TURİZMCİ Deniz Tüfekçi, aşağıda mesajını 5000 ’ilham’ kazansınlar diye göndermiş.
Akdeniz ve Ege’deki belediyelerimiz, vali ve kaymakamlarımız, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri hiç böyle bir görsel güzelliği ön plana alan organizasyonlar yapmaz mı?
Organizasyon birkaç hafta sürse de, görüntüleri tüm dünyayı yıllarca dolaşır, o yöre dünyaca tanınır.
Şart değil portakal olması; güller olur, muz olur, kiraz olur, elma olur, malzemenin bu kadar bol olduğu bir başka ülke yok.
Bu iletiyi herkes kendi yerel yönetimine iletse, ilham alıp benzerlerini kendi yörelerine kazandırsa, biz de yapılanları yurttaşlar olarak yurdumuzda ve dış ülkelerde yaysak... Nasıl olur?
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay, olmaz mı der? Valilerimiz karşı mı çıkar?
Yerel yöneticilerimiz, kendilerine de onur katacak tanıtma çabasına, boş ver mi der? Güzel sanatlar fakültelerimiz, genç ya da deneyimli tasarımcılarımız Fransa’daki meslektaşlarımızdan daha mı az yaratıcı?
Biliyorum ülkemizde yüzlerce festival var, çoğunun bitiminde kalan; güzel anılar, görsel güzellikler değil, bol gürültülü müzik, verilen para kadar kaliteli müzisyen ve şarkıcı(!), dağlarda egzoz dumanı, káğıt, çöp, pislik.
Ülkemizdeki yüzlerce sıkıntı arasında hiç de önemli görünmeyen bu iletiyi başta yerel yöneticiler, kaymakamlar, valiler olmak üzere, Kültür ve Turizm Bakanımıza da iletirseniz... Kimbilir, bir gün çok daha güzellerini bütün dünya ile birlikte siz de kendi yörenizin festival filmi olarak keyifle, gururla seyredebilirsiniz.
İster misiniz? Hoşunuza gider mi? Ülkemizdeki yangını söndürmek için bir kaşık su siz de döker misiniz?
Görelim, biz kaç kişiyiz.
19 milyonun 170 YTL’sini kurtaralım
TÜKETİCİLER Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, tüketicinin sabit telefon hizmeti adı altında her ay 14.17 YTL ücret (12 ayda 170.04 YTL) ödediğini belirterek, 19 milyon tüketicinin ortak tepkisini harekete geçirmek üzere aşağıdaki yazının adı, soyadı yazılarak ve imza atılarak www.sabitsoygun.org adresine gönderilmesini öneriyor.
"Telekomünikasyon Kurulu Başkanlığı’na, Türk Telekom AŞ.ye,
Türk Telekom AŞ’den sabit telefon hizmeti satın almaktayım. Dönemsel fatura ile tarafımdan ’sabit ücret’ adı ile tahsil edilen paranın haksız olduğunu düşünüyorum. Haksız olarak alınan bu ücret; vicdanımı, aklımı ve cüzdanımı olumsuz yönde etkilemektedir.
Sabit ücret adı altında yapılan tahsilatın durdurulmasını ve haksız paranın artık alınmamasını istiyorum."
Biliyor musunuz
’CUMHURİYET İçin Güçbirliği Çalışma Grubu’nun "Haydi Türkiye/Susma/Hayır... Sağlıkta sosyal güvencemi istiyorum" mitingi bugün İzmir Gündoğdu Meydanı’nda 13.00’te yapılacağını... İP Genel Başkan Başkan Yardımcısı eski senatör Servet Bora’nın, Avrasya Televizyonu’nda Saygı Öztürk’ün programında ’Ergenekon’ konusunu anlatacağını...
Fethullahçı ve tarikatçı değiliz
KABATAŞ Lisesi Müdürü Recep Memiş, Kabataş Eğitim Vakfı Başkanı Erol Demirdöven ve Kabataşlılar Derneği Başkanı İlhan Orhun’un ortak açıklaması: "27.3.2008 günü köşenizde Kabataş Erkek Lisesi Müdürü’nün koyu Fethullahçı olduğuna dair yazınız, Kabataş camiası tarafından üzüntüyle karşılanmıştır.
Kabataş Erkek Lisesi’nin 100. yılını kutladığı bir dönemde, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önderimiz Atatürk’ün mirası olan laik, sosyal, hukuk devletinin yaşaması, güçlenmesi ve çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkma doğrultusunda aklın ve bilimin ışığında eğitim ve öğretimine devam eden okulumuz, yöneticisi, öğretmeni, öğrencisi ve Kabataş camiası olarak, Cumhuriyet’in, Atatürk ilke ve devrimlerinin yaşaması için büyük çaba sarf etmekte ve ülkemizin en saygın ve başarılı kurumlarının örneğini teşkil etmektedir.
Sizin, yazınızda bahsettiğiniz Fethullahçı veya herhangi bir tarikat oluşumu ile okulumuz yöneticilerinin herhangi bir ilgisi bulunmamakta, Kabataş Erkek Lisesi ve camiası, aklın ve bilimin ışığında laik, sosyal ve hukuk devleti anlayışı ile üniter devlet yapısının ulus modeli içerisinde yaşaması için gereken her türlü özeni göstermektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." Pertevniyal Lisesi yönetiminden aynı konuda henüz bir açıklama gelmedi.
Başbakan, liberal demokratlara kulak versin
LİBERAL Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker, "Sayın Başbakan, etrafındaki dönme liboşlara değil liberal demokratlara kulak versin" diyerek, şu öneride bulunuyor:
"Liberal demokrat görüşe göre vatandaşa yaşam tarzı dayatmak devleti yönetenlerin haddine değildir. Toplumların ahlaki, inancı, maneviyatı olmaz. Bireylerin olur. Tanrı her insanı farklı yaratmıştır.
Onları tek tip insan şekline sokmaya çalışmak siyasilerin görevi değildir. Devleti yönetenler, "Tek bir doğru yaşam tarzı vardır, onu da ben bilirim" diyemezler.
Farkındayım, çocukluğundan beri ’Milli Görüş’ mayası ile yoğurulmuş AKP yöneticileri için bunları benimsemek, hazmetmek ve uygulamak çok zor ama bir denesinler. Hem işleri kolaylaşacak hem de hoşlarına gidecek."
Erol Çevikçe: Baykal ciddi bir açılım yapıyor
CHP’li eski bakan ve milletvekili Erol Çevikçe’ye soruyoruz:
- Adnan Keskin’in İş Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine atanmasını, hem Baykal’ın hem de Adnan Keskin’in yakın siyaset arkadaşları olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Eski Genel sekreter Adnan Keskin’in İş Bankası Yönetim Kurulu’na seçmesini, Genel Başkan’ın ülkenin içinde bulunduğu bu gerilim ortamında, partinin gücünü artırmaya yönelik ciddi bir açılım olarak değerlendiriyorum. Çok doğru ve önemli bir adım olarak görüyorum. Ayrıca Keskin’in bankanın en üst düzeyden alacağı kararlarda ciddi katkısı olacağına da inanıyorum.