Paylaş
‘Sular durulmuyor’ ve ‘durulmaması’ da gerekiyor. İlk olarak daha 1999 yılında, yani 17 yıl önce ve ardından 2005 yılında TEMA Vakfı bünyesinde ortaya koyduğumuz araştırmaların işaret ettiği sorunların bugün gelip dayandığı nokta insanımızı tehdit etmektedir.
Rapordan görülebileceği üzere daha o zaman Ergene Nehri’nin kirli akarsular kategorisine girdiği ve “suyundan hiçbir şekilde yararlanılamayacağı” gerçeği gözler önüne serilmiştir.
Trakya’da, çarpık sanayileşme ve kentleşme –işin aslı haksız rant- sonucunda yaşanan olumsuzlukların başında toprak, su ve hava kirliliği hepimizi tehdit etmektedir. Açık ki bu çarpıklığa alet olanlar da aslında sorunlardan muaf olamaz. Bölgede artan kanser vakaları sonucunda yaşanan ölümler, bölge insanımızı tedirgin etmektedir.
Lüleburgaz’daki yerel gazetelerde çıkan içme sularında arsenik ya da ağır metal içerikli kirlilik haberlerinden bakanlığın haberi var mıdır? Brezilyalı aktivist yazar Winona LaDuke’ün ifade ettiği gibi “Birisinin, bana, niçin temiz içme suyu isteği sizi aktivist yaparken suyu savaş kimyasallarıyla mahvetmeyi tasarlamanın bir şirketi terörist yapmadığını açıklaması gerekiyor.”
Suyu kirletmek hangi inanç ya da düşünceyle açıklanabilir?
“Allah’ın suyu” diye mi kirletiyoruz suları? Toplum olarak kirli suyun olumsuz etkilerini ya da susuzluğu yaşamadan maalesef sorunların boyutunu algılayamıyoruz. Her şeyi yok ediyoruz, sonra da Allah’tan şifa bekliyoruz!
Hakan DEDEOĞLU
‘Bozuk düzende sağlam çark olmaz’
YOLSUZLUKLA mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International), 1995’ten bu yana her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi’nin 2015 sonuçlarını kamuoyuna açıkladı.
Türkiye merkezli Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin açıkladığı verilere göre, Türkiye’nin Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki notunun, 2015 yılında 3 puan birden düşerek 45 puandan 42’ye gerilediği belirtildi.
En büyük yolsuzluk operasyonu olarak tarihe geçen 17-25 Aralık 2013 tarihlerindeki operasyonları ile Türkiye 2014 yılında yaşadığı yolsuzluk Algı Endeksi sıralamasındaki büyük düşüşün, büyük bir gerilemeye işaret ettiğini belirten CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu, “Pir Sultan Abdal’ın “Bozuk düzende sağlam çark olmaz” dediğini belirterek Başbakan’a “Artık Türkiye’de düzen bozulmuştur.
CHP olarak, kamu yönetiminin şeffaf ve hesap verebilir olması için yolsuzlukla mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
İktidara, “Hükümetinizin yolsuzlukla yeterli mücadele etmemesinin nedeni nedir? Yolsuzlukların üzerinin örtülmeye çalışılması ve etkin mücadele edilmemesinin nedeni, yolsuzluk yapanların hükümetiniz, partiniz ve atadığınız bürokratlarla ilişkilerinin ortaya çıkmasının verdiği rahatsızlık mıdır?” diye sordu.
Doğru söyleyeni hatalılar dinlemez
CHP Atatürk resmini indireni açıklamamakla olayı her gün biraz daha büyütüyor, CHP’yi kötü duruma düşürüyor. ilk gün açıklansa bir kişinin beğenilmeyen hareketi olacaktı. Şimdi partinin Atatürk karşıtlığı haline gelip MYK’nın başarısızlığını, Kılıçdaroğlu’nun yetersizliğini gösteriyor. Ama doğru söyleyeni hatalılar dinlemezler! İşte CHP bu yüzden hep kaybediyor.
Dinçer ÖNAL - Hukukçu
GÜNÜN SÖZÜ
“Korku duyanlar tehdit eder.”
Amerikan atasözü
Murat Karayalçın’dan açıklama
‘CHP Kurultayının Şifreleri’ (27 Ocak) başlıklı yazımıza 35. Olağan Kurultay’da Divan Başkanı olan Murat Karayalçın, kendisine atfen yazdığımız sözlerine itiraz etti ve şöyle dedi: “(Eski milletvekili) Sabri Ergül’e ‘Çalışma ve Tüzük Değişikliği’ konularında iki kez söz verdiğini belirterek, “Yanlış anımsamıyorsam, Sabri Ergül’den başka tüzük değişikliklerini tartışan başka bir delegemiz olmadı.
Konuşmalar kurultay kararı ile 5 dakika ile sınırlandırıldığı halde Ergül’ün tüzükle ilgili konuşmasını 15 dakika olarak tuttum.
Ayrıca tüzük değişikliği oylamasına geçilmeden önce Ergül’ün istemi ile ‘Program ve tüzük değişikliklerinde karar yeter sayısı, kurultay üye tam sayısının salt çoğunluğudur’ şeklindeki tüzüğün 84. maddesini delegelerin bilgisine sundum. Kurultayda tüzük değişiklikleri dört ayrı madde olarak oylanmıştır.
Kurultay Yönetmeliği’nin 12. maddesi uyarınca aksine bir öneri gelmediği ve karar alınmadığı için açık oylama yapılmıştır. Kullanılan oylar benim tarafımdan değil, Kurultay Başkanlık Kurulu’nda görev yapan beş il başkanımız tarafından ayrı ayrı sayılmıştır.
O arada salonda görevlilerin oy kullandıkları, seslerinin yükselmesi üzerine ilk sayım sonucu iptal edilmiş, yeniden sayım yapılmıştır.
Bunun ardından da Başkanlık Kurulu’na, sonuçlara itiraz eden ya da yönetmeliğin 12. maddesine göre yeniden ve farklı bir yöntemle oylama yapılmasını talep eden bir yazı veya görevlilerin yine oy kullandıklarına ilişkin sözlü bir uyarı gelmedi. Bu durumda benim görevlilerin oy kullanmalarını görmezden geldiğim şeklinde iddia haksız ve yanlış olmuyor mu?
Benim genel başkanın istemi ile milletvekili adaylığımdan vazgeçerek 2014 Aralık’ında İstanbul İl Başkanlığı’na geldiğim bilinmiyor mu? Milletvekili olmayı tabii ki isterdim. Acaba milletvekili olmayı istemeyen bir siyasetçi olabilir mi? İstanbul İl Başkanı olarak sorulan sorular üzerine, ‘Tabii ki milletvekili olmak isterdim, ama partim bana bu görevi verdi’ mealinde sözler söylemişimdir. ‘Ama milletvekili olmayı pek isterdim’ gibi bozuk Türkçeli, dertli ifadeli bir söz hiç söylemedim. Bilgilerinize sunarım.”
Dr. Suver yeniden başkan
MARMARA Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı’nın olağanüstü genel kurulu Yıldız Sarayı Malta Köşkü’nde yapıldı. Eski bakanlardan Prof. Dr. Ahmet Samsunlu’nun Divan Başkanlığı’nda toplanan genel kurulda yapılan seçimler sonrasında Dr. Akkan Suver yeniden genel başkanlığa seçildi.
Suver’in başkanlığında yeni İcra Konseyi, Dr. Fatih Saraçoğlu, Şamil Ayrım, Engin Köklüçınar, Yüksel Çengel, Cengiz Güldamlası, Lale Aytanç Nalbant, Cafer Okray ve Nuri Artok’tan oluştu. Vakfın Onursal Başkanlığı’na Jak Kamhi, duayenliğine de (E) Orgeneral Necdet Timur oybirliğiyle seçildiler.
Teşekkür konuşmasında Jak Kamhi, “Ülkeme hizmeti bir vazife addediyorum” dedi. Dr. Akkan Suver, Marmara Grubu Vakfı’nın uluslararası alandaki çalışmalarını gündeme getirdi. 5-7 Nisan 2016 günleri gerçekleşecek 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne kırk civarında ülkenin katılımını beklediklerini vurguladı.
Biliyor musunuz ?
MÜBADELENİN 93. yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Lozan Mübadilleri Vakfı (LMV) öncülüğünde bir araya gelen mübadil kuruluşları Türkiye’nin değişik kentlerinde hafta sonu anma etkinlikleri düzenlediğini, bu nedenle bir ortak bildiri yayınlanacağını;
Sarıyer’deki etkinliğe Kavala Belediye Başkanı, Meclis üyeleri ve müzik grubunun katılacağını...
Paylaş