İKÖ’de (İİT) reform hareketi

Kazakçada Astana ‘başkent’ demek. Atatürk’ün, Ankara’yı, Orta Anadolu’da bir başkent yaratması gibi... Devlet Başkanı Nazarbayev de aynısını uygulamış, hatta bu öneriyi Nazarbayev’e Özal yapmıştı. Nüfusu daha 1 milyon değil, kent planlamasında ve dev yatırımlarıyla Ankara’dan çok daha güzel.

Alarko’nun yıllar önce yaptığı havalimanı hayli hareketliydi. Bakandan geçilmiyordu.

Çünkü birkaç saat sonra ‘İslam Konferansı Örgütü’nün (İKÖ) tarihi dışişleri bakanları toplantısı başlayacaktı. Nitekim, dört saat sonra toplantının yapıldığı, iki yıl önce tamamlanan ‘Bağımsızlık Sarayı’na gittiğimizde mükemmel bir organizasyonla karşılaştık. Kazakistan Dışişleri Bakanlığı, her hizmeti kendi üstlenmiş, hiçbir şey ihale edilmemiş... Sadece toplantı arasında verilen yemekler, Kazakistan’da birçok yatırıma imza atmış Fettah Tamince’nin firması Rixos tarafından hazırlanmış.

İki gün sürecek toplantıya 57 İslam ülkesinden 600’e yakın delege katılıyor. Türkiye’yi, milletvekili adayı olmayan Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın temsil etti. Aydın, yabancı televizyonların en çok söyleşi yapmak istediği bakanlardandı. ‘Tarihi’ toplantıya KKTC, Bosna-Hersek, Rusya, ABD, İngiltere, Filipinler katılırken başta KKTC heyeti ile yeni kurulan Türk Konseyi Genel Sekreteri Halil Akıncı da ‘gözlemci’ olarak yer aldılar.

Kazakistan’daki İKÖ zirvesini anlamlı kılan en önemli şey, adının ve ambleminin değişmesi oldu. Genel Sekreter Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam Konferansı Örgütü’nün (İKÖ) adını İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) olarak değiştirdiklerini ve örgütün karmaşık ambleminin yenilendiğini açıkladı.
Amblemin üzerinde iki ayetin bulunması ve basılı amblemin bulunduğu kâğıtların yere atılması nedeniyle durum hassasiyet yaratıyormuş. İhsanoğlu, Arap kökenli gazetecilerce soru yağmuruna tutuldu.

“Artık teşkilat, muhtevası bakımından, hedefleri bakımından çok farklı bir noktaya geldi. Reform hamlelerimiz devam edecek” dedi.

Bu çerçevede, İKÖ’nün yol haritası sayılan ve 2005’te olağanüstü Mekke Zirvesi’nde kabul edilen 10 yıllık eylem planını açıkladı:

“İnsan hakları, iyi yönetişim ve sosyoekonomik kalkınma...”

İKÖ çevrelerinde bu yeni yapılanma ‘devrim niteliğinde değişiklikler’ olarak nitelendiriliyor.

İnsan hakları ihlalleriyle ilgili olarak bir takip mekanizması oluşturuluyor.

Bağımsız ‘İnsan Hakları Merkezi’ statüsünün şekillendirilmesinden sonra her İslam ülkesi bir temsilci verecek bu merkeze...

Merkez örneğin, Cenevre’deki İnsan Hakları Komisyonu gibi çalışacak.

İslam dünyasının en büyük siyasi örgütünün insan hakları konusuna el atması çok önemli sayıldı yabancı diplomatlarca...

Merkezin, bazı İslam ülkelerindeki idamları, bombalamaları ve çatışmaları sorgulaması da gündeme gelebilecek.

İHSANOĞLU’NUN AĞIRLIĞI

İSLAM dininin barış ve ilerleme prensipleri üzerinde kurulmuş olan İKÖ’yü, son yıllarda etkili ve saygın bir konuma getiren Genel Sekreter Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, tüm dünyayı Filistin devletini tanımaya çağırması bu gücün bir sınanmasıydı sanki.

Kadın tasarımcı yaptı

İKÖ’nün yeni amblemi dün Astana’da gösterildi ve beğenildi. Sade ve anlaşılır amblemi bir Türk tasarımcının yaptığı açıklandı.

Açılan yarışma büyük ilgi görmüş ve 650 tasarımcı, 1000’in üzerinde eserle katılmış.

Sonuçta üç sanatçı finale kalmış, bunlardan İstanbullu grafik tasarımcısı Raciha İpek Öke’nin logosu seçilmiş. Dünya, bir hilalin üzerine oturtulmuş, ortasında
Kâbe motifi yer yer alıyor.

Öke, ‘Keşkül’ adındaki sanat dergisinin tasarımını da yapıyor.

Kazakistan, İslam’a kapılarını tam açtı

TÜRKİYE’nin Ortadoğu bölgesine örnek bir ülke olduğu uzmanlarca seslendiriliyor. Ama artık Türkiye yalnız değil, öne çıkan bir ülke daha var: Kazakistan...
Bağımsızlığını daha 20 yıl önce kazanmasına karşın Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) 2010’da dönem başkanlığını üstlenmesi, dün de İKÖ Genel Sekreterliği’nin Kazakistan’a geçmesi ayrıca, OECD, ŞİÖ, AİGK, TÜRKSOY ve Asya’da İşbirliği Diyaloğu gibi organizasyonlarında etkin rol alması, Rusya’nın nüfuz bölgesindeki bir ülkenin dünya gündemini belirlemesi önemli bir başarı olarak yorumlanıyor. Orta Asya’nın bölgesel ve küresel olarak özel önemi ile Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in artan rolüne bağlanıyor. Ülke; istikrarın yanında başarılı yatırımlarıyla da öne çıkıyor.

Başkent Astana, modern yapılarıyla her geçen gün ‘yıldızlaşıyor’.

Nazarbayev dünkü konuşmasında da değindi ama esas Zaman gazetesinde önceki günkü makalesinde bölge için çarpıcı değerlendirmeler yaptı: “Kazakistan bundan sonraki bir yıllık dönem içinde bu siyasi organın (İKÖ) başında bulunacaktır. Bu önemli göreve zor zamanlarda başlıyoruz. 21. yüzyılın ilk on senesinde İslam dünyası ciddi bir sınavdan geçirilmiştir. Genellikle dinler ve etnik gruplar temelinde de dahil olmak üzere iç çelişkilere yol açmıştır. Keskin radikalleşme oluştu, bu ise genellikle dinler ve etnik gruplar temelinde dahil olmak üzere iç çelişkilere yol açtı.

- Örgütümüzün temel ilkesi olarak İslami dayanışma etkili ticaret ve yatırım, teknolojik, sosyal ve diğer programlarda kendini göstermelidir.

- Her sene uluslararası İslami bankacılık konferansının yapılmasını öneriyoruz. İslami borsa endeksinin kurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Post-Sovyet topraklarında İslam finansman araçlarını komple bir paket olarak kabul eden ilk ülke olduk.

Şeriat yasalarına göre çalışan bir banka da açıldı topraklarımızda. Biz bağımsızlığımızın 20 yılı içerisinde 12 kat büyümüş verimli bir ekonomiyi inşa ettik.”