Paylaş
Ankara'dan‘sosyolog’ bir okurumuz “Size emekli öğretmen Melih Sait Hocamın bir yazısını gönderiyorum. Beğenirseniz kullanırsınız; çünkü hocamız başka şeyler söylüyor” dedi.
Melih Sait Hoca doğru şeyler söylüyor:
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinin olası başkan adaylarıyla ilgili bir süredir bazı değerlendirmeler yapıyorsunuz. Ancak yaptığınız değerlendirmeler ‘Eski Türkiye’ olarak nitelendirilebilecek bir döneme ait... Yani ‘Gezi Parkı Eylemleri Süreci’ öncesine... Çünkü “Gezi öncesi’ eski Türkiye’yi temsil eden bir dönemdir artık.
Tıpkı AKP’nin ve AKP’ye yakın kalemlerin sıkça vurguladığı “Türkiye’nin yeniden kurulması” söylemini de eski kılan, yani AKP’nin politikaları ile vardığı ve varmayı amaçladığı hedefleri de eski kılan bir süreç yaşandı Türkiye’de... Dolayısıyla ‘Gezi Öncesi’ eskidir, ‘Gezi Sonrası’ yenidir. Bu yeni döneme en çabuk ayak uydurmaya çalışan da bizatihi AKP’nin kendisi. 28 Mayıs gecesine kadar dünyadaki mevcut ‘Başkanlık Sistemi’ modellerini bile öteleyen ‘Türk Tipi Başkanlık Sistemi’ hedefiyle adeta ‘otokrasi’yi hedefleyen, olmaması halinde ‘Partili Cumhurbaşkanı’na razı bir görüntü çizen Erdoğan’ın öncelikli hedeflerinde artık andığımız alternatifler görünmüyor. Erdoğan ve kurmayları hedeflerini revize ederek ‘Gezi Sonrası’ yeni döneme uygun politikalar geliştirmeye çalışıyor, çalışacak.
LAKİN... CHP...
Lakin bu noktada CHP bir kez daha diğer önemli gündem maddelerinde olduğu gibi Gezi’nin getirdiklerini de doğru okumaktan uzak, ‘Gezi Öncesi’ politikalarda ısrar eden bir parti olarak geleceğine bakıyor. Gezi, kendisini oluşturan ve büyük bir kısmı ‘genç’ olan farklı bir politik söylemin taşıyıcısı olduklarını da kanıtlayan muhaliflere ‘selam’ yollamakla, onların zekâsını kutsamakla anlaşılabilecek bir yeni durum değildir. Bu noktada ‘Gezi süreci’ örneklemeyi gereksiz bulacağım pek çok açıklamayla da görülebilecektir ki CHP tarafından anlaşılmamıştır. Çünkü bu açıklamaların tümünde ortak olan en önemli nokta ‘Gezi’nin bir bakıma isimsizlerin zaferi olduğu’ tespitine yer verilmemesidir.
CHP halen ve halen bir ‘isimsizler’ zaferi yazmış o Gezi kahramanlarının önüne eski Türkiye’nin isimleriyle çıkmak gibi bir yanlışın peşinde sürüklenmektedir. Ben de isim vererek, o isimlerin reklamını yapmak istemiyorum... Anlayan anlar. Geziciler bize 30 Mayıs sabahı başka bir Türkiye’nin mümkün olabileceğini gösterdiler ve hatta bunu neredeyse bir ay boyunca gösterdiler. Herhangi bir eylemde, mitingde yan yana beş dakika bile birbirlerine tahammül edemeyen sözde politik gurupları bile bir ay boyunca kavga ettirmeden, ruhlarındaki ‘provokasyona gelme huyunu’ bile uyandırmalarına fırsat vermeden bir ay boyunca yan yana tutmaya başaran bir ana kitleden bahsediyoruz. Üstelik hükümetin ve polisin açık provokasyon girişimlerine, sert müdahalelerine, sert söylemlerine rağmen de alanlardan ayrılmamıştır.
BAŞBAKANIN KARİZMASINI ÇİZEN KİTLEYİ ANLAMAK
Yenilemek gerekirse “Başka bir Türkiye mümkün” diyen ve çoğunluğu genç olan bu kitlenin temsil ettiği ‘Yeni Türkiye’dir. İnsanlara soluk alma, ferahlama, diktatör olarak nitelendirilen Başbakan’a karşı diklenebilme, argo tabiriyle Başbakan’ın ve iktidarın karizmasını çizme becerisini gösteren, kimsenin sesi soluğu çıkmıyorken, sesini soluğunu çıkarmaya insanlar korkuyorken bunlar çıkıp “Korkmuyoruz! Artık yeter!” demeyi başarmışlardır.
Hal böyleyken bu kitlenin karşısına CHP’nin yerel seçim adayları, ‘Gezi’ olmasaydı da isimleri adaylar arasında geçecek olan kişiler olamaz, olmamalı. İstanbul’un rantsal peşkeşinde bir şekilde rol oynayan, sorumluluk üstlenen kişiler hiç olmamalı. Ve şunlar hiç olmamalı... Kafalarını resmen gaz bombalarına, plastik mermilere, coplara uzatan, yan etkileri belki de yıllar sonra ortaya çıkacak biber gazına ‘oley’ çeken ve sonunda beş şehit veren, arkalarında onlarca engelli bırakan o gençler varken, hayatları boyunca hiç risk almamış, ona buna ‘ağbi’ çekmiş, durum idare etmiş vb pek çok halt yemiş kişiler hiç olmamalı... CHP adaylarını ‘isimsizlerden’ bulmalı... Bırakın hükümetin karizmasını ‘isimsizler’ çizdi. İstanbul’u da Ankara’yı da İzmir’i de ‘isimsizler’ yönetsin. İsimlilerden daha iyi yönetir.
Ne dersiniz?
Şahin Mengü uyarıyor
CHP geçen dönem milletvekili ve PM-MYK üyelerinden Av. Şahin Mengü, aday başvuruları ve önseçim konusunda sıkıntıları işleyen yazımız üzerine -Başvurular eylül ayına alınarak doğru bir karar verildi- bir uyarıda bulundu.
CHP MYK 81 il ve 870 ilçede önseçim yapılmayacağına dair örgüte bir genelge göndermiş. Genelgenin hukukiliği, yasaya, tüzüğe uygun olup olmadığı, kamu görevlilerinin seçilme hakkını elinden aldığı ayrıca tartışılır.
Bu kadar önceden belirlenecek adayların yıpratılıp yıpratılmaması da ayrı bir konudur.
Ama asıl vahim hukuki hata CHP Tüzüğü’nün 38. maddesinin ‘H’ bendine göre “Aday belirleme yöntemi ile ilgili karar” alma yetkisi Parti Meclisi’nindir. Bu yetki devredilemez.
PM 81 il ve 870 ilçede önseçim yapmak, merkez yoklaması yapmak konusunda bir karar almamış, parti hukukuna aykırı bir şekilde, PM, MYK’yı yetkili kıldığı söylenmektedir. Yarın bir itiraz halinde büyük sorunlar çıkabilir. ilgililerin bilgisine.
Av. Şahin MENGÜ
OKUYUNUZ
Memur-Sen’in sınavı
HÜKÜMET ile memur sendikaları konfederasyonları 1 Ağustos’ta zam pazarlığı için toplu iş sözleşmesi masasına oturacak. İşverenler Memur-Sen başkanlığında Türkiye Kamu-Sen ve KESK temsilcileri, yaklaşık 3 milyon memur ile 2 milyon memur emeklisinin maaşlarına 2014 ve 2015 yıllarında yapılacak zam için kıran kırana pazarlığa başlayacak. (Şükrü KARAMAN yazıyor.)
CHP’de Beşiktaş gözde
ADAY başvuruların eylül ayına kadar uzatılması üzerine CHP’den İstanbul ilçelerine yapılan başvurularda Beşiktaş 15 aday adayıyla rekor kırdı. Onu, Adalar, Maltepe (7’şer), Kartal, Tuzla (5’er) ve Bakırköy (4) izliyor. Dr. Gürbüz Çapan, Esenyurt’tan adaylık için başvururken, eski ANAP’lı belediye başkanlarından Yusuf Namoğlu (Beşiktaş) ve Saffet Kormaz (Bahçelievler) CHP’den başvuruda bulunanlar arasında yer aldı. Eski milletvekili Çetin Soysal ile eski İl Başkanı Nebil İlsever; Beşiktaş adaylığı için, Belediye Başkanı İsmail Ünal Beşiktaş için çekişecekler. Kadın aday mı? Henüz 3. CHP için çok ayıp sayılıyor.
TMMOB bir yandan etkisizleştirilirken, meslek odaları üyelerinden habire para emiyor. ATO da ‘munzam’ aidat dışında kongre binası yapımı öncesinde bir kararname ile bizden ‘haraç’ alıyor. Bu haksızlıklara karşı çıkan olmaz mı? (Serdar SAĞLAMTUNÇ)
CHP’de ‘şimdilik’ İstanbul aday adayları
CHP’de aday başvuralarının 2 Eylül’e kadar uzatılması üzerine bugüne kadar başvuran İstanbul’daki aday adayının isimleri belli olmaya başladı.
Beşiktaş 15 aday adayı ismi ile önde gidiyor. Onu Adalar ve Maltepe 7’şer, Kartal ve Tuzla 5’ey, Bakırköy de 4’er adayla izliyor.
CHP Merkez Yönetim Kurulu örgütlerden gelen istekler üzerine adaylık başvuru süresini 2 Eylül’e dek uzattığından bu başvuruların daha da artması bekleniyor.
İstanbul’da CHP’de bazı ilçe belediye başkanlığı için aday adayı olan veya ismi geçenler şöyle:
Adalar: Mustafa Farsakoğlu (Başkan), Metin Kaya, Mehmet Dündar Traş, Deniz Emin Tüfekçi, Genco Erkan Doğan, Nilben Ayşe Postacıoğlu, Hıdır Delipınar
Ataşehir: Battal İlgezdi (Başkan), Nurettin Öğüçoğulları, Beytullah Doğanay, Sani Yıldırım.
Avcılar: Mustafa Değirmenci (Başkan), Cafer Çınar, Handan Toprak
Bağcılar: Cengiz Kaya
Bahçelievler: Hasan Tapan, Saffet Bulut (Eski ANAP’lı belediye başkanı), Turan Aydoğan
Bayrampaşa: Zahid Gürdal, İlhan Demirkol, Hasan Mutlu
Başakşehir: Özgür Karabat
Beylikdüzü: Ekrem İmamoğlu, Seyfettin Başkan, Muharrem Alparslan, İbrahim Mendeşağu, Doç. Mustafa Melek
Bakırköy: Ateş Ünal Erzen (Başkan), Selçuk Biber, Ali Fatinoğlu, Aylin Kotil
Beşiktaş: İsmail Ünal (Başkan), Çetin Soysal (Eski milletvekili), Bülent Tatar, Ahmet Yoldar, Erol Köktürk, Erhan İşözen, Hakan Atalay, Sabahatin Öztürk, Dursun Bulut, Nebil İlseven (eski il başkanı), Özgür Koçak (Beşiktaş Çarşı Grubu üyesi), Cemal Özdemir, Ayfer Atay, Yusuf Namoğlu. (Eski ANAP’li belediye başkanı)
Beyoğlu: Gülseren Onanç (PM üyesi), Halil Kaya Özer, Dr. Şahin Özer, Engin Baba
Büyükçekmece: Hasan Akgün (Belediye Başkanı), Mehtap Tazegül
Çatalca: Cem Kara (Belediye Başkanı), Engin Akman (Durusu eski Belediye Başkanı
Çekmeköy: Hüseyin Sipahi (Eski Taşdelen Belediye Başkanı)
Esenyurt: Dr. Gürbüz Çapan (Eski Belediye Başkanı), Kemal Deniz Bozkurt, Hakan Ataklı, Mustafa Akboğa.
Gaziosmanpaşa: Yusuf Ergüven, Murat Haşhaş, Selahattin Meriç
Güngören: Mehmet Akyürek
Fatih: İhsan Maçin (Eminönü Belediye BAşkan Yardımcısı ve eski milletvekili), İlhan Dabakoğlu, Uğur Ataş.
Kadıköy: Selami Öztürk (Belediye Başkanı), Kemal Çalışkan ve Aykut Nuhoğlu
Kâğıthane: İrfan Aydın
Kartal: Dr. Altınok Öz (Belediye Bakanı), Mustafa Kul, Birsen Demirel, Erol Altınoğlu, Hüsnü Süslü.
Küçükçekmece: Gürkan Canıl, Kemal Çebi.
Maltepe: Prof. Dr. Mustafa Zengin (Belediye Bakanı), Engin Özkan, Muhittin Erdem, Murat Kapan, Arif Özdemir, Süleyman Kıpırtı, Cemil Ekşi (Eski Orhanlı beldesi belediye başkanı
Pendik: Bayram Bekar, Tuncer Özyavuz, Bilal Gündoğdu, Muhammed Gülenç, İsmail Kabakçı.
Sarıyer: Şükrü Genç (Belediye Başkanı), Erol Aydın
Sancaktepe: İsmail Erdem, Hakkı Sağlam (Belediye Meclis üyesi)
Silivri: Özcan Işıklar (Belediye Başkanı), Selami Değirmenci (Eski Belediye Başkanı), Hüseyin Şahin
Şile: Aras Arslan, Zeki Şen
Şişli: Kenan Malkoç, Dursun Çaltı (Belediye Meclis üyesi
Tuzla: Salim Gürsoy, Ali Çelik, Cevat Uyanık, Hasan Uzunyayla, Hatice Bayram
Üsküdar: Aysel Can Ekşi, İrfan Karacan, Ahmet Kılıç, Hüseyin Ali Köklü
Zeytinburnu: Mustafa Fazlıoğlu.
Toplu sözleşmelerinde Memur Sen’in sınavı
HÜKÜMET ile memur sendikaları konfederasyonları 1 Ağustos’ta zam pazarlığı için toplu iş sözleşmesi masasına oturacak. Grev hakkı içermeyen 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası uyarınca, Kamu İşveren Heyeti ile yetkili konfederasyon Memur-Sen başkanlığında Türkiye Kamu-Sen ve KESK temsilcilerinden oluşan Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti yaklaşık 3 milyon memur ile 2 milyon memur emeklisinin maaşlarına 2014 ve 2015 yıllarında yapılacak zam için kıran kırana pazarlığa başlayacak.
Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde maaş zammının yanı sıra, ekonomik , sosyal ve özlük haklar da masaya yatırılacak.
Hükümet ile memur sendikaları konfederasyonları arasında yürütülecek görüşmelerde uzlaşma sağlanamaması durumunda, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu devreye girerek, maaş zamlarını saptayacak.
Kendileri de kamu görevlisi olan kurulun bugüne değin belirlediği zamlar, memurun beklentilerinin altında kaldığından hep hayal kırıklığı ve burukluk yarattı.
Toplu pazarlık masasına Memur-Sen 2014 yılı için yüzde 6+6, 2015 yılı için de 6’şar aylık yüzde yüzde 6, Türkiye Kamu-Sen ise her iki yılda da 6’şar aylık dilimler halinde yüzde 10 zam talep ederken, KESK en düşük memur maaşının yoksulluk sınırı olan 3 bin 481 liraya yükseltilerek farklı maaşlara farklı oranlarda zam yapılmasını istiyor.
Türkiye Kamu-Sen, ayrıca memura dini bayramlar yılda iki kez bayram ikramiyesi, kalkınmada öncelikli yerlerde çalışan personel için mahrumiyet ödeneği de istiyor.
Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yapılacak zammın belirlenmesinde kuşkusuz yetkili konfederasyon Memur-Sen’in takınacağı tavır etkili olacak.
Son yıllardaki üye artışı ile dikkatleri çeken ve geçen yıl bağıtlanan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde diğer sendikaların tepkisini alan Memur-Sen, yüzde 3, 4 gibi yetersiz zamların memuru hoşnut etmeyeceğini göz önünde bulundurmalı, toplu iş sözleşmesi masasında en azından talep ettiği yüzde 6 zamda ısrarcı olmalıdır.
Bu yıl enflasyonun öngörülenden daha yüksek olacağını belirtmekte yarar var.
Memur ve emeklinin sorununun %3-4 gibi düşük zamlarla çözümlenemeyeceğini, rahat bir nefes alamayacağını Memur-Sen görmeli, toplu iş sözleşmesi masasında bu anlayışla mücadele etmeli.
Memur-Sen’in tavrı bir anlamda 3 milyon memur ile 2 milyon memur emeklisinin beklentilerine de yanıt olacaktır.
Hükümet ile Türk-İş arasında geçtiğimiz günlerde bağıtlanan toplu iş sözleşmesi ile 200 bin kamu işçisinin ücretlerine yüzde birinci yıl 4’er ve ikinci yıl yüzde 3’er zam yapılacak olması anımsandığında, memur ve emeklilerine de bu oranda veya 1 puan üstünde zam yapılacağını söylemek kahin olmayı gerektirmiyor.
Memur, işçi ve emeklinin günümüz koşullarında daha iyi bir yaşam sürdürülebilmesi için, daha yüksek zamma gereksinim var. Düşük zamlarla bunu gerçekleştirmek hiç de olası değil.
Umarım, memur ve emekli toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde umduğunu alabilir.
Resmi Gazete’de 6 Temmuz’da yayımlanan istatistiklere göre, Memur-Sen’in 707 bin 652, Türkiye Kamu-Sen’in 444 bin 935, KESK’in de 237 bin 180 üyesi bulunuyor.
11 hizmet kolunun 10’un da Memur-Sen’e bağlı sendikalar, 1 hizmet kolunda ise KESK’e bağlı sendika yetkili.
Şükrü KARAMAN
ATO munzam aidat dışında inşaat ‘haracı’ almamalı
ATO tarafından üyelerinden alınan ‘munzam aidat’ konusunu dile getirmek istiyorum. Bu konuda aidat dışında üyelerin gelirlerine uygun olarak hesaplanan adeta bir haraç alınmaktadır. Bu işlem ATO tarafından yapılmaya başlanan kongre binası inşaatı öncesi bir kararname ile devreye alındı. O zaman itiraz edildiyse de yasa öne çıktı. Şimdi inşaat bitti, tesis bir şekilde gelir kazanıyor ancak bizler halen bu haracı ödemek durumundayız. Böyle bir şey olabilir mi, STÖ aidat dışında nasıl böyle bir ödenti alıyor, eğer hukuki itiraz olasılığı varsa bildirilmesi ve yayınlanmasını dilerim.
Diğer taraftan ATO bir STÖ olmasına rağmen kongre ve toplantı hizmetine soyunarak kendi üyelerine rakip olmuştur. Bu tip bir düzenleme dünyada eşi benzeri yoktur. Şimdi öyle garip ki, bir yandan denetim yapan etkin bir STÖ olan TMMOB etkisizleştiriliyor öte yandan meslek örgütü habire üyelerden para kesiyor. Bari kongre gelirlerinden üyelere finansman payı olarak geri ödeme yapsınlar.
Serdar SAĞLAMTUNÇ
Paylaş