciraltı’nda kurulacak
EXPO’nun, alınırsa nerede yapılacağı tartışmaları nedeniyle geçiktiği eleştirileri sürekli gündemde kaldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Hazine arazilerinin çokluğu nedeniyle daha sorunsuz bir bölge olan Urla’yı önerdi. Ama ısrarcı olmadı; İnciraltı’nın da olabileceğini söyledi.
Nitekim, şimdiye kadar Ankara’da üç kere yapılan Yönlendirme Kurulu Toplantısı’nda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Expo’nun İnciraltı’nda yapılmasına karar verildiğini açıkladı.
Kocaoğlu, nihayette İnciraltı’ndaki kamulaştırma sorununu çözeceklerini bildirdi. Sıkıntısını da "Yönlendirme Kurulu’nda Sayın Abdullah Gül’ün başkanlığı doğrudur. İzmir’de kurulan organizasyona, Yürütme Kurulu’na da bizim ev sahibi olarak başkanlık etmemiz gerekiyordu" sözleriyle dile getirirken hem Ankara, hem de İzmir’den by-pass edildiklerini ima etmek istedi. Ancak Kocaoğlu dün Kitap Fuarı’ndaki ’İzmir’in Expo Adaylığı’ konusundaki panelde konuşurken "Expo’da kırılma noktaları olmuştur. Ancak bunlar aşılacaktır. UNIVERSIADE’deki katkılarından dolayı Sayın M. Ali Şahin’eve Başbakan Erdoğan’a teşekkür ederim. Bu ulusal bir projedir. Devletle ve hükümetle, üzerimize düşen görevi yapacağız" demesi dikkat çekti.
İzmir’in yeni valisi Cahit Kıraç da bilgi verirken, "Tanıtım için diplomasinin bu işin içinde olması gerekiyor, öbür işler içinse yerel yöneticilerin inisiyatifi gerekiyor. Yerel yöneticiler olarak bizler bu ’Türkiye projesi’nin arkasındayız. Vali ve Belediye Başkanı olarak uygar bir şekilde çalışıyoruz" diyerek bir sorun olmadığının işaretini verdi.
Türk Araştırmalar Merkezi (TAM) Direktörü Prof. Faruk Şen ise İzmir’in Expo’yu alması için lobi çalışmalarına TAM olarak TUİ, Sun Ekspres, Ege Koop ve EBSO gibi Expo’nun 179 delegesinden (jüri üyesi) en az 100’ünü İzmir’e getireceklerini söyledi.
BİLİYOR MUSUNUZ?
BEŞİKTAŞ Belediyesi Kültür Sanat Platformu’-nun, Melih Cevdet Anday’ın ’Mikadonun Çöpleri’ isimli oyununun 22-23 Nisan tarihlerinde Paris’te Mariabelle Tiyatrosu’nda gösterileceğini...
FATİH Belediyesi’nin, yaklaşık maliyeti 200 milyon dolar olan 280 bin metrekarelik Fener-Ayvansaray Sahil Kesimi Yenileme Alanı ihalesini yüzde 42.32 kat karşılığı önerisiyle GAP İnşaat Firması’nın kazandığını...