Paylaş
Evliya Çelebi'den bir fantezi: Karadeniz'den Akdeniz'e su yolu
Çelebi, yaşadığı gerçekleri birebir anlatır, ama bazen de abartır.
İstanbul Boğazı’nın açılışını da aynen şöyle anlatır:
“Bilginler, hocalar ve mühendisler Karadeniz ile Akdeniz’in yüksekliğini ölçtüler. Karadeniz daha yüksek idi. Yedi yüz bin dağ deviren işçi toplandı ve boğaz kazılmaya başlandı. Bu iş tam üç yıl sürdü. Neticede boğaz açıldı ve Kaydafe’nin şehirlerinden Makedonya’yı, eski İstanbul’u, Yoruz Kalesi’ni ve yedi yüz kadar şehri su basıp askerinden bir kişi bile kurtulamadı.”
(Not: Evliya Çelebi’nin sözünü ettiği Kaydafe, bugünkü İzmir’in Kadifekale’sidir.)
Bu bağlamda dün Başbakan’ın açıkladığı ‘Çılgın proje’de bir anlamda tarihe not düşmektir.
(Gazeteci dostumuz İdris Akyüz’e teşekkürler.)
Severken öldürüyorsun
BÜYÜKŞEHİR’e bağlı İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi’nın (İMP), ilk Topbaş döneminde başkanlığını yürüterek İstanbul ve Trakya’nın 1/100 binlik planlarını hazırladığı sırada, kendilerinden habersiz Başbakan’ın 3. köprü yapılacağını açıklaması üzerine görevden istifa eden Prof. Hüseyin Kaplan dün bir TV programında şöyle diyordu:
“Projeyi gördüğümde korktum. Başbakan İstanbul’u çok seviyorum, diyor. Ben de çok seviyorum. Ama severken öldürüyorsun birader. Ben projeye çılgın diyemiyorum. İstanbul, bizim Shakespeare’in Jüliet’i gibidir. Ne yazık ki, ‘Jüliet’ bizi korkak etti.”
AKP’den Kadıköy Belediye başkan adayı olan Dr. Sinan Genim de, SKY’daki programda yer alıyordu. Genim’in, kanal projesini bundan bir süre önce Başbakana önerdiği yazılmıştı. Genim, ‘korkaklık’ üzerine Kaplan’a şu karşılığı verdi:
“Korkmamak, bekleyip görmek lazım. Bir şeyden korkan insanın hareket kabiliyetini daraltır. Bu toplam korkudan çok şey çekmiştir. Komplo teorilerinden ben korkmam. Ama yoğunlaşma beni de rahatsız eder.”
1994 seçiminde Özkan önerdi Erdoğan kazandı
MARMARA ve Karadeniz’in birleştirilmesi düşüncesi Kanuni Sultan Süleyman’dan başlayarak bir çok padişah tarafından düşünüldüğü biliniyor. İlk ciddi proje proje 1998’de ortaya çıktı. Sakarya Valiliği; Sakarya Nehri, bir grup bilim adamına Sapanca Gölü ve İzmit Körfezi arasını birleştirmeyi hedefleyen bir proje (140 km’lik su yolu) hazırlattı. Ancak 17 Ağustos’tan sonra gündemden kalktı.
Ama Karadeniz ile Marmara’yı birleştirme projesi ilk olarak, yerel seçimler öncesinde DSP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Necdet Özkan tarafından hazırlanmıştı. Ecevit’in sunumuyla 17 Ocak 1994 günü bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulan proje Hürriyet’te ‘Ecevit’den mega proje’ başlığıyla yeralmıştı.
Ecevit’in Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın ağabeyi olan Necdet Özkan, deneyimli bir belediyeci idi. 1980 öncesinde CHP’li Aytekin Kotil’in İstanbul Belediye Başkan Yardımcılığında bulunmuş, daha sonra iki dönem Bayrampaşa Belediye Başkanlığını yürütmüştü.
Tayyip Erdoğan’ın kazandığı 1994 seçiminde; DSP adayı Özkan’ın (diğer adaylar Bedrettin Dalan (DYP), Zülfü Livaneli (SHP), Ertuğrul Günay (CHP), İlhan Kesici ANAP) projelerini Tufan Türenç’in bir yazısından özetleyelim:
“Özkan, Bayrampaşa’da hiç borç almadan, hükümete avuç açmadan, işçi ücretlerini bir ay bile aksatmadan, büyük yatırımlar yapmış, yoğun bir yerleşim alanı olan ilçede kişi başına düşen yeşil alan oranını altı kat artırmış. Siyasi şov yapmadığı için çalışmaları medyaya pek yansımamış. En büyük başarısı ise kaynak yaratmadaki becerisi...”
Merhum Özkan “Kent rantlarından gerekli paylar alınacağını, ilk planda 10 bin villa projesi devreye sokularak, 100 trilyon lira gelir sağlanacağını, seçimi kazandığı takdirde kesinlikle hükümetten para beklenmeyeceğini” de anlatıyordu.
Kanal haritası Kınalı’yı mı gösteriyor
TRAKYA’yı adım adım bilen bilen Prof. Doğan Kantarcı, yaşayan en büyük ormancıdır. Ormancı olduğu için ormanların jeolojik ve jeomorfolojik ve toprak yapıları üzerinde birçok araştırması olan Kantarcı, önce bir bilgi vereceğini söylüyor: “Bize Orman Fakültesi’nde İ.Ü. Coğrafya Enstitüsü’nden Prof. İsmail Yalçınlar’ın kitabını okutmuşlardı...1950’lerin başında Terkos Gölü ile Büyükçekmece Gölü arasındaki doğal vadiyi birleştirelim” diye yazmıştı. Yani vadileri incelerken, Karadeniz’le Marmara’nın birleştirilebileceğini söylemek istiyordu. Bunu hatırlarım, Yalçınlar’ın bu konuda kitabının olduğunu biliyorum.”
Sizin görüşünüz nedir? diye sorunca şunları anlattı:
“Üç boyutlu animasyona bakarak... Kesin olmamakla birlikte kanal kuzeyden Karadeniz kıyısında Çatalca’nın Ormanlı köyünden başlayabilir.
Çatalca’nın batısından Kurfalı Ovası’na inebilir; çünkü bunun önü ovadır, buradaki Çanta köyü deresinden Kınalı’ya (kavşak) akıtılabilir. Ya da E-5 üzerinde, Çorlu’ya gelmeden Seymen köyünün altında Kınık deresi vardır; ya da oraya inip Tekirdağ yolundaki Sultanköy ve Gümüşyaka’nın arasından bir yere inebilir kanal...”
Başbakan’ın, sözlerinde ifade ettiği yeni ‘havalimanı’ ise, bu kanal hattının doğusunda, Silivri’nin üst kesimlerinde kalıyor.
Marmara’da ünlü Ganos fayına yakın bir bölge... Silivri çukurunun böyle bir kanala etkisi nedir; onları iyi araştırmak gerek. Böyle bir durumda Karadeniz mi Marmara’ya; Marmara mı, Karadeniz’e akar, hiç belli olmaz.
Paylaş