Paylaş
Böylece daha önce anayasadan çıkarılan bu yasaklar yeni yasadan da çıkarılarak bir paralellik kurulmuştur.
Yeni yasanın gerekçesinde, “Bu fiillerin yasak olarak düzenlenmemesi bunların suç olma vasfını değiştirmez” gibi yanlış ve garip bir yorum var. Ceza hukukunun temel ilkesi “Kanunsuz suç olmaz” ilkesidir. Bir eylemin suç olarak kabul edilebilmesi için mutlaka yasada bununla ilgili bir hüküm olmalıdır. Yorum yaparak kanunda olmayan bir suç yaratamazsınız.
Bu eylemler yeni yasada suç ve kanunsuz grev olarak belirlenmediğinden bundan böyle işçiler ve sendikalar bu eylemlere başvurabilecek ve emniyet güçleri de yargı da kanunsuz grev ve dolayısıyla suç olmaktan çıkarılmış bu eylemlere müdahale edemeyecektir.
Toplum siyasi grev, genel grev eylemlerine alışmalıdır. İşverenler işyeri işgalleri, dayanışma grevleri, işi yavaşlatma eylemlerini yaşamaya hazır olmalıdır.
Ülkemizin çalışma barışını çok yakından ilgilendiren bu konu mutlaka tartışılmalı ve açıklığa kavuşturulmalıdır.
Yrd. Doç. Dr. Engin
ÜNSAL-Girne Amerikan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Polis üniversiteye sokulmasın
YILLARDIR, polisin üniversite yerleşkelerine izinsiz de olsa girebilmesini savunmuşumdur. Bunun nedeni, işlenen suçun yerinin o suçun niteliğini değiştirmeyeceğine olan inancımdı.
Ama polisin de yasanın bekçisi olduğuna inanırdım. AKP iktidara geldiği andan itibaren bu inancım sarsıldı. Son ODTÜ olayı polisin artık yasanın bekçisi değil, AKP’nin (veya bazı durumlarda cemaatçiler gibi) bekçisi olduğu konusunda bende zerre kadar şüphe bırakmamıştır.
Bunu, emniyetin içinde hâlâ olduklarını bildiğim, yasaya, onurlu mesleklerine ve insanlığa saygılı polisleri tenzih ederek söylüyorum.
Bundan sonra rektörlerin yapması gereken, polisi üniversiteye sokmamak, girmekte direneni üniversite güvenlik mensuplarına tutuklatmaktır. Benzer şekilde, üniversiteye gelmek isteyen politikacı, korumalarını kapıda üniversitenin tayin edeceği güvenlik mensuplarıyla değiştirmelidir. Aksi takdirde üniversiteye sokulmamalıdır.
Üniversite, eleştiriye kapalı olmayan her fikrin serbestçe dile gelebileceği ve her fikrin gene serbestçe eleştirilebileceği bir yerdir. Üniversitede fikirler çarpışır, insanlar değil.
İnsan çarpışmasını üniversite içine taşıyanın öğrencilerimiz değil, bizzat polis olduğunu, ODTÜ yönetimi, bende büyük hayranlık ve şükran hisleri uyandıran cesur bildiriyle artık hepimize duyurmuştur. Böyle bir polise üniversitede yer yoktur. Böyle bir polisi yaratan politikacıya da üniversitede yer olmamalıdır.
Prof. Dr. Celal ŞENGÖR
Karşılıksız gelir
MALUM, yıl sonuna kadar KGS kartlarının yeni çıkarılan HGS kartları ile değiştirilmesi zorunluluğu getirildi.
Kart değişikliği adresi olarak da PTT şubeleri gösterildi. Buraya kadar güzel... İşin ne kadar ‘zor’ olduğunu da okur M.K.’nın görüşlerinden öğrenelim.
“Eldeki KGS kartında kalan kullanılmamış miktarı HGS kartına nakletmek istediğimde PTT şubeleri bu işlemin ancak otoyol girişindeki HGS ofislerinde yapılabileceği, PTT’nin böyle bir yetkisi olmadığını ifade ettiler.
Bu durumda, KGS kartında kalan miktarı HGS kartına nakledebilmek için 40 km gidiş, 40 km geliş yol kat etmem gerekir.
Kartta kalan miktarı bilmememe rağmen, harcayacağım benzini düşünerek vazgeçtim tabii...
Türkiye genelinde 8 milyon civarında KGS kartı, 2 milyon kadar da OGS kartı olduğunu okumuştum.
Benim gibi, kart değişikliği için böyle uzun bir mesafeyi göze alamayanların KGS kartı bakiyeleri devlete kalacak demektir.
Ortalama her kartta kullanılmamış 10 TL kaldığını varsayarsak, devlet 80 milyon TL kadar karşılıksız bir ek gelir elde etmiş oluyor.
Soru: Acaba devlet içindeki, gelirleri her ne pahasına olursa olsun artırmak gayesi güden bazı memurlar mı bu yolu tercih etti?
Devletimiz için böylesine küçük olan bir miktarı kazanmak uğruna, devletin güvenilirliğini sarsmak ve bunu uluslararası arenada konuşulur hale getirmek ancak Türkiyemizin yükselişini durdurmak isteyenlerin yaratabileceği bir komplo olarak düşünülebilir.”
Başka ne denilebilir ki...
Patriot’un bedeli
TÜRKLER, ABD vatandaşlarından 10 kat daha çok vergi ödüyormuş. (Ne garip ekonomik krizde olanlar da biz değil, onlar. Peki ya bir de krizde olsaydık n’olcaktı?) İyi de zaten o sayede 10 kat az vergi ödüyorlar. Biz ödemezsek onlar ödeyecek. Yurtdışı masraflarına katılamamalarını saymıyoruz bile... Bakınız, Patriot mürettebatının masrafları... Bu arada merak ediyorum, bu yabancı askerlerin iaşesi de bizim vergilerden karşılanacak ya... Bu iaşeye alkollü içki de dahil mi? Öyleyse benim buna itirazım var. Neden diye soran yoktur sanırım!
Deniz DUVARCI
Kredi kartıyla MP bileti almak
KREDİ kartı ile Milli Piyango bileti alırken iki kere düşünün! Kredi kartı faizine vatandaşlarımızın dikkat etmesini, Milli Piyango biletinin şans oyunları kapsamında olduğu ve kredi kartınızla nakit para çekme işlemi gibi faiz uygulanmakta ve haberiniz olmadan ekstre hesap özeti geldiğinde göreceğiniz bir borç faizi ile karşılaşmamak için, kredi kartı ile Milli Piyango bileti alan vatandaşlarımızın bu durumu dikkate almalarını hatırlatmak isterim. H.G.
Paylaş