İbretlik bir olay

YER Bodrum Özel Universal Hastanesi. Şatafatlı, Versace perdeler ve tasarımlar çok dikkat çekici. Yani odalar, bir hastaneden çok oteli anımsatıyor. Ancak röntgen cihazı, sanki bir tarihi eser...

Bir trafik kazası sonucu getirildiğim bu hastanede, röntgenden sonra konulan teşhis: ‘‘Kaburga çatlak, ileri tetkik gerekir. Başka hiçbir şeyiniz yok.’’

Ortopedist şöyle bir bakıp ortadan kayboldu. Nörolog Ahmet Nur Tural ilgilendi, yukarıdaki teşhisi onayladı.

Hastaneden ayrılırken İstanbul'da gerekeceği düşüncesiyle röntgenleri istedim ancak, ‘‘Adli vakadır, veremeyiz’’ dediler. Sadece raporlarımı alabildik.

Sonuçta, ben çok ağrılı bir şekilde İstanbul'daki evime gelebildim ve soluğu Prof. Azmi Hamzaoğlu'nda aldım. MR çekildikten sonra teşhis: ‘‘5'inci lomber omurda kırık. 3 hafta kesin yatak istirahati ve ardından 3 hafta çelik korse zorunluluğu.’’

Bodrum'
dan İstanbul'a gelene kadar sakat kalmadığım için çok şanslı olduğum ortadaydı. Bu durumu, başka hastaların da başına gelmemesi için Nörolog Ahmet Nur Tural'a bildirmek istedim. Telefonda durumu izah ettiğimde bana aynen şu yanıtı verdi:

‘‘O doktor sizde bir şey bulmak için bulmuş. Zaten kemiklerin durumu MR'da görülmez. Sizin ne 3 hafta yatmanız gerekir ne de çelik korse giymeniz... Hiçbir şeyiniz yok. Sizin yaşıınızda bir kadında böyle bir kırık zaten zıplasanız bile olabilir. Hem bir omurda çökme var diyenler ne kadar çökme olduğunu bile söylemiyor.’’

Bu hastaneye yolu düşenlerin çok şanslı olmalarını diliyorum.

Şelale AĞRALI İSTANBUL

Örnek ‘vatandaş’


DANIŞTAY; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması konularında yurttaşların dava açmakta hukuki menfaatlerinin bulunduğu gerekçesiyle, Diyarbakır İdare Mahkemesi tarafından verilen ret kararını bozdu.

Ret kararını alan 'vatandaş' Murat Cano bir avukat.

Başbakan'ın, ‘‘Hasankeyf kurtarılacaktır’’ sözüne rağmen, Hasankeyf dahil Dicle Havzası'nda yer alan 214 tarihi yerleşmenin hálá 'tehdit' altında olduğunu söylüyor. ‘‘Çünkü’’ diyor:

‘‘Ilısu Projesi konusunda yabancı şirketler topluluğuyla imzalanan kontrat feshedilmemiştir. ABD, Almanya, Fransa, Avusturya ve İsviçre, konsorsiyumdan çekilmediler. Bu konuda daha önce alınan Bakanlar Kurulu kararı yürürlüktedir. Proje iptal edilmemiştir. Doğrusu, her yurttaş gibi devletimi yöneten Başbakan'ın sözüne inanmak ve güvenmek isterim. Ne var ki, belirttiğim yasal ve fiili durum karşısında Sayın Başbakan'ın sözünü, endişe ile karşılıyorum.’’

‘‘Güvenilir kararı ve Hasankeyf'in kurtarılabileceği umudunu, Danıştay 10. Dairesi verdi’’ diyen Cano şunları söylüyor:

‘‘Ilısu Projesi konusunda İsviçre şirketler topluluğuyla imzalanan sözleşmenin iptali istemiyle açtığım davada, Diyarbakır İdare Mahkemesi; 'dava açmakta menfaatim olmadığı' dolayısıyla 'ehliyet'imin bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmişti. 10. Daire'nin, 'çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda her vatandaşın dava açmada menfaatinin bulunduğu' gerekçesiyle Diyarbakır İdare Mahkemesi'nin kararını bozduğunu duyurmak isterim.’’

Evet, 'Ankara'da hákimler var.'

Bariyer açılır mı?


BOLU Dağı'nda yol gidiş-geliş olarak seyretmektedir, lokanta ve benzinlik için kavşaklar yapılmıştır. Fakat bazı lokantalar ortadaki bariyerlerden karşıya yaya yolları açmıştır. Birisi de yasalmış gibi yemek yiyecek müşteriye refakat edip lokantaya götürecek eleman bile tuttu. Burada daha önce ölümlü kaza olmuştu. Açılan bariyerlerin kapatılmaması halinde orada kaza olma ihtimali çok yüksek. Karayolları niye önlem almıyor? O bariyerlerin açık olduğunu görmüyor mu?

Yılmaz ÖZCAN-ANKARA

Ya Turunç’ta ölseydim


ODTÜ İktisadi-İdari Bilimler Fakültesi öğrencisiyim. Fakülteden arkadaşım Kubilay Sitrava ile birlikte ETS Tur'la Marmaris'e 45 dakika uzaklıktaki Turunç koyundaki Turunç Oteli'ne gittik. Aldıkları ücreti hak etmeyecek servislerinin yanında tatilimizin son iki gününde gece 01.00'de rahatsızlandım. Resepsiyondan doktor istedim; yarım saat oyalandıktan sonra Dr. Selim Bey'in gelemeyeceği, evinde misafirleri bulunduğu söylendi. Daha sonra kendisini doktorun yardımcısı olarak tanıtan biri de gelemeyeceğini belirterek, ‘‘Sadece acil durumlara müdahale edebilirim’’ dedi; Marmaris'e gitmemi önerdi.

Gece nasıl gidebilirdim?

Soruyorum; doktorun belirlediği bir saatte mi hasta olunmalı, ya da ölünmeli mi?

Volkan ÖZDEMİR ANKARA

Gümüşsuyu'nda metruk ev


GÜMÜŞSUYU Ömer Avni Mahallesi, Hacı İzzetpaşa Sokağı sakinlerinden iletilen bir uyarı şöyle:

Şu an Komili ailesine ait olduğu söylenen İnönü Stadyumu karşısındaki Gümüşsuyu Parkı'nda bulunan metruk evde garip şeyler oluyor.

Esrarkeş, tinerci ve her türlü karanlık eylem sahibi mekansızların işgali altında bulunan bu virane ev, bizler için tehdit ve tehlike oluşturuyor.

Bundan bir süre önce evde yangın da meydana gelmiş, hatta bir ceset çıkarılmıştı. Dün gece bir şeyler oldu, polisler geldi.

Bu sahneleri görmek istemiyoruz.

Hiç kimsenin mülkiyet hakkını toplum zararına kullanamayacağını hatırlatmak istiyoruz.

Aile hukuku


İSTANBUL Kadın Kuruluşları Birliği'nin duyurusu: Ülke yönetimini üstlenmiş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkelerine bağlı kalacağına ve koruyacağına ant içmiş olanlara ‘‘yeminlerini’’ bir kez daha hatırlatıyoruz.

Çağdaş Türk kadınlarının, hukuk devriminin temel taşı olan ve 2002 yılında günün koşullarına uygun hale getirilen Medeni Kanunumuzun aile hukuku kurallarını yok sayma özlemi içinde olanlara izin vermeyeceklerini kamuoyuna duyururuz.

MESAJ


KONYA garının bilet gişesi 11.00'de açılır. Resmi dairelerde çalışma saatlerinin 08.00-17.00 arasında olduğunu hatırlatırsanız kaba saba bir davranışla ‘‘Kadro az, gar şefi böyle istedi’’ yanıtıyla karşılaşırsınız. Biraz daha konuşmak isterseniz‘‘Bu sizi ilgilendirmez’’ yanıtı hazırdır. Biz bu çiftlik düzeniyle mi Avrupa'ya gireceğiz; çok ama çok zor.

Murat ORTAÇ / KONYA

ÜSKÜDAR İmar ve Kültür Derneği Genel Başkanı H. Altan Dölarslan yıllardır gündemde tuttuğu önerisini yineliyor:

Ordularımız İstanbul'u düşman işgalinden kurtarmak için Trakya'dan değil Gebze'den Üsküdar'a gelmişlerdir. Atatürk'ün Ankara'ya gelişleri Keklikpınarı'ndan, İzmir'inki de Belkahve'den kutlanıyorsa, İstanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunun 80. yıldönümü de 5 Ekim'de Üsküdar'dan kutlanmaya başlanmıştır.
Yazarın Tüm Yazıları