Paylaş
Sofralarımızdaki saatli bombalar
İSTANBUL'dan Dr. Mürüvvet Türkili, aşağıdaki yazıyı Sağlık Müdürlüğü, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Zeyinburnu Bölge Hıfzıssıhha ve nihayet Fen Fakültesi Botanik Kürsüsü'ne, oradan da Tarım Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Müdürlüğü'ne göndermiş, telefonlarla başvurmuş...
Hiçbirinden yeterli yanıt alamamış...
Hatta 17 Ağustos depreminde Yalova'daki AKSA tesislerinden sızan kimyasal akrilonitril maddesinin sebze ve meyvelere ne kadar zararlı olduğunu, önlem alınıp alınmadığını sormuş...
Yine yeterli yanıt verilmemiş...
Şimdi Sağlık Bakanı Osman Durmuş'a soruyor:
‘‘Piyasada satılan meyve-sebzeler, mesela domates ikiye ayrılmış durumda... Hormonsuz diye satılanlar 1-1.5 milyon civarında. Diğerleri ise 200-300 bin lira...
Bunların hormonlu, hormonsuz olduğu denetleniyor mu? Nasıl denetleniyor?
Yoksa haksız bir kazanç kapısı mı açıldı?
Hormonlu olduğunu bildiğimiz halde ucuz diye aldığımız domateslerden zarar görüyor muyuz? Denetim ve tetkikleriniz varsa aydınlatılmak istiyorum.’’
Geçenlerde ATV'de Hakan Atis, bunları 'soframızdaki saatli bomba' olarak tanımlıyordu.
Gündemden pek uzak ama önemli bir sorun...
ÜRETİM KOŞULLARI VAR
Bunları Adana'da Sapeksa Genel Müdürü Necati Çelik'e soruyoruz. Çelik, Sabancı Holding'e bağlı bu tohum firmasından önce Tarım Bakanlığı Müsteşarlığı'nda bulunmuş, konularında uzman bir kişi...
O da Adana Caurfour-sa'da alışveriş sırasında karşılaşmış, 'hormonsuz domates'le... Sormuş: ‘‘Nereden hormonsuz olduğunu biliyorsunuz, elinizde belgeniz var mı?’’ Yokmuş...
Çelik, 'hormonsuz modası'nı şöyle anlatıyor:
‘‘Ekolojik ya da organik tarım denilen şey, Batı ülkelerinde çok yaygın. Ama bunun üretiminin koşulları var. Önce Tarım Bakanlığı'na başvuruluyor. Her ülkenin Organik Tarım Komitesi, gelip tarlaya bakıyor. Toprağın koşullarını ve tohumu inceliyor. Gerekirse izin veriyor. Üretilen meyve-sebze piyasaya çıktığında üretici nasıl üretildiğini üzerindeki bilgilerden öğreniyor. Ama bizde böyle değil, 'organiktir' diye bir sertifika yok henüz...
KİM SORUMLU?
- Nasıl olmalı?..
- Veteriner nasıl eti damgalıyorsa, onun da kutusunda mühür olması lazım.
- Gıdalarımızın kontrolü zaten bir felaket halinde...
- Evet, Hıfzıssıhha, Tarım Bakanlığı ve belediye bakıyor güya... Son zehirlenme olayları ortada. Üç mekanizma var, ama hiçbiri bakmıyor. Süpermarket de, sebzesi satılsın diye 'hormonsuz' diyor. Bir fındık zehirlenmeleri meydana geldi, tarım ilacından olduğu anlaşıldı.
- Ama birilerinin bunu yapması lazım...
- Gerçekten hormonsuz adı altında yapılan üretim baştan sona kadar izlenmeli. Örneğin, Antalya ve Mersin'de üretim yapan firmalara, İl Tarım Müdürlükleri'nce sertifika numarası verilmesi lazım. Biz tohum satarken sertifika veriyoruz. O da hormunsuz diye satıyorsa belgesini göstermeli.
- Üretim dengesizliği de var, patatesteki gibi.
- Kontrolsuz ekim, çok ciddi sorun yaratıyor. Patates tohumu en zor olan bitkidir, virüs taşır. Üretici ne tohumuna bakıyor, ne cinsine. Elinde kalınca da cips yapılsın diye bağırıyor. Patatesin, fındığın seks gücünü artırdığı şimdi mi keşfedildi? Komik şeyler bunlar. Adam hayatında fındık yememiş, gidip iki kilo alıyor. Aynı şekilde geçen yıl da karpuz, narenciye ve soğan para etmedi. Bir kesim bağırınca patates, karpuz güzeli seçiliyor.
- Esas sorun...
- Sofraya direkt giren tarım ürünleri dayanmaz. Pazar bulunması lazım. Türkiye'de üretim değil, pazarlama sorunu var.
Sezer kulisleri
ANKARA'dan bir 'siyaset' uzmanıyla konuşuyoruz:
- Ecevit, neden sol bir aday çıkarmadı?
- Kafasında Sezer'in ismi çok önceden vardı. Hastalığını fırsat bilerek liderler zirvesini geciktirdi. Tartıştırmamak için Ahmet Necdet Sezer'in ismini son 24 saatte ortaya attı.
- Sezer'in adı Sami Selçuk'la ilk kez Taha Kıvanç'ın (Fehmi Koru) yazısında yer almıştı. Peki, Ecevit'e kim önermiş olabilir?
- DSP Afyon Miletvekili Gaffar Yakın, Fethullah Gülen'in cemaati içinde önemli bir isimdir. Gülen'le her zaman telefonla konuşur. Uzaktan akrabası olan Afyonlu Sezer'i, Ecevit'e önerdiği iddiası vardır. Ama Yakın hiç konuşmadı henüz.
- Erbakan, gerçekten Sezer'e karşı mı?
- Erbakan kilit isim... Aracılar vasıtasıyla Ecevit'le 312 için pazarlık yapabilir.
- Askerler ne düşünüyor?
- Coşkun Kırca, Akşam'da ilginç şeyler yazdı, vurguladıklarına dikkat edin.
(Kırca, dünkü 'Yeni bir vahim hata' başlıklı yazısında, ‘‘Sezer, Türkiye'nin çok dilli ve çok kültürlü bir toplum olmasını istemektedir!’’ diyor. Sezer'in, cumhurbaşkanının idari yetkilerinin kaldırılmasını isterken, 'daha ziyade kendinin ait olduğu çevredeki modaya uyduğunu', Askeri Şûra kararlarının idari yargıya gitmesi görüşü nedeniyle de TSK ile vahim bir anlaşmazlığa sürüklenebileceğini yazıyor. Kırca, Sezer'in seçilmesinden sonra demokratikleşme adı altında Türkiye'nin laikliği ve bölünmezliği gibi değişmez Anayasal ilkeleri ayaklar altına alacak ve Atatürkçülüğü toptan tasfiyeye uğraşacak bir dizi Anayasal değişikliğe gidilmesinden endişe duyuyor.’’
Paylaş