GEÇEN hafta Cumartesi günü eşim ve torunumla birlikte alışveriş için Real Hipermarket’e gittik. Aldıklarımızı arabama yerleştirdikten sonra lokantaların bulunduğu bölümde beni bekleyen eşim ve torunumun yanına gittim ve masaya oturmaya kalmadan fenalaştım (hipoglisemi) yığılıp kaldım.
Bir süre orada öylece kaldıktan sonra eşimin yardım talebi üzerine güvenlik görevlileri (kendilerine müteşekkirim) beni kendi ofislerine götürdüler ve sandalye üzerinde yaklaşık 45 dakika o halimle kaldım. Revir veya sağlık merkezi yok mu diye sorduğumuzda Ankuva tarafında bir revir olduğu ancak hemşiresinin izinli olduğu ve orada da yatıp uzanacağım herhangi bir kanepe veya benzeri bir eşyanın olmadığı ifade edildi. Oğlum geldi ve kendi arabamızla evimize döndük.
Çok kalabalık bir müşteri kitlesinin olduğu günde revir hemşiresinin izinli olması, revirde doğru düzgün bir donanımın olmaması, koskoca bir hipermarkette sağlık problemi geçiren bir hasta ile sadece güvenlik görevlilerinin ilgilenmesi; nasıl ve ne şekilde izah edilebilir bilemiyorum.
Bahse girerim Migros, Ankamall, Koçtaş, Carrefour ve Armada alışveriş merkezlerinde de durum aynıdır.
Binlerce Ankaralının alışveriş için gittiği bu yerlerde müşterilerinin yaşayabileceği sağlık problemlerini düşünerek önlem almayan ve sadece parayı düşünen bu tesislerin işletmecilerini kınıyorum. Nihat SEMERCİ-DİKMEN
Ankara’da kayıp bir sokak
ANKARA’nın hızla gelişen semti Çukurambar’ın göbeğinde Öğretmenler Caddesi’nin paralelindeki 453. Sokak’ta yol yok. Evet yanlış duymadınız 60 hanenin yaşadığı, yeni biten inşaatlarla 200’ün üzerinde haneyi barındıracak sokakta yol yok. Çünkü böyle bir sokak sadece kağıt üstünde görünüyor. Sadece fatura adresi olarak biliniyor.
Defne Apartmanı sakinleri olarak kendi imkanlarımızla inşaat hafriyatlarını döktürerek yaptırdığımız yol kısa süren yağmurda bile çamur deryası haline geliyor. İnsanlar evlerine girip çıkamıyor. MTA’nın arka kapısının karşısında, ana arterin hemen ardındaki bu sokağın aynı caddeye açılan iki girişinin olduğu var sayılıyor, ama böyle bir yol yok. Verilen inşaat izinleri, yapı kullanma ruhsatnameleri, oturma izinleri, elektrik, su, doğal gaz, telefon, kablo tv aboneliklerinin ulaştığı ama yolun bulunmadığı bir sokak bu. Vergisini veren insanların çöpünü almak için gelmek zorunda olan çöp kamyonlarının bile giremedikleri, o yüzden 67. Cadde olduğu varsayılan yerden girdikleri bir sokak bu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Çankaya Belediyesi’nin topu birbirlerine atarak yıllardır yolsuz bıraktıkları sokaktır burası. Çocuklarımızın okul servislerinin giremediği bir sokaktır burası.
Yarın, kar yağdığında ambulansın, itfaiye aracının giremeyeceği bir sokaktır burası.
Defne Apartmanı Sakinleri
Belediye neden bilgilendirmiyor
BU köşeyi bizlere açtığınız için teşekkürler. Çünkü yaşadığımız kent (aslında
da köy mü belli değil) Ankara’da karşılaştığımız sorunlarda Büyükşehir
Belediyesi veya diğer ilgili kurumları telefonla aradığımda hiç bir çözüm
getirilmediği gibi, açıklayıcı bir bilgi dahi alamıyorum.
Örneğin Belediye Halk Şikayet’in 153 numaralı telefonu ne işe yarar anlamış değilim.
28 Kasım da Papa’nın gelişi nedeniyle ilgililer hangi yolların, ne zaman kapanacağını ilan edebilirlerdi. Öğleden sonra Eskişehir yolu-Oran-Turan Güneş-Konya yolu 3 saat süresince akşam 16.00-19.00 arasında trafiğe kapandı. Yollarda çok sayıda inşaat beton araçları, kamyonlar vardı.
Böyle yoğun trafiğin olacağı belli bir günde hiç olmazsa bazı araçların trafiğe çıkması yasaklanamaz mıydı? Söğütözü- Çukurambar da tüm ana yollar kapalı olduğu gibi, ışıklarda yanmıyordu ve kavşaklarda bir tek trafik polisi bile yoktu. Evet, şehrimize gelen bir misafir için bazı fedakarlıklar yapılabilir ama yetkililerin kendi vatandaşlarına da saygılı olması gerekir.
Nevin KUTLAR
Kesik suya serenat
BARDACIK Sokak’ta oturmaktayım. Suyumuz 29 Kasım sabahı kesildi.
24 saati sonra sularımız gene kesikti. Eskisi gibi tellalların sokak sokak gezmesine gerek kalmadan, TV kanalları ve gazeteler aracılığıyla vatandaşlar neden uyarılmaz?
"ASKİ’nin umursamazlığı yüzünden,
Kestiler suyumuzu açmadan gözümüzü
Damacana suyuyla yıkadık yüzümüzü
Ve daha nerelerimizi..."
Ordulu Şair Ali-KÜÇÜKESAT
Hak eden kazansın
ŞİKECİLERİ futbolumuzdan temizleyelim. Bu haksızlığa dur diyelim. Şampiyonlukları hak edenler alsın, şikeciler değil.
Birazcık vicdani olan bu gidişata sessiz kalmasın.
Aykut TENGİZ
KISAKISA
40 senelik Hürriyet okuru olarak yaşadığım tatsız olayı sizinle paylaşmıştım. Bunun üzerine Yapı Kredi Bankası yaptığı haksızlığı anladı ve 130 YTL geri ödedi. Herkes işini doğru yapsa bu ülkede bu sıkıntılar hiç yaşanmaz. Tekrar teşekkür ederim.
Müzeyyen YAPICI
OĞLUM biriktirdiği harçlıklarıyla bir ay önce Bilkent’teki Yeşil Kundura’dan bir ayakkabı aldı. Ayakkabıyı 2 gün giydikten sonra ayaklarında su toplaması meydana geldi. Okuluna gidemediği için 2 günlük rapor aldık. Ayakkabıyı aldığımız yere götürdük. Fabrikadan sonuç gelmesi için 15 gün beklettiler. Sonuç olumsuz geldi, ayakkabının hatalı olmadığına karar verildi. Ben ’engelli’ bir anneyim ve çocuğumu tek başıma okutuyorum. Büyük ve köklü bir firma olduğuna inandığım Yeşil Kundura’yı kınıyorum.