Her bir ilimiz yeni Göbeklitepe sayılmalıdır... Denizli daha çok turist istiyor

DENİZLİ Büyükşehir Belediyesi, 10-11 Eylül tarihleri arasında ‘Denizli Geleceğini Tasarlıyor’ ismiyle bir arama konferansı gerçekleştirdi.

Haberin Devamı

Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Denizli’nin CHP’li yeni Belediye Başkanı Av. Bülent Nuri Çavuşoğlu, Denizli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Bülent Bozbaş ve arama-tarama konferansı yönetmeni Prof. Oğuz Babüroğlu’nun çalışmalarının ortaya çıkardığı ‘Denizli’nin Güzellikleri’nin sunumu yapıldı. Kentin tarihi, kültürel ve ekonomik değerlerinin turizm amaçlı kullanıma hazırlanmaları Türkiye’de yeni bir konsept sayılmalıdır. Denizli’nin bu konuda öncülük yaptığını haber verelim. Bu projede ilk hedef, turisti bir günden fazla Denizli’de tutmak, daha fazla konaklama ile kente daha fazla katkı sağlamak.

30 ANTİK ŞEHİR, 4 MÜZE 20 HÖYÜK, 21 ÖREN YERİ

Denizli’nin zenginliklerini ortaya çıkarmak için gerçekleştirilen arama konferansının ardından açıklamalar yapan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, “Hierapolis, Laodikeia, Tripolis, Herakleia, Attuda ve Colossae gibi 30’a yakın antik şehir, 21 ören yeri, 20’den fazla höyük, 4 müzemiz var. Türkiye’de bu zenginliğe sahip neredeyse tek şehir konumundayız. Bu tarihi zenginliğimizin şehre daha fazla katkı sağlamasını hedefliyoruz. Turizmde atacağımız adımlarla şehre gelen turist sayısını ve şehrin elde ettiği turizm gelirini artırmak istiyoruz. Eğer şehrimize yılda gelen 2.5 milyon turistin 1 gece fazladan konaklamasını sağlayabilirsek, kişi başı 100 Euro’dan 250 milyon Euro’luk ekstra turizm geliri elde edebiliriz” dedi.

Haberin Devamı

Bahattin Yücel, “Aslında her bir çekim merkezi olabilecek kentlerimizin Türkiye’mizin hemen hemen her yerinde buna benzer projeleri hayata geçirmeleri çok önemlidir. Buna sadece ekonomik açıdan değil, farklı inançtaki insanların da birbirlerini tanımaları adına çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu tür yaklaşımlar sonuçta kentin gelir düzeyinin artmasına da katkısı oluyor. Tabii bu bağlamda kentlerdeki yaşam düzeyinin yükseltilmesi için gereken altyapı ve ulaşım, kültürel etkinlikler, sanat faaliyetleri de gelişmeye katkıda bulunacaktır. Pamukkale’yi hiç unutmayalım.

Yaşadığımız coğrafya dünya tarihinin en eski uygarlıkların kurulduğu bölgedir. Özellikle son dönemde ortaya çıkan Göbeklitepe, dünyanın arkeolojik tezlerini çürüttü; dünyada uygarlık tezlerinin yeni baştan yazılmasına kadar gerektirecek kadar önemli bir anlayış ortaya çıktı” diye konuştu.

Haberin Devamı

Göbeklitepe’den buraya gelirsek Denizli aslında Türkiye’de karşılayabileceğimiz farklı dönemlerdeki uygarlıkların önemli kalıntılarına rastlanacak bir il.

Özetle dersek, Türkiye’de bu zenginliğe sahip neredeyse tek yer konumunda Denizli. Bu tarihi zenginliğin şehre daha fazla gelir sağlaması için bu çalışmalar; Samsun, Trabzon, Kastamonu, Kayseri, Gaziantep, Edirne, Adana, Mersin ve Mardin gibi illerin önüne de konulmalıdır.

 KADIN ÇALIŞMA ORANINDA İLK SIRADA

Denizli’de toplamda 310 binin üzerinde birey sosyal güvenlik kapsamında yer alıyor. Ücretli çalışanların (hizmet akdi ile çalışanlar) sayısı ise 220 bini aşıyor. İlin istihdam deposu olan tekstil ve konfeksiyon sektörü, istihdamdan aldığı yüzde 21’lik payla birinci sırada. Denizli’de çalışan nüfus içinde kadınların oranı neredeyse yüzde 40’a dayanıyor. Bu oran itibarıyla Denizli, Türkiye’de birinci sırada.

Haberin Devamı

DÜNYA BAĞ ALANININ YÜZDE 6’SI ÜLKEMİZDE YÜZDE 3’Ü DENİZLİ’DE

ANADOLU’nun kadim coğrafyası Denizli’yi gezip gördükçe çok önemli bir kent olduğunu fark ettik. Toprağı bereketli, suyu bol, iklimi yaşama açık, dağları ve ovaları görkemli; insanları üretken, girişimci, yenilikçi ve çalışkan...

Denizli 1423 yılından bu yana kadar hiç istilaya uğramayan bir Türk şehri özelliğine sahip. Yerleşiminden bu yana var olan üretim, dokuma, deri işletmeciliği, tarımsal üretim faaliyetlerini aynen devam ettiriyor.

Ve de en önemlisi, toplamda 420 bin hektarlık bir alanla dünyanın en büyük beşinci bağ alanına sahip. Dünya bağ alanının neredeyse yüzde 6’sı ülkemizde bulunmakta. Ancak bu alanın çoğunluğu taze ve kuru üzüm üretiminde değerlendiriliyor. Yaklaşık 8000 yıllık şarap üretim geleneğine sahip olmasına rağmen, bağ alanının sadece yüzde 2-3 kadarı şaraplık üzüme ayrılmış durumda. Bu gerçeğin arkasında birkaç tarihi neden bulunmakta. Bu coğrafya 7 yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilmiş, bu süre zarfında sadece Müslüman olmayan nüfusa üretme ve tüketme izni verilmiştir. 

ÇAL KARASI

Haberin Devamı

Bölgenin Trakya bölgesinden daha önemli şarap unsurlara sahip olduğunu söylemek isteriz. Bu harika şarap bölgesinin Trakya ve Ege’de bulunmadığını kaydettikten sonra yıllar içinde yüksek kaliteli şarap üretiminde büyük bir sıçrama yaptığını söyleyebiliriz.

Çal ilçesinin Türk şarap endüstrisindeki yeri ve ‘Çal Karası’na da ayrıca bakmamız gerekiyor. Bu zarif üzüm düşük tanen profili, yumuşak içimi ve aromatik yapısı ile yüksek bir potansiyele sahip. Türkiye’de üretilen şaraplık üzümün yaklaşık yüzde 10’u Çal Karası.

 4 FİRMA; ERDEL, KUZUBAĞ, KÜP, LERMONOS

Çal Bağ Yolu’nda 4 firma, güçlerini birleştirmiş ve turizm rotası oluşturmuş. Halil Kuzu’nun Erdel’i, Hasan Çağlar Altıntaş’ın Küp’ü, Salih-Aslı Kuzu’nun Kuzubağ’ı ile Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz’ın Lermonos’u, Önoturizm’in (bağ ve şarap turizmi) önemli kilometre taşları sayılıyor.

Haberin Devamı

23 yıl önce çocuk doktorluğunu bırakıp bağcılığa soyunan Lermonos’un kurucusu Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz’ın Çal’daki 20 yıllık bağcılık deneyimi 2021 yılında 300 dönüm bağ alanına ve 200 bin litre üretim kapasitesine sahip bir tesise ulaşmasını sağlamış. Adını yüzlerce yıl yöre halkının inandığı antik Anadolu kültü Güneş Tanrı Apollon Lermonos’tan (Lairbenos) alan şaraphane bulunduğu topraklara değer katmış. Hürriyet Hanım, Önoturizm’in Denizli’nin markalaşmasının lokomotiflerinden olacağını söylüyor.

ATATÜRK’ÜN RİZE’YE GELİŞİNİN 100. YILI

ATATÜRK’ün Rize’ye gelişinin 100’üncü yıldönümü bugün, Atatürk Meydanı’nda 10.00’da başlayacak tören ve sonrasında yapılacak Atatürk Evi Müzesi ziyaretiyle kutlanacak. Törene Mataracı Ailesi’nin büyüğü Sinan Mataracı ile birlikte Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin ve Vali İhsan Selim Baydaş katılacak. Atatürk, 1924 yılında gerçekleştirdiği Sonbahar Gezileri kapsamında, 17 Eylül 1924’te Rize’ye gelmiş ve Mataracı Mehmet Efendi’ye ait konakta kalmış. Atatürk’ün 100’üncü ölüm yıldönümü dolayısı ile Atatürk Müzesi yapılmak üzere, Osman Mataracı konağı Rize İl Özel İdaresi’ne bağışlamış.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları