İki yıla kadar seçim olabilir (2)

MUSTAFA Sarıgül, ABD’deki temaslarını anlatmaya devam ediyor: ‘Temsilciler Meclisi ve Senato’daki temaslardan sonra uluslararası lobi firmalarıyla görüşmelerde, Amerika’daki propaganda ve seçim sistemleri üzerinde araştırmalar yaptım.

Uluslararası değişim programlarını izledim. Tarım, sağlık ve turizm politikaları üzerinde bilgilendirildim.’

Sarıgül katıldığı programlara daha önce Margaret Thacher, Tony Blair, Aliyev ve Saakaşvili gibi sivrilip lider olan isimler de katılmış.

Sarıgül’ün izlenimine göre, AKP itibarını yitiriyor; CHP’ye yönelim dikkat çekiyor.

‘Amerika sizi izliyor mu?’ diyoruz.

‘Bildiğiniz gibi değil, adamlar partimle ve benimle ilgili her şeyi önüme koydular. Seçim kampanyasında yaptığım konuşmaların bütün kasetlerini bana gösterdiler. Tabii şaşırdım. Yerel hizmetlerle ilgili görüşlerimi sordular. Bu arada kendilerine dil, din, ırk ve kültür farkı gözetmediğimi, inançlara saygı duyduğumu, ancak inançların iktidara değil Allah’a ulaşma yolu olarak gördüğümü ifade ettim’ diyor.

Görüşmelerinde, kendisine yöneltilen sorulara ‘ulusal ortak başarılarımızın öne çıkartılması gerektiğini’ söylediğini anlatıyor. Sarıgül’e göre, 20 Temmuz’da Sivas’a yapacağı geziyi elçilik görevlileri de izleyecekmiş.

Sarıgül, iki yıl sonra Türkiye’nin seçimlere gidebileceğini öne sürüyor. Peki seçim ve kurultay için ne düşünüyor?

‘Benim aday olup olmayacağıma halkımız karar verir. Muhtemel bir kurultay için de şunu söyleyebilirim; delegeler, CHP’yi 380-400 milletvekili ile iktidara taşıyacak başbakanı seçeceklerdir. CHP iktidara geldiğinde laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti daha da güçlenecektir.’

‘ABD’deki temaslarında Fethullah Gülen ile görüşecek misiniz?’ sorusunu

‘Hayır... Böyle bir şey olur mu?’ diye yanıtlıyor.

Cumhuriyet Kürtlerin can sigortasıdır

KENDİNİ ‘Kürt kökenli bir Cumhuriyet aydını’ olarak tanımlayan Halil Aydemir şöyle diyor:

‘Türkiye Cumhuriyeti’ne minnettarız Kürtlere anadilleriyle özgürce konuşma hakkını tanıdıklarından dolayı... Biz, Kürt kökenliyiz ancak özgürlüğü cumhuriyet sisteminde yaşayabileceğini idrak eden cumhuriyet Kürtleri aydınlarıyız. Tek amacımız Türkiye Cumhuriyeti’nin ebediyen yaşamasıdır. Cumhuriyet sisteminin olmadığı bir yönetimde Kürtlerin mutlu olmaları ve özgürce yaşamaları mümkün olmayacaktır. Cumhuriyet, Kürt kökenli yurttaşlarımızın can sigortasıdır.

Bu ince dengeye dikkat edilmelidir.

Kürtlere tanınan bu özgürlüğü bir ulusal uzlaşma şeklinde algılamalı ve oyunlara gelmemeliyiz.

Unutmayalım ki, ‘Bu ülke hepimizin, gemi batarsa hepimiz birlikte boğuluruz’.

Neler oluyor bize

STRASBOURG’da Apo davasının görüşüldüğü AİHM önünde Türkiye aleyhine sloganların atılması, cezaevinden çıkan DEP’lilerin açıklamalarında ‘tutsak’, ‘gerilla’ gibi sözcükler kullanması, hükümet üyelerinin destek çıkan tavırları ve son olarak iki askerimizin şehit edilmesi karşısında çok sayıda tepki geliyor. Tepkilerden bazıları şöyle:

PKK TARAF MI OLUR

PKK’
lı teröristler, kendileri için ‘gerilla’ tabirini kullanıyor. DEHAP genel başkanı da bu tabiri yerleştirmeye çalışıyor.

Ne olmuş ki diyebilirsiniz?

Olacağı şu; gerilla uluslararası hukuk kurallarına tabidir. Terörist tabi değildir. PKK bunu yıllardır hedeflemekle ve teröristleri gerilla olarak kabul ettirmeye çalışmaktadır. PKK’lı teröristler gerilla olarak kabul edilirse, ortadan bir savaş olduğu kabul edilecek, savaşan tarafların hukuki hakları, savaş suçluları, savaş esirleri, tazminatlar vb. daha pek çok konuda uluslararası hukuk devreye girecektir. Böylece PKK resmi taraf olarak kabul edilecek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin muhatabı konumuna gelecektir. Yani devlet, teröristle masaya oturacaktır.

Sonrası mı? Belli değil mi?

E.E.

BÖYLE Mİ DEĞİŞTİNİZ

APO’
yu İmralı’dan çıkarıp Başbakan yapmamız artık an meselesi. Neden olmasın ki, ‘Batılı dostların’ her dediğini yapıyoruz. Bütün hükümet yetkilileri bir de anlaşmış gibi televizyona çıkıp DEP’lilerin serbest kalması ‘çok sevindirici’ diyorlar. Beyler dikkatinizi çekerim; burası Türkiye ve sizler bizlerin oylarıyla bu hükümete geldiniz.

Yoksa ‘değiştik’ demenizin altında yatan bu muydu?

Cemil USLU

ŞEHİT OLMAK NAFİLE

1993’
te oğlum şehit olduktan sonra çok üzülmüştüm; hastalanmış hatta yakınlarım bir ara benden umudu bile kesmişler ve benim öleceğimi düşünmeye başlamışlar. Görüyorum ki, bin oğlum olsa, onları da bu vatan için şehit versem nafile.

Yani bu durumu anlamak mümkün değil, nasıl olur da teröristlere destek olanlar ellerini kollarını sallayarak dışarı çıkabiliyorlar? Ülkenin başındakiler nasıl oluyor da bu kadar açıktan destek verebiliyorlar. Anlaşılan yakında yaşamak için kendimize başka topraklar aramamız gerekecek.

Selma SEKİ

AFFETMEYECEĞİZ

TÜRKİYE’
de terör bitmiş midir? Yıllardır DGM’lerin kapatılmasını isteyen başta PKK ve diğer terör örgütleri, çeteler ile işbirlikçileri amaçlarına ulaşmaktadırlar. Bu ülkeye, bu millete haksızlık edenleri, ülkemizi ve değerlerini yabancılara peşkeş çekenleri, milletimizin onurunun kırılmasına sebebiyet verenleri, milletimize ihanet edenleri affetmeyeceğiz. Milletimiz de, tarih de affetmeyecektir.

Sadettin TANTAN

YP Genel Başkanı

MECLİS’
teki ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazısının altına Kürtçesini de yazmayı unutmazlar herhalde!

Süha TOK

GÜNÜN SÖZÜ

‘Boşnaklar azınlık statüsünü reddettiler. Asli unsuruz dediler. Peki diğerlerinden niye böyle bir tepki gelmiyor?

(Nurettin Kaptan)
Yazarın Tüm Yazıları