Bölük, ‘‘Ben bu davalarla ilgili olarak sade bir vatandaş olarak toplumsal muhalefet görevimi yerine getiriyorum; partim yapmasa da bunların takipçisi oluyorum’’ dedi.
Uzun aylardan sonra
Eyüp Savcılığı
İGDAŞ davasını açtı.
‘‘Bu dava ile sizin ilginiz neydi?’’ diye soruyoruz
Bölük'e...
Anlatıyor:
‘‘Efendim,
İGDAŞ'ta
Fuat Şengül'ün genel müdürlüğü sırasında yolsuzluk yapıldığına ilişkin çeşitli ihbarlar aldım ve bunun sonucunda çok sayıda belgeye sahip oldum.
İGDAŞ merkezinin bulunduğu
Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Ancak, Sayın Savcı
Ali İhsan Demirel gerekli delillere ulaşamadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Çok şaşırdım tabii... Bu kez
Adalet Bakanlığı'na başvurdum, oradan da bir netice çıkmadı. Bunun üzerine
İçişleri Bakanlığı'na durumu bildirdim.
200 MİLYON DOLARLIK ZARAR
Bakanlık 5 müfettişi görevlendirerek iddialarımın doğruluğunu ortaya çıkarttı, çarpıcı belge ve bilgilere ulaştı. Mülkiye Başmüfettişleri
Rıdvan Aydın, Orhan Toprak; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi
Ali Taşçıoğlu, Polis Başmüfettişi
Şadan Özçelik ve Emniyet Amiri
Süleyman Öztürk tarafından ortak olarak hazırlanan 231 sayfalık ve ekindeki 67 klasörde,
İGDAŞ'ın 200 milyon dolar zarara uğratıldığı tespit edildi.’’
Bu gelişmeler hangi tarihteydi?
- İlk suç duyurumu Eyüp Savcılığı'na Nisan 1999'da; İçişleri Bakanlığı'na da ekim 2001'de yaptım. Bakanlığın teftiş raporunun tarihi ise 6.5.2002'dir... Ve iki günden beri bazı gazetelerde özet olarak yer alan savcılık iddianamesinin tarihi ise 5.8.2003'dir. Dikkatinizi çekerim; benim 2.5.1999'da yaptığım suç duyurusuna takipsizlik kararı veren Savcı
Ali İhsan Demirel, 15 ay sonra aynı konuyla ilgili bu kez dava açmak zorunda kalıyor. Belki de inandığı yeni belge ve bilgilere ulaşmıştır.
DAVA 5 YIL SONRA AÇILDI
Olayların üstünden neredeyse beş yıl geçmiş oluyor.
- Evet... Bu dosya, adalet mekanizmasındaki aksaklıkları sık sık gündeme getiren Adalet Bakanı Sayın
Cemil Çiçek'i doğruluyor. Bu kadar geç kalınırsa tabii ki, sanıklarda zamanaşımı beklentisi doğal olarak oluşmuş olacaktır.
Parlamentoya giren belediye ve İGDAŞ yöneticilerinin durumu nedir?
- Açıklandığı gibi iddianamede savcılık 142 sanığı
'ihtilasen nitelikli zimmet, sahte belge düzenlemek, ihaleye fesat karıştırmak ve 4008 sayılı kanuna muhalefetle' suçluyor. İstenen hapis cezaları 6 aydan 33 yıla kadar değişiyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in durumu ne oluyor?
- Sayın
Güler, Tayyip Erdoğan'ın ekibinden
İGDAŞ'ta murahhas azaydı. Ancak iddianamede hakkında takipsizlik kararı verildiği görülüyor;
Tayyip Erdoğan ve
Ali Müfit Gürtuna ile birlikte... Müfettiş raporunda,
İGDAŞ'ın hortumlanmasına imkán sağlayan Yönetim Kurulu kararında Sayın
Güler'in imzasının bulunduğu belirtilmesine rağmen takipsizlik kararı verilmesini anlamak mümkün değil... Raporda hakkında soruşturma açılması istenenler arasında
Güler'in adı 6. sırada geçiyordu. Bir başka ilginç isim daha unutulmamalı.
ZEKİ SAYIN DA SANIK
Kimdir?
- (Ziraat ve Halk) Bankalar Ortak Yönetim Kurulu Başkanı
Zeki Sayın... İGDAŞ Yönetim Kurulu üyesi olarak iddianamede adı yer alıyor. Hani faizsiz bankacılığı savunan kişi... Sanıklar arasında
Erdoğan'ın Büyükşehir'den sonra Başbakanlık Başdanışmanlığı'na getirdiği
Ömer Dinçer, eski
İSKİ ve şimdi de DSİ Genel Müdürü olan
Veysel Eroğlu, TBMM Başkanı
Bülent Arınç'ın ağabeyi
Ümit Doğay Arınç,
İGDAŞ Genel Müdürü
Fuat Şengül, İETT eski Genel Müdürü
Raif Yetim de bulunuyor.
Yetim'in,
Abdüllatif Şener'in istifa eden kardeşi
Abdullah Şener'in yerine
daha üç gün önce
ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı'na getirildiğini de söylemeliyim.
AKBİL davası bugün
Takipçisi olduğunuz Büyükşehir'le ilgili öteki davalar ne durumda?
- Yarın (bugün) en önemli davalar arasında yer alan 32 sanıklı
Akbil davası Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Mahkemeye bilirkişi raporunun sunulması bekleniyor. Bilindiği gibi bu davada, 1 numaralı sanık
Tayyip Erdoğan ile
Ali Müfit Gürtuna, belediye bürokratlığından TBMM'ye taşınan
Mustafa Açıkalın, Mikail Arslan, İdris Naim Şahin; TRT Genel Müdürlüğü'ne getirilmesi beklenen
Şenol Demiröz, Vakıflar Genel müdürü
Yusuf Beyazıt, THY Yönetim Kurulu üyesi
Cemal Şanlı ve İl Sağlık Müdürü
Erman Bülent Tuncer de sanıklar arasında yeralıyor... Ancak mahkeme milletvekili seçilenlerin dosyası ayırdı ancak dokunulmazlıklarının kaldırılması için
Adalet Bakanlığı'na yazı yazıldı.
Mehmet Bölük'le konuşurken, televizyonda Adalet Bakanı
Çiçek, televizyonda yolsuzlukların kaldırılmasını gerektiğini söylüyordu.
'Kurallar yaşam için'
ŞİŞLİ Belediye Başkanı
Mustafa Sarıgül dün kalabalık bir gazeteci grubuna
Şişli'de trafik terörüne karşı, yurttaş duyarlığı oluşturmak için
'Kurallar Yaşam İçin' sloganıyla başlattıkları kampanya hakkında bilgi verdi. Bizlere de ‘‘... trafiğe ve çevreye saygılı, insan hayatına değer veren yurttaş duyarlığının bir gereği olarak... Kazasız ve daha güvenli bir yaşam için
'Kırmızı ışıkta geçmeyeceğim', 'Alkollü araç kullanmayacağım', 'Şehir içindeki hız limitlerine uyacağım' ve
'Hatalı ve gereksiz yere şerit değiştirmeyeceğim' diyen birer taahhütname imzalattı. Ardından da
‘‘Şişli'den geçen ve Şişli'de yaşayan her birey beni ilgilendirir’’ dedi. Taahhütnameyi imzalayıp 6 ay içinde kaza yapmayan sürücülere ödüller verileceğini söyledi
Sarıgül... Amaç, ocak-mayıs ayları arasında çoğu sürücü kusurlarına dayalı meydana gelen 2.306 kaza sayısını %25 azaltmak.
Sarıgül, projelerine emek verenleri kutlarken,
‘‘Ben Şişli Belediye Başkanıyım, Mimar Erhan İşözen
de benim başkanım’’ dedi. Cumhuriyet Bayramı'nda
Guinness Rekorlar Kitabı'na girecek bir etkinlik yapacaklarını anlatan
Sarıgül'ün konuşmasından
Büyükşehir adaylığına talip olmadığı anlaşıldı. Ama ‘‘Milletvekilliği ricacı; belediye başkanlığı icracı bir makamdır’’ sözleriyle yine de kafaları karıştırdı.
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Milletvekilleri de dahil dokunulmazlıklar hiç kimseye bu ülkede kanunsuzluk, vurgun, yolsuzluk yapılmasının teminatı değildir.’’
(Adalet Bakanı Cemil Çiçek)