Isparta Belediye Başkanı Albayraklar’ın muhasebecisi

HASAN Balaman (40), yıllar önce Isparta’nın Sütçüler İlçesi’nden çıkıp İstanbul’a gitmiş, Marmara Üniversitesi İİBF’yi bitirmiş... Çeşitli şirketlerde, bu arada Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmış, daha sonra Albayraklar firmasında Finans Koordinatörü olarak görev almış.

Arapça da bilen Balaman, çeşitli spor kulüplerinde çalışmış. AKP kurulurken bir anda kendisini Erdoğan’ın yanında bulmuş.

İstanbul Gaziosmanpaşa (GOP) ilçe başkanı olmak istemiş, ancak ’Albayraklar’ın adamı’ diye, AKP’nin bilinen iç dengeleri nedeniyle kendisine başkan yardımcılığına uygun görülmüş.

Bu arada yerel seçimler sürecine girilince Albayraklar, Başkan Recep Koral’ın milletvekili olması, yerine getirdiği bir adamının öldürülmesi ve bu kez onun yerine atanan Belediye Başkanvekili Ferşat Terzioğlu’nun aday gösterilmesini istemiş, ancak yapılmamış. (Remzi Gür’ün yakını olarak bilinen Dr. Erhan Erol aday gösterildi ve GOP’a başkan seçildi.)

MUMCU’YA GÖZETİM

Şimdi Trabzonspor Başkanı olan Nuri Albayrak’ın, teyzesinin oğlu olan Oflu Ferşat Terzioğlu’nun aday gösterilmemesine kırılıp kırılmadığı bilinmez ama muhasebe müdürü Balaman, Isparta’ya aday olarak gönderilmiş. Yerel 6 aday arasından ’tayin’ edilmiş.

Ispartalılar, bu ’sürpriz’ hemşeri adaya önce şaşırmışlar ama sonunda boyun eğmek zorunda kalmışlar.

Isparta o zaman hassas bir dönem geçiriyor; Şevket Demirel’e olan tepkiler, özellikle Egebank olayının patlaması ve Erkan Mumcu’nun AKP’ye geçmesi ve yeni bir rüzgár estirmesi AKP’nin şansını iyice artırmış.

O zaman şöyle yorumlar gündeme getirilmiş:

"Erkan Mumcu, Isparta’yı silip süpürdü, bakan oldu; onun gücünü sınamak için hiç olmazsa ’bizden’ bir başkanla kendisini dengeleriz."

Seçimlerde MHP’li Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın % 34.4 oy almış, ancak Hasan Balaman’ın % 49.6 oyu karşısında başkanlığı AKP’ye teslim etmiş.

GOP’U TAŞIDI

Her vesileyle kendisini Erdoğan’ın yakını olarak sunan AKP’li Hasan Balaman, başkan olduktan sonra GOP’daki ’yandaşlarını’ Isparta’ya taşımaya başlamış; Zekeriya Eroğlu’nu Danışman, Yaşar Ergüncan’ı Eğitim Müdürü, Cengiz Şimşek’i Temizlik Koordinatörü, Adnan Coşkunsu’yu İmar Müdürü ve Halil Kadar’ı Yol Yapım Müdürü yapmış. Ve yerel muhalif partiler arasında şöyle bir iddia ortaya atılmış:

"Bu başkan, Isparta’daki doğal gaz ihalesini Albayraklar’a verdirecek."

(Henüz böyle bir ihale yapılmadığını hatırlatalım.)

Ancak başkan bütün ’sözleri’ne karşın başarılı olamamış. Hele son bir yıldan beri de icraatı eleştirilmeye başlanmış... Belediye Meclisi’nin, AKP’li üyeleri Abdullah Yiğitbaşı, Seyfettin Kalem ve Sami Aygün’ün de aralarında bulunduğu üyeler, başkanın yetkilerinin elinden alınması için önerge vermişler. 31 meclis üyesinden 11 MHP’li dışındaki bütün üyeleri elinde tutan AKP’li bazı üyelerin isyanı üzerine oluşan muhalefet kanadının, başkanın ’yetkilerinin elinden alınması ve belediye şirketleri için inceleme komisyonu kurulması’ yönündeki önergeleri kabul edilmiş.

Balaman, bu konudaki yolsuzluk haberlerinin yer aldığı ’Zaman’ Gazetesi’ne kızmış; 8 Şubat’ta ’Zaman’ Gazetesi Isparta Temsilcisi Arif Bayram Taş ile muhabir Mustafa Altıntaş’ı kahve içmeye çağırmış ve "Niye yazdınız ulan" diyerek, gazetecilere ilk yumruğu kendisi sallamış, daha sonra danışmanı ve iki koruması da olaya karışmışlar.

Yani, belediyeyi zarara uğrattığı için yetkilerinin elinden alınmasının hıncını Zaman muhabirlerinden alırken gazeteci Altıntaş’ın burnu ve üç kaburga kemiği kırılmış. Bugün kendisine, olay sırasında odada bulunan AKP İl Başkanı Abdullah Gülcemal’den AKP’li milletvekillerine, medya kuruluşlarına ve STÖ’lere kadar kadar herkes tepki gösteriyor. ANAVATAN Lideri Erkan Mumcu, Balaman’ın "azledilmesi gerektiğini" söylüyor. Ama Türk siyasal yaşamında ender görülen asıl tepki Ispartalılardan geliyor:

"Terk edip git başkan."

Ve hálá bu başkan yerinde oturabiliyor!

(Zaman olayı ayrıntılı şekilde verirken, Albayraklar’ın gazetesi Yeni Şafak hadiseyi görmüyor.)

Meclise bilgi vermiyor

AKP’
li meclis üyesi Yiğitbaşı, Balaman’ın 22 ay önce verilen yetkilerini kötüye kullandığını, başkanın meclise bilgi vermekten kaçtığını ve toplantılara katılmadığını söyleyerek Zaman’a şöyle diyor: "Belediyenin borçları iki yılda yüzde 200’e yakın bir artışla 50 milyon YTL’ye çıktı. Balaman yetim hakkı yemekte ve Isparta’nın mallarını birilerine peşkeş çekmektedir." Meclis üyelerinden Seyfettin Kalem de, belediyeye ait Göltaş hisselerinde yolsuzluk yapıldığını savunuyor. Denetleme Komisyonu üyesi MHP’li Uğur Bestelci ise AKP Merkez İlçe Başkanı İskender Aydoğu’ya kiralanan Kültür Sarayı’nın tatlı, çay, kot ve parfümeri satılan bir pazara dönüştürüldüğünü, ’Çarşamba Halk Pazarı’yla ilgili ihale dosyalarında büyük yanlışlar olduğunu ileri sürüyor.

Erdoğan kefil olmuştu

HASAN Balaman, seçimi kazandıktan sonra Albayraklar’a ait ’Yeni Şafak’ Gazetesi’ni ziyaretinde şöyle diyor: "Geçmiş dönemden ağır bir borç aldık. Bu borç bizim gözümüzü korkutmayacaktır. Hantal bir yapıyı, sistem ve düzene oturtmaya çalışıyoruz. Sistemi kurduğumuzda sistem zaten kendi kendini denetleyecektir. Seçim öncesinde Isparta’daki mitingde bana kefil olan Genel Başkanımın güvenine layık olacağım. Başkanımız Erdoğan’ın geçmişte yaptığı ve takdir topladığı belediyecilik hizmetlerini Isparta’da yapmanın gayreti içinde olacağız Isparta’da yerel yönetimlerde ak bir sayfa açtık. Beş yıl boyunca bu ak sayfalara leke düşmeyecek ve düşürtülmeyecektir. Tüketen değil, üreten bir ekiple çalışmayı tercih ediyorum. Bir yıl içinde belediyenin bazı hizmetlerini acilen özelleştireceğim."

Olay neydi/images/100/0x0/55ea1ccbf018fbb8f86bfd11

MERSİN’de limon üreticisi Kemal Öncel’in, Başbakan’a yönelik tepkisine yol açan soruna 27 Ocak’ta köşemizde yer vermiştik. Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru, ’Dış pazarlarla rekabet nedeniyle Rusya’ya ihracat yapılamadığını böylece üretim bolluğu nedeniyle iç piyasada tüketilemediğini’ belirterek, ’Binlerce ton narenciyenin dalında çürümeye terkedildiğini’ bildiriyordu. Ama hükümet soruna uzak kalırken, tavukçulara zararları için 53 trilyon veriyordu. Öncel tepkisinine karşı gördüğü muamele için "Ben deli değilim" diyordu.

SEÇİM ZAMANI

BAŞBAKANIMIZ halkın anlayacağı ’dilden’ konuşuyor.

Bütün bunlar mal beyanı ortaya dökülünce mi oluyor?

Seçim zamanı gelince...

Halkta ümit ederim aynı dilden cevap verir.

Ü.Ş.
Yazarın Tüm Yazıları