Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı
Abdullatif Şener önceki cuma günü kendisini
Ankara'ya çağırdı ve
‘‘Seni görevden aldım’’ dedi. Aynı saatlerde
İstanbul'da Galleria'ya gelen
Şerafettin Dönmez adlı kişi,
‘‘Ben Ataköy Turizm Tesisleri Hizmet A.Ş'nin Genel Müdürü oldum’’ diyerek dükkánları teftiş etmeye başladı.
Aynı zamanda şirketin yönetim kurulu başkanlığına da getirilen
Dönmez'in kim olduğunu merak ediyor musunuz?
1957
Tokat, Ankara İlahiyat Fakültesi mezunu; 1980'lerde Kara Kuvvetleri'nin açtığı sınavla askeri öğrenci oluyor. Burayı bitirdikten sonra
Kuleli Askeri Lisesi'de 'Sosyoloji ve Ahlak Dersleri' öğretmenliğine atanıyor. 1999'da öğretmen/yarbay rütbesiyle TSK'dan ayrılıyor, aynı yıl
Koç Vakfı'nın özel lisesine Milli Güvenlik öğretmeni olarak göreve başlıyor. Bazı dini kitaplar da yazıyor.
Geçmişinde bir ekonomi ve idarecilik eğitimi bulunmamasına rağmen
Türkiye'nin ilk ve en büyük alışveriş merkezinin başına getiriliyor yandaşlarınca...
İşte,
Galleria'daki bir işyeri sahibinin iddiası: ‘‘Böyle çağdaş, modern bir çarşı, ticareti bilmeyen tarikatçı bir kafayla yönetilemez. Gelin, işyeri sahipleri ile diğer yatırımcılara sorun; size inanamayacağınız şeyler anlatacaklardır. Bu sıkıntıda eski sözleşmeler nasıl yok sayılabilir? Bir yatırımcıya 'seni vururum' diyebilir mi?’’
‘‘Amacı ne olabilir’’ diye soruyoruz:
‘‘Beceriksizlikleriyle bizleri buradan kaçırtıp, tesettürlüler çarşısı yapmak istiyorlar anlaşılan; ve böyle güzelim çarşıyı batırdıktan sonra
Özelliştirme'den ucuza kendi yandaşlarına kapattıracaklardır.’’
SIRA OTEL VE MARİNADA MI
Galleria'dan sonra turizmde
İstanbul'un yüzakları arasında yer alan
Ataköy Otelcilik ve
Ataköy Marina'da da aynı şeyler yapılırsa -ki hazırlıkları başladı bile- ne olur, kim kaybeder acaba?
İstanbul'un doluluk oranı en yüksek olan
Crowne Plaza Oteli'ni işleten yabancı yatırımcı
Sixcontinents şirketi,
Türkiye'yi terk ederse ne yaparsınız?
Abdüllatif Şener yaptığınızı inşallah beğenirsiniz.
Karadenizliler THY’de buluşuyor
THY'den okurlarımız arıyor: ‘‘Teknik Genel Müdür Yardımcısı
Cemil Kayhan'ın da ayağı, aynı Genel Müdür
Yusuf Bolayırlı gibi kaydırıldı. 33 yıldan beri
THY'de çalışan, son 5.5 yıldır da bu görevde bulunan
Kayhan görevden alınarak, yerine
İTÜ Uçak Mühendisliği'nden mezun olan ve bu üniversitede dekan yardımcılığında bulunan
Temel Kotil atandı.
THY Genel Müdürü
Abdurrahman Gündoğdu'nun yakın arkadaşı olan
Kotil, Büyükşehir Araştırma Planlama ve Koordinasyon Daire Başkanı'ydı...
Kotil kıymetli bir öğretim üyesi olabilir ama
THY'nin en önemli teknik elemanının böyle bir kritik dönemde görevden alınması nasıl izah edilebilir?
Kayhan'ın,
THY Teknik Bakım Üssü'nü bölgenin en önemli uçak bakım merkezi haline getirip ülkeye milyonlarca dolar kazandırdığı biliniyor. Bu bakımdan
Kotil ağır bir sorumluluk altında... Bakalım, Karadenizli hemşericilik
THY'ye neler kazandıracak?’’
BAKAN GÜNEYDOĞU'DAN MÜTEAHHİT KARADENİZ'DEN
Genel Müdür'ün özel kalem sekretaryasındaki değişiklik ne oldu?
- Henüz gerçekleşmedi... Öİ'den sorumlu Devlet Bakanı
Abdüllatif Şener atamaları imzalamıyor. Anlaşıldığına göre
THY'nin, yönetim kurulunun değişeceği 1 Nisan'daki genel kurulu bekleniyor.
Bu arada aylar önce
İzmirli bir müteahhidin bize söylediği sözü anımsadık:
‘‘Bayındırlık Bakanı Karadenizli olursa, müteahhitler Güneydoğulu'dur. Bakan Güneydoğulu olursa, müteahhitler Karadenizli olur... Koray Aydın ve
Zeki Ergezen isimleri buna örnektir.’’
(Not: Şener Sıvaslıdır.) Başarılı bir spor müdürü nasıl gitti
BİR sporcu dostumuz, ‘‘İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü
Vedat Bayram görevden alındı’’ dedi. Duymadık deyince anlattı:
‘‘Hani adı sık sık köşenizde geçen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne vekaleten atanan -Cumhurbaşkanı kararnamesini imzalamıyor-
Mehmet Atalay var ya...
Bayram'dan,
Tayyip Erdoğan'ı maçlarda ön protokolde oturtmadı diye intikam almış...’’ diyerek devam etti:
‘‘Yazık
Atalay, Bayram'a hangi bilgi ve tecrübesiyle amirlik yapacaktı? Vekaletle gelmesine karşın yaptığı görevden alma ve atamaların hepsi yasadışı. Biz kendisinin
Bayram'ın arkasında 'abi bana iki bilet bulsana' deyip koşuştuğunu biliyoruz. Ne günlere kaldık.’’ Doğrusunu daha sonra öğrendik. Bir ara Büyükşehir'in
Spor AŞ'nin başında bulunan 'sakallı'
Atalay, ‘‘
Bayram Bey, siz
Taksim'de çok güzel bir Spor Müzesi kurmuşsunuz. Sizi Ankara'da
AKP'ye alalım, orada daha güzel müzeler kurarsınız!’’ demiş.
Bayram da, yüzüne bakmadan odadan ayrılmış, İstanbul Valisi
Muammer Güler'e gidip istifasını sunmuş; sonra da bir basın toplantısı düzenleyerek, ‘‘Bana başarısız diyen bir babayiğit varsa ortaya çıksın. Ben görevim sırasında 35 trilyonluk yatırım yaptım. Kimseye figuran olamam’’ demiş...
Tayyip Erdoğan'ın bunlardan haberi var mı acaba?
Derviş, dervişin arkasından sırayla geçer.
Cahil Hollandalı
YAZARIMIZ Özdemir İnce'nin telefonda söylediklerini sizlerle paylaşıyoruz:
‘‘Sevgili
Yalçın, 'Kemalizmi AB yolunda engel gören'
Türkiye raportörü Hollandalı milletvekili kendisini hemen afişe ettiği için ağzının payını
İngiliz ve
Hollandalı meslektaşları
Andrew Duff ve
Joost Lagendijk verdiler. Bu şerefli adamlar,
Türkiye Cumhuriyeti için
Kemalizmin ne anlama geldiğini biliyorlar. Şimdi bu muhterem ise önümüzdeki günlerde neyin ne olduğunu öğrenecek... Sen o herifin adının
Oostlander olduğuna bakma, onun asıl adı
'Ariullah Abdüllander'dir. Yani bunun anlamı şudur;
AB için hazırladığı rapor bir
İslamcı veya 2. Cumhuriyetçi tarafından gözü kapalı imzalanır. Benim bu konuda yazacağım yazıları 31 Mart'tan itibaren
Hürriyet Avrupa'da -ve 5 Nisan Türkiye kalıbında- okuyacaksınız. Zaten Hollandalı okurlardan rica ettim, bu yazıları çevirip kendisine gönderecekler veya
Brüksel temsilcimiz
Zeynel Lüle verecektir. Böylece, dünyadan haberi olmayan bu adam niyetliyse
Türkiye tarihini öğrenir.’’