23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla iki kurumun yaptığı açıklamalar, 2004 Türkiye’sinde çocuklarımızın ne kadar mutsuz olduklarını gösteriyor.
- BUGÜN ortalama eğitim yılımız 5.5 yıl. Oysa aynı rakam AB ülkelerinde 9 ila 11 yıl arasında değişiyor. Çocuklarımızın eğitim gördüğü sınıfların mevcudu ortalama 56; Diyarbakır gibi yerleşim birimlerinde ise bu rakam 102’ye ulaşıyor. Çünkü OECD ülkeleri bütçelerinden bir öğrenciye ortalama 3 bin 850 Euro ayırabilirken, biz 250 Euro ayırabiliyoruz. Okullarımızın sadece % 10’unda bilgisayar var ve birçok alanda başarısızız. Örneğin matematik başarısında 38 ülke arasında 31’inci, fende 33’üncü sırada; okuma becerisinde ise 35 ülke arasında 28’inci sıradayız. 7.5 milyon insanımız okur-yazar bile değil. Nüfusumuzun % 94’ü üniversiteye gidemezken, doğudaki annelerin yarısı okuma-yazma bilmiyor. Böyle bir durumda eğitimin en temel sorunumuz olduğu ortaya çıkıyor. Bu yüzden Eğitim Gönüllüleri Vakfı, eğitimin kaderine terk edilemeyeceği gerçeğinden yola çıkarak çocuklarımızın sadece okul eğitimlerine değil, onların hayat becereleri kazanmalarına yönelik eğitimler veriyor.
Eğitim Gönüllüleri Vakfı www.tegv.org
6 MİLYON ÇOCUK ÇALIŞIYOR
TÜRKİYE’de 2003 yılında... Sokakta yaşamak, evden kaçmak, kaybolmak, terk edilmek, eylemlere katılmak, suç işlemek, suç mağduru ve şüpheli gibi nedenlerden dolayı polis tarafından haklarında işlem yapılan çocuk sayısı 83 bin 249. 57 bin 587 çocuk bağımlılık içeren madde kullandı. 640 bin kız çocuğu okula gönderilmeyerek eğitim hakkından mahrum kaldı. 15 yaşından büyük olup okuma yazma bilenlerin oranı da kadınlarda % 77, erkeklerde % 73. ‘Çocuk annelerin’ oranı yüksek; 12-14 yaş arasında evli olan kız çocuklarının sayısı 18 bin 484; 15-19 yaş grubunda evli olanların sayısı ise 463 bin 481. Türkiye’nin imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi ‘her çocuğun dernek kurma ve derneklere üye olma hakkı var’ derken, bu olanak işletilmiyor. Her üç çocuktan biri sağlıklı beslenemediği için gelişme ve büyüme bozukluğu içinde. 4-18 yaşları arasında çocuk nüfusu için 1.1 milyon özürlü çocuk bulunuyor. 6-18 yaş grubundaki çalışan çocuk sayısı 6 milyon sınırında, bunların % 30’u okula gitmiyor.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi www.ihd.org
Her şey savaşta kazanılmıyor
BEN Kıbrıs Barış Harekátı’na teğmen rütbesi ile katıldım ve 2. harekátta Karpaz Burnu’nda Dipkarpaz Köyü’ne yaptığımız kara bombardımanı sonrası karaya çıktığımızda yemek masalarında yeni yudumlanmış, yarım kalmış çay bardaklarını bulmuştuk.
30 yılda hiçbir hak elde edemeyen ve kazandıklarını masada kaybeden Türkiye ve KKTC hükümetleri bugün için maalesef kötünün iyisine razı olmak zorunda kalmışlardır. 2001 Ocak ayında kardeşime ait İsviçre plakalı ve kaskolu son model Mazda ile Lefkoşa’da suçsuz olduğumuz hasarlı trafik kazasına karıştık. Sigorta şirketi, kaza KKTC sınırları içinde olduğu için onarımları karşılamadı ve böyle bir ülkeyi tanımadığını beyan etti.
Evet bu referandum Kıbrıs Türklerinin o yıllarda çektiklerinin kesinlikle kazancı değildir. Bedeli ise asla değildir. Maalesef her şey savaş meydanlarında kazanılmıyor. Harekáttan sonraki yıllarda bize niye geldiniz diyen Kıbrıslıların varlığına rağmen ben de gençlerin istikbali için referanduma çaresizlikten evet istiyorum.
Şemsettin Karabay-E.Deniz Yarbayı, Kıbrıs gazisi
Sultanahmet’e turist niye gelsin
SULTANAHMET At Meydanı Türkiye’nin ve dünyanın sayılı turistik ve SİT alanlarından biri.. Her nedense yıllardır bu meydana gerekli özen gösterilmiyor; Ramazan şenlikleri düzenlenerek tarihe saygı gösterilmiyor. Sultanahmet Camisinin duvarlarına çivi bile çakılabiliyor. Alman Çeşmesi’nin hali acınacak halde; Yeni Cami Münkar Mahfili’ni hiç sormayın. Sonuç itibariyle İstanbul’un tarihi yarımadasının dokusu gittikçe köylüleşiyor.
Binbirdirekli Turhan Menalioğlu, bunları anlatırken, Eminönü’nin yeni ANP’li Belediye Başkanı Nevzat Er’e şu önerilerde bulunuyor:
At Pazarı parkının etrafındaki gezi yolu eskiden parke taştı; yeniden döşenebilir. Parkın etrafında demir korkuluklar düzgün bir şekle sokulabilir. Ağaçları zenginleştirilebilir ve çiçek dikilebilir. Toprak sahaya dönen kısımlar yeniden çimlendirilebilir. Dikilitaşlar etrafında demir korkuluklar ve taş babalar aslına uygun yapılabilir. Havuzdaki çatlaklar giderilip ışıklandırılabilir. Alman Çeşmesi’nin çevresindeki pirinç çubuklar aslına uygun yapılıp takılabilir.
Süt en ucuz, ürünleri ise en pahalı
BEN yaklaşık 7 yıldır süt hayvancılığı yapmaktayım, aynı zamanda ziraat mühendisiyim. Hayvancılığın sorunlarını çok iyi bilmekteyim. Türkiye hayvancılığının ve hayvan yetiştiricilerinin maalesef hak ettiği yerde olmadığı kanısındayım.
Bunda da yanlış tarım politikalarının, istikrarsız fiyatlandırmaların ve yüksek üretim maliyetlerinin rolü büyüktür.
Bakanlığımız ithalatın olmadığını beyan etse de, yurtdışında kaçak yollarla et, süttozu, tereyağı, kaşar peyniri getirilmekte ve bunlar sanayici tarafından ambalajlanarak piyasaya sürülmektedir. Ülkemizde süt fiyatı üçer aylık dönemlerde yapılan ihalelerde belirlenmektedir.
2003’te süt fiyatı 12 aylık dönemde % 7.5 artarak 405 bin liradan 435 bin liraya çıkmıştır. Nisan 2004 fiyatı ise Bahçıvan Gıda’nın beyan ettiği gibi 520-530 bin lira değil, 480 bin liradır ve bu fiyatı da 460 bin liraya çekmişlerdir. Aynı dönemde yetiştiricinin üretim maliyeti % 50 artmıştır, gün geçtikçe hayvan yetiştiricileri daha çaresiz ve perişan duruma düşmüştür.
Ülkemiz en ucuz sütün ve en pahalı süt mamullerinin üretildiği bir ülke haline gelmiştir. 1 kg. peynirin süt maliyeti 3 milyon lira olup, peynirin piyasa satış fiyatı 8-9 milyon lira civarındadır. Bu da yaklaşık 6.5-7 katıdır.
Biz Türkiye hayvancıları olarak bakanlığımızdan ve sanayicilerimizden bizlere destek olmalarını istiyoruz. Hep fedakárlık bizden bekleniyor, artık hayvancılığımız bitme noktasına gelmiştir, yetkilileri önlem almaya çağırıyorum.
Ercüment BİCO-Hayvan Islah Birliği Yönetim Kurulu Üyesi-BALIKESİR
AÇIKLAMA
GÜMÜŞÇAY (Biga) Belediyesi’nin DYP’li Başkanı Tamer Ergün, seçimi kaybeden ANAP adayı Levent Karesioğlu’nun, hakkında yanlı ve gerçeklerden uzak iddialarda bulunmasını şöyle kınıyor: ‘Şahsıma iddia edildiği gibi taşıma ile oy kullandırdığım yalandır. Seçim gününde insanların tehdit edilmesi, oyların para ile satın alınması, oy kullanma yerinde fotoğrafla zorla oy kullandırdığımız, oğlumun robokop elbisesi giyerek sandık başında dolaştığı kesinlikle iftira ve yalandır. Gümüşçay Jandarması’nın aldığı emniyet tedbirleri sayesinde son seçimler ilk defa adil ve olaysız geçmiştir.’
Biliyor musunuz
ANAP Beyoğlu İlçe Başkanı Ali Çakıroğlu, dün köşemizde yeralan Başbakan Erdoğan’ın kendisine ‘Daha ANAP’ta mısın. ANAP bitmiş bir parti’ diye takılması üzerine söyleşinin
‘Ben varım ya...’ dediğini Erdoğan’ın da bunun üzerine ‘Doğru, sizin gibi ANAP’ta kıdemli kalmadı’ diye konuştuğunu bildirdiğini... Fatih Belediyesi’nde Eşref Albayrak döneminde başkan yardımcısı olan ve Erdoğan’ın milletvekili olduğu Siirt SKM başkanı olan İsmail Hakkı Turunç’un, AKP’li yeni başkan Mustafa Demir tarafından 172 köpeğin kaldığı hayvan barınağına müdür olarak verildiğini... Biliyormusunuz?
Mesaj panosu
TCDD Haydarpaşa Garında yolcu uğurlamak mümkün değil. Çünkü özel arabanızla yanaşamıyorsunuz. Mafya ele geçirmiş, ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. TCDD nezdinde yaptığım uyarılara maalesef yanıt alamadım ve duyarsız kalındı.
Haluk ÖZBEK
BOSTANCI’dan Kartal’a pazar günü bir gidin. Mangal dumanından ve kokudan tütsülenirsiniz. Pazartesi günü geçerseniz her yer korkunç; çöp yığını. Sahilde mangal yakmak yasaklansın. Bütün makamları aradık, netice alamadık. Biz kesinlikle AB’ye giremeyiz, almazlar.
Tuncer KARANLIK
GÜNÜN SÖZÜ
‘Birkaç gün içinde ülkemizin egemen ve bağımsız bir mevcudiyet olarak varlığı sona erecek. Tüm vatandaşlarıma iyimserlik, kendine güven, cesaret ve enerji diliyorum. (Üyelikten sonra) buna her zamankinden çok ihtiyacımız olacak.’
(1 Mayısta AB’ye girecek olan Çek Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanı Vaclav Klaus)