Yalçın Bayer: Her şeyin altından ‘Bizim Yunus’ çıkıyor






Yalçın BAYER
Haberin Devamı

OKURLARIMIZ, Çukurova Grubu'nun Digitürk firması ile birlikte maç yayın ihalesini alan Atlas Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Doğan'la ilgili bilgi ve belge aktarmaya devam ediyorlar:

İlk önce bir okurumuzun gönderdiği KOMBASSAN Holding AŞ'nin, Haşim Bayram başkanlığında 15.9.1997 tarihindeki toplantı zaptını okuyoruz:

‘‘Şirket yönetim kurulu, başkan Haşim Bayram'ın çağrısı ile toplanmış, şirket ortaklarının Kombassan Holding AŞ'nin paylarından bir kısmının Özelleştirme İdaresi ile yapılan devir sözleşmesinin 8. maddesi gereğince devretmesi ve devir keyfiyetinin pay defterine işlenmesi hususu görüşmeye açılmış, yapılan görüşmeler sonunda;

1- Kombassan Holding AŞ'nin TC Başbakanlık İdaresi'ne karşı tüm yükümlülükleri ile diğer ortaklık yükümlülüklerinden hisseleri oranında sorumlu olmak üzere Kombassan Holding AŞ hisselerinden toplam nominal değeri 1.824.149.641.000 TL olan 1.524.140.641 adet hissenin aşağıdaki özel ve tüzel kişiler adına devrinin yapılmasına, aşağıdaki kişilerin gösterilen hisse adetleri ile ortaklık pay defterine ortak olarak kaydedilmesine:

ÖZ-KA Özkanıklar Kauçuk ve Mamulleri İmalat San. ve Tic. Ltd. Şti.: (704.350.610 hisse 704.650.610.000 TL; EN-SA Yapı ve İnşaat Turizm Nakliye Gıda Sanayii AŞ (338.088.293 hisse, 338.088.293.000 TL), Işık İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. (82.884.778 hisse 82.884.775.000 TL), Yunus Doğan (262.847.074 hisse 262.847.074.000 TL), Ramazan Çarkçı (70.269.331 hisse 70.269.331.000 TL), Mustafa Çelik (165.729.555 hisse 165.729.566.000 TL.)’’

Burada sorulacak sorular var:

- KOMBASSAN, Yunus Doğan ve şirketlerine bu hisseleri neden devretti? Sonra neden ayrıldı? Bu kadar hisse neyin karşılığı verildi? Doğan'ın, RP-FP'li belediyelerle ilişkilerinin gerisinde hangi güçler vardı?

TEPE'YE DEVREDİLDİ

Bazı okurlarımızın bilgilerini de aktaralım:

- Aslen Gölbaşı'nın Çimşit Köyü'nden olan Yunus Doğan, Gölbaşı'nda 1993-94'lerde Kaymakam Oğuz Berberoğlu -eski Erzurum Valisi, şimdi merkezde, hakkında çeşitli dosyalar gündeme gelmişti- döneminde iş hayatına başladı. Adliye binasının çay ocağı işletmesini aldı. Bu arada Konya ve Bala yolları istikametinde, köylülerden ucuza kapattıkları arsaları, başta Doğramacı'nın TEPE İnşaat firması olmak üzere çeşitli müteahhit firmalarına villa yapılmak üzere sattı.

- Bu arada MHP'li Körfez Belediyesi'nın kurduğu İlimtepe Yapı Kooperatifi'nin 5 bin konutluk inşaatı Yunus Doğan'ın Atlas firmasına verildi. Ancak Atlas bunun 600 kadarını tamamlayabildi. İnşaat, bundan bir ay kadar önce de Tepe İnşaat'a devredildi.

NASIL ORTAK OLDU?

Sorulara devam ediyoruz:

- Doğan, Hürriyet'teki demecinde BOTAŞ'ın Silivri'de LPG gaz terminalini yaptığını söylüyor. Bu ihaleyi TOKAR firması kazanmamış mıydı? Yoksa oraya ortak mı edildi?

- Doğan'ın teyzesinin oğlu acaba BOTAŞ'ta daire başkanı olarak çalışıyor mu? Doğan'ın ilişkilerini yürüten MHP'li milletvekili kim?

ANAP'tan MHP'ye, BBP'den Aydın Menderes'in Büyük Değişim Partisi'ne, oradan da Refah ve son olarak da MHP'ye kadar uzanan siyasi geçmişini hatırlayanlar, ‘‘Bizim Yunus, 1994'te Gölbaşı'ndan belediye başkan adayı olmaya kalkıştığında altında bir Renault vardı. Maşallah bugün RP\FP ve MHP sayesinde holdingleşti. Bunun sırrı, siyaset-bürokrasi çizgisinde saklı. Şeffaflığı savunan MHP bu konuda ne diyor acaba?’’ diyorlar.

İthal mi, yerli mi?

SAYIN Doç. Fatma Sırmatel'in görüşlerine katılıyorum. İthal malların pahalı olmasının yanında yaratılan katma değerin de yurtiçinde kalması açısından yerli üretimlerin tercih edilmesinden yanayım. Gelir dağılımı bozuk da olsa, yaratılan katma değerden payı, bu ülke insanları almalı.

Tüketicinin daha iyi malları tüketme isteği, yerli üreticileri daha iyi üretmeye yönlendirilmesiyle de karşılanabilir.

Okuyucu ve tüketiciler bu doğrultuda yönlendirebilirlerse, ulusal gelire olumlu katkısı olacağı düşüncesindeyim. Uluslararası karşılaşmalarda başarılı olmuş takımlarımızla gurur duyduğumuz gibi kaliteli üretimimizle de gurur duyabiliriz.

Hasan DEMİRTAŞ-KONYA

Gençlere teşekkür

REHA Muhtar'ın sunduğu 'Ateş Hattı'nda izlediğim Mustafa Kemal'in aydınlık yüzlü gençleri, sizinle övünüyorum. (Gurur duyuyorum, diyemiyorum; çünkü son zamanlarda ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ denilenleri gördükçe gurur kelimesinden utanır oldum.)

Siz bu ülkenin aydınlık geleceğisiniz ve Mustafa Kemal'in cumhuriyeti size emanet etmesinin boşuna olmadığını bir kere daha kanıtladınız, teşekkür ederim. Kendi çıkarlarını ülke ve millet çıkarları önünde tutanlar, sizin o inançlı ve cesur yürekleriniz karşısında yeniliyorlar. Siz onların satılık beyinleri ile bu konuşmalar slogana benziyor demelerine bakmayın. Hepinizin o ışıklı alınlarınızdan öpüyorum.

Hafize BALA

Okuyan'dan müjde: Bir günde emeklilik geliyor

Hüsrev Dinçel adlı sigortalının ‘‘TAM 35 resmi daireyi dolaştım, emekli olamadım’’ (26.1.2001) başlıklı yazısına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan yanıt verdi. Okuyan, bu sorunun altında 'hantal devlet' gerçeğinin yattığını belirterek, ‘‘36 milyon vatandaşımıza sağlık ve sigorta hizmeti veren Türkiye'nin en büyük kurumu niteliğinde olan SSK, bugüne kadar otomasyon sistemine geçememiştir’’ dedi.

Okuyan şöyle devam etti:

‘‘İşte iki yılın sonunda tamamlamayı planladığımız otomasyon sistemi ve beraberinde vatandaşlarımıza vereceğimiz Smart Kart (Sosyal Güvenlik Kartı-Akıllı Kart) ile tüm bu işkencenin önüne geçmeyi amaçlıyoruz. Bununla emekli olmak isteyen bir vatandaşımız, ülkemizin neresinde olursa olsun, hangi kuruma tabi olarak çalışırsa çalışsın sabahleyin emeklilik başvurusunu yaptığında en geç o günün akşamında emekli olabilecektir.

Ayrıca, bu kart sayesinde vatandaşlarımızın SSK Başkanlığı Sağlık Tesisleri önlerinde yaşadığı kuyruk çilesi de sona erecek, denetim mekanizması işleyecek ve önemli ölçüde tasarruf sağlanacaktır.

Vatandaşlarımız muayene olmak istediklerinde pek çok gereksiz mevzuatla uğraşmayacak, tüm sağlık karneleri, tüm reçeteler, tüm vizite káğıtları vb. belgeler tarihe kavuşacaktır.

Amacımız 21. yüzyılda vatandaşlarımıza hak ettikleri kalitede hizmet üretebilmektir.

Hüsrev Dinçel adlı vatandaşımızın emeklilik işlemlerinin tamamlandığını belirtirken, bunun geçici bir çözüm olduğunu, asıl çözümün tam otomasyon sisteminden geçtiğini tekrar belirtmek isterim.’’

MESAJ

ŞANLIURFA'nın Káhta İlçesi'nin arazilerinin büyük çoğunluğunu GAP'a hediye etmiş olan ilçemiz, GAP'ın hiçbir nimetinden faydalanmamıştır. İlçemizde 12 bin tütün üreticisi vardır. Tütüne getirilen kota yetmiyormuş gibi bir de başımıza Tekel'in özelleştirilmesi çıktı. Tütün üreticileri olarak; kota uygulamasıyla kolumuz ve bacağımız kesilmiştir. Tekel'in özelleştirilmesiyle de şimdi başımız kesilmek istenmektedir. Bu işlemin durdurulmasını talep ediyoruz.

Fatin Rüştü Zorlu TURANLI-Káhta Ziraat Odası Başkanı

TELEON'dan arayan aboneliğimin bittiğini söyledi ve yeniden abone olup olmayacağımı sordu. Ben de abone olmayacağımı söyledim. Bu düşüncemin bir dilekçe yazarak faks geçmem gerektiğini 30 gün içinde bu dilekçe gelmediği takdirde aboneliğin uzatılacağını ve abone ücretinin alınacağını söyledi. Ama eğer aboneliğim uzatılırsa TELEON'u da izleyemeyecekmişim. Bu ne tür bir soygun. Benim şahsi ifadem neden geçerli olmuyor? Ya verilen telefon numarası yanlış ise veya geçtiğim faks ellerine ulaşmaz ise ben neden boşu boşuna abone parası ödeyeceğim. Maç yayınlarından zarar eden TELEON bu zararı bizden mi çıkarmaya çalışıyor?

Oğuz ARAL-İSTANBUL

Yazarın Tüm Yazıları